Muhtazaf
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 30 Mar 2008
- Mesajlar
- 9,591
- Tepki puanı
- 957
- Puanları
- 113
- Yaş
- 66
- Web Sitesi
- www.aydin-aydin.com
Müslüman Dediğin Çıkarcı Olur
Müslüman dünyanın en çıkarcı insanıdır. Dünya üzerinde bir Müslüman kadar çıkarcı, bir Müslüman kadar her yaptığından çıkar bekleyen başka bir insan yoktur.
Bu sözler garip geldi değil mi? İşi biraz daha ileri götürelim o zaman… Müslümanın bu beklediği çıkarlar da, ufak tefek çıkarlar değildir hani…
“Nasıl olur” mu diyorsunuz?
Mesela, bir Müslüman bir konuda başkasına yardım etti. Bunun karşılığında her ne kadar size, “Önemli değil canım.” dese de, o yaptığı işten Allah’ın rızasını ve en küçüğü iki Dünya büyüklüğünde olduğu rivayet edilen cenneti beklemektedir.
O kadar çıkarcıdır ki, bırakın yardım etmeyi, karşısındakine gülümsemesinden bile bekler bunu.
Ama beklentisi hiçbir zaman dünya malı üzerine değildir. Çünkü bilir ki, dünya malı geçicidir. Onun gözü çok daha yukarılarda, sonsuz mutluluktadır.
İşte bu, inanan kişinin diğer insanlardan en büyük farklarından biridir.
Diğer insanlar her yaptığının karşılığını bu dünyada bekler. Çünkü ahret ona uzaktadır ya da onun için ahiret yoktur. Bu yüzden o varını yoğunu dünyaya ayırmıştır. Sürekli dünyalık beklenti içindedir ve bu beklentiler her zaman gerçekleşmediğinden, değil sonsuz mutluluğu, dünyada sürekli mutluluğu dahi yakalayamazlar.
İnançlı kişi ise, her yaptığının karşılığını ahrette beklediğinden, her yaptığından mutluluk duyabilir ve hem dünyada hem ahirette sonsuz mutluluğu elde etmiş olur. Ayrıca dünyada karşılığını beklemediği bu şeyin, dünyada da bir karşılığını görürse bu da cabası…
Sonuç olarak;
“Onlara dünya hayatının neye benzediğini söyle! Dünya hayatı, gökten indirdiğimiz bir suya benzer ki, onunla yeryüzünün bitkileri gelişip birbirine karışır ve sonunda rüzgarların savurup uçurduğu kuru bir çöp kırıntısı haline döner. Allah, her şeyi meydana getirmeye gücü yetendir. Mal ve oğullar dünya hayatının süsüdür. Ebedî kalacak iyi işler ise Rabbinin katında hem sevapça daha hayırlı hem de ümit bağlamaya daha lâyıktır.” (Kehf – 45-46)
Hepinize bol kazançlı günler…
Müslüman dünyanın en çıkarcı insanıdır. Dünya üzerinde bir Müslüman kadar çıkarcı, bir Müslüman kadar her yaptığından çıkar bekleyen başka bir insan yoktur.
Bu sözler garip geldi değil mi? İşi biraz daha ileri götürelim o zaman… Müslümanın bu beklediği çıkarlar da, ufak tefek çıkarlar değildir hani…
“Nasıl olur” mu diyorsunuz?
Mesela, bir Müslüman bir konuda başkasına yardım etti. Bunun karşılığında her ne kadar size, “Önemli değil canım.” dese de, o yaptığı işten Allah’ın rızasını ve en küçüğü iki Dünya büyüklüğünde olduğu rivayet edilen cenneti beklemektedir.
O kadar çıkarcıdır ki, bırakın yardım etmeyi, karşısındakine gülümsemesinden bile bekler bunu.
Ama beklentisi hiçbir zaman dünya malı üzerine değildir. Çünkü bilir ki, dünya malı geçicidir. Onun gözü çok daha yukarılarda, sonsuz mutluluktadır.
İşte bu, inanan kişinin diğer insanlardan en büyük farklarından biridir.
Diğer insanlar her yaptığının karşılığını bu dünyada bekler. Çünkü ahret ona uzaktadır ya da onun için ahiret yoktur. Bu yüzden o varını yoğunu dünyaya ayırmıştır. Sürekli dünyalık beklenti içindedir ve bu beklentiler her zaman gerçekleşmediğinden, değil sonsuz mutluluğu, dünyada sürekli mutluluğu dahi yakalayamazlar.
İnançlı kişi ise, her yaptığının karşılığını ahrette beklediğinden, her yaptığından mutluluk duyabilir ve hem dünyada hem ahirette sonsuz mutluluğu elde etmiş olur. Ayrıca dünyada karşılığını beklemediği bu şeyin, dünyada da bir karşılığını görürse bu da cabası…
Sonuç olarak;
“Onlara dünya hayatının neye benzediğini söyle! Dünya hayatı, gökten indirdiğimiz bir suya benzer ki, onunla yeryüzünün bitkileri gelişip birbirine karışır ve sonunda rüzgarların savurup uçurduğu kuru bir çöp kırıntısı haline döner. Allah, her şeyi meydana getirmeye gücü yetendir. Mal ve oğullar dünya hayatının süsüdür. Ebedî kalacak iyi işler ise Rabbinin katında hem sevapça daha hayırlı hem de ümit bağlamaya daha lâyıktır.” (Kehf – 45-46)
Hepinize bol kazançlı günler…