Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

MÜNAFIKIN Özellikleri.. (2 Kullanıcı)

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Nifak Nedir ? Munafık Kime derler ?

--------------------------------------------------------------------------------

Allah c.c. Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:

''Ey münâfıklar! Allah sizi kendi hâlinize bırakmaz. Hâlis mü'minleri münâfıklardan ayırır. '' (Âl-i İmrân sûresi: 179)

MÜNAFIK: İnanmadığı hâlde, müslümanları aldatmak için, inanmış gibi görünen kimse demektir..

Münafıkta görülen haller de NİFAK olarak adlandırılır.

Ayet ve hadislere göre dört şey münâfıklık alâmetidir:

1.Emânet olunana hıyânet etmek,

2. Konuştuğunda yalan söylemek,

3.Vaâdini bozmak ve ahdine vefâ göstermemek (verdiği sözde durmamak) ; szö verip sebepsiz yere sözünden caymak,

4.Mahkemede doğruyu söylememek; yaptığı sözleşmeleri menfaati için çiğnemek...(Hadîs-i şerîf-Buhârî)

Münâfıkın ahvali (halleri) ise kendisini ele verir ki bunlar da dörttür:

1. Yalnız olduğu zaman tembeldir. Yanında birisi olduğu zaman çalışkandır.

2. Bütün işlerinde övülmeyi çok sever.

3. İmâm-ı Mâlik'e göre Mescide giren münâfıklar, kafesteki serçe kuşlarına benzer; kafesin kapısı açılır açılmaz kaçarlar. (Mescidde huzursuz otururlar ve namaz bitse de kaçsak der gibi hareket ederler.)

Münafıklık konusunda ümmetin Rasulullah'tan sonra en bilgilisi kabul edilen Huzeyfetü'l-Yemânî bunlara bir durumu daha ekler:

4. Huzeyfe-t-ül-Yemânî 'ye göre MÜNAFIK neredeyse durmadan İslâm'dan bahseder, fakat İslam'ın emirlerine uygun amel etmez.

İşte bu durum özelikle günümüz toplumunda "inançlı çevreleri" sarmış bir hastalık halini almıştır.

(ALINTI)

_Allah cümlemizi bu hallere düşmekten korusun.amin!
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
K.Kerim'de bir sureye münafık tıynetlilerin ahvali haber verildiğinden ''münafikun'' suresi denmiştir...bu sure medeni olup 11 ayettir..
Hz.Peygamber ; ''kim bu sureyi okursa nifaktan kurtulur buyurmuşlardır!''

(Başta nefsime) bütün müslümanları Allah c.c. nifaka düşmekten ve münafıklık alametlerine fail olmaktan esirgesin ve korusun!
Amin.


--------------------

GRN43671.gif
 

musab61

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Mar 2009
Mesajlar
79
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
48
MÜNAFIKLAR :.........

“Size ne oldu da, münafıklar hakkında iki guruba ayrıldınız? Halbuki Allah(-u Teala) onları kazandıkları (bunca günahlar) yüzünden tersine (İmandan sonra küfre) döndürmüştür. Allah(-u Teala) ın saptırdığı kimse için (doğruya) asla hiçbir yol bulamazsın.” (Nisa Suresi 88) Ayet-i Celilenin iniş sebepleri kısaca, Mekke-i Mükerreme’de iman ettiklerinisöyledikleri halde, Müslümanlar aleyhinde müşriklere yardım eden ve hicret emri geldiğinde hicret etmeyen ve Medine-i münevverede bir müddet kalıp , izin ile Medine dışına yerleşen ve bu konaklamaları neticesinde müşriklerin arasına karışan bir kısım guruplar hakkında inmiştir. Görüldüğü üzere Allahu Teala, bir müddet Müslümanlarla beraber olup, daha sonra müşriklere yanaşmaları ve Müslümanları terk etme sebebiyle bu insanların küfre düştüğünü bildirmiştir. Onları küfre düşüren etkenlerden biri, müşriklerle birlikteliği ve gerek fikri ve gerekse fiziksel birliktelikleridir. Münafıkların bu tür ilişkilere girme sebeplerinin bir kaçı, Dünya malı ve zevklerinden ayrılmama isteği, rahatlık, kendi nefs ve hevasına göre yaşam isteği, Allah yolunda uğradıkları eziyetlere tahammül edememe olarak sıralanabilir. Zira bir insan devamlı inançsız insanlarla hemhal olursa, muhakkak ki onların fikirlerinden, inanışlarından, yaşamlarından etkilenir ve bir müddet sonra, Allah ve Rasulünün emir ve yasaklarını sorgulamaya, küçümsemeye ve inkara gider. Bu hal kaçınılmazdır. İşte yukarıdaki Ayette belirtilen “onları kazandıkları (bunca günahlar) yüzünden tersine (İmandan sonra küfre) döndürmüştür.” İbaresi, bu ilişkilerin sonucudur. İslamı ve Müslümanların dostluğunu bırakıp, gayrı Müslimlerin dostluğuna sığınmanın sonucu eninde sonunda küfürdür. Burada şunu belirtmekte fayda vardır ki, İnsanlığın beşeri ilişkilerinin gereği muameleler bunun dışındadır. Bunun içindir ki münafıkların bir kısmı, müşriklere yardımcı olmaktan çekinmemiş, bir kısmı hicret etmeye yanaşmamış ve neticede imana küfrü tercih etmişlerdir. Bu gibi insanların, imandan sonra küfre dönmeleri sebebiyle, kurtuluşa ermeleri ahiret açısından mümkün değildir. Dünya hayatındada hidayeti yeniden kazanmaları ise çok çok zordur. Zira artık bunlara yapılan her türlü nasihat, yüzlerine okunan hertürlü Allah’ın ayeti, onların küfürlerini artırmaktadır. Allahu Teala bu gibi insanları şayet küfürlerinden dönmezlerse, azabıyla müjdelemektedir. “Şüphe yokki münafıklar cehennemin en alt katındadırlar. Onlara asla bir yardımcı bulamayacaksın.” (Nisa Suresi 145) … Ayeti, münafıkların, cehennemin en alt tabakasını hakketmekle, insanların en çirkin işler yapanlardan olduklarının göstergesidir. Münafıkların bir kısmı, önceleri imanlıdır. Fakat daha sonraları itikadlarında ki bozukluklar hasebiyle, zaman içerisinde bir kısım meselelerde küfre düşmekte ve işleri ile Allah’ın ayetlerinin bir kısmını yalanlamakta ve inanmamakta,; Resulünün sünnetlerini reddetmekte ve alaya almakta; Müslümanları küçümsemekte, sıkıntılara sokmakta ve kafirlerle Müslümanlar aleyhinde yardımlaşmaktadırlar. Fakat tam manası ile açık inkar yoluna gitmemekte ve kendi nefs ve hevalarına göre hareket etmek için uğraş vermektedirler. Allah’ın ve Peygamberinin varlığını inkar edememektedirler. Fakat bu iman sadece varlık mesabesinde kalıp, Allah ve Resulünün dünya işleri ile alakalı öğüt vermediğine ve dolayısı ile insanların bu konularda muhayyer bırakıldığına inanmaktadırlar. Dolayısı ile ne Allah’ın istediği imanı kabul etmekte nede kafirlerin istediği gibi İslamı tamamen reddetmemektedirler. “Münafıklar, iman ile küfür arasında bocalayıp duruyorlar, ne onlarla birlikte oluyorlar, nede bunlarla. Allah kimi saptırırsa artık sen ona asla bir yol bulamazsın.” (Nisa Suresi 143) Ayet-i Celile’si bun pek güzel açıklamaktadır…Birde öyle münafıklar vardır ki, bunlar hakikatte inanmadıkları halde, Müslümanlara karşı inandıklarını söylerler. Bu yolla Müslümanlara sokulup, İslamın ve Müslümanların zaafa düşmeleri ve yok olmaları için kendilerine yol ararlar. Fakat bilmiyorlar ki, Allah her şeye hakimdir ve Kendi Kitab’ını okuyan müminleri ise gerek ve münafık gerekse kafir insanlara karşı apaçık uyarmıştır. “İnsanlardan bazıları Allah’a ve Ahiret gününe inandık derler. Oysa inanmış değillerdir. Allah’ı ve inananları aldatmaya kalkışıyorlar. Oysa yalnız kendilerini aldatıyorlar, farkında değiller.” (Bakara Suresi 8,9) Bu tür kişiler gerek dünya hayatının zevkleri, gerek inat, gerekse iktidarları ve şöhretleri için, Allah’ın bir kısım ayetlerine inanır ve bir kısım ayetlerini de çeşitli bahanelerle bozar ve inkar eder. Apaçık olan ayetlere başka başka anlamlar yüklemeye çalışarak inkar yoluna giderler. İslamın ve imanın şartlarını, haram ve helalleri, günümüz şartları, çağdaşlık, morenlik gibi fikirler ileri sürerek reddederler. Diğer insanları bu şekilde çevirmek isterler. Etraflarında Allah’ın emir ve ysaklarına riayet edenleri görmekten rahatsız olurlar. Kendi günahkarlıklarını ve sapkınlıklarını olağan göstermek ve kanıksatmak için müminleride kendilerine benzetmek isterler. “Onlar isterler ki, kendileri inkar ettikleri gibi, keşke sizde inkar etsenizde eşit olasınız…” (Nisa Suresi 89)… Camii istemezler, çünkü onlara İslamı hatırlatır. Namaz kılan İnsanları, Tesettüre riayet eden insanları, İçki ve benzeri haramlardan sakınan insanları; kısaca Allah’ın emir ve Resulünün Sünnetlerini tutan insanları gördükçe kendi günahkarlıkları içlerini kemirmekte ve bu şekilde yaşayanları ve inananları bozarak nefislerini rahatlatmak isterler. Kur’an’ı basit bir söz ve hikaye gibi göstermeye gayret edip onun nasihatlerinin yerine kendi fikir ve beyanlarını daha üstün göstermek suretiyle hayatın içinden silmeye çalışırlar. Oysa yerde ve gökte Allah’tan başka hidayet edici ve kurtuluşa erdirici bir rehber yoktur ve onlar bunu anlamak istemezler. “Ey İnsanlar! Rabb’inizden size açık bir delil geldi ve size apaçık bir nur (Kur’an) indirdik. Allah’a iman edip ona sarılanlar varya, işte Allah onları rahmetine ve bol nimetine kavuşturacak ve kendisine giden doğru yola eriştirecektir.” (Nisa Suresi 174,175) Kendilerine gelen bu uyarıcı, Kerim sıfatına haiz Kitab’a uymaktan imtina edip, Onun Nur’u ile aydınlattığı yoldan yürümek yerine, kendilerini sonsuz azabın karanlığına götürecek yolları bırakmamakta direnmektedirler. Halbuki Allah onları güzel bir Tevbe ile çağırmakta ve bağışlanmaları için yüzlerini Allah’a dönmelerini dilemektedir. “Hala Tevbe etmiyorlar ve O’ndan bağış dilemiyorlar mı? Oysa Allah çok bağışlayıcı, pek merhametlidir.” (Maide 74)… İslam dini, yüzyıllarboyu çok az özekliklerini zikrettiğimiz bu gibi nice münafıkların bozma uğraşları ile karşılaşmıştır. Kur’an-ı Kerim’de bunların çokça misalleri vardır. Fakat geçmişte olduğu gibi şimdi ve gelecekte asla muvaffak olamayacaklardır. Zira Allah Nur’unu tamamlayacaktır. Vede bu ve benzeri insanların savaş açtıkları bu Din’in sahibi ALLAH’tır. Yeryüzünde, ALLAH’a karşı girişmiş olduğu savaşı kazanacak bir ordu ve insan gurubu varmıdır? Bu insanlar, şürekli akıllı olduklarını iddia eden ve aklı ön planada tutmak isteyen bu insanlar, bunu hiç düşünmezler mi? Nasıl bir akılsızlık içerisindedirler ki Allah’ın ve Resulünün bunca yol göstermelerine karşın halen daha uyanmazlar? Fakat Allah bu kişilerin kalblerinin katılaştığını ve artık vaaz ve nasihatlerin (az bir kısmı hariç) fayda vermeyeceğini de bizlere bildirmiştir. “O inkar edenleri (İslama çağıranın) durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara haykıran çobanın durumu gibidir. Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; bu yüzden hiçbir şey anlamazlar.” (Bakara Suresi 171)… Ve şayet, pek kıymetli olan ömür sermayelerini, bu inançsızlık içerisinde tamamlayıp, RABB’leri olan ALLAH’a, küfür içerisinde dönerlerse, maalesef şu ayetin muhatabı olacaklardır. “Gerçeği inkar eden ve kafir olarak ölenlere gelince; Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların laneti üzerine olsun.!” (Bakara Suresi 161)… Müminlerde, Bu münafıklar için Rabb’lerine şöyle dua etmektedirler: Ya RABB! Onların kalblerini döndür! Gönüllerini İslama aç! Senin ve Resulünün yolunu onlara da nasib et. Onlara güzel bir Tevbe ile Tevbe nasib eyle. Kusur ve hatalarını bağışla. Onların ve bizlerin günahlarını afv eyle. Kalblşerimizi Dinin üzere sabit eyle. Ayaklarımızı kaydırma….AMİN…. Saygılarımla…. Selam ve Dua ile…..
 

ebuzer25

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ağu 2008
Mesajlar
1,845
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
amiiiinnn...RABBİM cümlemizi munafıklıktan korusun.ALLAH razı olsun kardeşim kandiliniz mubarek olsun
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Malum fetvanın sahibi Şeyh Abdülaziz
...
7422.jpg
Suud Cihad Yasağı Getirdi!

Suudi Arabistan müftülerinden Şeyh Abdülaziz Al-i Şeyh, Suudi gençlerinin cihat adı altında başka ülkelere savaşmak için gitmesinin caiz olmadığı yönünde bir fetva yayımladı.

Esvatu’l- Irak haber ajansının bildirdiğine göre Suudi Arabistanlı Müftü Şeyh Abdülaziz Al-i Şeyh, yayımladığı son fetvasında gençlerin yabancı istihbarat servislerinin maşası haline gelerek yaptıkları çirkin eylemlerle yabancıların hedeflerini gerçekleştirdiklerini belirtti.

Bazı gençlerin kendi büyüklerinin ve alimlerinin emirlerini dinlemeyerek cihat adı altında başka ülkelere gittiklerini belirten Şeyh Abdülaziz Al-i Şeyh, “bu büyük müfsitlik ulülemrin emirlerine itaatsizlik gibi büyük bir günaha sebep olmaktadır”dedi.

Şeyh Abdülaziz Al-i Şeyh, coşku ve heyecanları istismar edilen Suudi gençlerinin yeryüzünde fesat çıkarmaya çalışan kimselerin tuzağına düştüklerini ve bunun da diğer bir müfsitlik olduğunu belirterek tahrik edilen bu gençlerin yabancıların askeri ve siyasi hedeflerini gerçekleştirmek için kendilerini feda etmeye hazır hale geldiklerini ifade etti.

Suudi Müftü, vatandaşları zekat paralarını terörist gruplara vermemeleri konusunda uyardı.

................işte bir MÜNAFIK..................
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
esselam...
SUUDİLİ Münafığa..............
Kaba softa , ham yobaz..Üstadın da sık sık kullandığı bu kategoriye nasıl da cuk oturuyorsun..Yuh olsun sana saçının , sakalının kılları ağarmış ama sen boş yaşamissın...senin gönlün bir kere bile cihad ve şehadet aşkıyla yanıp tutuşmamış ve şimdi de yayınladığın fitneyle müslümam gençleri cihaddan soğutmaya-uzaklaştırmaya çalışıyorsun..Ve bunu yaparken bile müfterisin..sen o pis ve buruşuk dilini hangi zındika komitesinin emrine verdin de cihat beldelerinde dinini , vatanını , namusunu yokluklar-sıkıntılar içerisinde savunan bir avuç ehl-i imanı yavşakça ithamlarına kurban ediyorsun..Utan Ve Allah'dan kork!
_Tarih , senin gibi bunak , her türlü kullanıma açık sözde alim-müftü falan... fitnebaz sahtekarların ümmet üzerinde yapageldikleri tahribatlarla dolu..sen ve senin gibiler 24 saat biyerlerini de yırtıp-paralasalar bu gençler ve bu cihad-mücadele asla durmaz..Cihad meydanları mücahidsiz kalmaz..Seni ve fitneni de ciddiye alacak bir Allah'ın kulu çıkmaz..Ey sahibinin sesi bunak , otur oturduğun yerde , pis çeneni kapa..!
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
MÜNAFIKLAR :.........

“Size ne oldu da, münafıklar hakkında iki guruba ayrıldınız? Halbuki Allah(-u Teala) onları kazandıkları (bunca günahlar) yüzünden tersine (İmandan sonra küfre) döndürmüştür. Allah(-u Teala) ın saptırdığı kimse için (doğruya) asla hiçbir yol bulamazsın.” (Nisa Suresi 88) Ayet-i Celilenin iniş sebepleri kısaca, Mekke-i Mükerreme’de iman ettiklerinisöyledikleri halde, Müslümanlar aleyhinde müşriklere yardım eden ve hicret emri geldiğinde hicret etmeyen ve Medine-i münevverede bir müddet kalıp , izin ile Medine dışına yerleşen ve bu konaklamaları neticesinde müşriklerin arasına karışan bir kısım guruplar hakkında inmiştir. Görüldüğü üzere Allahu Teala, bir müddet Müslümanlarla beraber olup, daha sonra müşriklere yanaşmaları ve Müslümanları terk etme sebebiyle bu insanların küfre düştüğünü bildirmiştir. Onları küfre düşüren etkenlerden biri, müşriklerle birlikteliği ve gerek fikri ve gerekse fiziksel birliktelikleridir. Münafıkların bu tür ilişkilere girme sebeplerinin bir kaçı, Dünya malı ve zevklerinden ayrılmama isteği, rahatlık, kendi nefs ve hevasına göre yaşam isteği, Allah yolunda uğradıkları eziyetlere tahammül edememe olarak sıralanabilir. Zira bir insan devamlı inançsız insanlarla hemhal olursa, muhakkak ki onların fikirlerinden, inanışlarından, yaşamlarından etkilenir ve bir müddet sonra, Allah ve Rasulünün emir ve yasaklarını sorgulamaya, küçümsemeye ve inkara gider. Bu hal kaçınılmazdır. İşte yukarıdaki Ayette belirtilen “onları kazandıkları (bunca günahlar) yüzünden tersine (İmandan sonra küfre) döndürmüştür.” İbaresi, bu ilişkilerin sonucudur. İslamı ve Müslümanların dostluğunu bırakıp, gayrı Müslimlerin dostluğuna sığınmanın sonucu eninde sonunda küfürdür. Burada şunu belirtmekte fayda vardır ki, İnsanlığın beşeri ilişkilerinin gereği muameleler bunun dışındadır. Bunun içindir ki münafıkların bir kısmı, müşriklere yardımcı olmaktan çekinmemiş, bir kısmı hicret etmeye yanaşmamış ve neticede imana küfrü tercih etmişlerdir. Bu gibi insanların, imandan sonra küfre dönmeleri sebebiyle, kurtuluşa ermeleri ahiret açısından mümkün değildir. Dünya hayatındada hidayeti yeniden kazanmaları ise çok çok zordur. Zira artık bunlara yapılan her türlü nasihat, yüzlerine okunan hertürlü Allah’ın ayeti, onların küfürlerini artırmaktadır. Allahu Teala bu gibi insanları şayet küfürlerinden dönmezlerse, azabıyla müjdelemektedir. “Şüphe yokki münafıklar cehennemin en alt katındadırlar. Onlara asla bir yardımcı bulamayacaksın.” (Nisa Suresi 145) … Ayeti, münafıkların, cehennemin en alt tabakasını hakketmekle, insanların en çirkin işler yapanlardan olduklarının göstergesidir. Münafıkların bir kısmı, önceleri imanlıdır. Fakat daha sonraları itikadlarında ki bozukluklar hasebiyle, zaman içerisinde bir kısım meselelerde küfre düşmekte ve işleri ile Allah’ın ayetlerinin bir kısmını yalanlamakta ve inanmamakta,; Resulünün sünnetlerini reddetmekte ve alaya almakta; Müslümanları küçümsemekte, sıkıntılara sokmakta ve kafirlerle Müslümanlar aleyhinde yardımlaşmaktadırlar. Fakat tam manası ile açık inkar yoluna gitmemekte ve kendi nefs ve hevalarına göre hareket etmek için uğraş vermektedirler. Allah’ın ve Peygamberinin varlığını inkar edememektedirler. Fakat bu iman sadece varlık mesabesinde kalıp, Allah ve Resulünün dünya işleri ile alakalı öğüt vermediğine ve dolayısı ile insanların bu konularda muhayyer bırakıldığına inanmaktadırlar. Dolayısı ile ne Allah’ın istediği imanı kabul etmekte nede kafirlerin istediği gibi İslamı tamamen reddetmemektedirler. “Münafıklar, iman ile küfür arasında bocalayıp duruyorlar, ne onlarla birlikte oluyorlar, nede bunlarla. Allah kimi saptırırsa artık sen ona asla bir yol bulamazsın.” (Nisa Suresi 143) Ayet-i Celile’si bun pek güzel açıklamaktadır…Birde öyle münafıklar vardır ki, bunlar hakikatte inanmadıkları halde, Müslümanlara karşı inandıklarını söylerler. Bu yolla Müslümanlara sokulup, İslamın ve Müslümanların zaafa düşmeleri ve yok olmaları için kendilerine yol ararlar. Fakat bilmiyorlar ki, Allah her şeye hakimdir ve Kendi Kitab’ını okuyan müminleri ise gerek ve münafık gerekse kafir insanlara karşı apaçık uyarmıştır. “İnsanlardan bazıları Allah’a ve Ahiret gününe inandık derler. Oysa inanmış değillerdir. Allah’ı ve inananları aldatmaya kalkışıyorlar. Oysa yalnız kendilerini aldatıyorlar, farkında değiller.” (Bakara Suresi 8,9) Bu tür kişiler gerek dünya hayatının zevkleri, gerek inat, gerekse iktidarları ve şöhretleri için, Allah’ın bir kısım ayetlerine inanır ve bir kısım ayetlerini de çeşitli bahanelerle bozar ve inkar eder. Apaçık olan ayetlere başka başka anlamlar yüklemeye çalışarak inkar yoluna giderler. İslamın ve imanın şartlarını, haram ve helalleri, günümüz şartları, çağdaşlık, morenlik gibi fikirler ileri sürerek reddederler. Diğer insanları bu şekilde çevirmek isterler. Etraflarında Allah’ın emir ve ysaklarına riayet edenleri görmekten rahatsız olurlar. Kendi günahkarlıklarını ve sapkınlıklarını olağan göstermek ve kanıksatmak için müminleride kendilerine benzetmek isterler. “Onlar isterler ki, kendileri inkar ettikleri gibi, keşke sizde inkar etsenizde eşit olasınız…” (Nisa Suresi 89)… Camii istemezler, çünkü onlara İslamı hatırlatır. Namaz kılan İnsanları, Tesettüre riayet eden insanları, İçki ve benzeri haramlardan sakınan insanları; kısaca Allah’ın emir ve Resulünün Sünnetlerini tutan insanları gördükçe kendi günahkarlıkları içlerini kemirmekte ve bu şekilde yaşayanları ve inananları bozarak nefislerini rahatlatmak isterler. Kur’an’ı basit bir söz ve hikaye gibi göstermeye gayret edip onun nasihatlerinin yerine kendi fikir ve beyanlarını daha üstün göstermek suretiyle hayatın içinden silmeye çalışırlar. Oysa yerde ve gökte Allah’tan başka hidayet edici ve kurtuluşa erdirici bir rehber yoktur ve onlar bunu anlamak istemezler. “Ey İnsanlar! Rabb’inizden size açık bir delil geldi ve size apaçık bir nur (Kur’an) indirdik. Allah’a iman edip ona sarılanlar varya, işte Allah onları rahmetine ve bol nimetine kavuşturacak ve kendisine giden doğru yola eriştirecektir.” (Nisa Suresi 174,175) Kendilerine gelen bu uyarıcı, Kerim sıfatına haiz Kitab’a uymaktan imtina edip, Onun Nur’u ile aydınlattığı yoldan yürümek yerine, kendilerini sonsuz azabın karanlığına götürecek yolları bırakmamakta direnmektedirler. Halbuki Allah onları güzel bir Tevbe ile çağırmakta ve bağışlanmaları için yüzlerini Allah’a dönmelerini dilemektedir. “Hala Tevbe etmiyorlar ve O’ndan bağış dilemiyorlar mı? Oysa Allah çok bağışlayıcı, pek merhametlidir.” (Maide 74)… İslam dini, yüzyıllarboyu çok az özekliklerini zikrettiğimiz bu gibi nice münafıkların bozma uğraşları ile karşılaşmıştır. Kur’an-ı Kerim’de bunların çokça misalleri vardır. Fakat geçmişte olduğu gibi şimdi ve gelecekte asla muvaffak olamayacaklardır. Zira Allah Nur’unu tamamlayacaktır. Vede bu ve benzeri insanların savaş açtıkları bu Din’in sahibi ALLAH’tır. Yeryüzünde, ALLAH’a karşı girişmiş olduğu savaşı kazanacak bir ordu ve insan gurubu varmıdır? Bu insanlar, şürekli akıllı olduklarını iddia eden ve aklı ön planada tutmak isteyen bu insanlar, bunu hiç düşünmezler mi? Nasıl bir akılsızlık içerisindedirler ki Allah’ın ve Resulünün bunca yol göstermelerine karşın halen daha uyanmazlar? Fakat Allah bu kişilerin kalblerinin katılaştığını ve artık vaaz ve nasihatlerin (az bir kısmı hariç) fayda vermeyeceğini de bizlere bildirmiştir. “O inkar edenleri (İslama çağıranın) durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara haykıran çobanın durumu gibidir. Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; bu yüzden hiçbir şey anlamazlar.” (Bakara Suresi 171)… Ve şayet, pek kıymetli olan ömür sermayelerini, bu inançsızlık içerisinde tamamlayıp, RABB’leri olan ALLAH’a, küfür içerisinde dönerlerse, maalesef şu ayetin muhatabı olacaklardır. “Gerçeği inkar eden ve kafir olarak ölenlere gelince; Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların laneti üzerine olsun.!” (Bakara Suresi 161)… Müminlerde, Bu münafıklar için Rabb’lerine şöyle dua etmektedirler: Ya RABB! Onların kalblerini döndür! Gönüllerini İslama aç! Senin ve Resulünün yolunu onlara da nasib et. Onlara güzel bir Tevbe ile Tevbe nasib eyle. Kusur ve hatalarını bağışla. Onların ve bizlerin günahlarını afv eyle. Kalblşerimizi Dinin üzere sabit eyle. Ayaklarımızı kaydırma….AMİN…. Saygılarımla…. Selam ve Dua ile…..

