Derginin Mayıs sayısında, Türkiye'de tırmanışa geçen toplumsal şiddet, "medya-okul-aile" ekseninde irdeleniyor.
Türkiye'de son dönemde büyük bir şiddet patlaması yaşanıyor. Önceleri genel olarak gazetelerin 3. sayfalarında kendine yer bulabilen bireysel ve toplumsal şiddet olayları, şimdilerde manşetlerde boy gösteriyor. Genel bir toplumsal endişeye neden olan şiddet sorunu ise önce anlaşılmayı, sonrasında ise çözülmeyi bekliyor. Bu bağlamda Mostar, Mayıs ayı dosya konusunu "Yükselen şiddet: Medya, Okul, Aile" başlığı altında tartışmaya açıyor. Dosya kapsamında Defne Özonur Çöloğlu, "Nedenleri, sonuçları ve çözümleriyle Medya ve toplumsal şiddet ilişkisi" başlıklı yazısında medyanın bireysel ve toplumsal şiddete etkisini irdelerken; Demet Taşdan ise "Şiddetin iki kaynağı: Okul ve aile" başlıklı yazısında şiddetin üretildiği iki mekândan yola çıkarak bir şiddet okuması sunuyor. Konunun uzmanlarından Kemal Sayar ve Osman Sezgin'in de görüşleriyle yer bulduğu dosyada ayrıca Dr. Murat Paker ile yapılmış "Toplumsal şiddetin artmasının temelinde kapitalizm var" başlıklı bir de söyleşi yer alıyor. Paker'in, Türkiye'de toplumsal şiddetin kökenlerine dair önemli tespitlerinin yanı sıra, tüm toplumu şiddet gerçeği ile yüzleşmeye davet eden sözleri önem arz ediyor.
Mostar'ın bu ay dikkat çeken bir diğer çalışması Medya bölümünde yer buluyor. Taha Kılınç, "El-Cezire fenomeni: Aşk-nefret" başlıklı yazısında, son dönemde Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da gerçekleşen halk ayaklanmalarında önemli habercilik başarılarına imza atan El-Cezire üstüne dönen tartışmaları değerlendiriyor. Kılınç, "El-Cezire, diktatörlüklerden bezmiş Ortadoğu halklarını özgürleştiren bir kahraman mı, yoksa Batılı emperyalistlerin kurdurduğu/kullandığı bir maniplasyon aracı mı?" sorularına cevap ararken; Hakan Çopur, "'Yeni Türkiye' ve medya" başlıklı yazısıyla ülkemizin sahici ve estetik bir medya diline olan ihtiyacını dile getiriyor. Alper Çeker ise "Dördüncü kuvvet emrinize amadedir" başlıklı yazısıyla ABD'nin Türk basınındaki etkinliğini çarpıcı örneklerle ele alıyor.
Mostar'ın Dünya bölümünde dikkate değer birer yazı ve söyleşi de yer alıyor. M. Mücahit Küçükyılmaz, "Sarko'nun burka yasağı ve alaturka notlar" başlıklı yazısında Fransa'da uygulamaya konulan burka yasağından yola çıkarak Fransa'da yükselen İslamofobi'ye ışık tutarken, derginin bir diğer söyleşi konuğu San Diego State Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet T. Kuru ise ABD ve Avrupa'da tırmanışta olan İslamofobi'yi tüm ince ayrıntılarıyla değerlendiriyor. "İslamofobi er ya da geç sona erecek" diyen Kuru, laiklik üzerine de önemli tespitlerde bulunuyor.
Mostar'ın diğer sayfaları bu ay da okura oldukça zengin bir içerik sunuyor. Gündemden, Görsel Hafıza, Çizi-Yorum gibi klasikleşen sayfaların yanı sıra, Toplum, Tarih, Düşünce, Edebiyat, Kitap ve Sinema bölümlerinde yer alan yazılar da dergiye zengin bir içerik kazandırıyor.
serhaber.com [internet haberciliğinde son durak]
Türkiye'de son dönemde büyük bir şiddet patlaması yaşanıyor. Önceleri genel olarak gazetelerin 3. sayfalarında kendine yer bulabilen bireysel ve toplumsal şiddet olayları, şimdilerde manşetlerde boy gösteriyor. Genel bir toplumsal endişeye neden olan şiddet sorunu ise önce anlaşılmayı, sonrasında ise çözülmeyi bekliyor. Bu bağlamda Mostar, Mayıs ayı dosya konusunu "Yükselen şiddet: Medya, Okul, Aile" başlığı altında tartışmaya açıyor. Dosya kapsamında Defne Özonur Çöloğlu, "Nedenleri, sonuçları ve çözümleriyle Medya ve toplumsal şiddet ilişkisi" başlıklı yazısında medyanın bireysel ve toplumsal şiddete etkisini irdelerken; Demet Taşdan ise "Şiddetin iki kaynağı: Okul ve aile" başlıklı yazısında şiddetin üretildiği iki mekândan yola çıkarak bir şiddet okuması sunuyor. Konunun uzmanlarından Kemal Sayar ve Osman Sezgin'in de görüşleriyle yer bulduğu dosyada ayrıca Dr. Murat Paker ile yapılmış "Toplumsal şiddetin artmasının temelinde kapitalizm var" başlıklı bir de söyleşi yer alıyor. Paker'in, Türkiye'de toplumsal şiddetin kökenlerine dair önemli tespitlerinin yanı sıra, tüm toplumu şiddet gerçeği ile yüzleşmeye davet eden sözleri önem arz ediyor.
Mostar'ın bu ay dikkat çeken bir diğer çalışması Medya bölümünde yer buluyor. Taha Kılınç, "El-Cezire fenomeni: Aşk-nefret" başlıklı yazısında, son dönemde Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da gerçekleşen halk ayaklanmalarında önemli habercilik başarılarına imza atan El-Cezire üstüne dönen tartışmaları değerlendiriyor. Kılınç, "El-Cezire, diktatörlüklerden bezmiş Ortadoğu halklarını özgürleştiren bir kahraman mı, yoksa Batılı emperyalistlerin kurdurduğu/kullandığı bir maniplasyon aracı mı?" sorularına cevap ararken; Hakan Çopur, "'Yeni Türkiye' ve medya" başlıklı yazısıyla ülkemizin sahici ve estetik bir medya diline olan ihtiyacını dile getiriyor. Alper Çeker ise "Dördüncü kuvvet emrinize amadedir" başlıklı yazısıyla ABD'nin Türk basınındaki etkinliğini çarpıcı örneklerle ele alıyor.
Mostar'ın Dünya bölümünde dikkate değer birer yazı ve söyleşi de yer alıyor. M. Mücahit Küçükyılmaz, "Sarko'nun burka yasağı ve alaturka notlar" başlıklı yazısında Fransa'da uygulamaya konulan burka yasağından yola çıkarak Fransa'da yükselen İslamofobi'ye ışık tutarken, derginin bir diğer söyleşi konuğu San Diego State Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet T. Kuru ise ABD ve Avrupa'da tırmanışta olan İslamofobi'yi tüm ince ayrıntılarıyla değerlendiriyor. "İslamofobi er ya da geç sona erecek" diyen Kuru, laiklik üzerine de önemli tespitlerde bulunuyor.
Mostar'ın diğer sayfaları bu ay da okura oldukça zengin bir içerik sunuyor. Gündemden, Görsel Hafıza, Çizi-Yorum gibi klasikleşen sayfaların yanı sıra, Toplum, Tarih, Düşünce, Edebiyat, Kitap ve Sinema bölümlerinde yer alan yazılar da dergiye zengin bir içerik kazandırıyor.
serhaber.com [internet haberciliğinde son durak]