Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Müminin Sabrı (1 Kullanıcı)

muberra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2006
Mesajlar
527
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Konum
İSTANBUL
Müminlerin sabrı tevekküle dayalıdır

İnsanların çoğu, sabrı ancak zaruri bir durum oluştuğunda ve yapacak başka birşey kalmadığına inandıkları anlarda gösterirler. Ama aslında "sabır" zannettikleri bu tavrın, sabrın gerçek anlamıyla hiçbir bağlantısı yoktur. Bu kimseler göğüs germek durumunda oldukları bir zorluğa ancak tahammül edebilirler. Tahammül eden bir insan, başına gelen olayları Allah'ın bir hikmet üzerine yarattığını ve tümünün ardında pek çok hayır gizlenmiş olabileceğini düşünmediği için sıkıntı içerisindedir. Ruh halindeki bu olumsuzluk, memnuniyetsizliğini ifade eden şikayetçi konuşmalarla ve sıkıntılı yüz ifadeleriyle kendini belli eder. Tahammül edilmesi gereken durum sona erene kadar bu kimseler olumsuz bir ruh halinden kurtulamazlar.

Müminlerin gösterdiği sabır ise bu tahammül anlayışından çok farklıdır. Başlarına bir zorluk geliyorsa bunu yaratanın Allah olduğunu ve bunun mutlaka kendileri için hayırlara vesile olacağını bilirler. Allah'ın kendileri için en güzel kaderi belirlediğini bildikleri için karşılaştıkları her olaya gönülden razı olur ve hoşnutlukla tevekkül ederler. Bir ayette Allah müminler için "Ki onlar, sabredenler ve Rablerine tevekkül edenlerdir." (Ankebut Suresi, 59) şeklinde bildirmiştir.

Müminler hangi şartlar altında olurlarsa olsunlar, şikayet etmeyi, yakınmayı kendilerine hiçbir şekilde yakıştırmazlar.

Bunun yanında Kuran'da, "Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır." (İnşirah Suresi, 5-6) ayetleriyle de bildirildiği gibi, Allah'ın zorlukları kolaylıklarıyla birlikte yarattığını ve bunun Allah'ın değişmeyen kesin bir kanunu olduğunu bilirler.

"Allah, hiç kimseye güç yetireceğinden başkasını yüklemez..." (Bakara Suresi, 286) ayetiyle Allah kullarına önemli bir gerçeği daha hatırlatmıştır. Allah her insanı, ancak üstesinden gelebileceği zorluklarla denemektedir. Dolayısıyla insan bir zorlukla karşılaşıyorsa, kesin bir gerçektir ki Allah o kişiye bu duruma sabredebileceği gücü de vermiştir.

İşte Kuran'ın bu ayetlerine iman eden müminler sabrı hiçbir şekilde "bir olaya tahammül etmek" olarak algılamazlar. Dünyada iken bu zorlukların hiçbir şekilde sonu gelmese bile, bunda bir hayır olduğunu ve Allah'ın sabredenlere ahirette sabır göstermelerinin karşılığını en güzeliyle vereceğini de bilirler. Ve bunu bildikleri için de hiçbir zaman sıkıntıya kapılmazlar. Allah'tan gelen bir zorluğu giderebilecek olanın ancak Allah olduğunu, yalnızca Allah'a sığınıp O'ndan yardım dileyebileceklerini bilerek zorlukları hafifletmesi için Rabbimize dua ederler:

"... Rabbimiz, unuttuklarımızdan veya yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma. Rabbimiz, bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Rabbimiz, kendisine güç yetiremeyeceğimiz şeyi bize taşıtma. Bizi affet. Bizi bağışla. Bizi esirge, Sen bizim mevlamızsın. Kafirler topluluğuna karşı bize yardım et." (Bakara Suresi, 286)

_alıntıdır_
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
İnsanların çoğu, sabrı ancak zaruri bir durum oluştuğunda ve yapacak başka birşey kalmadığına inandıkları anlarda gösterirler. Ama aslında "sabır" zannettikleri bu tavrın, sabrın gerçek anlamıyla hiçbir bağlantısı yoktur. Bu kimseler göğüs germek durumunda oldukları bir zorluğa ancak tahammül edebilirler. Tahammül eden bir insan, başına gelen olayları Allah'ın bir hikmet üzerine yarattığını ve tümünün ardında pek çok hayır gizlenmiş olabileceğini düşünmediği için sıkıntı içerisindedir. Ruh halindeki bu olumsuzluk, memnuniyetsizliğini ifade eden şikayetçi konuşmalarla ve sıkıntılı yüz ifadeleriyle kendini belli eder. Tahammül edilmesi gereken durum sona erene kadar bu kimseler olumsuz bir ruh halinden kurtulamazlar.

Müminler hangi şartlar altında olurlarsa olsunlar, şikayet etmeyi, yakınmayı kendilerine hiçbir şekilde yakıştırmazlar.


Selamün Aleyküm muberra kardeşim..
Paylaşımınız istifadeliydi, Rabbimiz c.c razı olsun inşallah.. İlk paragrafta da güzel ve önemli bir ayrıma değinilmiş.. Rahman c.c, her hal üzere şükürlü ve takdir-i ilahiye karşı hoşnut kılsın bizleri inşallah..
Selam ve Dua ile, Rabbimize emanet olunuz.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt