FATMA-ZEHRA
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 28 Ağu 2007
- Mesajlar
- 486
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 36
tekniğin,bilimin kent yaşamının içinde azıcık bile olsa bir yer bulamıyor insan...
doğal boyası giderek metalikleşiyor...bencilleşiyor makineleşiyor...
merhamet,hoşgörü,tevazu gibi insanı insan yapan meziyetler zamanla değerini yitiriyor...
ve zaman içinde insanın geçirdiği başkalaşımla bitiveren sonunda ölümden başkasının olmadığı bir serüven gibi algılandığında,menfaat ve bencillik baskın çıkıp her şeyi fasada boğuyor...
böyle olunca basamakları "üçer üçer atlatacak şeyin"peşine düşüyor herkes...
ve güç öne çıkıyor derken en mülayimi bile "güçç kullanılmak için varır"diye düşünüyor...
hayatı algılamadaki sakatlık,salgın hastalık gibi bireyden başlayıp aileye,topluma,çalışma hayatına,hatta ülkeler arası ilişkilere kadar siyaret ediyor...
gücü elinde bulunduran ülkeyse ülkenin bireyse toplumun efendiliğine soyunuyor...
kendilerini efendi birilerini kul-köle olarak görmek onlara büyük haz veriyor....
haşa kendilerini küçük birer tanrı gibi hissediyorlar....
iyilik-kötülük,merhamet-zülm harman oluyor dünya dönerken...
ne bilmem kaçıncı yüzyıl,ne modernite,ne insan hakları,hepsi palavra....
eğer öyle olsaydı bu kadar anarşi olurmuydu...
afganistan,ırak,filistin,doğu türkistan,afrika..vs..vs...
SİZCE?????
doğal boyası giderek metalikleşiyor...bencilleşiyor makineleşiyor...
merhamet,hoşgörü,tevazu gibi insanı insan yapan meziyetler zamanla değerini yitiriyor...
ve zaman içinde insanın geçirdiği başkalaşımla bitiveren sonunda ölümden başkasının olmadığı bir serüven gibi algılandığında,menfaat ve bencillik baskın çıkıp her şeyi fasada boğuyor...
böyle olunca basamakları "üçer üçer atlatacak şeyin"peşine düşüyor herkes...
ve güç öne çıkıyor derken en mülayimi bile "güçç kullanılmak için varır"diye düşünüyor...
hayatı algılamadaki sakatlık,salgın hastalık gibi bireyden başlayıp aileye,topluma,çalışma hayatına,hatta ülkeler arası ilişkilere kadar siyaret ediyor...
gücü elinde bulunduran ülkeyse ülkenin bireyse toplumun efendiliğine soyunuyor...
kendilerini efendi birilerini kul-köle olarak görmek onlara büyük haz veriyor....
haşa kendilerini küçük birer tanrı gibi hissediyorlar....
iyilik-kötülük,merhamet-zülm harman oluyor dünya dönerken...
ne bilmem kaçıncı yüzyıl,ne modernite,ne insan hakları,hepsi palavra....
eğer öyle olsaydı bu kadar anarşi olurmuydu...
afganistan,ırak,filistin,doğu türkistan,afrika..vs..vs...
SİZCE?????