Norveç'te gerçekleşen iki katliamın ardından yeniden tartışmaya açılan İslamofobi olgusu Mostar'ın Eylül sayısında tartışmaya açılıyor
Temmuz ayının son haftası Norveç'te peş peşe gerçekleşen iki terör saldırısı, İslamofobi tartışmalarını yeniden alevlendirdi. 69 insanın öldüğü saldırılar sonrası Batı medyasının manşetlerinde saldırıdan sorumlu tutulan İslam ve Müslümanlar vardı. Oysa işin hakikati çok geçmeden anlaşıldı. Saldırgan aşırı sağcı ve İslam düşmanı bir Norveçli olan Anders Breivik'ti. Saldırıyı ise İslamofobi ve yabancı düşmanlığına karşı çıkan Norveç İşçi Partisi mensuplarına öfkesi nedeniyle gerçekleştirmişti. Breivik, saldırıdan önce bir de "2083: Avrupa'nın Bağımsızlık Bildirgesi" isimli manifesto kaleme alarak, tüm Avrupalı Hıristiyanları Müslümanlara ve Avrupa'daki yabancı azınlıklara karşı yeni bir Haçlı Savaşı'na davet ediyordu. Breivik'in söylemi netti: Avrupa, 2083 yılına kadar Müslümanlar başta olmak üzere tüm yabancı azınlıklardan arındırılmalıydı.
Breivik'in söylemi ve yaptığı katliamlar, Batı dünyasında İslamofobinin ne derece tehlikeli bir hâl aldığını göstermesi açısından önemli bir örnek. İslam'a ve Müslümanlara karşı önyargıyı ve düşmanlığı besleyen bir korku, sonunda bu korkuyu üreteni vurdu. Buradan hareketle, Mostar, Eylül 2011 tarihli dosya konusunu "Sahibini vuran korku: İslamofobi" başlığıyla oluşturuyor, meseleyi derinlemesine analiz ederek bir dosya ile okurlarının karşısına çıkıyor.
Dosyanın giriş yazısı, "Norveç olayı ve Avrupa'nın İslâm ve Müslümanlarla sınavı" başlığını taşıyor. Doç. Dr. Özcan Hıdır tarafından kaleme alınan yazıda, "Norveç'te gerçekleşen katliam, her ne kadar erken hükümden kaçınmak gerekirse de, kendi çapında İslam'a ve Müslümanlara bakışta kısa vadede görünürde pozitif anlamda bir paradigma değişikliğini beraberinde getirecek gibi gözüküyor. Zira bu olay, Avrupa'nın, "terör saldırılarını doğrudan ve ilk anda İslam ile ilişkilendirme kolaycılığı"na sarılmasını zorlaştırmıştır." deniyor. Bir diğer dosya yazarı Prof. Dr. Ayhan Kaya, "İslamofobi karşısında kurulması gereken söylemin ipuçları" başlıklı yazısıyla, Avrupa'nın İslamofobiden nasıl kurtulacağını tarihsel bir perspektiften değerlendiriyor. Son dönemde Batı dünyasında yükselişe geçen İslamofobiye dair analizleriyle dikkat çeken gazeteci Sezin Öney de dosyaya katkı sunan isimlerden. Öney, "Vicdanın İslamofobi, 'yabancı' korkusu ve aşırı sağın şeytan üçgeninde kaybı" üst başlığı taşıyan yazısında, son gelişmelerden hareketle "Avrupa'nın değişen zihin coğrafyası"nı önemli örnekler ve yorumlar eşliğinde dikkate sunuyor. Yard. Doç. Dr. Yavuz Gündoğdu ise "Norveç katliamı sonrası İslamofobiyi ciddiye almak" ismiyle dosyada yer bulan yazısında, İslamofobinin altında yatan sebepleri ve bu sorundan kurtulması için Batı dünyasının neler yapabileceğini değerlendiriyor.
Dosya konusunda dışında Mostar'da bu ay dikkat çeken bir söyleşi yer alıyor. Ülkemizin önde gelen Osmanlı tarihçilerinden Prof. Dr. Mehmet İpşirli, Osmanlı ilim hayatını konu alan bir söyleşiyle okurlarla buluşuyor.
Mostar'da bu ay Türkiye ve dünya gündeminde öne çıkan konular hakkında da önemli yazılar yer alıyor. Mehmet Demir'in "Kürt meselesinde geldiğimiz nokta ve sonrası", M. Mücahit Küçükyılmaz'ın "Futbol Yeni Türkiye ile yeni tanışıyor", Taha Kılınç'ın "Mısır usulü 'devrim", Hayri Yıldız'ın "Türkiye'nin zorlu Suriye sınavı" başlıklı yazıları bunlardan sadece bir kaçı. Bu yazıların dışında derginin Gündemden, Görsel Hafıza, Çizi-Yorum, Medya, Toplum, Tarih, Düşünce, Edebiyat, Kitap ve Sinema bölümlerinde yer alan yazılar da zengin içeriğiyle okurun ilgisini bekliyor...