.....Allahcc yar ve yardımcın olsun..SELAM VE DUA İLE...HOŞ GELDİNİZ..KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN..
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Kurtuluş Savaşıyla kurtardıklarımız

birlik oldu birlikte savştıklarımızla

-bedeli ihanet oldu kanımızın-

kara bir bulut gibi

kapkara düşünceyle

-kiralık düşünceleriyle-

"giydiler çıkardıkları çizmeleri"

emperyalistlerin.

-efendi olma hevesiyle

silahları bize döndü-

(gözardı olurken

çürüten, iyiyi, doğruyu, güzeli

çelik örgülü canavar çenesi.)



S MİRZABEYOĞLU...........
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
Selamünaleyküm;

Allah kimin ne yaptığını çok iyi bilir. Geri döndürüldükleri zaman, yani ölümleri, ecelleri tehir edilip kendilerine imkân tanındıkları zaman, kimin neye döneceğini de Allah bilir.

Yani hayattayken bir şey yapmamışlar, hiçbir kulluk işlememişleride. Allah, mü'mini de bilir, münafığı da. Allah’ın zikrine koşanı, vahiyle beraber olanı da bilir, vahiy kaçkınlarını da. Allah adına bir hayat yaşayanı da bilir, Allah’ın mesajını tanımadan kendi kendine hayat programı yapanları da.

İzzeti Allah’ta, Allah’ın dininde, Allah’ın kitabında ve Resûlü’nün sünnetinde bilenleri ve bu izzetle beraber olmaya çalışanları da bilir, izzeti, şerefi malda, makamda ve dünyalık şeylerde gören, bunları elde etmek için bir ömür boyu çırpınanları da bilir. Akıllarını başlarına alıp Allah’ın razı olacağı bir hayatı yaşayanı da bilir, dünyaya meyledip aldananları da bilir.

ALLAH celle celaluh şaşırtmasın,hakkımızda hayırlısını nasip,kısmet,ihsan eylesin.İman,islam ve ihsan'da daim etsin sabit kılsın inşaALLAH.

Selametle kalınız........
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Selamünaleyküm;

Allah kimin ne yaptığını çok iyi bilir. Geri döndürüldükleri zaman, yani ölümleri, ecelleri tehir edilip kendilerine imkân tanındıkları zaman, kimin neye döneceğini de Allah bilir.

Yani hayattayken bir şey yapmamışlar, hiçbir kulluk işlememişleride. Allah, mü'mini de bilir, münafığı da. Allah’ın zikrine koşanı, vahiyle beraber olanı da bilir, vahiy kaçkınlarını da. Allah adına bir hayat yaşayanı da bilir, Allah’ın mesajını tanımadan kendi kendine hayat programı yapanları da.

İzzeti Allah’ta, Allah’ın dininde, Allah’ın kitabında ve Resûlü’nün sünnetinde bilenleri ve bu izzetle beraber olmaya çalışanları da bilir, izzeti, şerefi malda, makamda ve dünyalık şeylerde gören, bunları elde etmek için bir ömür boyu çırpınanları da bilir. Akıllarını başlarına alıp Allah’ın razı olacağı bir hayatı yaşayanı da bilir, dünyaya meyledip aldananları da bilir.

ALLAH celle celaluh şaşırtmasın,hakkımızda hayırlısını nasip,kısmet,ihsan eylesin.İman,islam ve ihsan'da daim etsin sabit kılsın inşaALLAH.

Selametle kalınız........

Alykümselam GÖNÜLDAŞ VE KARDEŞİMİZ...Kandiliniz mübarek olsun..Allahcc YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN...SELAMETLE..DUA İLE...
 

gülsengül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2008
Mesajlar
5,816
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
selamünaleyküm kardeşim Amin inşaALLAH...

Allah c.c razı olsun güzel ve faydalı bir paylaşımdı emeğinize sağlık...Rabbim bizleri doğru yoldan ayırmasın, sonradan sapıtmalardan korusun...Daima hakkımızda hayırlısını nasip etsin...Amin...

selametle kalınız...
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
selamünaleyküm kardeşim Amin inşaALLAH...

Allah c.c razı olsun güzel ve faydalı bir paylaşımdı emeğinize sağlık...Rabbim bizleri doğru yoldan ayırmasın, sonradan sapıtmalardan korusun...Daima hakkımızda hayırlısını nasip etsin...Amin...

selametle kalınız...

BESMELE...SELAM VE DUA ile..ALLAHCC YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN..SELAMETLE...ALLAHCC E EMANET OLASINIZ..
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
K.Kerim'de bir sureye münafık tıynetlilerin ahvali haber verildiğinden ''münafikun'' suresi denmiştir...bu sure medeni olup 11 ayettir..
Hz.Peygamber ; ''kim bu sureyi okursa nifaktan kurtulur buyurmuşlardır!''

(Başta nefsime) bütün müslümanları Allah c.c. nifaka düşmekten ve münafıklık alametlerine fail olmaktan esirgesin ve korusun!
Amin.


--------------------

GRN43671.gif

..................................
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Allah cümlemizi bu hallere düşmekten korusun
 

kalemgenç

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ocak 2009
Mesajlar
499
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
63-MÜNAFİKUN:

1 - Münafıklar sana geldikleri vakit: "Şahitlik ederiz ki sen muhakkak Allah'ın elçisisin." derler. Senin mutlaka kendisinin elçisi olduğunu Allah bilir ve Allah münafıkların yalancı olduklarına şahitlik eder.

2 - Yeminlerini kalkan yapıp (insanları) Allah'ın yolundan çevirdiler. Onların yaptıkları ne kötüdür!

3 - Bunun sebebi şudur: Onlar inandılar, sonra inkar ettiler, bu yüzden kalblerinin üzeri mühürlendi. Artık onlar anlamazlar.

4 - Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki dayanmış keresteler gibidirler. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın. Allah onları kahretsin! Nasıl olup da döndürülüyorlar?

5 - Onlara: "Gelin, Allah'ın Resulü sizin için mağfiret dilesin." denildiği zaman başlarını çevirirler ve onların, büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün.

6 - Onlara mağfiret dilesen de, dilemesen de onlar için birdir. Allah onları bağışlamayacaktır. Çünkü Allah, yoldan çıkmış bir toplumu yola iletmez.

7 - Onlar öyle kimselerdir ki: "Allah'ın elçisinin yanında bulunanları beslemeyin ki dağılıp gitsinler." diyorlar. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır, fakat münafıklar anlamazlar.

8 - Diyorlar ki: "Andolsun, eğer Medine'ye dönersek, daha üstün olan, daha alçak olanı oradan mutlaka çıkaracaktır." Üstünlük, ancak Allah'a, O'nun elçisine ve müminlere mahsustur. Fakat münafıklar bilmezler.

9 - Ey İnananlar! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.

10 - Birinize ölüm gelip de: "Rabbim, beni yakın bir süreye kadar erteleseydin de sadaka verip iyilerden olsaydım!" demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan (Allah) için harcayın.

11 - Allah süresi geldiği zaman hiç bir canı ertelemez. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.




ALLAH razı olsun kardeşim. selam ve dua ile......
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
63-MÜNAFİKUN:

1 - Münafıklar sana geldikleri vakit: "Şahitlik ederiz ki sen muhakkak Allah'ın elçisisin." derler. Senin mutlaka kendisinin elçisi olduğunu Allah bilir ve Allah münafıkların yalancı olduklarına şahitlik eder.

2 - Yeminlerini kalkan yapıp (insanları) Allah'ın yolundan çevirdiler. Onların yaptıkları ne kötüdür!

3 - Bunun sebebi şudur: Onlar inandılar, sonra inkar ettiler, bu yüzden kalblerinin üzeri mühürlendi. Artık onlar anlamazlar.

4 - Onları gördüğün zaman kalıpları hoşuna gider, konuşurlarsa sözlerini dinlersin. Onlar sanki dayanmış keresteler gibidirler. Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar. Onlar düşmandır, onlardan sakın. Allah onları kahretsin! Nasıl olup da döndürülüyorlar?

5 - Onlara: "Gelin, Allah'ın Resulü sizin için mağfiret dilesin." denildiği zaman başlarını çevirirler ve onların, büyüklük taslayarak yüz çevirdiklerini görürsün.

6 - Onlara mağfiret dilesen de, dilemesen de onlar için birdir. Allah onları bağışlamayacaktır. Çünkü Allah, yoldan çıkmış bir toplumu yola iletmez.

7 - Onlar öyle kimselerdir ki: "Allah'ın elçisinin yanında bulunanları beslemeyin ki dağılıp gitsinler." diyorlar. Oysa göklerin ve yerin hazineleri Allah'ındır, fakat münafıklar anlamazlar.

8 - Diyorlar ki: "Andolsun, eğer Medine'ye dönersek, daha üstün olan, daha alçak olanı oradan mutlaka çıkaracaktır." Üstünlük, ancak Allah'a, O'nun elçisine ve müminlere mahsustur. Fakat münafıklar bilmezler.

9 - Ey İnananlar! Mallarınız ve çocuklarınız sizi Allah'ı anmaktan alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar ziyana uğrayanlardır.

10 - Birinize ölüm gelip de: "Rabbim, beni yakın bir süreye kadar erteleseydin de sadaka verip iyilerden olsaydım!" demesinden önce, size verdiğimiz rızıktan (Allah) için harcayın.

11 - Allah süresi geldiği zaman hiç bir canı ertelemez. Allah yaptıklarınızdan haberdardır.




ALLAH razı olsun kardeşim. selam ve dua ile......
.....................BESMELE...SELAM ve DUA ile...Allahcc senden razı olsun GÖNÜLDAŞ-KARDEŞİMİZ...ALLAHCC E EMANET OL..O NE GÜZEL VEKİLDİR..
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Kurtuluş Savaşıyla kurtardıklarımız

birlik oldu birlikte savştıklarımızla

-bedeli ihanet oldu kanımızın-

kara bir bulut gibi

kapkara düşünceyle

-kiralık düşünceleriyle-

"giydiler çıkardıkları çizmeleri"

emperyalistlerin.

-efendi olma hevesiyle

silahları bize döndü-

(gözardı olurken

çürüten, iyiyi, doğruyu, güzeli

çelik örgülü canavar çenesi.)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt