Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

MİRAC NEDİR? (1 Kullanıcı)

tsunami

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
4,691
Tepki puanı
15
Puanları
36
Yaş
39
MİRAC DENİLİNCE AKLA GELENLER NELER ?NEDİR MİRAÇ ?NELER OLMUŞTUR??????BİLGİLERİMİZİ TAZELEYELİM.
 

FATMA_ERGUN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Haz 2006
Mesajlar
3,537
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: MİRAC NEDİR?

MİRAÇ GECE YOLCULUGUDUR,GÖGE YÜKSELMEKTİR.
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: MİRAC NEDİR?

MİRAC

Arapça'da merdiven, yukarı çıkmak, yükselmek anlamlarını dile getirir. İslam'da Hz. Peygamber (s.a.s)' in göğe yükselerek Allah'ın huzuruna kabul edilmesi olayı. Mirac olayı hicretten bir yıl ya da onyedi ay önce Receb ayının yirmi yedinci gecesi gerçekleşir. Olayın iki aşaması vardır. Birinci aşamada Hz. Peygamber (s.a.s) Mescidül-Haram'dan Beytü'l-Makdis'e (Kudüs) götürülür. Kur'an'ın andığı bu aşama, gece yürüyüşü anlamında isra adını alır. İkinci aşamayı ise Hz. Peygamber (s.a.s)'in Beytü'l-Makdis'ten Allah'a yükselişi oluşturur. Mirac olarak anılan bu yükselme olayı Kur'an'da anılmaz, ama çok sayıdaki hadis ayrıntılı biçimde anlatılır.

Hadislerde verilen bilgiye göre Hz. Peygamber (s.a.s), Kâbe'de Hatim'de ya da amcasının kızı Ümmühani binti Ebi Talib'in evinde yatarken Cebrail gelip göğsünü yardı, kalbini Zemzem ile yıkadıktan sonra içine iman ve hikmet doldurdu. Burak adlı bineğe bindirilerek Beytü'l-Makdis'e getirildi. Burada Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve diğer bazı peygamberler tarafından karşılandı. Hz. Peygamber (s.a.s) imam olarak diğer peygamberlere namaz kıldırdı.

Hz. Peygamber (s.a.s), Beytü'l-Makdis'te kurulan bir Mirac'la ve yanında Cebrail olduğu halde göğe yükselmeye başladı. Göğün birinci katında Hz. Adem, ikinci katında Hz. İsa ve Yahya, üçüncü katında Hz. Yusuf, dördüncü katında Hz. İdris, beşinci katında Hz. Harun, altıncı katında Hz. Musa ve yedinci katında Hz. İbrahim ile görüştü. Cebrail ile birlikte yükseliş Sidretü'l-Münteha'ya kadar sürdü. Cebrail, "Buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam yanarım" diyerek Sidretü'l Münteha'da kaldı. Hz. Peygamber (s.a.s) buradan itibaren Refref adlı başka bir binekle yükselişini sürdürdü. Bu yükseliş sırasında Cennet ve nimetlerini, Cehennem ve azabını müşahede etti. Sonunda Allah'ın huzuruna kabul edildi. Kendisine ümmetinden Allah'a şirk koşmayanların Cennet'e gireceği müjdelendi, Bakara suresinin son ayetleri verildi ve beş vakit namaz farı kılındı. Yeniden Refref ile Sidretü'l-Münteha'ya, oradan Burak'la Kudüs'e, oradan da Mekke'ye döndürüldü.

