Mutlaka öğretin!
Bir gün, büyük âlim Ahmet Mekkî Efendi hazretleri;
- Çocuklarımıza mutlaka islâmiyeti öğretmeliyiz!
buyurdu.
Şöyle devam etti:
- Dînini öğrenmeyen çocuk, “Din düşmanları”nın yalanlarına, iftirâlarına aldanarak, müslümanlığı yanlış anlar. Onu “gericilik, kötülük” sanır.
Ve ekledi:
- Aldığı bu zehirli aşıların, küstâhca uydurulan yalanların kurbanı olur. Dünyâda huzura kavuşamadığı gibi âhirette de “Sonsuz azablar”a yakalanır.
Sordular:
- Çâre nedir efendim?
- Tek çâre, onlara “İslâmiyet”i öğretmektir.
- Kendimiz bilmiyorsak hocam?
- Bilmiyorsak, önce biz öğreneceğiz, sonra çocuklarımıza öğreteceğiz. Dînini bilmek “Farz”dır çünkü. Büyüklerimiz; “Dînini bilmeyenin, dîni yoktur” buyuruyorlar.
Sordular yine:
- İslâmiyeti nereden öğrenebiliriz hocam?
- Rastgele kimselerden ve rastgele kitaplardan din öğrenilmez. Mutlaka bir “Ehl-i sünnet âlimi”nden veya Onun yazdığı bir “İlmihâl kitabı”nı okuyarak öğrenmelidir.
Bir gün, büyük âlim Ahmet Mekkî Efendi hazretleri;
- Çocuklarımıza mutlaka islâmiyeti öğretmeliyiz!
buyurdu.
Şöyle devam etti:
- Dînini öğrenmeyen çocuk, “Din düşmanları”nın yalanlarına, iftirâlarına aldanarak, müslümanlığı yanlış anlar. Onu “gericilik, kötülük” sanır.
Ve ekledi:
- Aldığı bu zehirli aşıların, küstâhca uydurulan yalanların kurbanı olur. Dünyâda huzura kavuşamadığı gibi âhirette de “Sonsuz azablar”a yakalanır.
Sordular:
- Çâre nedir efendim?
- Tek çâre, onlara “İslâmiyet”i öğretmektir.
- Kendimiz bilmiyorsak hocam?
- Bilmiyorsak, önce biz öğreneceğiz, sonra çocuklarımıza öğreteceğiz. Dînini bilmek “Farz”dır çünkü. Büyüklerimiz; “Dînini bilmeyenin, dîni yoktur” buyuruyorlar.
Sordular yine:
- İslâmiyeti nereden öğrenebiliriz hocam?
- Rastgele kimselerden ve rastgele kitaplardan din öğrenilmez. Mutlaka bir “Ehl-i sünnet âlimi”nden veya Onun yazdığı bir “İlmihâl kitabı”nı okuyarak öğrenmelidir.