osmanyusuf
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 18 Ara 2007
- Mesajlar
- 387
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 55
14- Ebû Zer radiyallahu anh'dan:
Bir gece dışarı çıkmıştım, baktım ki Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem tek başına yürüyor. Yanında hiç kimse yoktu. İçimden dedim ki: Galiba beraberinde birinin yürüme sini istemiyor. Bu sebeble Ay'ın gölgesinde yürümeye koyuldum. Dönüp baktığında beni gördü ve şöyle buyurdu:
"Kim o?"
"Ebû Zer'dir; Allah beni sana feda etsin!" dedim.
"Ey Ebû Zer gel!" buyurdu ve tam bir sa at O'nunla yürüdüm. Sonra şöyle buyurdu:
"(Malı) çok olanlar, kıyamet gününde (se vabı) az olanlardır. Ancak Allah' in kendileri ne hayır verdikleri müstesna! Çünkü onlar, bu sayede sağını solunu, önünü ve arkasını (te miz tutup) hayır işlemişlerdir."
Sonra O'nunla bir saat (biraz daha) yürü düm. "Buraya olur!" dedi ve beni etrafında taşlar bulunan bir yere oturttu ve: "Ben gelin ceye dek buradan ayrılma!" buyurdu. Sonra taşlık bölgeye gitti, gözden kayboldu, O'nu gö remez oldum. Orada gayet uzun müddet dur duktan sonra: "Zina else de, hırsızlık yapsa da" diyerek çıkageldİ. Geldiğinde sabrım taştı ve şu soruyu sormaktan kendimi alamadım:
"Ey Allah'ın Nebîsİ! AUalı beni sana feda etsin, taşlıkta seninle konuşan kimdi? Sana karşılık veren kimse duymadım (kiminle ko nuşuyordun öyle?)"
"O Cihrîl idi. Taşlığın yanında bana gö ründü ve şöyle dedi:
«Ümmetine müjdele: Her kim, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölürse cennete gi rer.» Dedim ki: «Ey Cibril! Zina etse de, hır sızlık yapsa da mı?»
«Evet» diye cevap verdi."
Ben de aynı soruyu sordum:
"Ey Allah Resulü, (gerçekten) zina etse de, hırsızUk yapsa da mı?"
"Evet" buyurdu. Sonra yine sordum:
"Hırsızlık yapsa da zina etse de mi?"
"Evet içki içse de!" buyurdu.
[Buhârî ve Müslim.]
Bir gece dışarı çıkmıştım, baktım ki Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem tek başına yürüyor. Yanında hiç kimse yoktu. İçimden dedim ki: Galiba beraberinde birinin yürüme sini istemiyor. Bu sebeble Ay'ın gölgesinde yürümeye koyuldum. Dönüp baktığında beni gördü ve şöyle buyurdu:
"Kim o?"
"Ebû Zer'dir; Allah beni sana feda etsin!" dedim.
"Ey Ebû Zer gel!" buyurdu ve tam bir sa at O'nunla yürüdüm. Sonra şöyle buyurdu:
"(Malı) çok olanlar, kıyamet gününde (se vabı) az olanlardır. Ancak Allah' in kendileri ne hayır verdikleri müstesna! Çünkü onlar, bu sayede sağını solunu, önünü ve arkasını (te miz tutup) hayır işlemişlerdir."
Sonra O'nunla bir saat (biraz daha) yürü düm. "Buraya olur!" dedi ve beni etrafında taşlar bulunan bir yere oturttu ve: "Ben gelin ceye dek buradan ayrılma!" buyurdu. Sonra taşlık bölgeye gitti, gözden kayboldu, O'nu gö remez oldum. Orada gayet uzun müddet dur duktan sonra: "Zina else de, hırsızlık yapsa da" diyerek çıkageldİ. Geldiğinde sabrım taştı ve şu soruyu sormaktan kendimi alamadım:
"Ey Allah'ın Nebîsİ! AUalı beni sana feda etsin, taşlıkta seninle konuşan kimdi? Sana karşılık veren kimse duymadım (kiminle ko nuşuyordun öyle?)"
"O Cihrîl idi. Taşlığın yanında bana gö ründü ve şöyle dedi:
«Ümmetine müjdele: Her kim, Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmadan ölürse cennete gi rer.» Dedim ki: «Ey Cibril! Zina etse de, hır sızlık yapsa da mı?»
«Evet» diye cevap verdi."
Ben de aynı soruyu sordum:
"Ey Allah Resulü, (gerçekten) zina etse de, hırsızUk yapsa da mı?"
"Evet" buyurdu. Sonra yine sordum:
"Hırsızlık yapsa da zina etse de mi?"
"Evet içki içse de!" buyurdu.
[Buhârî ve Müslim.]