Hz. Peygamber (s.a.s) ertesi günü Mirac olayını anlattı. Olayı duyan müşrikler yoğun bir kampanya başlatarak Hz. Peygamber (s.a.s)'i suçlamaya, alaya almaya başladılar. Bu kampanya bazı müslümanları da etkileyerek şüpheye düşürdü. Olayın gerçek olup olmadığını araştırmak isteyenler Beytü'l-Makdis'e ve Mekke'ye gelmekte olan bir kervana ilişkin sorular sorarak Hz. Peygamber (s.a.s)'i sınadılar. Hz. Peygamber (s.a.s)'in verdiği bilgilerin doğruluğu müslümanları şüpheden kurtardıysa da müşriklerin inatlarını kırmaya yetmedi. Mirac olayı inatlarını ve düşmanlıklarını artırarak onlar için bir fitne nedeni oldu. Bu olay karşısındaki tutumu nedeniyle Hz. Ebu Bekr, Hz. Peygamber (s.a.s)'ce "Sıddîk" lakabıyla onurlandırıldı. Hz. Ebu Bekir olayı kendisine anlatarak hala inanmaya devam edip etmeyeceğini soran müşriklere "O söylüyorsa şüphesiz doğrudur" cevabını vermişti.

Ahad hadislere dayansa da Mirac olayının gerçekliğinde tüm müslümanlar birleşmişlerdir. Ancak olayın gerçekleşme biçimi İslam bilginleri arasında görüş ayrılıklarına neden olmuştur. Buna göre İbn Abbas'ın da içinde bulunduğu bazı bilginlere göre Mirac olayı uykuda gerçekleşmiştir. Bilginlerin büyük çoğunluğuna göre ise uyku durumunda ve rüyada değil, uyanık iken gerçekleşmiştir. Fakat bu görüşü savunanlar da Mirac'ın yalnız ruhla mı, yoksa hem ruh, hem de bedenle mi olduğu konusunda ikiye ayrılmışlardır. Sonraki Kelamcıların büyük çoğunluğuna göre mirac olayı uyanıkken hem ruh, hem de bedenle gerçekleşmiştir. İçlerinde Hz. Aişe'nin de bulunduğu bazı bilginlerle mutasavvıfların büyük çoğunluğuna göre ise uyanık durumda iken ama yalnız ruhla gerçekleşmiştir.

Mirac olayının gerçekleştiği gece müslümanlarca kadir gecesinden sonra en kutsal gece sayılmış ve bu gecenin ibadetle ihyası gelenekleşmiştir. Osmanlılar döneminde, camiler kandillerle donatıldığı için Mirac kandili olarak anılan geceyi izleyen gün, cami ve tekkelerde Mirac olayını anlatan ve Miraciye adı verilen şiirlerin okunması, dinleyenlere süt ikram edilmesi de bir gelenekti.

ALINTI www.kuranikerim.com
 

tsunami

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
4,691
Tepki puanı
15
Puanları
36
Yaş
39
RE: MİRAC NEDİR?

Avukat yazdı:
MİRAC

Arapça'da merdiven, yukarı çıkmak, yükselmek anlamlarını dile getirir. İslam'da Hz. Peygamber (s.a.s)' in göğe yükselerek Allah'ın huzuruna kabul edilmesi olayı. Mirac olayı hicretten bir yıl ya da onyedi ay önce Receb ayının yirmi yedinci gecesi gerçekleşir. Olayın iki aşaması vardır. Birinci aşamada Hz. Peygamber (s.a.s) Mescidül-Haram'dan Beytü'l-Makdis'e (Kudüs) götürülür. Kur'an'ın andığı bu aşama, gece yürüyüşü anlamında isra adını alır. İkinci aşamayı ise Hz. Peygamber (s.a.s)'in Beytü'l-Makdis'ten Allah'a yükselişi oluşturur. Mirac olarak anılan bu yükselme olayı Kur'an'da anılmaz, ama çok sayıdaki hadis ayrıntılı biçimde anlatılır.

Hadislerde verilen bilgiye göre Hz. Peygamber (s.a.s), Kâbe'de Hatim'de ya da amcasının kızı Ümmühani binti Ebi Talib'in evinde yatarken Cebrail gelip göğsünü yardı, kalbini Zemzem ile yıkadıktan sonra içine iman ve hikmet doldurdu. Burak adlı bineğe bindirilerek Beytü'l-Makdis'e getirildi. Burada Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve diğer bazı peygamberler tarafından karşılandı. Hz. Peygamber (s.a.s) imam olarak diğer peygamberlere namaz kıldırdı.

