Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Müslüman ve Flörtçüler (1 Kullanıcı)

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Müslümanca flört .....



Sizlere ibretli bir mektup sunacağım. Neredeyse yoruma hiç gerek yok; gerçekler tüm açıklığıyla ortada. Evet, Dilruba rumuzuyla yazan kardeşimizin mektubunu aktarıyorum:

Çok değerli Cemil Ağabey! Son zamanlarda evlilik, cinsellik ve gençlik üzerine kaliteli çalışmalar yapıyorsunuz. Ben de bir genç olarak yarama parmak bastığınız için bu yazıyı yazmak ihtiyacı duydum.

Ben erkeklerle hiçbir zaman muhatap olmadım. Lisede hocalarımla bile konuşurken başımı öne eğer, edep ve saygıyla onlarla konuşurdum. Hayatımda erkek olarak sadece babam ve ağabeyim vardı. Üniversiteye geldiğimde dindar, müsbet ve İslâmî bir bölümde okuyan bir beyle tanıştım. Ciddi olarak görüşüyorduk. Bu görüşmeler sırasında ben, kendi hayamla oturmaya, kalkmaya ve konuşmaya dikkat ederdim. Bildiğim dinî ve imanî hakikatları açıklamaya çalışırdım. Sonuçta muhatabım, sadece iman hakikatlarından haberdardı, ama içli dışlı değildi. Evliliğimizi, ileride nasıl bir hayat kuracağımızı, dünya ve ahiret saadetini, kısacası her şeyi meşru daire içinde konuşmuştuk. Bu görüşmeler sıklaşınca işin içine ister istemez nefis ve şeytan karışmıştı. Ben ise ona, bazı tutum ve davranışlarının yanlış olduğunu, yapmaması gerektiğini, meşru olmayan lezzetlerin haram olduğunu, branşı gereği bunları asıl kendisinin anlatması gerektiğini ifade etmeye çalıştımsa da, nafile... Sonunda bir nefis taşıdığım için ben de bu havaya kapılmıştım. İş ciddiye dönüşünce ailesinden sorun çıktı. Böylece bütün söylemler suya düştü. Yaptığım hatalar, günahlar, haram lezzetler bana kaldı.

Olayın üzerinden uzun bir zaman geçmesine rağmen ben sürekli vicdan azabı duyuyorum, her zaman, her namazda tevbe ediyorum. Ağlamadığım gün ve gece yoktur. Ben kendimi affedemediğim halde Rabbim beni nasıl affedecek, onu düşünüyorum; düşündükçe kahroluyorum. Üzüldüğüm şey, dinî ve imanî hakikatlardan haberdar olan birisi olmama rağmen nasıl oluyor da, bu tür şeyleri yapmışım? Benim gibi olan yüzlerce kız var. Size anlatamayacağım hüzün ve pişmanlıklar içerisindeyim. Bunu Cenab-ı Haktan başka kimse bilemez herhalde.

Benim suçum, ciddi olarak evliliği düşünmemdi. Benim suçum dindar, dinî hakikatlardan haberdar bir insana güvenmekti. Suçum, Doğu kökenli olup, ailesinin beni kabul etmemesiydi. Suçum, dünya ve ahiret saadetini sağlamayı düşünmem, lüks ve şatafatlı bir hayatı istemememdi. Suç üstüne suç sayabilirsiniz...

Bu olaydan sonra dindar bile olsa erkeklerden nefret etmeye başladım. İçimde onlara karşı kin ve düşmanlık vardı. Evliliğe kapalı kalmıştım.

Ben artık şefkat tokatlarını yemiştim, aklım başıma gelmişti. Bu mektubu gençlere örnek olsun diye yazıyorum. Hiç kimse, Benim konuştuğum, görüştüğüm kişi temizdir, dürüsttür, dindardır, güvenilirdir, muhafazakârdır deyip, kendini kaptırmasın. Çünkü olaylar başka mecralara kayıyor. İnsan geçmişine dönüp baktığında ahlar, hüzünler, senelerce unutulmayacak izler, gözyaşları ve günahların kara lekesi belleğinde kalacaktır.

Bu musibet bana ne kadar aciz, zayıf ve çaresiz olduğumu, dünyanın gayri meşru lezzetlerinin bir yedirip bin tokat vurdurduğunu, bir an bile nefis ve şeytanla baş başa kalmanın ne büyük yaralar açtığını öğretti. Belâ ve musibetlere karşı sürekli istiğfar etmek gerektiğini, tevbe kapısının açık olduğunu, her şeyde bir hayır ve hikmet bulunduğunu, esma-i hüsnadan birinin de Tevvab olduğunu, hata işleyip nefis muhasebesi yapmakla Hz Yunus'un (a.s.), sabrederek Hz. Eyyub'un (a.s.) meyvelerine ulaştığımı gösterdi.

Bunları hiç kimseye anlatmış değilim. Siz gençlik sorunlarıyla ilgilendiğiniz için, gençlerin ibret alması niyetiyle yazıyorum.


Evet, acı bir tecrübe yaşamış bir kardeşimizin bu içler acısı feryadına, umarım genç kardeşlerimiz kulak verir.

Bu mektup gösteriyor ki, kız erkek arkadaşlığında, tarafları mutsuz edecek sayısız sorun ve tuzak var. Meşru ölçülerin dışına taşıldığında telâfisi zor, belki imkânsız kayıplar söz konusu olabiliyor.

Okuyucum, Bu görüşmeler sıklaşınca işin içine ister istemez nefis ve şeytan karışmıştı. Ben ise ona, bazı tutum ve davranışlarının haram olduğunu ifade etmeye çalıştımsa da, nafile... Sonunda bir nefis taşıdığım için ben de bu havaya kapılmıştım diyor mektubunda. Acaba bugüne değin, İki namahrem baş başa kaldıklarında üçüncüleri şeytandır hadisini duymamış mıydı? Peygamberimizin (a.s.m.) bu uyarısı, insanların kendi fıtratlarını iyi tanımalarıyla yakından ilgili. İnsan bu şekilde yaratılmış. Onun fıtratı dün nasılsa bugün de öyle ve yarın da aynı olacak.

İş ciddiye dönüşünce ailesinden sorun çıkması, neredeyse bütün erkek kız ilişkilerinde ortaya çıkan bir sorun. Gençlerin kendi kendilerine gelin güvey olmaları, olumlu bir sonuç doğurmuyor. İlişkilerin duygularla değil, akılla yönlendirilmesi, hikmet ve muhakemenin şekillendirdiği bir stratejinin olması şart. Aşk, sadece maddeden ve duygudan ibaret görülürse, önündeki engellerle savaşmak güçleşir. Kişi sevmesini bildiği kadar, sağlıklı ve kalıcı bir mutluluğun önündeki engellerle savaşmasını ve sonuç almasını da bilmelidir.

Eğer bunlar dikkate alınmazsa, Yaptığım hatalar, günahlar, haram lezzetler bana kaldı diyen genç gibi, ah vah edilir, ama mutsuz sonuç değişmez.

Bu gencin, şu uyarısı da, pahalıya mal olan önemli bir tecrübe: Hiç kimse, Benim konuştuğum, görüştüğüm kişi temizdir, dürüsttür, dindardır, güvenilirdir, muhafazakârdır deyip, kendini kaptırmasın. Çünkü olaylar başka mecralara kayıyor.

Bir kişi temiz, dürüst ve dindar olunca, dinî emir ve yasakların muhatabı olmaktan çıkıyor mu? Hiç kimse Peygamberimiz (a.s.m.) ve ashabı kadar temiz, dürüst ve dindar olamaz. Oysa Rabbimizin cinsellik, iffet ve edeb konusundaki emir ve yasaklarının ilk muhatabı onlar değil miydi?Allah'ın Rasûlüne yasak olan bir davranış, kime serbest olabilir ki?

Ağır tahrik ve baskı altında bulunan gençlerin meşruiyet dışına çıkarak kendilerini tatmin etmeleri mümkün değil. Ancak evlenmeden bu ağır imtihanı göğüsleyebilmeleri de zor.

Tabiî evlilik gibi önemli bir sünneti gerçekleştirmek istediğinizde bir dizi imtihanla karşılaşacağınızı da hesaba katacaksınız. Bu imtihanlara hazır olmak, başarıyla çıkmak için de gereken bilgi ve beceriyi edinmek şarttır.

Cemil Tokpınar
 

-Ammar Bin Yasir-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2007
Mesajlar
4,864
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
36
selamun aleyküm değerli kardeşimiz yazıya başlayınca küçük ya :) hafler biteremem dedim ama o kadar ibretle doluki sonunu okumam bir oldu diyebilirim
Rabbim Hazretleri razı olsun hayırlı paylaşımından dolayı doğru söze ne hacet


Bir kişi temiz, dürüst ve dindar olunca, dinî emir ve yasakların muhatabı olmaktan çıkıyor mu? Hiç kimse Peygamberimiz (a.s.m.) ve ashabı kadar temiz, dürüst ve dindar olamaz. Oysa Rabbimizin cinsellik, iffet ve edeb konusundaki emir ve yasaklarının ilk muhatabı onlar değil miydi?Allah'ın Rasûlüne yasak olan bir davranış, kime serbest olabilir ki
 

DiLaRa_I NuR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2009
Mesajlar
2,576
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
46
Olayın üzerinden uzun bir zaman geçmesine rağmen ben sürekli vicdan azabı duyuyorum, her zaman, her namazda tevbe ediyorum. Ağlamadığım gün ve gece yoktur. Ben kendimi affedemediğim halde Rabbim beni nasıl affedecek, onu düşünüyorum; düşündükçe kahroluyorum. Üzüldüğüm şey, dinî ve imanî hakikatlardan haberdar olan birisi olmama rağmen nasıl oluyor da, bu tür şeyleri yapmışım? Benim gibi olan yüzlerce kız var. Size anlatamayacağım hüzün ve pişmanlıklar içerisindeyim. Bunu Cenab-ı Haktan başka kimse bilemez herhalde.

Benim suçum, ciddi olarak evliliği düşünmemdi. Benim suçum dindar, dinî hakikatlardan haberdar bir insana güvenmekti. Suçum, Doğu kökenli olup, ailesinin beni kabul etmemesiydi. Suçum, dünya ve ahiret saadetini sağlamayı düşünmem, lüks ve şatafatlı bir hayatı istemememdi. Suç üstüne suç sayabilirsiniz...


Müslüman bir kimsenin dokunması helal olan kadınlar vardır, dokunması, haram yerlerine bakması ve yalnız kalması yasak olan kadınlar vardır. Bu nedenle evlenmesi helal olan bir kadına, nikahsız olarak dokunmak, onunla yalnız kalmak ve haram yerlerine bakmak dinimize göre yasaktır.

Mahrem olmayan kadına dokunmak veya tokalaşmak mutlaka haramdır. Peygamber'e (sav) biat eden kadınlar dediler ki:

Ey Allah'ın Resulü, biat ederken elimizi tutmadınız. Peygamber (sav) kadınların elini tutup tokalaşmam, buyurdu (1). Hazreti Aişe (ra) biat ile ilgili şöyle buyuruyor: Allah'a yemin ederim ki Resûlüllah'ın eli bir kadının eline dokunmadı. Sadece sözle onlardan biat aldı" (Ahmed bin Hanbel, Nesâî, İbn Mâce).

Peygamber (sav) bir hadisi şerifinde şöyle buyuruyor: "Sizden biriniz, başına iğne ile dürtülmesi kendisi için helâl olmayan bir kadına dokunmaktan daha hayırlıdır." İslâm dini, kadınla tokalaşmayı yasaklamakla kadını tezyif etmiyor. Bilakis şerefini kurtarıyor. Kötü niyetli kimselerin şehvetle el uzatmasına engel oluyor. (Halil GÜNENÇ, Günümüz Meselelerine Fetvalar II. 170)
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
selamun aleyküm değerli kardeşimiz yazıya başlayınca küçük ya :) hafler biteremem dedim ama o kadar ibretle doluki sonunu okumam bir oldu diyebilirim

Rabbim Hazretleri razı olsun hayırlı paylaşımından dolayı doğru söze ne hacet


Bir kişi temiz, dürüst ve dindar olunca, dinî emir ve yasakların muhatabı olmaktan çıkıyor mu? Hiç kimse Peygamberimiz (a.s.m.) ve ashabı kadar temiz, dürüst ve dindar olamaz. Oysa Rabbimizin cinsellik, iffet ve edeb konusundaki emir ve yasaklarının ilk muhatabı onlar değil miydi?Allah'ın Rasûlüne yasak olan bir davranış, kime serbest olabilir ki

:) iyidir kardeşim inşaaallah herkes okuyup nasiplenir Rabbim Şaşırtmasın


ALLAH razı olsun ...


amin .. ALLAH cc emanet ol güzel kardeşim


selam ve dua ile


Hiç kimse Peygamberimiz (a.s.m.) ve ashabı kadar temiz, dürüst ve dindar olamaz. Oysa Rabbimizin cinsellik, iffet ve edeb konusundaki emir ve yasaklarının ilk muhatabı onlar değil miydi?Allah'ın Rasûlüne yasak olan bir davranış, kime serbest olabilir ki?
 

DiLaRa_I NuR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2009
Mesajlar
2,576
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
46
Hiç kimse Peygamberimiz (a.s.m.) ve ashabı kadar temiz, dürüst ve dindar olamaz. Oysa Rabbimizin cinsellik, iffet ve edeb konusundaki emir ve yasaklarının ilk muhatabı onlar değil miydi?Allah'ın Rasûlüne yasak olan bir davranış, kime serbest olabilir ki?
çok haklısınız kime serbest olabilirki Allahım bizi nefsimizle baş başa bırakmasın azcık konunuza ilave ettim hakkınızı helal edin ...
selam ve dua ile..
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Hiç kimse Peygamberimiz (a.s.m.) ve ashabı kadar temiz, dürüst ve dindar olamaz. Oysa Rabbimizin cinsellik, iffet ve edeb konusundaki emir ve yasaklarının ilk muhatabı onlar değil miydi?Allah'ın Rasûlüne yasak olan bir davranış, kime serbest olabilir ki?
çok haklısınız kime serbest olabilirki Allahım bizi nefsimizle baş başa bırakmasın azcık konunuza ilave ettim hakkınızı helal edin ...
selam ve dua ile..



helal olsun kardeşim ne demek çok iyi yapmışsınız ALLAH cc razı olsun ..

selam ve dua ile B)
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,043
Puanları
113
Yaş
43
Selamü Aleyküm
Evet kardeşimiz içinden gelen duyguları halisane ortaya dökmüş Allah yardımcısı olsun Allah'u teala afetsin

Benim suçum, ciddi olarak evliliği düşünmemdi. Benim suçum dindar, dinî hakikatlardan haberdar bir insana güvenmekti. Suçum, Doğu kökenli olup, ailesinin beni kabul etmemesiydi. Suçum, dünya ve ahiret saadetini sağlamayı düşünmem, lüks ve şatafatlı bir hayatı istemememdi. Suç üstüne suç sayabilirsiniz...

Bunları söyleyerek hala şuçu karşı tarafta araması.Hala yaptığı yanlışın farkına varamaması anlamına gelir.Allah'u tealanın razı olmadığı bir ortamda razı olmadığı bir şekilde bir insanla görüşmesi asıl suçu budur diye düşünüyorum.Belkide bunun cezasını çekmektedir.Böyle halisane niyetli olan bir kulu yanlışından dolayı Allah'u teala dünyada ceza vermeyi muradetmiş ve dünyada cezalandırarak ahirete bırakmak istememişte olabilir.Allah'u alem diyor ve her adımımıza ne kadar dikkat etmemiz gerektiğini bir kez daha idrak ediyor ve paylaşım için teşekkür ediyorum

 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Selamü Aleyküm
Evet kardeşimiz içinden gelen duyguları halisane ortaya dökmüş Allah yardımcısı olsun Allah'u teala afetsin

Benim suçum, ciddi olarak evliliği düşünmemdi. Benim suçum dindar, dinî hakikatlardan haberdar bir insana güvenmekti. Suçum, Doğu kökenli olup, ailesinin beni kabul etmemesiydi. Suçum, dünya ve ahiret saadetini sağlamayı düşünmem, lüks ve şatafatlı bir hayatı istemememdi. Suç üstüne suç sayabilirsiniz...

Bunları söyleyerek hala şuçu karşı tarafta araması.Hala yaptığı yanlışın farkına varamaması anlamına gelir.Allah'u tealanın razı olmadığı bir ortamda razı olmadığı bir şekilde bir insanla görüşmesi asıl suçu budur diye düşünüyorum.Belkide bunun cezasını çekmektedir.Böyle halisane niyetli olan bir kulu yanlışından dolayı Allah'u teala dünyada ceza vermeyi muradetmiş ve dünyada cezalandırarak ahirete bırakmak istememişte olabilir.Allah'u alem diyor ve her adımımıza ne kadar dikkat etmemiz gerektiğini bir kez daha idrak ediyor ve paylaşım için teşekkür ediyorum



aleykum selam kardeşim ..

insan beyni bunu yapar .. hataları yanlışları başkalarının üzerine attırır ve böylelikle kendi gözünde kenidini temize çıkarır .. yoksa bu vicdan azabıyla heran nasıl baş etsin ..tabi sakat bir düşünce tarzı ve yaklaşımı .. ..ve insan karma karışık bir dünya .. hani diyorya yazının bir bölümünde..

Olayın üzerinden uzun bir zaman geçmesine rağmen ben sürekli vicdan azabı duyuyorum, her zaman, her namazda tevbe ediyorum. Ağlamadığım gün ve gece yoktur. Ben kendimi affedemediğim halde Rabbim beni nasıl affedecek, onu düşünüyorum; düşündükçe kahroluyorum. Üzüldüğüm şey, dinî ve imanî hakikatlardan haberdar olan birisi olmama rağmen nasıl oluyor da, bu tür şeyleri yapmışım? Benim gibi olan yüzlerce kız var. Size anlatamayacağım hüzün ve pişmanlıklar içerisindeyim. Bunu Cenab-ı Haktan başka kimse bilemez herhalde.



rabbim kimseyi gaflete düşürmesin ..

teşekkürler kardeşim ..
selam ve dua ile ...
 

ozmo

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Eki 2009
Mesajlar
69
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Hiç kimse Peygamberimiz (a.s.m.) ve ashabı kadar temiz, dürüst ve dindar olamaz. Oysa Rabbimizin cinsellik, iffet ve edeb konusundaki emir ve yasaklarının ilk muhatabı onlar değil miydi?Allah'ın Rasûlüne yasak olan bir davranış, kime serbest olabilir ki?
çok haklısınız kime serbest olabilirki Allahım bizi nefsimizle baş başa bırakmasın azcık konunuza ilave ettim hakkınızı helal edin ...
selam ve dua ile..


hic bir Muslumanin hayir diyemiyecegi sozler..
lakin bu olcu sadece evlilik konusunda degil hayatimizin tamaminda olmazsa olmaz bir olcudur. Teblig konusunda da diger konularda da Peygamber efendimizin sav ve Ashabinin yolundan sapmamak taviz vermemek gerek
Adlari ne olursa olsun bu olcuden sapanlarin adi SAPIKTIR dinlerarasi diyalog bu sapikligin orneklerinden bir tanesidir
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Hiç kimse Peygamberimiz (a.s.m.) ve ashabı kadar temiz, dürüst ve dindar olamaz. Oysa Rabbimizin cinsellik, iffet ve edeb konusundaki emir ve yasaklarının ilk muhatabı onlar değil miydi?Allah'ın Rasûlüne yasak olan bir davranış, kime serbest olabilir ki?
çok haklısınız kime serbest olabilirki Allahım bizi nefsimizle baş başa bırakmasın azcık konunuza ilave ettim hakkınızı helal edin ...
selam ve dua ile..


hic bir Muslumanin hayir diyemiyecegi sozler..
lakin bu olcu sadece evlilik konusunda degil hayatimizin tamaminda olmazsa olmaz bir olcudur. Teblig konusunda da diger konularda da Peygamber efendimizin sav ve Ashabinin yolundan sapmamak taviz vermemek gerek
Adlari ne olursa olsun bu olcuden sapanlarin adi SAPIKTIR dinlerarasi diyalog bu sapikligin orneklerinden bir tanesidir


hayırlı akşamlar
..

selam ve dua ile ...
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
Bir kişi temiz, dürüst ve dindar olunca, dinî emir ve yasakların muhatabı olmaktan çıkıyor mu? Hiç kimse Peygamberimiz (a.s.m.) ve ashabı kadar temiz, dürüst ve dindar olamaz. Oysa Rabbimizin cinsellik, iffet ve edeb konusundaki emir ve yasaklarının ilk muhatabı onlar değil miydi?Allah'ın Rasûlüne yasak olan bir davranış, kime serbest olabilir ki?
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,120
Tepki puanı
8,195
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Esselamünaleykum...Hayırlı Cumalar...

Esselamünaleykum...Hayırlı Cumalar...

Hiç kimse Peygamberimiz (a.s.m.) ve ashabı kadar temiz, dürüst ve dindar olamaz.
Oysa Rabbimizin cinsellik, iffet ve edeb konusundaki emir ve yasaklarının ilk muhatabı onlar değil miydi?
Allah'ın Rasûlüne yasak olan bir davranış, kime serbest olabilir ki?

Allah CC. razı olsun değerli kardeşim...
Çok faydalı bir paylaşımdı...

Sadece başlığa kafam takıldı...
Acaba başka bir isim konulabilir mi ki?
Örneğin;
" Evliliğe Diye Çıkılan Yolda Yapılan Hatalar..."
Bu sadece bir örnekti aklıma gelen...
Haddimizde olmayarak tavsiye ediyoruz kardeşim...
Çünkü Müslüman ve Flörtü yanayana düşünmek dahi istemem...

Allah CC. yar ve yardımcımız olsun...
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
aleykum selam abi..
aklın yolu bir diye boşa dememişler ..
başlık aslında müslüman flörtçülerdi ...

ben değiştirdim ..
sonra .. pek içimede sinmedi ..

sizin önerdiginizde .. flört oldugu anlaşılmaz ..diye düşünüyorum ... ben özllikle bu kelime vurgulansın istiyorum ..
orjinal başlık olsunmu yani müslüman flörtçüler ne dersiniz..

yada başka bir öneriniz varmı ...
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,120
Tepki puanı
8,195
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Esselamünaleykum...Hayırlı Cumalar...

Esselamünaleykum...Hayırlı Cumalar...

aleykum selam abi..
aklın yolu bir diye boşa dememişler ..
başlık aslında müslüman flörtçülerdi ...

ben değiştirdim ..
sonra .. pek içimede sinmedi ..

sizin önerdiginizde .. flört oldugu anlaşılmaz ..diye düşünüyorum ... ben özllikle bu kelime vurgulansın istiyorum ..
orjinal başlık olsunmu yani müslüman flörtçüler ne dersiniz..

yada başka bir öneriniz varmı ...

Müslüman ve Flörtçüler olabilir...
Müslüman ve Flört olabilir...

Teşekkürler Kardeşim...
 

berat05

Yönetici
Katılım
26 Eki 2007
Mesajlar
7,767
Tepki puanı
1,043
Puanları
163
Yaş
49
Konum
Gönlün olduğu yerde
Esselamünaleyküm ve Rahmetullahi ve Berakatuhu

Esselamünaleyküm ve Rahmetullahi ve Berakatuhu

"Hiç kimse Peygamberimiz (a.s.m.) ve ashabı kadar temiz, dürüst ve dindar olamaz. Oysa Rabbimizin cinsellik, iffet ve edeb konusundaki emir ve yasaklarının ilk muhatabı onlar değil miydi?Allah'ın Rasûlüne yasak olan bir davranış, kime serbest olabilir ki?"


Çok güzel öğüt verici bir yazı..

Emeklerinize sağlık...

Selam ve dua ile
 

erdal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Nis 2006
Mesajlar
3,212
Tepki puanı
1
Puanları
38
Selamın Aleyküm Aminenur Kardeşimiz ...

Yoruma gerek bırakmayan güzel bir yazı aktarmışsınız...
Deryalar içinde inci ve mercanı muhafaza eden Yüceler yücesi Rabbimiz bizleri imtihan dünyasında karanlıklarda bırakmasın inşaAllah.Bize acısın ve bizi korusun.İbret alınması temennisiyle Rabbimize emanet olunuz.
 

ishakyakup

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Tem 2007
Mesajlar
549
Tepki puanı
21
Puanları
18
Yaş
45
Konum
Gebze
Müslümanca flört .....
Benim suçum, ciddi olarak evliliği düşünmemdi. Benim suçum dindar, dinî hakikatlardan haberdar bir insana güvenmekti. Suçum, Doğu kökenli olup, ailesinin beni kabul etmemesiydi. Suçum, dünya ve ahiret saadetini sağlamayı düşünmem, lüks ve şatafatlı bir hayatı istemememdi. Suç üstüne suç sayabilirsiniz...


Amma da demogaji yapmış haa..
Senin suçun bunlar değil ki.. bu saydıkların her müslüman hanımefendi de olması gereken güzel fikirlerdir..
Çok iyi biliyorsun ki; Suçun Ahkamı muhafaza edememendir..
anlattığın olayın ilk başlarında ki (yani iş cinsellik dayanmadan) durumdan memnunsun.. bunu ma'sum görüyorsun.. oysa ki bu zinadan beter bir günahtır..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt