s.a.bugün uzun zamandan beri kendime düşman gördüğüm bir insanla kavga ettim.milli güvenlik hocamla.ilk dönemden beri kitaptaki laiklik konusuna gelmeyi bekliyordum açıkçası.bugün geldik.laikliğin tanımını din ve devlet işlerrini birbirinden ayırmaktır diye yaptı hoca.sonrada herkesin zannettiği gibi laiklik dinsizlik değildir dedi.sabrettim baya ama artık taşma vakti
)değilmi hocam dedim.laiklik artık dinsizlik değilmi dedim.değil tabiki dedi.kendince kendini haklı çıkaracak sebepler ve açıklamalar sürdü ortaya.bende hiçbirinin altında kalmadım.konuyu başörtüsüne getirmeye çalıştım.aslında o da bir nevi laiklik konusunu oraya getirmeye çalışıyordu.ortada buluştuk.bir başörtülünün devletin alanına girmesi yine dinle devletin karışması olur dedi.bende susmadım tabi.ben ilkokuldan beri özgürlüğün kimseye zarar vermeden insanın her istedğini yapmasıdır diye öğrendim dedim.o zaman özgürlüğün anlamını değiştirsinler dedim.din işleri için diyanet kuruldudedi.diyanet sadece insanı bilgilendirmekle din görevlilerinin atanmasıyla ilgilenir başörtüsü için diyanetemi başvuralım.siz böyle yaparak laiklikle özgürlük kavramını çatıştırıyorsunuz dedim.kendini haklı çıkarmaya çalıştı.ama bende susmadım.o zaman özgürlük namaz kılma başını aç dinini imanı yaşama bunun dışında kimseye zarar vermeyip istediğini yap" mıdır dedim.türkiye cumhuriyetle yönetilir dedi.daha çok sinirlendim.anayasada bile türkiye cumhuriyetinin dini islamdır deniyor.o zaman hem anayasayı değiştirsinler hemde nüfüs cüzdanlarındaki din hanesini kaldırsınlar dedim.eğer anayasa böyle bişey diyorsa bizim bir farkımız olmak zorunda dedim.eğer bugün başörtüsne izin verirsek yarın öğretmenlerde sakal bırakmak sünnetttir deyip sakal bırakıcaklar dedi."SİZ FARZLARI YAPMAMIZA İZİN VERİN SÜNNETLERİ BİZ HALLEDERİZ"dedim.cevap veremedi.
belki yaptığım yanlıştı ama ben içimdekileri ilk defa özgürlüğüme inanarak kustum ortaya.kendime gördüğüm en yakın düşman milli güvelik hocamdı.çünkü sadece onun dersi için başımı açıyordum.dayanamadım daha fazla.
sizlerle paylaşmak istedim.allaha emanet olun..
)değilmi hocam dedim.laiklik artık dinsizlik değilmi dedim.değil tabiki dedi.kendince kendini haklı çıkaracak sebepler ve açıklamalar sürdü ortaya.bende hiçbirinin altında kalmadım.konuyu başörtüsüne getirmeye çalıştım.aslında o da bir nevi laiklik konusunu oraya getirmeye çalışıyordu.ortada buluştuk.bir başörtülünün devletin alanına girmesi yine dinle devletin karışması olur dedi.bende susmadım tabi.ben ilkokuldan beri özgürlüğün kimseye zarar vermeden insanın her istedğini yapmasıdır diye öğrendim dedim.o zaman özgürlüğün anlamını değiştirsinler dedim.din işleri için diyanet kuruldudedi.diyanet sadece insanı bilgilendirmekle din görevlilerinin atanmasıyla ilgilenir başörtüsü için diyanetemi başvuralım.siz böyle yaparak laiklikle özgürlük kavramını çatıştırıyorsunuz dedim.kendini haklı çıkarmaya çalıştı.ama bende susmadım.o zaman özgürlük namaz kılma başını aç dinini imanı yaşama bunun dışında kimseye zarar vermeyip istediğini yap" mıdır dedim.türkiye cumhuriyetle yönetilir dedi.daha çok sinirlendim.anayasada bile türkiye cumhuriyetinin dini islamdır deniyor.o zaman hem anayasayı değiştirsinler hemde nüfüs cüzdanlarındaki din hanesini kaldırsınlar dedim.eğer anayasa böyle bişey diyorsa bizim bir farkımız olmak zorunda dedim.eğer bugün başörtüsne izin verirsek yarın öğretmenlerde sakal bırakmak sünnetttir deyip sakal bırakıcaklar dedi."SİZ FARZLARI YAPMAMIZA İZİN VERİN SÜNNETLERİ BİZ HALLEDERİZ"dedim.cevap veremedi.belki yaptığım yanlıştı ama ben içimdekileri ilk defa özgürlüğüme inanarak kustum ortaya.kendime gördüğüm en yakın düşman milli güvelik hocamdı.çünkü sadece onun dersi için başımı açıyordum.dayanamadım daha fazla.
sizlerle paylaşmak istedim.allaha emanet olun..