Hz. Peygamber (s.a.s), Beytü'l-Makdis'te kurulan bir Mirac'la ve yanında Cebrail olduğu halde göğe yükselmeye başladı. Göğün birinci katında Hz. Adem, ikinci katında Hz. İsa ve Yahya, üçüncü katında Hz. Yusuf, dördüncü katında Hz. İdris, beşinci katında Hz. Harun, altıncı katında Hz. Musa ve yedinci katında Hz. İbrahim ile görüştü. Cebrail ile birlikte yükseliş Sidretü'l-Münteha'ya kadar sürdü. Cebrail, "Buradan bir parmak ucu ileri geçecek olursam yanarım" diyerek Sidretü'l Münteha'da kaldı. Hz. Peygamber (s.a.s) buradan itibaren Refref adlı başka bir binekle yükselişini sürdürdü. Bu yükseliş sırasında Cennet ve nimetlerini, Cehennem ve azabını müşahede etti. Sonunda Allah'ın huzuruna kabul edildi. Kendisine ümmetinden Allah'a şirk koşmayanların Cennet'e gireceği müjdelendi, Bakara suresinin son ayetleri verildi ve beş vakit namaz farı kılındı. Yeniden Refref ile Sidretü'l-Münteha'ya, oradan Burak'la Kudüs'e, oradan da Mekke'ye döndürüldü.

Hz. Peygamber (s.a.s) ertesi günü Mirac olayını anlattı. Olayı duyan müşrikler yoğun bir kampanya başlatarak Hz. Peygamber (s.a.s)'i suçlamaya, alaya almaya başladılar. Bu kampanya bazı müslümanları da etkileyerek şüpheye düşürdü. Olayın gerçek olup olmadığını araştırmak isteyenler Beytü'l-Makdis'e ve Mekke'ye gelmekte olan bir kervana ilişkin sorular sorarak Hz. Peygamber (s.a.s)'i sınadılar. Hz. Peygamber (s.a.s)'in verdiği bilgilerin doğruluğu müslümanları şüpheden kurtardıysa da müşriklerin inatlarını kırmaya yetmedi. Mirac olayı inatlarını ve düşmanlıklarını artırarak onlar için bir fitne nedeni oldu. Bu olay karşısındaki tutumu nedeniyle Hz. Ebu Bekr, Hz. Peygamber (s.a.s)'ce "Sıddîk" lakabıyla onurlandırıldı. Hz. Ebu Bekir olayı kendisine anlatarak hala inanmaya devam edip etmeyeceğini soran müşriklere "O söylüyorsa şüphesiz doğrudur" cevabını vermişti.

Ahad hadislere dayansa da Mirac olayının gerçekliğinde tüm müslümanlar birleşmişlerdir. Ancak olayın gerçekleşme biçimi İslam bilginleri arasında görüş ayrılıklarına neden olmuştur. Buna göre İbn Abbas'ın da içinde bulunduğu bazı bilginlere göre Mirac olayı uykuda gerçekleşmiştir. Bilginlerin büyük çoğunluğuna göre ise uyku durumunda ve rüyada değil, uyanık iken gerçekleşmiştir. Fakat bu görüşü savunanlar da Mirac'ın yalnız ruhla mı, yoksa hem ruh, hem de bedenle mi olduğu konusunda ikiye ayrılmışlardır. Sonraki Kelamcıların büyük çoğunluğuna göre mirac olayı uyanıkken hem ruh, hem de bedenle gerçekleşmiştir. İçlerinde Hz. Aişe'nin de bulunduğu bazı bilginlerle mutasavvıfların büyük çoğunluğuna göre ise uyanık durumda iken ama yalnız ruhla gerçekleşmiştir.

Mirac olayının gerçekleştiği gece müslümanlarca kadir gecesinden sonra en kutsal gece sayılmış ve bu gecenin ibadetle ihyası gelenekleşmiştir. Osmanlılar döneminde, camiler kandillerle donatıldığı için Mirac kandili olarak anılan geceyi izleyen gün, cami ve tekkelerde Mirac olayını anlatan ve Miraciye adı verilen şiirlerin okunması, dinleyenlere süt ikram edilmesi de bir gelenekti.

ALINTI www.kuranikerim.com
peki baurak gibi bir araca neden gerek duyuldu????bir sebebi olmalı demi??
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: MİRAC NEDİR?

Burak a niye ihtiyaç duyuldu bilmem endoğrusunu Rabbim bilir,ben her anına kalben inandığımdan bunu sorgulamak aklıma gelmedi ama bir hikmeti veya insana bir mesajı var da biliyorsanız anlatırsanız öğreniriz tsunami kardeşB)
 

tsunami

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
4,691
Tepki puanı
15
Puanları
36
Yaş
39
RE: MİRAC NEDİR?

Efendimiz niçin vâsıtalarla gitti?
MUSTAFA AYDIN
Allah’ın kudretine göre vasıtalara gerek yoktur. Yüce Allah’ın dilediğini bir anda herhangi bir yere ulaştırmaya gücü yeter.
Fakat bütün bunlar, âyetlerini göstermek ve ikramını ortaya koymak cümlesinden sayılır. Çünkü “O’na âyetlerimizden/mucizelerimizden gösterelim diye” ifadesi gereğince gaye İsrâ ve Mirac’ın hikmetini göstermektir. Ayrıca vasıtaya bindirme Resulünü şereflendirmek içindir.

Tefsircilerden bazıları gök cisimlerinin hareketlerinin süratlerinden bilimsel misaller getirerek İsrâ ve Mirac’daki süratli yürüyüşü akıllara yaklaştırmaya çalışmışlardır. Fakat doğrudan doğruya İlâhî âyetlerden olan böylesine büyük bir mucize, normal bir görüş açısı ile açıklanabilmekten uzaktır. Benzeri görülmemiş bir olayı benzerleri ile düşünmeye kalkışmak zordur. O, ancak müşahede veya haber ile bilinir. İsrâ hadisesini iyice anlayabilmek için Burak hadisi bize bir düşünce prensibini vermiyor değildir. Çünkü Burak kelimesinin berk (yıldırım) kelimesinden türemiş olduğu apaçıktır. Peygamber’imizin hadisinde onun tanımlanması şu şekildedir: “Boyu merkepten büyük, katırdan küçük bir hayvandır ki, ayağını gözünün (gördüğü yerin) son noktasına basar.” Bu ise şimşek ve elektrik süratini anlatır. Biz bu prensiple İsrâ’nın süratini bir dereceye kadar düşünmek ve böyle bir nakliye vasıtası üzerine binenin elektrikten etkilenmeyerek hiç sarsılmaksızın tam sükûnet ve huzur içinde mesafeyi katlayabileceğini düşünebiliriz. Ve bu şekilde Burak ve Mirac vasıtalarının özel olarak tahsisine bir hikmet yönü de düşünebiliriz. Fakat bütün bunlar, en fazla noksan akıldan tam akla yaklaştıracak iman delilleri olabilir. Yoksa yer, zaman, hareket, ruh nitelikleri meselelerinin mahiyetiyle ilgili bulunan ve Yüce Allah’ın kudretinin en büyük âyetlerinden olan Mirac mucizesi üzerinde düşünmek, aklın anlayış ölçüsünden çok yüksektir. Onun için demişlerdir ki, o Mirac nitelendirilemeyecek kadar yücedir. O, her şeye gücü yetendir. Hiçbir şey O’nu aciz bırakamaz. Nurundan yarattığı dostunu (Hz. Muhammed’i) ziyaretine davet etmiş, meleklerinin ileri gelenlerinden gönderdiklerini göndermiş. Cibril, binitinin üzengisini, Mikail de yularını tutmuş. Nihayet bir sınıra kadar varmış, sonra da noksan sıfatlardan münezzeh olan Yüce Allah, dilediği şekilde o işi kendisi üstlenmiş. Şimdi O Allah’ın dostuna uzun gelecek hangi mesafe ve nurlu cesedine engel olacak hangi cisim düşünülebilir?
 

tsunami

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
4,691
Tepki puanı
15
Puanları
36
Yaş
39
RE: MİRAC NEDİR?

Mirac gecesinde EFENDiMiZ NELER YAŞADI?
DR. VEHBİ KARAKAŞ
Mirac gecesi, Peygamberimizin Mekke’de bulunduğu bir sırada uyku ile uyanıklık arası bir halde iken Cebrail’in (as) gelip, Peygamberimizi ameliyat ettiği, kalbini açıp zemzem ile yıkadığı, içi hikmet ve iman dolu altından bir tas getirip içindeki hikmet ve imanı Hz. Peygamber’in kalbine boşalttığı sonra da üzerini kapattığı bir gecedir.
Mirac gecesi, Kâinatın Efendisi sevgili Peygamberimize Cennet’ten, katırdan küçük, merkepten büyük, şimşek gibi çakan, yıldırım gibi uçan, adımını gözün gördüğü en uzak noktaya atan ak bir Burak’ın getirildiği, Peygamberimizin ona bindirildiği, Kudüs’teki Beytü’l-Makdis’e götürüldüğü, Burak’ı mescidin kapısına bağlayıp içeri girdiği, orada iki rekat namaz kıldığı, bir rivayete göre de orada hazır bulduğu bütün peygamberlere imam olup iki rekat namaz kıldırdığı ve bütün peygamberlerin varisi kılındığı, çıkınca Cebrail tarafından birisinde süt, birisinde şarap olmak üzere iki kadehin sunulduğu, Peygamberimizin onlara baktıktan sonra sütü tercih etmesi üzerine Cebrail’in: “Hamd olsun o Allah’a ki seni fıtrata uygun olana yönlendirdi. Şayet şarabı alsaydın ümmetin azıp sapardı!” dediği bir gecedir. Mirac gecesi, Peygamberimizin, Mescid-i Aksâ’dan Mirac ile, yani manevî bir asansörle yedi kat göklere çıkarıldığı, her katta gezdirilip bir peygamberle görüştürüldüğü bir gecedir. Hz. Peygamber (sas), göklere doğru yükselirken birinci katta Adem, ikinci katta İsa ve Yahya, üçüncüde Yusuf, dördüncüde İdris, beşincide Harun, altıncıda Musa, yedincide İbrahim’le (aleyhimüsselam) karşılaştığı, İbrahim Peygamber’i (as) Beytü’l-Ma’mûr’a sırtını dayamış dururken bulduğu bir gecedir.

Cennetlik ve cehennemlikler

Mirac gecesi, Peygamberimizin, göğün birinci katında ziyaret ettiği insanlığın babası Âdem’in (as) sağ ve solunda birtakım karaltılar gördüğü; sağına bakınca güldüğüne, soluna bakınca ağladığına şahid olduğu, Cebrail’e (as):

“Bunlar niçin ağlar, niçin güler?” diye sorduğu; Cebrail’in de (as):

“Bu karaltılar çocuklarının ruhlarıdır. Sağındakiler cennetlik, solundakiler cehennemliktir. Onun için sağına bakınca güler, soluna bakınca da ağlar.” diye cevap verdiği gecedir.
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: MİRAC NEDİR?

Allah razı olsun,bizi merakta bırakmadın,Rabbim mutlaka herşeyi hikmetle yapmıştır.Cevabını bulamayacağım şeyleri düşünmem,bildiklerimizi de böyle paylaşalım.A.E.O.B)
 

FATMA_ERGUN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Haz 2006
Mesajlar
3,537
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: MİRAC NEDİR?

tsunami yazdı:
Efendimiz niçin vâsıtalarla gitti?
MUSTAFA AYDIN
Allah ın kudretine göre vasıtalara gerek yoktur. Yüce Allahın dilediğini bir anda herhangi bir yere ulaştırmaya gücü yeter.
Fakat bütün bunlar, ayetlerini göstermek ve ikramını ortaya koymak cümlesinden sayılır. Çünkü O na ayetlerimizden mucizelerimizden gösterelim diye ifadesi gereğince gaye İsra ve Mirac ın hikmetini göstermektir. Ayrıca vasıtaya bindirme Resulünü şereflendirmek içindir.


Tefsircilerden bazıları gök cisimlerinin hareketlerinin süratlerinden bilimsel misaller getirerek İsrâ ve Mirac daki süratli yürüyüşü akıllara yaklaştırmaya çalışmışlardır. Fakat doğrudan doğruya İlâhi âyetlerden olan böylesine büyük bir mucize, normal bir görüş açısı ile açıklanabilmekten uzaktır. Benzeri görülmemiş bir olayı benzerleri ile düşünmeye kalkışmak zordur. O, ancak müşahede veya haber ile bilinir. İsra hadisesini iyice anlayabilmek için Burak hadisi bize bir düşünce prensibini vermiyor değildir. Çünkü Burak kelimesinin berk (yıldırım) kelimesinden türemiş olduğu apaçıktır. Peygamber’imizin hadisinde onun tanımlanması şu şekildedir: “Boyu merkepten büyük, katırdan küçük bir hayvandır ki, ayağını gözünün (gördüğü yerin) son noktasına basar.” Bu ise şimşek ve elektrik süratini anlatır. Biz bu prensiple İsrâ’nın süratini bir dereceye kadar düşünmek ve böyle bir nakliye vasıtası üzerine binenin elektrikten etkilenmeyerek hiç sarsılmaksızın tam sükûnet ve huzur içinde mesafeyi katlayabileceğini düşünebiliriz. Ve bu şekilde Burak ve Mirac vasıtalarının özel olarak tahsisine bir hikmet yönü de düşünebiliriz. Fakat bütün bunlar, en fazla noksan akıldan tam akla yaklaştıracak iman delilleri olabilir. Yoksa yer, zaman, hareket, ruh nitelikleri meselelerinin mahiyetiyle ilgili bulunan ve Yüce Allah’ın kudretinin en büyük âyetlerinden olan Mirac mucizesi üzerinde düşünmek, aklın anlayış ölçüsünden çok yüksektir. Onun için demişlerdir ki, o Mirac nitelendirilemeyecek kadar yücedir. O, her şeye gücü yetendir. Hiçbir şey O’nu aciz bırakamaz. Nurundan yarattığı dostunu (Hz. Muhammed’i) ziyaretine davet etmiş, meleklerinin ileri gelenlerinden gönderdiklerini göndermiş. Cibril, binitinin üzengisini, Mikail de yularını tutmuş. Nihayet bir sınıra kadar varmış, sonra da noksan sıfatlardan münezzeh olan Yüce Allah, dilediği şekilde o işi kendisi üstlenmiş. Şimdi O Allah’ın dostuna uzun gelecek hangi mesafe ve nurlu cesedine engel olacak hangi cisim düşünülebilir?
ALLAH razı olsun.
 

tsunami

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
4,691
Tepki puanı
15
Puanları
36
Yaş
39
RE: MİRAC NEDİR?

FATMA_ERGUN yazdı:
tsunami yazdı:
Efendimiz niçin vâsıtalarla gitti?
MUSTAFA AYDIN
Allah ın kudretine göre vasıtalara gerek yoktur. Yüce Allahın dilediğini bir anda herhangi bir yere ulaştırmaya gücü yeter.
Fakat bütün bunlar, ayetlerini göstermek ve ikramını ortaya koymak cümlesinden sayılır. Çünkü O na ayetlerimizden mucizelerimizden gösterelim diye ifadesi gereğince gaye İsra ve Mirac ın hikmetini göstermektir. Ayrıca vasıtaya bindirme Resulünü şereflendirmek içindir.


Tefsircilerden bazıları gök cisimlerinin hareketlerinin süratlerinden bilimsel misaller getirerek İsrâ ve Mirac daki süratli yürüyüşü akıllara yaklaştırmaya çalışmışlardır. Fakat doğrudan doğruya İlâhi âyetlerden olan böylesine büyük bir mucize, normal bir görüş açısı ile açıklanabilmekten uzaktır. Benzeri görülmemiş bir olayı benzerleri ile düşünmeye kalkışmak zordur. O, ancak müşahede veya haber ile bilinir. İsra hadisesini iyice anlayabilmek için Burak hadisi bize bir düşünce prensibini vermiyor değildir. Çünkü Burak kelimesinin berk (yıldırım) kelimesinden türemiş olduğu apaçıktır. Peygamber’imizin hadisinde onun tanımlanması şu şekildedir: “Boyu merkepten büyük, katırdan küçük bir hayvandır ki, ayağını gözünün (gördüğü yerin) son noktasına basar.” Bu ise şimşek ve elektrik süratini anlatır. Biz bu prensiple İsrâ’nın süratini bir dereceye kadar düşünmek ve böyle bir nakliye vasıtası üzerine binenin elektrikten etkilenmeyerek hiç sarsılmaksızın tam sükûnet ve huzur içinde mesafeyi katlayabileceğini düşünebiliriz. Ve bu şekilde Burak ve Mirac vasıtalarının özel olarak tahsisine bir hikmet yönü de düşünebiliriz. Fakat bütün bunlar, en fazla noksan akıldan tam akla yaklaştıracak iman delilleri olabilir. Yoksa yer, zaman, hareket, ruh nitelikleri meselelerinin mahiyetiyle ilgili bulunan ve Yüce Allah’ın kudretinin en büyük âyetlerinden olan Mirac mucizesi üzerinde düşünmek, aklın anlayış ölçüsünden çok yüksektir. Onun için demişlerdir ki, o Mirac nitelendirilemeyecek kadar yücedir. O, her şeye gücü yetendir. Hiçbir şey O’nu aciz bırakamaz. Nurundan yarattığı dostunu (Hz. Muhammed’i) ziyaretine davet etmiş, meleklerinin ileri gelenlerinden gönderdiklerini göndermiş. Cibril, binitinin üzengisini, Mikail de yularını tutmuş. Nihayet bir sınıra kadar varmış, sonra da noksan sıfatlardan münezzeh olan Yüce Allah, dilediği şekilde o işi kendisi üstlenmiş. Şimdi O Allah’ın dostuna uzun gelecek hangi mesafe ve nurlu cesedine engel olacak hangi cisim düşünülebilir?
ALLAH razı olsun.
ecmain kardeşim.
 

tsunami

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
4,691
Tepki puanı
15
Puanları
36
Yaş
39
RE: MİRAC NEDİR?

Avukat yazdı:
Allah razı olsun,bizi merakta bırakmadın,Rabbim mutlaka herşeyi hikmetle yapmıştır.Cevabını bulamayacağım şeyleri düşünmem,bildiklerimizi de böyle paylaşalım.A.E.O.B)
ecmain .düşünmekten zarar gelmez araştırmak iyidir.
 

tsunami

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2006
Mesajlar
4,691
Tepki puanı
15
Puanları
36
Yaş
39
RE: MİRAC NEDİR?

Mi’rac neden sadece Hz. Muhammed (sas) Efendimiz’e tahsis edilmiştir?
CEMİL TOKPINAR
Yürü kim meydan senindir bu geceSohbet-i Sultan senindir bu geceErmedi evvel gelen bu devleteKimse layık olmadı bu rif’ate.
Doğru diyor Süleyman Çelebi. Ne insan, ne cin; ne melek, ne peygamber bundan önce hiç kimse Mevlâ ile görüşme gibi bir devlete nail olmadı, hiç kimse Mirac gibi bir asansöre bindirilmedi ve hiç kimse mertebelerin en yücesine çıkarılmadı, Sultan’ın sohbetine mazhar olmadı. Dolayısıyla hiçbir ümmete Mirac Gecesi gibi bir gece verilmedi. Çünkü dost ve düşmanlarının ittifakıyla güzel ahlakın en yüksek derecesi O’nda bulunuyordu. O alemin Yaratıcı’sının sonsuz kemaldeki cemalinin görünmesi ve gösterilmesine araç oldu. O, alemlerin Rabb’inin, her yerde birliğini ve tevhidin bütün mertebelerini aleme ilan etti. Alemin Sahibi’nin, eserlerindeki güzelliklerin işaretiyle Allah’ın Zat’ındaki sonsuz güzelliklerine ayna oldu, O’nu sevdi ve başkalarına sevdirdi. Allah’ın kudret mu’cizelerini, kıymettar mücevherlerini en yüksek çapta ve boyutta tanıttı ve teşhir etti. Türlü türlü ziynetlerle süslendirilen şuurlu yaratıkların gezme ve tefekkürüne açılan Allah’ın şu kâinat sarayında cinlere, insanlara ve meleklere Kur’an aracılığıyla rehberlik etti. Allah’ın nelerden hoşlanıp nelerden hoşlanmadığını, nereden gelip, niçin gelip ve nereye gittiğimizi en yüksek ve en mükemmel bir şekilde açıklayan, risalet vazifesini kusursuz ifa eden, şükrün, zikrin, ibadet ve itaatin, dua ve niyazın en çaplısını, en ısrarlısını, en şevklisini, en yorucusunu, en zevklisini, en coşkulusunu Allah’a O takdim etti. Böyle bir Zat, elbette Kàb-ı Kavseyn makamına çıkacak, ebedî saadetin kapısını çalacak, imanın gaybî (görünmeyen) hakikatlarını görecek ve Mirac’la lütuflandırılacak ve şereflendirilecektir ve öyle olmuştur.

Bu sebeple biz, Kâinatın Fahri’yle iftihar ediyoruz, gecemizle iftihar ediyoruz; bizi O’nunla ve O’nun geceleriyle şereflendirdiği ve nuruyla aydınlattığı için Mevlây-ı Zülcelâl’e şükürler, hamdü senalar ediyoruz. Mirac, Kâinatın Efendisi Hz. Muhammed’in (sas) ümmeti adına Cenab-ı Hak’la ömrî görüşmesidir. Milletin vekili olan bir başbakan nasıl cumhurbaşkanıyla aylık, haftalık görüşmelerde bulunur, milletinin arzu ve isteklerini ona takdim eder, cumhurbaşkanının emir ve dileklerini de millete getirir; aynen öyle de Hz. Muhammed (sas), bütün yaratıkların vekili, cinlerin ve insanların son peygamberi sıfatıyla, Kâinatın Yaratıcısı ve Hâkimi Yüce Allah ile ömrî görüşmesini yapmış, insanlığın en büyük arzusunu takdim etmiş: Ya Rabbi ümmetim BEKA istiyor, LİKA istiyor, diye niyazda bulunmuş, ümmetinin affını dilemiştir. Cenab-ı Hak’tan, Süleyman Çelebî’nin ifadesiyle:

“Ümmetini sana verdim ey Habib

Cennetimi onlara kıldım nasib” müjdesini alıp gelmiştir.
 

FATMA_ERGUN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Haz 2006
Mesajlar
3,537
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: MİRAC NEDİR?

Melaike_binti_Haci yazdı:
Mirac denilince aklima peygamber efendimiz(s.a.v.)gelir. Efendimiz (sas), namaz için; Namaz dinin direği, müminin miracı, gözümün nuru, müminin alâmeti, ibadetlerin başı gibi ifadeler kullanır. Yani namazda bir muminin miracidir,müminin günde bes kere Rabbinin(c.c.)huzuruna cikmasidir.

(Muhterem hocaminda dedigi gibi, Mirac müşahedesini Allah Rasûlü yaşamıştır. Ve o da Rabbine kavuşmuştur. Burada asıl sorulması gereken soru şudur: Peki, bu müşahededen bize kalan nedir?
Mustafa islamoglu)


NAMAZ DİNİN DİREGİ,MÜMİNİN MİRACIDIR...


TEŞEKKÜR EDERİM ÇOK GÜZEL YAZMIŞSINIZ.HOCAMIZIN ANLATIMIDA ÇOK GÜZEL.ALLAH RAZI OLSUN..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt