Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mezhepsizlik nedir ve Mezhepsizler (1 Kullanıcı)

ehli_sunnet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Eyl 2006
Mesajlar
11
Tepki puanı
0
Puanları
0
MEZHEPSİZLİK NEDİR?

Bazı kimselerin mezhepsiz olduğunu açıklıyoruz. Fakat bazıları mezhep nedir, mezhepsizlik nedir bilmedikleri için, işin ehemmiyetini idrak edemiyorlar. Bun kısaca arz etmek istiyoruz.

MEZHEP NEDİR?

Bir müctehidin ictihadlarının hepsine MEZHEP denir. Şeriatı bildiren ilme FIKIH İLMİ denir. Fıkıh bilgileri, Kitap, Sünnet, İcma ve Kıyas denilen Edile-i şer’'iyye'den meydana gelmiştir. Eshâb-ı kiramın tamamı müctehid olup her birinin mezhebi diğerine göre az veya çok farklı idi.

Mezhepler, hak ve bid'at mezhepleri olmak üzere ikiye ayrılır.

İTİKADDA MEZHEPLER :

İtikad da müslümanların 73 fırkaya ayrılacağı bunlardan sadece birisinin (FIRKA-İ NACİYE denilen EHL-İ SÜNNET VEL CEMAAT fırkasının) Cennete gideceği DALÂLET FIRKALARI denilen BİD’AT FIRKALARININ ise Cehenneme gideceği Hadîs-i şerifle bildirilmiştir.

AMELDE HAK MEZHEPLER :

İlk asırlarda Eshâb-ı kiram, Tabiîn ve Tebe-i tabiîn devrindeki mutlak müctehidlerin her birinin birer mezhebi vardı. Bugün dördü hariç diğerlerinin hükümleri bilinmediğinden bunlarla amel etmek caiz değildir. Vehhâbînin birisi çıksa «Ben hazreti Ebu Bekrin veya İmâm-ı Sevr'in mezhebiyle amel edebilirim.» dese bu caiz değildir. Bizim gibi mukallidlere her biri birer hidayet yıldızı olan Eshâb-ı kiramı taklid etmesi caiz değildir.

MEZHEPSİZLİK NEDİR :

Çeşit çeşittir. Kimi dinde reformcu olup dini içten yıkmağa çalışır. Kimi İslâmiyet’i asra uydurmağa gayret eder, kimi dini, kendi anlayışına göre tefsir eder, kimi mezhepleri inkâr eder, kimi hak veya bâtıl mezhepleri birleştirmeğe kalkar, kimi bazı ictihadları kabul etmez. Bu bakımdan mezhepsizlerin çoğu kâfir, pek azı ise sapıktır. Bir kısım sapık müslümanlar da bilerek veya bilmeyerek bu mezhepsizlere maşalık yapmaktadırlar.

İkinci derecedeki mezhepsizlerin bir kısmı şöyledir:

1 - Bir kimsenin kendisini mutlak müctehid görerek ahkâm çıkarmağa çalışması, Kitap ve Sünnete kendi anlayışına göre mana vermesi, Ehl-i sünnetten ayrılması (selefîlik ve vehhâbilik hareketi böyle bir mezhepsizliktir.)

2 - Hak ve bâtıl mezhepler arasında tercihler yapmak veya sadece hak mezhepler arasında tercihlerde bulunmak suretiyle hak mezhepleri ilga etme hareketi.

3 - İcma ve kıyası inkâr, taklit aleyhtarlığı, farklı ictihadlarından dolayı İslâm âlimlerine dil uzatıp İbni Teymiyye, Şevkâni, Abduh gibi mezhepsizleri önder kabul etmek.

Bu hareketleri yapan kimselerin mezhepsiz olduğu kolayca anlaşılır. Bununla beraber birkaç müşahhas misal verirsek mezhepsizler daha kolay teşhis edilir.

MEZHEPSİZLERİ TANIMAK :

Aşağıdaki hareketler mezhepsizler tarafından yapılmaktadır:

l - İttihâd-ı İslâm «İslâm birliği» diyerek hak, bid'at ve bâtıl mezhepleri bir arada toplama gayreti (Meselâ sünnî, şiî, vehhâbi, dürzî ve sosyalistleri bir çatı altında toplamak gibi)

2 - Mezhepler üstü hareket etme «İslamcılık cereyanı» Bugün Ehl-i sünnet olan bazı kimseler bilmeden İslâmcı tabirini kullanmaktadır, İslâmcılık mezheplerden uzak olma hareketidir. Osmanlı Devletini yıkan âmillerden birisi de bu İslamcılık hareketidir.

3 - Küfürleri belli olan İbni Sina, Farabi gibi filozofları, Efgani ve Abduh gibi masonları İslâm âlimi olarak tanıtma ve takdim, kâfirlere karşı yumuşak hareket etme «İslâm hümanizmi» dedikleri bâtıl yol.

4 - İslâmiyeti solculuk zannetme, özel mülkiyeti inkâr, Seyyit Kutup gibi malı cemiyetin mülkü sayma, «İslâm sosyalizmi» dedikleri bâtıl cereyan.

5 - Ehl-i sünnetin dört hak mezhebinden birisine göre kitap yazmayıp, İslâm da Faiz, İslâm’da Zekât, İslâm’da Abdest gibi hak mezhepleri ilga edici Telfik hareketi.

6 - İslâm-ı ilâhi bir din kabul etmeyip, insan mahsulü olduğu hissini verebilmek için İslâm düşüncesi, İslâm nazariyesi, Kur’ân da Evrim Teorisi, İslâm’ın görüşü gibi ifadeler kullanma işi.

7 - Müellefe-i Kulübün Kütüb-i sittedeki Hadîs-i şeriflerle sabit iken Kâfirlere zekât vermek için Mason Abduh gibi müellefe-i kulüba zekât verilmesini savunmak.

8 - Müftabih kavilleri zikretmeyip çeşitli mezheplerdeki âlimlerin içtihatlarını bildirerek okuyucuyu şaşırtma gayesini gütmek veya bunlardan bazısının içtihadının kuvvetli olduğunu söyleyerek âlimler arasında hakemlik yapmak.

9 - Sıffîn hâdisesini vurdu kırdı şeklinde anlatılarak Hazret-i Muaviye radiyallahü anh'a dil uzatmak.

10 - Beşerî sistemlere ELHAMDÜLİLLAH şeklinde hamd etmek.

11 - Tasavvufu, rabıtayı, ölmüş evliyanın feyz vermesini inkâr etmek.

12 - Altın yüzüğe, kadın-erkek birlikte oturmağa ve düşük faizlere cevaz vermek.

13 - İskât-ı salât, devir ve zuhru âhiri kabul etmemek.

14 - Müziği ve teganniyi caiz görüp Kur'ân-ı kerîmi teganni ile okumak.

15 - Peygamberlerin günah işlediğini söylemek.

16 •- Vefat etmiş evliya ve enbiyadan yardım istemeyi şirk saymak.

17 - «Allah gökte veya Arşta oturuyor.» demek.

18 - İslâm âlimlerinin kitaplarında MEVDU hadîs olduğu iftirasını yaymak.

19 - Zaruretsiz küfür alametini, kullanmayı caiz görmek.

20 - Çaya, kahveye haram demek.

21 - Teypten ezan okumağa cevaz vermek.

22 - Peygamber aleyhisselâmın mübarek anne ve babasına kâfir demek.

23 - Mucizeleri tevil veya inkâr etmek. Miracın Mr. Hamidullah gibi rüyada olduğunu söylemek.

24 - Mezhepsiz Mevdûdî gibi İmanın şartını beş olarak bildirmek, kaderi inkâr etmek.

25 - Ceket ve manto giyenleri zaruretten sakal bırakamayanları tekfir etmek.

26 - Suudî Arabistan'ı şeriat ülkesi bilmek, küfür diyarlarını İslâm Devleti kabul etmek.

27 - Ramazan'ın giriş ve çıkışında vehhâbilere uymak, vehhâbilerle yapılan Kültür Anlaşmasını müdafaa etmek ve vehhâbileri Ehl-i sünnet zannetmek.

28 - Zındık Humeynî'yi İslâm âlimi zannetmek ve İran rafizîlerini Müslüman bilmek.

29 - Kur'ân-ı Kerîm' den ve Hadîs-i şeriften bizim gibi mukallidlerin anladıkları delil olmaz. Bunlar ancak müctehidler için delildir. Hal böyle iken muteber bir tefsire bakmadan «Kur'ân-ı Kerîm'i okuyup Allah böyle buyuruyor demesi büyük hatadır. Ben Kurân’dan ve Hadîs’ten başka delil tanımam demesi büyük cinnettir. Bu bakımdan vaizlerin cemaate Kurân’a sarılın demesi uygun değildir. Bizlerin Kur'ân-ı Kerîm'e göre hareket etmesi ancak mezhebimizin müftabih kavilleriyle amel etmesiyle mümkündür. Herkese Kur'an ve hadîs tercemesi okumasını söylemek büyük sapıklıktır.

30 - Türkiye’de mezhepsizliğin olmadığı yaygarasını koparmak.

(Yukarıda sıralanan hareketlerin hepsi mezhepsizlik değildir. Fakat mezhepsizler tarafından tatbik edildiği için mezhepsizleri teşhis için bir anahtardır.)
 

Tayfun_Dokgoz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 May 2006
Mesajlar
853
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Mezhepsizlik nedir ve Mezhepsizler

PAYLAŞIM İÇİN TEŞEKKÜRLER ALLAH RAZI OLSUN EMEĞİNE SAĞLIK.
 

kabei serif

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2007
Mesajlar
140
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Mezhepsizlik nedir ve Mezhepsizler

Bir mezhebe uymak sart midir?
Soru: Mezhebleri inkâr eden Abduhçu biri, "Peygamber ve Sahâbenin mezhebi var mi? Bir mezheb imâmina ve hadîse uymadan Kur'âna göre amel ederim." diyor. Bir mezhebe uymak lâzim degil mi?
Cevap: Mezheb imâmi demek, Kur'ân-i kerîm ve hadîs-i serîflerde açikça bildirilmis olan din bilgilerini, Eshâb-i kirâmdan isiterek topliyan kitaba geçiren büyük âlim demektir. Açikça bildirilmis olanlara benzeterek meydâna çikaran derin âlimlerdir. Eshâb-i kirâmin herbiri müctehid ve mezheb imami idi. Her biri kendi mezhebinde idi. Hepsi de, mezheb imâmlarimizdan daha üstün idi. Mezhebleri daha kiymetli idi. Fakat, bunlar kitablara yazilmadigi için,. mezhebleri unutuldu.

(Peygamberin, sahâbenin mezhibi nedir?) demek, (Ordu kumandani, hangi bölügün eridir?) veya (Fizik ögrenmeni, hangi sinifin talebesidir?) demeye benzer. Çünkü sahâbenin her biri bir mezheb imâmi, hattâ mezheb imâmlarinin hocalari idi. Resûlullah efendimiz de kâinatin hocasi idi.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt