Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Müminler stres, panik ve iç sıkıntısından arınmışlardır (1 Kullanıcı)

esereser

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2011
Mesajlar
8
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
MÜMİNLER STRES, PANİK VE İÇ SIKINTISINDAN ARINMIŞLARDIR

Heyecan kavramı, Kuran ahlakından uzak toplumlarda bazı olaylar karşısında yaşanan stres, panik, iç sıkıntısı gibi duyguları ifade eder. Bu heyecan insana haz değil aksine sıkıntı veren, zorluk çektiren bir duygudur. Müslümanların heyecanı ise, Allah'ın sanatına karşı duydukları, kendilerine verilen nimetler için hissettikleri, sonsuz cennet hayatını umarak yaşadıkları coşku hissidir.

Dini yaşamayan insanların bu sıkıntılı hisleri yaşamalarının ana nedenlerinden biri ise "tevekkülsüzlük"tür. Tevekkül, "Allah'ı vekil edinmek ve yalnızca O'na güvenip dayanmak"tır. Cahiliye insanları Allah'ın büyüklüğünü kavrayıp takdir edemedikleri için içlerinde böyle bir güven ve teslimiyet yaşamazlar. Allah'ı vekil edinmek yerine kendilerine hiçbir yarar sağlamayacak şeylerden medet umarlar. Bu nedenle de korkularından ve cahiliye heyecanlarından hayatları boyunca kurtulamazlar.

Müminler ise Allah'a olan tevekkülleri sayesinde cahiliye toplumunun yaşamakta olduğu bu sıkıntı veren duygulardan tümüyle arınmışlardır. Onlar Kuran'da makbuliyetine dikkat çekilen iman heyecanını en derin şekilde yaşayan kimselerdir. Çünkü gördükleri her görüntünün bir hikmet üzerine yaratıldığını bilen ve bu hikmetleri görebilmek için üzerlerinde derin derin düşünen insanlardır.

Vicdanlarını en güzel şekilde kullanarak düşündükleri için, en ince ayrıntılarda gizlenen hikmetleri dahi kolaylıkla görürler. Bundan dolayı da aynı olaya karşı cahiliye insanlarından çok daha fazla duyarlılık gösterir, güzelliklerden daha büyük bir zevk alır ve çok daha derin bir heyecan hissederler. İman eden bir insan gördükleri karşısında şevk ve heyecan içindedir, çünkü hiç yoktan yaratıldığını ve böylesine renkli, yüz binlerce, milyonlarca yaratılış mucizesinin olduğu bir dünyaya geldiğini bilir, bunun heyecanını duyar. Her baktığı yerde Allah'ın eşsiz sanatını görmektedir, evren, yıldızlar, gökyüzü, güneş, ay, kelebekler, kuşlar, milyonlarca hayvan, bitkiler, meyveler... Mümin bütün bunlar karşısında heyecan duyar.





Nimetlerden ve güzelliklerden en çok etkilenen ve en fazla zevk alabilen kimseler müminlerdir. Çünkü onlar herşeyi Allah’ın yarattığını bilmekte ve karşılaştıkları her olaya, her varlığa Allah'tan kendilerine ulaşan bir nimet olarak bakmaktadırlar. Bu nedenle de aynı güzellik, onlar için diğer insanlarda olduğundan çok daha büyük bir anlam ifade etmektedir.

Güzelliklerden böylesine yoğun bir heyecan duymalarının bir sebebi de müminlerin diğer insanların göremediği detayları ve incelikleri fark edebiliyor olmalarıdır. Zira akıllarını gereği gibi kullanmayan ve olaylar üzerinde derin düşünmeyen insanlar, genellikle olayların ancak dışta kalan yani yüzeysel olan kısmını kavrayabilirler. Bu nedenle bunlardan aldıkları zevk de aynı şekilde sınırlı kalır. İman edenler ise, karşılarına çıkan herşeyi "iman ve hikmet gözü" ile değerlendirirler. Bu nedenle de zevk alacak heyecan duyacak çok fazla detay ve çok fazla güzellik görebilmeyi başarırlar.

Müminlerin güzellikleri diğer insanlardan daha detaylı görüp bunlardan daha fazla etkileniyor olmalarının bir diğer sebebi de şudur: Allah'a karşı büyüklenen bir insan O'nun yaratmış olduğu güzellikleri ya da harikalıkları göremez. Çünkü Allah'ın gücünü takdir ettiği anda kendi aczini de kabul etmek durumunda kalacaktır. Bu durumu kabul etmediği için de güzellikleri fark etse de bunlardan etkilenmemek için mutlaka bir açıklama bulmaya ve heyecanını bastırmaya çalışır. Müminler ise kibirden ve büyüklenmeden tamamen arınmışlardır. Ayrıca, Allah'a muhtaç olduklarının bilincindedirler, bu nedenle güzellikleri takdir etmekten ve Allah'ın ihtişamlı yaratışına şahitlik etmekten çekinmezler. Güzellikler karşısında içlerinden gelen en doğal tepkiyi verebilir ve samimi heyecanı doyasıya yaşayabilirler.

Dünya hayatında, cennette karşılaşmayı umdukları bu nimetleri düşünmek müminlere büyük bir zevk ve heyecan verir. Bir an önce bu nimetlere kavuşma heyecanı ile daha da şevklenir ve Allah'ın cennete layık kullarından olabilmek için daha fazla çaba harcarlar. Kuran'da emredildiği gibi, "... eni göklerle yer kadar olan cennete kavuşmak için..." (Al-i İmran Suresi, 133) hayırlarda yarışır ve öne geçenlerden olmaya gayret ederler.

Harun Yahya'nın eserlerini ücretsiz olarak harunyahya.org adresinden bilgisayarınıza indirebilir ve Harun Yahya`nın eserlerini globalkitap.com Online Mağaza adresinden temin edebilirsiniz.
 

Margos

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2012
Mesajlar
78
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Selamun Aleyküm. Tam da benim sıkıntılı olduğum konuda böyle bir yazıya denk gelmem de ne hoş bir tesadüftür. Şüphesiz ki biz her durumda her koşulda Allah'a sığınmazsak sabır etmezsek Allah da bize yönelmez çaremizi vermez.. Tevekkül ne hoş birşeydir.. Selametle..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt