Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mushaf'ın Yazılması (1 Kullanıcı)

HUSEYIN SASMAZ

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2009
Mesajlar
1,204
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Mushaf'ın Yazılması


--------------------------------------------------------------------------------


Kur'an'ın yazısı tevkifi olup muhalefet etmek caiz değildir. Buna delil, Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem'e gelen vahyi yazan kâtiplerin bulunmasıdır. Vahiy kâtipleri Kur'an-ı bu yazı ile yazdılar ve Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem de onların bu şekilde yazmalarını kabul etti. Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem'in hayatı boyunca herhangi bir değişiklik olmaksızın Kur'an'ın yazılışı bu şekilde devam etmiştir. Sahabeler de Kur'an-ı yazdıkları halde onlardan hiçbirinin bu yazı şekline muhalefet ettikleri rivayet edilmemiştir. Osman Radıyallahu Anhu hilafete geçince müminlerin annesi Hafsa Radıyallahu Anha'nın yanında muhafaza edilen sayfalardan bu yazı şekline göre mushaflar çoğaltıldı ve diğer mushafların yakılması emrolundu.

Aynı zamanda Kur'an'ın yazısı o döneme kadar alışılagelen Arap yazısının dışında bir yazı şeklini ortaya koymaktadır. Bu farklılık, Kur'an'ın yazısının bir ıstılah olmayıp yalnızca tevkifi bir yazı şekli olduğundan başka bir anlama da gelmemektedir. Bu nedenle;

- الربا kelimesi Kur'an'da niçin (ا) ve (ي) ile değil de (و) ve (ا) ile beraber الربوا şeklinde yazıldı diye sorulamaz.

- Yine مائة kelimesinde (ا) ilavesi varken (مئة) kelimesinde ise elifin bulunmamasının,

- بأييكم kelimelerinin yazılışında (ي) harfinin iki defa yazılmasının,

- Hacc sûresindeki سعوا kelimesi elif ilavesi ile yazılmışken Sebe sûresinde سعو şeklinde elifsiz yazılmasının,

- Diğer ayetlerde elifle عتوا şeklinde yazılan kelimenin Furkan sûresinde elifsiz olarak عتو şeklinde yazılmasının,

- آمنوا kelimesi her yerde elifle yazıldığı halde باوء, جاءو, فاءو kelimelerinin elifsiz olarak yazılmasının,

- Diğer ayetlerde يعفو şeklinde yazılan kelimenin Nisa sûresinde elif ilavesi يعفوا الذي ile şeklinde yazılmasının; ‘sebebi nedir?’ denilemez. Bu şekilde soru sorulamayacağı gibi müteşabih ayetlerin bir kısmında bazı harflerin hazfedilmesinin/düşürülmesinin; ‘sebebi nedir?’ de denilemez.

-Yusuf ve Zuhruf sûresinde قرءنا kelimesindeki elif harfi düşürülürken diğer yerlerde elifle yazılması da böyledir.

-Yine Fussilet sûresinde سموات kelimesinin yazılışında vav harfinden sonra elif harfinin yazılması diğer yerlerde ise hazfedilmesi,

ميعاد kelimesinin yazılışında elif mutlak olarak her zaman sabit kalırken Enfal sûresinde ise elifin hafzedilmesi,

- Nerede geçerse geçsin سراجا kelimesindeki elif sabit kalırken Furkan sûresinde ise düşünülmesi de aynıdır.

Manada ve lafızda herhangi bir ihtilaf olmamakla beraber yazı yönünden tek bir kelimenin yazılmasında sûreler arasındaki bu farklılık, mushafın yazısının ictihada veya anlayışa dayanmayıp işitmeye/vahye dönük bir olay olduğuna delalet etmektedir. İşitmeye dayalı olan her şey ise tevkifidir. Sûrelerin tertibinde ihtilaf olduğu nakledilirken Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem'in gözleri önünde bu kelimelerin bu şekilde yazılmasından dolayı herhangi bir ihtilaf ortaya çıkmadığı gibi ayetlerin tertibinde de herhangi bir ihtilafın varlığından bahsedilmemiştir. Bu da mushafın yazısının tevkifi olduğuna delalet eder. Resul Sallallahu Aleyhi Vesellem'in bu yazı şeklini ikrarı/kabul etmesi ve bu konu üzerinde sahabenin icması, lafız ve mana birliği ile beraber aynı kelimenin farklı sûrelerde farklı şekillerde yazılması gibi olayların tamamı, mushaflar üzerinde bulunan kelimelerin yazılış şeklinin tevkifi bu yazıya bağlı kalmanın gerekli olduğunun, bu yazının dışında bir yazı ile Kur'an-ı yazmanın haram olduğunun, onda değişiklik yapmanın kesinlikle caiz olmadığının apaçık delildir.

Burada; “Resul Sallallahu Aleyhi Vesellem ümmi idi yani okuma yazma bilmiyordu. Dolayısıyla onun ikrarına, kabulüne itibar olunmaz” denilemez. Çünkü Resulün yazı şekillerini bilen kâtipleri vardı ve onlar kelimelerin nasıl yazıldığını Resule bildiriyorlardı. Üstelik bazı hadislerde de geçtiği üzere Resul Sallallahu Aleyhi Vesellem harflerin şekillerini biliyordu. Ayrıca, yazdıran ve yazanlar aynı kişiler oldukları halde kâtipler, devlet başkanlarına ve krallara gönderilmek üzere yazdıkları mektuplarda, vahy geldiği zaman sahifelere yazmış oldukları Kur'an yazısının dışında Arapların alışageldikleri normal yazıyı kullanıyorlardı.

Kur'an'ın yazımında Osman Radıyallahu Anhu kullandığı yazıya bağlı kalmak yalnızca mushafın tamamına has bir durumdur. Ancak bunun yanında, delil olarak kullanırken veya eğitim amacıyla veya başka amaçlarla tahta üzerine mushafın dışında farklı bir yazım ile Kur'an-ı yazmak caizdir. Çünkü Resulün ikrarı ve Sahabenin icması diğerlerinde değil yalnızca mushaf üzerinde gerçekleşmiştir, dolayısıyla birbirlerine kıyas yapılamazlar. Çünkü mushafın yazısının tevkifi oluşu herhangi bir illete bağlı değildir. İllet olmayan yerde kıyas da olmaz, yapılamaz.
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
67
Yazı araştırma inceleme ve üzerinde düşünme yani Muhammed Mustafa A.S. 'ın Vahyi alışı konusu olduğu için çok güzel ancak;
Muhammed Mustafa A.S. 'ın Ümmiliği sizin dediğiniz gibi okuma yazma bilmiyor anlamına gelmez...Tamamen yanlış bir yorum...
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
67
Muhammed Mustafa A.S. Efendimizin Ümmi olması demek...;
Allah C.C. nun buyurması veya bildirmesi dışında Kur'an-ı Kerim de buyurulan konulardan vakıf olmaması anlamınadır...
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
67
Enam Suresi...;
50. De ki: “Ben size, ‘Allah’ın hazineleri benim yanımdadır’ demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size ‘Ben
bir meleğim’ de demiyorum. Ben sadece, bana gönderilen vahye uyuyorum.” De ki: “Görmeyenle
gören bir olur mu? Siz hiç düşünmez misiniz?”
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
67
Ahkaf Suresi...;
9. De ki: “Ben türedi bir peygamber değilim.2 Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben sadece bana
vahyedilene uyarım.
Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım.”
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
67
Vahiy ...;
Allah C.C. 'nun 18000 İlminden bir İLİM'dir...Kelam İlmi ile aldıkları İLMİ.. yazıya döndertmiş ve Vahyeden ; Vahyi alma İlmini nasip ettiği için Muhammed Mustafa A.S. Vahyi almış ve doğru olarak yazdırmış veya yazmıştır...Allah C.C. 'nun ''Sır olan Kudret eli ''eseri olduğu için yanlışlık kati surette yoktur...Hata olması zaten Allah C.C. tarafından önlenmiştir...
 

yakais

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
25 Şub 2012
Mesajlar
3,363
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
67
Enam Suresi...;

114. “Size Kitab’ı (Kur’an’ı) hak olarak indiren O iken ben Allah’tan başka bir hakem mi arayacağım?” (de).
Kendilerine kitap verdiklerimiz de onun, Rabbin katından hak olarak indirilmiş olduğunu bilirler.
O
hâlde, sakın şüphecilerden olma.23
115. Rabbinin kelimesi (Kur’an) doğruluk ve adalet bakımından tamdır. Onun kelimelerini değiştirebilecek
yoktur.
O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt