Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Müslümanların İlk Kıblesi MESCİD-İ AKSA Yahudi İşgali Altında. (1 Kullanıcı)

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
MÜSLÜMANLARIN İLK KIBLESİ MESCİD-İ AKSA YAHUDİ İŞGALİ ALTINDA.
“Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.” (İsra Suresi, 1)
Miraçın ikinci merhalesi de Mescid-i Aksâdan başlayarak semânın bütün tabakalarından geçip tâ İlâhi huzura varmasıdır. Bu safha da Necm Sûresinde şöyle' anlatılır:
[FONT=times new roman,serif]“O ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti. O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i Müntehâda gördü. Ki, onun yanında Me'vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre'yi Allah'ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü.” (Necm Suresi, 7-18.) [/FONT]
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Miraç nasıl oldu?
Miraç, Receb ayının 27. Gecesi Cenab-ı Hakkın daveti üzerine Cebrail Aleyhisselâmın rehberliğinde Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselamın Mescid-i Haramdan Mescid-i Aksâ'ya, oradan semaya, yüce âlemlere, İlâhî huzura yükselmesidir.
Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam Mescid-i Haramdan (Mekke'den), Mescid-i Aksâ'ya (Kudüs'e) ata benzer beyaz bir Cennet bineği olan Burak ile geldi. Kudüs'e gelmeden yol üzerinde Hz. Musa'nın makamına uğradı, orada iki rekât namaz kıldı, daha sonra Mescid-i Aksâ'ya geldi. Orada bütün peygamberler kendisini karşıladı. Miraçını kutladılar. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam burada peygamberlere iki rekat namaz kıldırdı, bir hutbe okudu.
Bir rivayette Hz. İsa'nın doğduğu yer olan Betlaham'a uğradı, orada da iki rekât namaz kıldı. Ve bugün Kubbetü's-Sahra'nın bulunduğu yerden Muallak Taşının üzerinden Miraça yükseldi.
Semanın bütün tabakalarına uğradı. Sırasıyla yedi sema tabakalarında bulunan Hz. Adem, Hz. Yahya ve Hz. Îsa, Hz. Yusuf, Hz. İdris, Hz. Harun, Hz. Musa ve Hz. İbrahim gibi peygamberlerle görüştü, Onlar kendisine “Hoş geldin” dediler, tebrik ettiler.
Bundan Sonra Hz. Cebrail ile birlikte imkân ile vü-cub ortası (kâinatın bittiği yer) Sidretü'l-müntehâ'ya geldiler. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam orada ikisi gizli, ikisi açıktan akan (Nil, Fırat) dört nehir gördü. Sonra hergün yetmiş meleğin ziyaret ettiği Beytü'l-Ma'mur'u ziyaret etti.
Hz. Cebrail'in buradan öteye gitmesi mümkün değildi. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bundan sonra Refref adında bir vasıta ile zaman ve mekândan münezzeh (uzak) olan Cenab-ı Hakkın cemaliyle müşerref oldu.

[FONT=times new roman,serif] Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Rabbinin huzurundan döndükten sonra Hz. Musa ile karşılaştı., “Allah ümmetine neyi farz kıldı?” diye sorunca, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam “50 vakit namaz” buyurdu.

Hz. Musa'nın, “Rabbine dön, azaltması için Rabbinden niyazda bulun, ümmetin buna güç yetiremez” demesi üzerine, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, beş sefer Cenab-ı Hakka niyazda bulundu, her seferinde 10 vakit indi, sonunda beş vakitte karar kıldı.

Daha sonra Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Hz. Cebrail'in rehberliğinde Cenneti, Cehennemi, âhiret menzillerini ve bütün âlemleri gezdi, gördü, Mekke'ye döndü.

Sabah olunca Kabe'nin yanında Mekkelilere Miraçı anlattı. Onlar Peygamberimizden delil istediler. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam de onlara yolda gördüğü kafilelerinden haber verdi. Kureyşliler hemen kafileleri karşılamak için Mekke dışına çıktılar. Gelenleri aynen Peygamberimizin Aleyhissalâtü Vesselam haber verdiği gibi gördüler, ama iman nasip olmadı.

Ama yine de Peygamberimizden üst üste Miraça çıktığına dair delil istediler. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Kudüs'e, Mescid-i Aksâ'ya uğradığını anlatınca Kureyşliler, “Bir ayda gidilebilen Bir yere Muhammed nasıl bir gecede gidip gelebilir?” diye itiraz ettiler, ardından da Mescid-i Aksâ'yı görmüş olanlar, “Mescid-i Aksâ'yı bize anlatır mısın?” diye Peygamberimize soru yönelttiler.
[/FONT]
[FONT=times new roman,serif] Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam şöyle anlattı:
“Onların yalanlamalarından ve sorularından çok sıkıldım. Hatta o ana kadar öyle bir sıkıntı hiç çekmemiştim. Derken Cenab-ı Hak birden Beytü'l-Makdis'i bana gösterdi. Ben de ona bakarak her şeyi birer birer tarif ettim. Hatta bana, ‘Beytü'l-Makdis'in kaç kapısı var?’ diye sordular. Halbuki ben onun kapılarını saymamıştım. Beytü'l-Makdis karşımda görününce ona bakmaya ve kapılarını teker teker saymaya ve anlatmaya başladım.”

Bunun üzerine müşrikler: “Vallahi dos doğru tarif ettin” dediler, ama yine de iman etmediler.

O esnada Hz. Ebû Bekir çıkageldi, müşrikler durumu ona haber verdiler. Hz. Ebû Bekir, “Eğer bu sözleri ondan duymuşsanız şeksiz şüphesiz doğrudur” diyerek hemen tasdik etti ve bundan sonra Hz. Ebû Bekir “Sıddîk, tereddütsüz inanan” ünvanını aldı.
[/FONT]
[FONT=times new roman,serif] [/FONT][FONT=times new roman,serif]Miraçla gelen hediyeler[/FONT]
[FONT=times new roman,serif]1- Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam bütün iman hakikatlerini gözleriyle gördü. Melekleri, Cenneti, âhireti, hattâ Cenab-ı Hakkın cemâlini gözleriyle müşahede etti. Sözlerinde ve vaadinde en küçük bir hilafı, aksi beyanı olmayan o yüce insan mü'min ruhlara manen şöyle diyordu: “Sizin inandığınız, melekleri, âhireti, Rabbinizin Nur cemâlini bizzat gördüm; bu iman esasları vardır, mevcuttur; tereddüt ve şüphe etmeyiniz.” Böylece mü'minler sonsuz bir imana ermenin saadetine kavuştular.[/FONT]
[FONT=times new roman,serif]2- İnsan herşeyi merak ediyor. Ayda hayat var mı, yok mu diye araştırıyor. Halbuki Ay O Ezelî Sultanın memleketinde ancak bir sinek kadar yer kaplıyor. [/FONT]Mü'minler merak ediyorlar. “Rabbimiz bizden ne istiyor? Acaba ne yaparsak Rabbimiz bizden razı olur? Bir yolunu bulsak da doğrudan doğruya Rabbimizle muhatap olsak, bizden ne istiyor, anlasaydık” derken, İki Cihan Serveri yetmiş bin perde arkasından ezel ve ebed Sultanının razı olacağı amelleri Miraç meyvesi olarak getirdi beşere hediye etti. Bu hediye başta namaz olmak üzere İslâmın diğer esasları ve ibadetleridir.
[FONT=times new roman,serif]3- Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam ebedî saadet definesinin anahtarını alıp getirmiş, cinlere ve insanlara hediye etmiştir. Peygamber Efendimiz kendi gözüyle Cenneti görmüş, sonsuz saadetin varlığını müşahede etmiş ve bu büyük müjdeyi haber vermiştir. Öyle ki, bir adama idam edileceği anda affedilerek padişahın yakınında bir saray verilse ne kadar sevinir.
Öyle de bütün cinler ve insanlar sayısınca toplu bir müjde olan bu sevinç ne kadar önemli ve değerlidir.
[/FONT]

[FONT=times new roman,serif]4- Peygamber Efendimiz Miraçta Cenab-ı Hakkın cemalini görme nimetini tattı. Bu manevi nimetin Cennette mü'minlere de nasip olacağı müjdesini verdi. “Ayın on dördünü nasıl açıkça gözünüzle görüyorsanız, Rabbinizi de öyle Cennette apaçık göreceksiniz” buyurarak bu ezelî müjdeyi bizlere hediye olarak getirdi.[/FONT]
[FONT=times new roman,serif]5- İnsan kâinatın en kıymetli bir meyvesi ve Kâinat Sahibinin en nazlı bir sevgilisi olduğu Miraçla anlaşıldı. Kâinata nisbetle küçük bir varlık, zayıf bir canlı olan insan bu meyve ile öyle bir dereceye çıktı ki, bütün varlıklar üzerinde bir makam ve mevki kazandı. Çünkü rütbesiz bir askere, “Sen paşa oldun” dense ne kadar sevinir.
Öyle de âciz, fani, devamlı ayrılık ve zeval tokadını yiyen biçare insana birden, "Sonsuz ve baki bir Cennette Rahman ve Rahîm olan Allah'ın rahmetine gireceksin" dendiğinde o insan ne kadar büyük bir mevki ve makama çıkar. Cennette hayal hızında, ruh genişliğinde, akıl akıcılığında, kalbin bütün arzularında Cenab-ı Hakkın ebedi mülkünde seyir ve seyahate erecektir. Cenab-ı Hakkın nur cemalini seyretme nimetini tadacaktır. Böyle bir insanın kalb ve ruhu ne kadar büyük bir sevince kavuşur değil mi? Miraçın bu meyvesi insanın en büyük arzu ve hedefidir.
(Bediüzzaman Said Nursî, Sözler, 31. Söz.)[/FONT]
 

Zeki.42

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
447
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Allah razı olsun ALLAH U EKBER VEL İLLA HİLHAMD.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
MÜSLÜMANLARIN İLK KIBLESİ MESCİD-İ AKSA YAHUDİ İŞGALİ ALTINDA.
“Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya seyahat ettiren ALLAH, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.” (İsra Suresi, 1)
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
MÜSLÜMANLARIN İLK KIBLESİ MESCİD-İ AKSA YAHUDİ İŞGALİ ALTINDA.
“Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya seyahat ettiren ALLAH, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.” (İsra Suresi, 1)
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
1 Milyon Yahudi yarın Aksa'yı basacak
El-Quds televizyonu, yarın bir milyon Yahudinin Mescid-i Aksâ'yı basmak ve Müslümanların elinden almak için toplanacağını duyurdu.
Bir milyon Yahudi Mescid-i Aksa’yı baskına hazırlanıyor. El-Quds televizyonu, yarın bir milyon Yahudinin Mescid-i Aksâ'yı basmak ve Müslümanların elinden almak için toplanacağını duyurdu.

Mescid-i Aksâ'da yaşananların ardından Ummu'l-Fahm'da Filistinliler ile Siyonist işgal güçleri arasında çatışmalar yaşanıyor.

Mescid-i Aksâ'nın çevresinde yaşanan çatışmalarda yaralanan Filistinlilerin sayısı 15’e yükseldi. Çatışmalarad Filistinli lider Raid Salah da yaralandı.


Timeturk/Filistinhaber
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
MÜSLÜMANLARIN İLK KIBLESİ MESCİD-İ AKSA YAHUDİ İŞGALİ ALTINDA.
“Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.” (İsra Suresi, 1)
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
MÜSLÜMANLARIN İLK KIBLESİ MESCİD-İ AKSA YAHUDİ İŞGALİ ALTINDA.
“Âyetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan alıp çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, herşeyi hakkıyla görendir.” (İsra Suresi, 1)
Miraçın ikinci merhalesi de Mescid-i Aksâdan başlayarak semânın bütün tabakalarından geçip tâ İlâhi huzura varmasıdır. Bu safha da Necm Sûresinde şöyle' anlatılır:
[FONT=times new roman,serif]“O ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti. O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i Müntehâda gördü. Ki, onun yanında Me'vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre'yi Allah'ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı, ne de başka bir şeye baktı. And olsun ki Rabbinin âyetlerinden en büyüklerini gördü.” (Necm Suresi, 7-18.) [/FONT]
 

kardelele

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ocak 2009
Mesajlar
15,425
Tepki puanı
28
Puanları
0
Yaş
55
Konum
istanbul
Hayırlı kandiller diliyorum.allaha emanet olun.selametle kalın.emeğinize sağlık.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Hayırlı kandiller diliyorum.allaha emanet olun.selametle kalın.emeğinize sağlık.
Allahcc razı olsun...
Miraç Kandiliniz mübarek olsun...



Miraç Kandilinde Aksa Kurtulmuştu...

Uzun yıllar Haçlı sürüleri tarafından işgal altında tutulan ve bir Miraç gecesinde, 2 Ekim 1187 tarihinde Selahattin Eyyubi tarafından kurtarılan Kudüsü Şerif, yine bir Miraç kandiline daha esaret altında giriyor.
15 Temmuz 1099 yılında Barbar Haçlı Orduları tarafından işgal edilen ve Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid’i Aksa’nın şehri, bu defa Irkçı Siyonistlerin işgali altında kan ağlıyor. Avrupa’dan sürüler halinde İslam beldelerine karşı saldırıya geçen kalabalık Haçlı Orduları girdikleri tüm toprakları yağmalayarak Kudüs önlerine kadar gelmişlerdi. 15 Temmuz 1099 tarihinde ise kırk günlük bir kuşatmadan sonra Kudüs-ü Şerif’e girerek tam anlamıyla katliam yapmışlardı. 88 yıl boyunca işgal altında kalan Kudüs, Selahattin Eyyubi tarafından kurtarılmıştı. Kudüs, şimdi ise Haçlı sürülerinden daha barbar olan Siyonistlerin elinde esaret altında.

M. MUSTAFA UZUN ‘un haberi

Kudüs-ü Şerif, yine işgal altında. 15 Temmuz 1099 yılında Barbar Haçlı Orduları tarafından işgal edilen Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid’i Aksa’nın şehri bu defa Irkçı Siyonistlerin işgali altında kan ağlıyor. Uzun yıllar Haçlı sürüleri tarafından işgal altında tutulan ve bir Miraç gecesinde, 2 Ekim 1187 tarihinde Selahattin Eyyubi tarafından kurtarılan Kudüs’ü Şerif, yine bir Miraç kandiline daha esaret altında giriyor.

40 GÜNLÜK BİR KUŞATMADAN SONRA ŞEHİRDE KATLİAM YAPMIŞLARDI

Avrupa’dan sürüler halinde İslam beldelerine karşı saldırıya geçen kalabalık Haçlı Orduları girdikleri tüm toprakları yağmalayarak Kudüs önlerine kadar gelmişlerdi. 15 Temmuz 1099 tarihinde ise kırk günlük bir kuşatmadan sonra Kudüs-ü Şerif’e girerek tam anlamıyla katliam yapmışlardı. 88 yıl boyunca işgal altında kalan Kudüs, Selahattin Eyyubi tarafından kurtarılmıştı. Savaş ise Papa II. Urbanın 1095 yılında Clairmount kongresinde bütün Avrupalıları teşvik etmesi ile ortaya çıkmıştı. Bu kongrede Avrupalı pek çok kral ve başkan, Müslümanların elinden Beyt-i Makdisi ve Mesih’in kabrini kurtarma parolasıyla hazır bulunmuştu. Bu kongrede Papa, itaat eden günahkâr kulların hatalarını bağışladığını ilan ederek onlardan ölen kişilere cennete girecekleri güvencesini vermişti.

MESCİD’İ AKSA’NIN AVLUSUNDA 70 BİN MÜSLÜMAN’I KATLETTİLER

Şehrin işgalinden sonra Haçlılar, Tenkardın nişanını İslam dünyasının kalbi olan mescidin üzerine yerleştirirler. 15 Temmuz 1099 Cuma sabahı mübarek Mescid-i Aksanın avlusunda ise korkunç bir katliam yaptılar. Haçlılar sadece bu mübarek mescide sığınan 70 binden fazla Müslüman’ı acımasızca katletti. Araştırmacı Landi, Mescid-i Aksada Raymond’un işlediği katliamı anlatmaya çalışarak şunları yazmıştı; “Meydanlarda ve caddelerde ayaklardan, ellerden ve başlardan kümeler görüyordum. Düşmanların bu korkunç katliamına bakmak imkansızdı. İnsan leşleri her mekâna saçılmış ve katledilenlerin kanı yeryüzünü kana bulamıştı.” Araştırmacı Will Durant ise “Medeniyetin hikayesi” adlı kitabında şunları aktarıyordu; “Müslüman kadınlar mızraklar ve kılıçlar sokularak öldürülüyor, annelerinin kucağından zorla alınan bebekler, surların üzerinden itilerek ya da kafaları direklerde parçalanarak öldürülüyorlardı.” Araştırmacı Georsyh da şöyle yazmıştı; “Şüphesiz Haçlı tarihinde meydana gelen bu olay kara bir lekedir. Bu olayları okuyan herkesin bedeni diken diken olur ve yapılanlardan tiksinir.”

PAPA’YA MESAJ; “MÜSLÜMAN KANINDAN OLUŞAN DENİZİN İÇİNDEYİZ”

Mübarek Mescid-i Aksada işlenen o vahşetin ne denli inanılmaz olduğu resmi kanallar da doğruluyordu. Haçlıların başkanı Raymound’un Roma’da ki Papaya gönderdiği tebrik mektubunda bulunan şu inanılmaz cümleler vahşetin detaylarını göstermek için yeterliydi; “Eğer düşmanlarımıza Kudüs’te neler yapıldığını sorarsanız atlarımızın Müslüman kanından oluşan deniz içinde dizlerine kadar batmış olduğunu bilmenizi isterim.” Vahşi Avrupalılar ilk iş olarak Mescid’i Aksa’yı Kiliseye çevirdiler, içine resimler ve heykeller koydular. Kubbetüs Sahranın etrafına demir ağlardan bir set çektikleri gibi taşının üzerine de kurban kesme yeri yaptılar. Taşını mermerle kaplayarak kubbenin üstüne kocaman bir haç işareti diktiler. Caminin bir kısmına heykel dikerken Batı tarafındaki kısmına da mescidin kıble duvarı boyunca karmaşık setlerden iki katlı bir sınıf ilave ettiler.

ŞEHİRDE CANLI BIRAKMADILAR

İşgal esnasında birçok noktadan şehre giren Haçlılar, Müslümanlara acımasızca bir tavırla saldırıya geçmiş, tavuk keser gibi insanları doğramaya başlamışlardı. Bu insafsız tavırlar karşısında şaşıran Müslümanlar, Mescid-i Aksa ve Kubbetu's-Sahra'ya sığınmışlardı. Burada yeni bir savunma hattı oluşturmak isterken Haçlılar tarafından katledilmişlerdi. Aç kurtlar gibi şehrin içine dalan Haçlılar, görülmemiş bir zulüm örneği sergileyerek şehirde yaşayan Müslümanların bütününü katlettiler. O gün neredeyse Kudüs'te tek bir canlı bırakılmamış ve Haçlılar canlılardan tamamen arındırılmış bir şehre girmişlerdi. Yine batılı bir tarihçi olan Runcimen'in ifadesiyle şehre giren Haçlılar zafer sarhoşluğuyla zincirden boşalmış deliler gibi yollara, evlere, dükkanlara ve camilere hızla saldırıp önlerine çıkan herkesi kılıçtan geçiriyor, kadın, erkek, ihtiyar, çocuk demeden herkesi öldürerek mallarını yağmalıyorlardı. Haçlılar sağ olup da sokak aralarında kaçışan ve kurtulmak için cami ve kiliselere sığınmaya çalışan diğer Müslümanları yakalamak için öldürdükleri Müslümanların cesetlerini çiğneye çiğneye kaçanların peşlerinden koşuyorlardı.

88 YIL SONRA MİRAÇ KANDİLİNDE YENİDEN FETHEDİLDİ

88 yıl Haçlı işgalinde kalan Kudüs-ü Şerif, nihayet 27 Receb Cuma günü, Miraç gecesinde tekrar İslam hakimiyetine geçti. Haçlılar, Kudüs'e 88 yıl önce girdiklerinde şehirde Müslüman bırakmazken şehri fetheden büyük kumandan Selahattin Eyyubi ise kimsenin kılına dahi dokunmadı. Haçlıların kan içici askerleri Kudüs'e girdiklerinde sokakta, yolda, evlerde, mescidlerde ve nerede olursa olsun karşılaştıkları Müslümanları derhal öldürüyorlardı. Müslümanlar diri diri boğazlarından kılıçla öldürülmekten kaçıp kendilerini surlardan aşağıya atıyorlardı. Ama şarkın en sevgili sultanı olan Selahattin Eyyubi ise İslam’ın öngördüğü bir şekilde şehre girdi. Bu güzel Sultan, şehri terk eden Hıristiyanların hasta, zayıf, kötürüm durumdaki anne ve babalarını, çoluk çocuğunu sırtlarında taşıyıp götürürlerken arz ettikleri manzarayı görünce son derece üzülmüş ve hemen bunlara binek verilmesini emretmişti. Ayrıca varacakları yere kadar kendilerine yetecek yemek ve kumanya dağıtılmıştı. Haçlılar tek bir canlı dahi bırakmazken Selahattin Eyyubi, din adamlarına mal ve eşyalarından istediklerini taşıyıp götürebileceklerini söyledi. Hatta Kudüs Patriği Herakleios kiliselerdeki altın, gümüş ve her türlü kıymetli eşyayı alıp götürmüştü.

KUDÜS, MÜSLÜMANLARIN İDARESİNDE BARIŞI VE HUZURU YAŞADI

Kudüs, Müslümanların elinde olduğu dönemlerde bütün dinlere hürmet gösterilmekle beraber tam bir İslam şehri haline getirilmişti. Osmanlı’da Müslüman olmayanlara karşı Kudüs ve ülkenin diğer topraklarında, her meselede olduğu gibi ‘Şer-i Şerif’ dedikleri hukukun çizdiği sınırlar çerçevesinde hareket ediliyordu. Hz. Ömer ile başlayan ve Selahaddin-i Eyyubi ile devam eden Kudüs’teki mukaddes mekânların teker teker fermanlarla sayılması ve burada yaşayan gayr-i müslimlerin sahip oldukları hak ve hürriyetlerin tesbit edilmesi adeti, Kudüs Osmanlı Devleti’nin elinden çıkıncaya kadar devam etti. Bu nedenle Kudüs, Osmanlı hâkimiyeti altında tam bir barış ve huzur dönemini yaşadı.

KUDÜS’ÜMÜZ ŞİMDİ DE SİYONİSTLERİN İŞGALİ ALTINDA

Kudüs, şimdi ise Haçlı sürülerinden daha barbar olan Siyonistlerin elinde esaret altında. İsrail’in amacı ise Mescidi Aksa'yı yıkıp yerine Süleyman Mabedini inşa etmek. Şu an Mescidi Aksa'nın yıkılması için tüm hazırlıklar yapılıyor, kutsal mekanın altına kazılan tünellere bomba ve dinamit yerleştiriliyor. Mescidi Aksa yıkılacak ve İsrail Mescidi Aksa'nın bulunduğu yere Süleyman Mabedini inşa edecek. Bunun için geri sayım başladı.

Miraç’ın mekanı Kudüstür

Mescidi Aksa'nın İslâm'daki müstesna yerinin bir sebebi de Resulullah (s.a.s.)'in isrâ ve mirac mekânı olmasıdır. Yüce Allah, İsrâ suresinin birinci âyetinde Mescidi Aksa'yı adıyla anarak şöyle buyurur; “Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescidi Aksa'ya yürütenin şanı pek yücedir. Şüphesiz o duyandır, görendir.” Burada dikkat edilirse Mescidi Aksa'dan "çevresini mübarek kıldığımız" şeklinde söz edilmektedir. Mescidi Aksa'nın çevresi ise başta Kudüs sonra diğer Filistin topraklarıdır. Sonuç
ta yeryüzünün en faziletli mekânları camiler, camilerin de en faziletlileri Mescidi Haram, Mescidi Nebevi ve Mescidi Aksa'dır. Bu üç camide kılınan namazların diğer camilerde kılınan namazlardan çok daha fazla sevaplı olduğu hadisi şeriflerde bildirilmiştir.

Haber: M Uzun Kaynak: Vakit
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Siyonistler Sadece Kuvvet Dilinden Anlıyor



ABD tarafından 2 Eylül'de başlatılan Filistin-israil arası sözde barış müzakerelerinden şu ana kadar bir ilerleme kaydedilemedi.

Bu konu ile ilgili daha önce Hamas'ın Siyasi Birim Üyelerinden Muhammed Nezzal ile yaptığımız görüşmede, Hamas olarak bu müzakerelere karşı olduklarını belirtmiş ve bu sözde barış görüşmelerinin Filistin davasını tasfiye etme amacı taşıdığını anlatmıştı. Ayrıca bununla Amerika Başkanı Obama'nın Amerikan Kongre seçimlerinde azalan prestijini artırmak ve seçmenlerine Ortadoğu'daki karışıklıklarda barışa doğru gidildiğini göstermek amacıyla Mahmut Abbas'ı bu iş için bir araç olarak kullandığını belirtmişti.



Sözde barış görüşmeleri ve Hamas'ın bu konudaki görüşlerini Hamas'ın Lübnan temsilcisi Üsame Hamdan'a sorduk. Hamas sözcüsü Hamdan ile yaptığımız söyleşiyi siz İnzar okuyucularımızın istifadesine sunuyoruz.


SİYONİSTLER SADECE KUVVET DİLİNDEN ANLIYOR

2 Eylül'de başlatılan sözde barış müzakerelerine baştan beri karşı olduğunuzu HAMAS olarak açıkladınız. Bugün itibarı ile gelinen süreçte barışa dair bir ilerleme sağlanabilinmiş görünmüyor. Siz HAMAS Hareketi olarak sözde barış müzakerelerini genel anlamda nasıl değerlendiriyorsunuz?



HAMAS bütün açıklığıyla siyonistlerin sadece kuvvet dilinden anladığını dile getiriyor ve biliyor ki eğer direniş olmazsa Gazze'den çekilmezler. Direniş olmasaydı Lübnan'ın güneyinden de çekilmezlerdi. siyonist düşmanla yapılacak tek muamele Filistin topraklarından çekilmesi için yapılacak direniştir. 18 yıl boyunca süren müzakereler hiçbir netice getirmedi. Bilakis Filistinlilere daha fazla zarar vererek alçalttı. Ve yine Filistinlilerin hakları daha fazla çiğnendi. Bunun için HAMAS Hareketi bu müzakerelerin başarısız olacağını ve olumsuz sonuçlar doğuracağını belirtiyor. Filistin adına müzakerelere katılan kişinin (Mahmud Abbas) Filistinlilerin yanında hiçbir kanuni yetkisi yoktur. Ancak ABD ve siyonistlerin yanında yetkilidir. Bu da ona çok büyük zarar verecektir.


ÖNCE, ŞİMDİ VE GELECEK İÇİN DE DİRENİŞ DİYORUZ

Furkan savaşından sonra fevri bazı saldırılar dışında uzun süreli bir çatışma yaşanmadı. Yakın zaman içinde israil tarafından Gazze'ye tekrar bir saldırı bekliyor musunuz?

Herkes biliyor ki Hamas'ın programı direniş üzerinedir. Hamas, daha önce de, şimdi ve gelecekte de direniş için çalışacak. Şu anda Filistin'de olan sessizlik kesinlikle direnişten vazgeçildiği anlamına gelmiyor. Bilakis daha düzgün bir ortam ve fırsat bekliyoruz. Düşmanımız her zaman bize saldırıyor. Düşmanımız topraklarımızı işgal ettiği müddetçe direniş ve mücadeleyi bırakmayacağız.



Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılar, Kudüs ve Batı Şeria'da Filistinlere ait evlerin yıkılması, arazilerin talanı, yeni yerleşim birimlerinin inşası gibi siyonist israil'in çalışmaları son hız sürüyor. Bu konuda ne diyeceksiniz?



siyonistler Kudüs'ü Yahudileştirip öğretilerini değiştirmek için çok büyük bir şekilde gayret gösteriyorlar. Şehrin Yahudi şehri olduğunu iddia ediyorlar. Biz hareket olarak onların yaptıklarına karşı direniş ve gerektiği şekilde karşı duruyoruz. Buna karşı herhangi bir görüşme yapmıyoruz, çünkü siyonistlerin söylemlerinin hiçbir aslı yoktur.


O ADAM İŞBİRLİKÇİ HAİNDİR

Mahmud Abbas liderliğindeki el Fetih yönetiminin özellikle Batı Şeria'da HAMAS üyelerini tutuklaması veya siyonistlere bildirerek şehid edilmelerine sebep olmasını nasıl görüyorsunuz?



Biz bu adamı düşmanla beraber olup, Filistin halkına yapılmış bir ihanetle suçluyoruz. Bunlar gibi işbirlikçi ve hainler ne tarihte görülmüş ne de okunmuş işbirlikçilerdir. Bunlar direnişe karşı kinlidirler. Çekinmeden, kendilerini saklamadan ihanetlerini açıktan yapmaktalar. siyonistlerin dediği her şeyi yaparlar ve ona göre hareket ederler.


BU DİNİ DÜNYAYA ANLATMAK GEREK

Amerika'da Kur'an'a yönelik yapılan saldırı, Kudüs'te de bir siyonist tarafından gerçekleştirildi. Kur'an'a sahip çıkma anlamında Hamas olarak ne gibi faaliyetlerde bulunuyorsunuz?


Kur'an'a saldırmaları Kur'an'a, İslam'a ve Müslümanlara hiçbir şekilde zarar vermez, ancak onlara zarar verir. Kur'an'a saldırmaları onların gerçek yüzlerini ortaya çıkarır. Onların nasıl suçlu olduklarını, nasıl alçaldıklarını gösteriyor. Ve Müslümanlara ne kadar kinli olduklarını gösteriyor. Bu konuda Müslümanların üzerine bazı sorumluluklar düşüyor. Birincisi Müslümanlara karşı olanların düşman olarak ilan edilmesi gerekir. İkincisi ise, Müslümanlar dinlerini dünyaya anlatıp insanları bilinçlendirmesi gerekir.



İnzardergisi- ekim 2010
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Bolivya: Filistin'i tanıyacağız

images


Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, gelecek hafta Filistin'i bağımsız bir devlet olarak tanıyacaklarını açıkladı.

Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, gelecek hafta Filistin'i bağımsız bir devlet olarak tanıyacaklarını açıkladı.

Morales, Paraguay'ın güneydoğusundaki Itaipu'da düzenlediği basın toplantısında, ülkesinin de Brezilya ve Arjantin'i takip ederek, gelecek hafta bağımsız bir devlet olarak Filistin'i tanıyacağını belirtti ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a bu konuyu bildirdiği bir mektup gönderdiğini söyledi.


Morales, açıklamasında, İsrail'i ''Ortadoğu'da soykırımla'' suçladı. Bolivya Devlet Başkanı, Gazze'ye yönelik operasyonu protesto etmek için İsrail ile diplomatik ilişkilerini Ocak 2009'da kesmişti.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Mısır İsrail'deki Büyükelçisini Geri Çekti
misir-israil-deki-buyukelcisini-geri-cekti_m.jpg


Mısır hükümeti, Perşembe günü düzenlenen ve 8 kişinin ölümüyle sonuçlanan üç saldırının ardından, İsrailin sınırda yürüttüğü operasyonlar sırasında 5 Mısırlı güvenlik görevlisinin öldürülmesi üzerine, İsrail'deki büyükelçisini geri çekti.

Kahire’de bulunan İsrail büyükelçisi de İsrail helikopterlerinin, Perşembe günkü saldırıların failleri olduğundan şüphelenilen kişileri kovalarken Mısır sınır polisini nasıl vurduğunun açıklamasını yapması için Dışişleri Bakanlığı’na görüşmeye çağrıldı.
Analistler, İsrail'in bir dönem bölgedeki en yakın Arap müttefiki olan Mısır'la böyle bir gerginlik yaşamasının, Tel Aviv'i daha da yalnızlaştıracak bir gelişme olarak yorumladı.

İsrail bu yıl başında Mısır'da yaşanan hükümet karşıtı protestolar sırasında devrik lider Hüsnü Mübarek'e destek veren nadir devletlerden biri olmuştu.

Mübarek iktidarının sona ermesinin ardından gelen hükümetin İsrail'le eski ilişkileri sürdürmeyeceği yönündeki işaretlerin, özellikle Türkiye-İsrail ilişkilerinin gergin olduğu bu dönemde Tel Aviv'de paniğe neden olduğu öne sürülmüştü.

BÜYÜKELÇİLİK ÖNÜNDE GÖSTERİ YAPILDI


Mısır Başbakanı Essam Şeref, bu sabah kabineyi olağanüstü toplarken, yüzlerce kişi de Kahire’de bulunan İsrail Büyükelçiliği önünde protesto gösterisi yaptı. Cuma öğleden sonra başlayan protesto gece boyunca sürdü.

İsrail bayraklarını yakan protestocular Büyükelçi’nin sınır dışı edilmesini ve Mısır ordusunun Sina Yarımadası’ndaki sınır bölgesini korumak için daha fazla şey yapmasını talep etti.

MISIR KAMUOYU TEPKİLİ


Mısır dün İsrail’e, sınırda hayatını kaybeden Mısırlı askerlerle ilgili nota göndererek ölümlerin araştırılmasını istemişti.

Asker ölümleri, özellikle İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak’ın Perşembe günkü saldırıların ardından yaptığı “Bu durum Mısır’ın Sina’daki kontrolünün zayıfladığını ve terör unsurlarının faaliyetlerinin genişlediğini gösteriyor” açıklamasının ardından, Mısır kamuoyunda büyük tepki yarattı.

Mısır Genelkurmay Başkanı Sami Enan da dün sınır bölgesine giderek ölümlerle ilgili inceleme başlattı ve askerlerle görüştü.

ÖZÜR VE TAZMİNAT TALEBİ


El Cezire Kahire muhabiri Rawya Rageh, Mısır askeri konseyi ve istihbarat birimlerinin Başbakan Şeref’le yaptığı toplantıdan İsrail’den resmi bir özür talebi ve hayatını kaybeden askerlerin aileleri için tazminat talep edileceğini bildirdi.

Rageh bu taleplerin İsrail’in Kahire Büyükelçisi’ne iletileceğini ifade etti.

ATEŞKES MUAMMASI


Mısır ve İsrail arasında diplomatik gerginlik sürerken, dün gece Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları, Gazze Şeridi’nde 2009 yılından bu yana uygulanan ateşkesin sona erdiğini açıkladı.

İsrail’in Perşembe akşamı başlattığı hava saldırısına yanıt olarak Hamas’ın radyo istasyonlarından birinde yayınlanan açıklamada, “Artık düşmanla ateşkes yok” denildi.

Ancak Kassam Tugayları’ndan bir sözcü El Cezire’ye bu açıklamanın doğru olmadığını bildirdi.

HAVA SALDIRILARI SÜRÜYOR


İsrail’in Perşembe akşamından beri sürdürdüğü hava saldırıları sırasında son 24 saatte 14 Filistinlinin öldüğü 30 kişinin ise yaralandığı bildirildi.

İslami Cihat örgütünün askeri kanadı Kudüs Tugayları, dün geceki saldırılarda öldürülen Filistinlilerden birinin örgütün üyesi olduğunu doğruladı. Dün geceki hava saldırılarında ölenlerden birinin de 5 yaşında bir çocuk olduğu belirtildi.


 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt