Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mezhepsizlerin taktikleri (1 Kullanıcı)

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Sual: Mezhepsizleri iyi tanıyabilmek için onların taktiklerini bilmemiz iyi olmaz mı? Bu taktiklerden önemlileri nelerdir?
CEVAP
Doğru bilinirse yanlış meydana çıkar. Doğru tektir, yanlış çoktur. İlim öğrenmek için yanlışları değil, doğruyu öğrenmek gerekir. İki noktadan ancak bir doğru geçer. Sayısız eğri çizgiler çizilebilir. Eğriyi öğrenmek lüzumsuz. Çünkü doğru bilinince ondan başka her şeyin yanlış olduğu meydana çıkar. İmanın şartının altı olduğu öğrenilince, beş veya yedi diyenlerin yanlış olduğu kendiliğinden meydana çıkar.

Ehli bid’atin taktiklerinden bazıları şöyledir:

1- Herhangi bid’at ehli, birini büyük bir zat olarak takdim edebilmek için, büyük zatların arasına sokup takdim ederler. Mesela şöyle derler:
(Ebu Hanife, imam ibni Teymiye ve Gazzali gibi büyük zatlara dil uzatılmaz.) [Burada sapık ibni Teymiye iki büyük zat arasına konmuştur.]

Bir Maocu da aynı taktikle şöyle demişti:
(Fatih ve Mao gibi büyük zatların kıymetini bilmeli.)

2- Hurafeleri sayıp araya sünnet olanları katarlar. Mesela derler ki:
(Yatırlara çaput bağlamak, mum dikmek ve ölü için Kur’an okumak hurafedir.)

Çaput bağlamak, mum dikmek caiz değil ama, ölü için Kur’an okumak sünnettir. Mason Abduh gibi reform istiyorum diyen şair de aynı teraneyi okur:
(Bu Kur’an inmemiştir, ne fal bakmak için, ne de kabirde okumak için.)
Görüyorsunuz aynı taktik. Elbette Kur’an-ı kerim fal bakmak için inmedi, ama ölülere okunmasını Resulullah efendimiz defalarca bildirdi.

Evliyadan yardım istemeye karşı çıkarak yatırdaki evliya zata leş diyor:
(Bu hakkı ne taştan, ne de leşten istemeli.)
Burada da taşın yanı sıra asıl maksadını bildiriyor.

3- Rahmet için söylenmiş farklı hadis-i şerifleri bahane edip diyorlar ki:
(Peygamber bir öyle bir böyle söylemez, onun için hadisler bize delil olamaz. Kur’andan başkasına bağlanmamak gerekir.)

4- Mezhepler arasındaki rahmet olan farklı ictihadı bahane edip, sapıkların sözlerinin de bir ictihad olduğunu söylüyorlar:
(Şeyhülislam ibni Teymiye’nin de, imam Şevkani’nin de farklı ictihadları tenkit edilmemeli.)

5- Hakiki İslam âlimlerini gözden düşürmek için şöyle diyorlar:
(Her âlim bir şey söylüyor, hangisinin doğru olduğunu nereden bilelim. Onun için yalnız Kur’ana uymak lazım.)

6- Tesettürün aleyhine konuşurlar. Kapanmayı emreden açık bir âyet yok derler. Mevcut âyetleri de değiştirerek şöyle diyorlar:
(Allah başınızı örtün demiyor, yakanızı göğsünüzü örtün diyor.)

7- Namazdaki tesettürü inkâr edip şöyle diyorlar:
(Allah her şeyi görür. Onun için hiçbir şey perde olmaz. Karanlıkta da görür, elbiseli iken de görür. Onun için, kimse yok iken namazı çıplak kılmanın mahzuru olmaz.)

8- Dini hükümleri bozmaya çalışıp diyorlar ki:
(Kur’anda sadece inek ve koyun kurban edilir demiyor, balıktan da olur horozdan da olur, herkes gücünün yettiğini keser.)

9- Ezanı ve namazı bozmak için Türkçe yapılmasını isteyerek diyorlar ki:
(Anlamadan yapılan ibadetin faydası olmaz. Ezanda da, namazda da her millet kendi dilini esas almalıdır.)

10- Dinde reform yapmak, yani dini değiştirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Diyorlar ki:
(Zaman sana uymazsa sen zaman uy demişler. Luther’i örnek alarak dinin zamana uymayan yönlerini değiştirmek gerekir.)

Bunların oyununa gelmemelidir.

Mezhepsizlerin taktikleri .:.: www.dinimizislam.com :.:.
 

ebuzer25

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ağu 2008
Mesajlar
1,845
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
bende aynen katılıyorum cok güzel tesbitler ALLAH razı olsun.
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
aleyküm selam , Allah razı olsun çok faydalı bir yazı

dediğiniz gibi bu bozguncular İslamın delilleri olan Kuran ve Sünnet İcma ve kıyas yerine kendi sapık görüşlerini yutturuyorlar , doğru bilgileri öğrenmelerine engel oluyorlar, şakirtlerin beyinlerini kendi sapık fikirleriyle kilitliyorlar böylece gerçeği görmeleri neredeyse imkansız oluyor ...

boşuna değil , "size iki emanet bırakıyorum bunlara sımsıkı sarıldıkça asla dalalete düşmezsiniz bunlar Kuran ve benim Sünnetimdir " diye Peygamberimizin (sav) sözlerini Veda Hutbesinden çıkardılar ...Allah belalarını versin ,Allah şerlerinden muhafaza eylesin ..
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Mezhepsizlerin fikirlerinden bazıları

Mezhepsizlerin fikirlerinden bazıları

Sual: Bir kimsenin mezhepsiz olduğu nasıl tanınır?
CEVAP
Mezhepsizler değişiktir, kimi Mutezilenin, kimi Cebriyyenin, kimi Şianın, kimi Vehhabinin bazı fikirlerini, kimisi her gruptan bazı fikirleri benimsiyorlar.

Mezhepsizleri tanımak için fikirlerini, inançlarını bilmek gerekir. Fikirlerinden bazıları şöyledir:

Mezhep taassubu tabirini çok kullanırlar. İctihad kapısı açık derler, sapık görüşlerini ictihad gibi gösterirler.

Telfîkı savunurlar. Mezhepleri birleştirmeye kalkarlar. Hangi mezhepteki hüküm akıllarına yatarsa onunla amel etmeye çalışırlar. Abduh gibi masonları mezhepler üstü müctehid kabul ederler.

Mezhepler bid’attir, Sahabenin mezhebi mi vardı derler.

İmam-ı a’zama, imam-ı a’zam demezler, Ebu Hanife derler.

Eshab-ı kiramdan çoğunu kötülerler. [Halbuki hepsi Cennetliktir. (Hadid 10)]

Bir kısmı, cin ve miracı inkâr eder. Bir kısmı mucizeleri, bir kısmı da kerameti inkâr eder.

Cennette de Allahü teâlâ görülmez derler. Halbuki Kıyamet suresinin (Kıyamet günü ışıl ışıl parlayan yüzler, Rablerine bakacaklardır) mealindeki 22 ve 23. âyetlerini açıklayan Peygamber efendimiz, dolunaya bakıp buyurdu ki:
(Rabbinizi de, [ahirette] böyle göreceksiniz.) [Buhari]

Günah işleyen namaz kılmayan kâfirdir, amel imandan parçadır derler.

Peygamberden, evliyadan yardım istemek şirktir, çünkü ölü işitmez derler. Halbuki Kur’anda (Onlar ölü değildir) buyuruluyor. Hadis-i şerifte de, (Kâfir ölüsü de işitir) buyuruluyor. (Buhari)

Kabir sualini, kabir azabını inkâr ederler.

Ölüye, dua fayda etmez derler. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Dirilerin duaları sebebi ile, ölülere dağlar gibi çok rahmet iner.) [Deylemi]

Sıratı, mizanı, şefaati inkâr ederler. Halbuki bunların hak olduğu âyet ve hadisle sabittir.

İskata, telkine ve kabir azabına inanmazlar. Halbuki bu konularda da sahih hadis-i şerifler vardır.

Yalnız Kur’an derler, bazıları da Kitap, Sünnet derler, dindeki dört delili inkâr ederler.
Bir çok hadis-i şerife uydurma damgasını basarlar, İsrailiyat derler. Halbuki hiçbir İslam âliminin kitabında uydurma hadis olmaz.

İyi iş yapan Hıristiyan ve Yahudiler de Cennete girecek derler. Halbuki Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Bana iman etmeyen Yahudi ve Hıristiyan Cehenneme girecektir.) [Hakim]

Kur’an değişmiştir derler. Halbuki (Onu biz indirdik, biz koruruz) buyuruluyor. (Hicr 9)

Namaz üç vakittir derler. Hadis-i şerifte, (Namaz beş vakittir) buyuruluyor. (Buhari)

Yanlış olarak, dinimize aykırı olarak İslami görüş, İslam düşüncesi, İslam felsefesi, İslamcı, Allah’ın mucizesi gibi tabirler kullanırlar.
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
selamünaleyküm kardeşim.

anlayanlardan olmak ümidi ve duası ile.

selamünaleyküm........
 

özyurdum

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Ağu 2008
Mesajlar
237
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
ALLAH razı olsun hüyela kardeşim çok faydalı bir paylaşım olmuş rabbim anlayıp idrak edip hayatımıza geçirmeyi nasip etsin
selametle kalın
 

gülsengül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2008
Mesajlar
5,816
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Allah razı olsun kardeşim...
İnşaallah o tür insanları toplum içinde farkeden ve anlayanlardan oluruz
Selam ve dua ile kalın...
 

Guo1903

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Haz 2008
Mesajlar
2,657
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Selamün Aleyküm...
Hakikaten önemli bir konu ve yerinde örneklerle anlatılmış. Allah Celle Celelüh razı olsun.. Anlayabilenlerden oluruz inşallah..
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
نعىمة;813690' Alıntı:
aleyküm selam , Allah razı olsun çok faydalı bir yazı

dediğiniz gibi bu bozguncular İslamın delilleri olan Kuran ve Sünnet İcma ve kıyas yerine kendi sapık görüşlerini yutturuyorlar , doğru bilgileri öğrenmelerine engel oluyorlar, şakirtlerin beyinlerini kendi sapık fikirleriyle kilitliyorlar böylece gerçeği görmeleri neredeyse imkansız oluyor ...

boşuna değil , "size iki emanet bırakıyorum bunlara sımsıkı sarıldıkça asla dalalete düşmezsiniz bunlar Kuran ve benim Sünnetimdir " diye Peygamberimizin (sav) sözlerini Veda Hutbesinden çıkardılar ...Allah belalarını versin ,Allah şerlerinden muhafaza eylesin ..

Allahü teala bütün müslüman kardeşlerimizi bid'at ehline aldanmaktan muhafaza buyursun. Ahir zamanda ehli sünnet itikadında kalabilmek Allahü tealanın çoook büyük bir lutf ve ihsanıdır.
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Dinimizi yıkma planları

Dinimizi yıkma planları

Dinimizi yıkma planları


Sual: Dinimizi yıkmak isteyenlerin uyguladıkları belli başlı planları nelerdir?
CEVAP
Planları çoktur. Fakat özellikle şu yollarla saldırıyorlar:
Âlimlere olan itimadı yıkmak, Mezhepleri birleştirerek herkesi mezhepsiz yapmak, Eshab-ı kirama olan itimadı sarsmak, halifeleri gözden düşürmek, kapalı ictihad kapısını kırarak açmak, Hadis-i şeriflere olan itimadı sarsmak, meal okumayı teşvik.

Şimdi bunları teker teker cevaplandıralım:
1- Âlimlere olan itimadı yıkmaya çalışıyorlar. Halbuki Allahü teâlâ buyuruyor ki:
(Bu misalleri ancak âlimler anlar.) [Ankebut 43]

(Bilmiyorsanız âlimlerden sorun!) [Nahl 43]

(Bilenle bilmeyen bir olur mu?) [Zümer 9]

Peygamber efendimiz de buyuruyor ki:
(Âlimlere tâbi olun.) [Deylemi]

(Âlimler benim ve diğer peygamberlerin vârisleridir.) [Ebu Nuaym]

(Âlimler, kurtuluş rehberleridir.) [İbni Neccar]

2- Mezhepleri birleştirerek herkesi mezhepsiz yapmak istiyorlar. Mason Abduh’un çömezi Reşit Rıza ile onları taklit eden mezhepsizler, mezheplere saldırıyorlar. Halbuki mezhepler kardeştir. Birinde yapılması güç olan şey, ötekine göre yapılır. Bunun için Peygamber efendimiz, (Âlimlerin farklı ictihadları, mezheplere ayrılmaları rahmettir) buyuruyor. (Beyheki)

3- Eshab-ı kirama olan itimadı sarsmaya çalışıyorlar. Maksatları onların rivayet ettiği hadis-i şeriflere ve onların topladığı Kur'an-ı kerime gölge düşürmektir. Halbuki Allahü teâlâ hepsinden razı olduğunu, hepsinin Cennetlik olduğunu bildiriyor. (Tevbe 100, Hadid 10)

Rafizi meşrepli kimseler de, “Müslüman müslümanla savaşmaz” diyerek Hazret-i Ali ile savaşan eshab-ı kirama kâfir diyerek hakaret ediyorlar. Halbuki iki müslüman ordunun savaşabileceği Kur’an-ı kerimde bildiriliyor. İki tarafa da kâfir denmez. Çünkü, (Eğer müminlerden iki grup birbiriyle savaşırlarsa aralarını düzeltiniz) buyurulmuştur. (Hücurat 9)

4- Asırlardır gelen halifelerin gerçek halife olmadığı, onların hilafetinin sahih olduğunu söyleyen binlerce âlimin de gerçek âlim olmadığı, dolayısıyla bu âlimlerin sözlerine itimat edilemeyeceği fikrini yaymak istiyorlar. [Âlimlere itimat sarsılınca, onların bildirdikleri dine de itimat kalmaz.]

5- Geri kalışımızı yeni ictihadlar yapılmayışına bağlamaya çalışıyorlar. Kur'an-ı kerimin yanlış şekilde tevil ve tefsirleri yapılarak yeni görüşler çıkarmak suretiyle dini bozmaya çalışıyorlar.

6- Hadis-i şeriflere olan itimadı sarsmaya çalışıyorlar. Halbuki hiçbir hadis kitabında ve hiçbir İslam âliminin kitabında uydurma hadis yoktur. İslam Âlimleri din düşmanları tarafından, din kitaplarına sokmaya çalıştıkları sözleri kitaplarına almamışlardır. Bazı cahil okuyucular, bir hadisi Kur’ana göre ölç ona göre yaz diyorlar. Sanki imam-ı Buhari ve diğer hadis âlimleri bir hadisi kitaplarına alırken Kur’ana uyup uymadığını anlamamışlar da biz mi anlayacağız?

7- Herkesin meal okumasını teşvik ediyorlar. Böylece her anlayışa göre farklı görüşler meydana çıkmasına, yani dinde anarşi çıkarmaya çalışıyorlar. Mesela Kur’anı yanlış tevil ederek, namaz üç vakittir, tesettür farz değildir, tavuktan, balıktan kurban olur diyorlar. Allahü teâlâ, Peygamber efendimize Kur’anı açıklamasını emretmiştir. (Nahl 44)

Peygamber efendimiz de, Kur'an-ı kerimi açıklamıştır. Onun için Kur’anı yorumlamak için Resulullahın açıklamasına bakmak şarttır. Onun açıklamasından farklı yorumlar getirmek dinde reform olur. Hatta Peygamber efendimizin hadis-i şeriflerini de âlimler açıklamış, bize onlara uymaktan başka şey bırakmamışlardır.

Din düşmanlarının bu oyunlara bilmeden alet olmak gaflet, bilerek alet olmak hainliktir.
 

kjviespe

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Tem 2008
Mesajlar
68
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
Evet netten şu an çıkmak üzereyim fakat ifrazatı olan kardeşler içinde tutmasın döksün döndüğümde temizlik yaparım Biiznillah, İnşaallah.
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Mezhepsiz kime denir

Mezhepsiz kime denir

Sual: Din kitabı yazarak dine hizmet etmiş şahıslara, belli bir mezhebe bağlanmadı diye mezhepsiz diye hakaret ve iftira etmek doğru mu?
CEVAP
(Mezhepsiz) tabiri dini bir tabirdir. Hakaretle falan alakası yoktur. Dini olmayana dinsiz, aklı olmayana akılsız, parası olmayana parasız, mezhebi olmayana da mezhepsiz denir. Bunun kadar tâbii [doğal] başka şey ne olabilir ki? Mesela Efgani, Abduh ve Kardavi bizim mezhebimiz yok diyorlar. Onlara, kendi söylediklerini söylemek yani mezhepsiz demek yalan ve iftira olmaz. Gerçeği açıkça söylemek olur.

Mezhepsizce kitap yazmak da dine hizmet olmaz, dini değiştirmek olur. Dört mezhebin hükümlerini bildiren bir kitap yazmak çok iyi olur. Mesela Mizan-ül-kübra, Mezahib-i erbea uygun kitaplardır. Ama her mezhebin ictihadını yazıp doğrusu budur demek yanlıştır.

Sual: Mezhepsiz bir kimse, kendi anlayışına göre bir o mezhepten bir bu mezhepten alarak ibadet etse, Ehli sünnet itikadına aykırı hiçbir itikadı da olmasa, bu kimseye ehli sünnet denmez mi?
CEVAP
Bugün için dört hak mezhepten birisine uymayan kimse Ehl-i sünnet olamaz. Ehl-i sünnet olabilmek için dört hak mezhepten birisine de uyması gerekir. Uymazsa mezhepsiz olur. Mezhepsiz olan da Ehl-i sünnet olamaz.
 

selimoglu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Ara 2006
Mesajlar
504
Tepki puanı
0
Puanları
0
Sual: Din kitabı yazarak dine hizmet etmiş şahıslara, belli bir mezhebe bağlanmadı diye mezhepsiz diye hakaret ve iftira etmek doğru mu?
CEVAP
(Mezhepsiz) tabiri dini bir tabirdir. Hakaretle falan alakası yoktur. Dini olmayana dinsiz, aklı olmayana akılsız, parası olmayana parasız, mezhebi olmayana da mezhepsiz denir. Bunun kadar tâbii [doğal] başka şey ne olabilir ki? Mesela Efgani, Abduh ve Kardavi bizim mezhebimiz yok diyorlar. Onlara, kendi söylediklerini söylemek yani mezhepsiz demek yalan ve iftira olmaz. Gerçeği açıkça söylemek olur.

Mezhepsizce kitap yazmak da dine hizmet olmaz, dini değiştirmek olur. Dört mezhebin hükümlerini bildiren bir kitap yazmak çok iyi olur. Mesela Mizan-ül-kübra, Mezahib-i erbea uygun kitaplardır. Ama her mezhebin ictihadını yazıp doğrusu budur demek yanlıştır.

Sual: Mezhepsiz bir kimse, kendi anlayışına göre bir o mezhepten bir bu mezhepten alarak ibadet etse, Ehli sünnet itikadına aykırı hiçbir itikadı da olmasa, bu kimseye ehli sünnet denmez mi?
CEVAP
Bugün için dört hak mezhepten birisine uymayan kimse Ehl-i sünnet olamaz. Ehl-i sünnet olabilmek için dört hak mezhepten birisine de uyması gerekir. Uymazsa mezhepsiz olur. Mezhepsiz olan da Ehl-i sünnet olamaz.

Allah razı olsun kardeşim..Gerçektende bu insanlar mezhep kabul etmediklerini kendileri beyan ettikleri halde, biz onlara ''mezhepsizler'' deyince neden kızarlar bu MEZHEPSİZLER..!
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Kötüye kötü, kirliye pis demek

Kötüye kötü, kirliye pis demek

Sual: Ölü diri bir çok İslam âlimi mezhepsiz diye kötüleniyor. Bid’atçi, eshab düşmanı deniyor, mason deniyor, böylece gıybetleri yapılıyor. Niye böyle yapıyorlar, gıybetleri caiz mi?
CEVAP
Gıybet büyük günahtır, caiz değildir. Hele gerçek âlimleri kötüleyen kâfir olur. Siz soruyu yanlış soruyorsunuz. Şöyle sorulmalıydı: Bazı âlimlere, mezhepsiz, eshab-ı kiram düşmanı falan deniyor. Gerçekten böyle bir şey var mı? Varsa bunların bu hatalarını söylemek gıybet olur mu?

Birinci şekilde soranlar genelde art niyetlidir. Bunların içinde bu art niyetlilerin dolduruşuna gelip de iyi niyetle söyleyenler de vardır. Namazda, kıyam, secde gibi kelimeler nasıl dini bir tabirse, kâfir, sapık gibi kelimeler de dini tabirdir, bunlar şimdi uydurulmadı. İmanın altı esasından birine inanmayana kâfir, dini olmayana dinsiz, mezhebi olmayana da mezhepsiz denir. Mesela Abduh, mezhepsizdir, masondur. Ayrıca Eshab-ı kirama saldıranlar var. Halbuki Allahü teâlâ, Eshab-ı kiramın tamamının Cennetlik olduğunu bildiriyor. Mezhepsizler, Hazret-i Osman’a saldırıyor, biz de bakın, Hazret-i Osman’a şöyle deniyor dediğimiz zaman nasıl olur da bir âlimi tenkit edersiniz deniyor. Peki onlar Hazret-i Osman’ı tenkit etme yetkisini kimden aldı? Mezhepsizi tenkit günahsa, onların Cennetle müjdelenen Hazret-i Osman’ı tenkit etmesi sevap mı? Bu kadar insafsızlık olur mu?

İmam-ı Gazali, imam-ı Rabbani gibi âlimleri kötüleyenlere bu yanlış dersek, hemen, Abduh’un dolmuşuna binenler, Abduh gibi soylu âlimler kötüleniyor derler. Bir yiğit çıkıp da, (Eshab-ı kiramı, İslam âlimlerini kötüleyenlere yazıklar olsun) demiyor. Diyenlere de insafsızca saldırıyorlar.

Dinimizi içten yıkmaya çalışan dinde reformcuların, mesela, mason Abduh ve çömezlerinin ihanetlerini söylemek, kötülemek olmaz. Dinin emrine uymak olur. Kötüye kötü, kirliye pis demek yanlış değildir. Temize pis demek kötülemek olur. Kötülerin kötülüğünü açıklamak, Müslümanları onların zararından korumaya çalışmak farzdır. Bunların dinimize yaptıkları iftiralarını söylemek gıybet olmaz. Gıybet nedir? Gıybet, bir kimsenin gizli bir kusurunu, arkasından söylemektir. Harbilerin [bugün için her kâfirin], bid'at ehlinin ve açıkça günah işleyenlerin bu günahlarını, alış verişte hile yapanların bu hilelerini Müslümanlara duyurup, bunların şerrinden sakınmalarına sebep olmak ve Müslümanlığı yanlış anlatanların bu iftiralarını söylemek gerekir, gıybet olmaz. (Redd-ül Muhtar 5/263)

Şu halde alış verişte veya dinde hile yaparak Müslümanları kandırmaya çalışanların bu hilesini açığa çıkarmak gıybet olmuyor, dinin emrini bildirmek oluyor. Çünkü hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Yalanlar yazıldığı, âdetler ibadetlere karıştırıldığı ve Eshabıma dil uzatıldığı zaman, doğruyu bilenler herkese bildirsin! Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların laneti, doğruyu bilip de, gücü yettiği halde bildirmeyene olsun.) [Ebu Nuaym, Deylemi]

(Eshabıma dil uzatılırsa, doğruyu bilen herkese bildirsin, gücü yettiği halde doğruyu bildirmeyen âlimin hiçbir ibadeti kabul olmaz.) [Ebu Nuaym]

(Bid'atler yayılıp, bu ümmetin sonra gelenleri, öncekilere lanet edince, ilim sahipleri bunu herkese bildirsin! Bildirmeyip ilmini gizleyen, Kur'anı gizlemiş sayılır.) [İ. Asakir]

Bu hadis-i şerifler de gösteriyor ki, kötülük edenlerin, bid’at ehlinin yanlışlarını açıklamak gıybet değil, dinin emridir, cihaddır. Dinin bu emrini yapmaya çalışanları kötülemek de dine düşmanlıktır.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt