Mustafa Cilasun
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 22 Haz 2007
- Mesajlar
- 4,488
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 67
- Konum
- Kayseri
- Web Sitesi
- www.facebook.com
Onca
Yaşadıklarımız, acıyla
Neşesiyle zenginliklerimizdir
Oysaki
Henüz yaşarken farkına
Varamadığımız nakşeden izler oluşmuştu
Efkârın
Bulvarında adımlarken bu izleri
Zaman mefhumu durmuşçasına yeniden yaşarız
Yaşanmışlar, ancak
İbret alınırlarsa anlam bulurlar
İbret alınması için, kayıtlara girmesi aslolandır
Aşkların örüldüğü
Sırların gömüldüğü mezarlarda
Geceler misali asudeliğiyle haşyeti yaşarlar
Aşkı, sırrı, mezarı
Ve geceyi yaşayanlar olarak
Yazarsak şayet gelecek adına anlaşılır oluruz
Kuş ve ağaç
Gül ve diken, su ve balık dünyada
Gezegenler ise kozmik âlemde yol alıyorlar düşünülürse
İnsan denen
O muhteşem varlık
Her ikisinde de yol alıyor, hükmün sahibi bilinirse
Yaşadığımız yılların
O zaman dilimindeki farkı ne kadar anlaşılırdı
Bunun gerçekliğini, efkârımızın derinliğinde solumak dilenir
Hafızam da
Silinmezler bölümünde bulunan
Çaresiz kaldığımız hıçkırıklarımızla demlenen feryadımızdır
Bir duruşu
Olmayanlara isyanımızdır
Himmeti, hizmeti, nimeti karıştıranlara, reddimizdir
Konuşmak
Koklaşmak, barışmak, yarışmak
Kaygısıyla gafletimizin en bariz yansımalarıdır
Manasını
Kaybetmiş bedenler
Bila istisna mekanikleşmişlerdir, monoton betonlaşmıştır
Mekanikleşen
Bu bedenler, mezarlara da,
Manzara keyfiyetiyle bakmayı asla ihmal etmezler
Oysaki
Mezarlar, zahirin
Bittiği nihayetle anlamlaşan mekânlardır
Ruh kalp için vardır
İnsan onun nizamı için bahtiyardır
Ufki darlık yaşayan can düşünelim kimlere lazımdır
Aşk onunla
Sevda o yolda hali anlatır
Güller koklanır, iklimler böylece çok anlamlaşır
Yaşadıklarımız, acıyla
Neşesiyle zenginliklerimizdir
Oysaki
Henüz yaşarken farkına
Varamadığımız nakşeden izler oluşmuştu
Efkârın
Bulvarında adımlarken bu izleri
Zaman mefhumu durmuşçasına yeniden yaşarız
Yaşanmışlar, ancak
İbret alınırlarsa anlam bulurlar
İbret alınması için, kayıtlara girmesi aslolandır
Aşkların örüldüğü
Sırların gömüldüğü mezarlarda
Geceler misali asudeliğiyle haşyeti yaşarlar
Aşkı, sırrı, mezarı
Ve geceyi yaşayanlar olarak
Yazarsak şayet gelecek adına anlaşılır oluruz
Kuş ve ağaç
Gül ve diken, su ve balık dünyada
Gezegenler ise kozmik âlemde yol alıyorlar düşünülürse
İnsan denen
O muhteşem varlık
Her ikisinde de yol alıyor, hükmün sahibi bilinirse
Yaşadığımız yılların
O zaman dilimindeki farkı ne kadar anlaşılırdı
Bunun gerçekliğini, efkârımızın derinliğinde solumak dilenir
Hafızam da
Silinmezler bölümünde bulunan
Çaresiz kaldığımız hıçkırıklarımızla demlenen feryadımızdır
Bir duruşu
Olmayanlara isyanımızdır
Himmeti, hizmeti, nimeti karıştıranlara, reddimizdir
Konuşmak
Koklaşmak, barışmak, yarışmak
Kaygısıyla gafletimizin en bariz yansımalarıdır
Manasını
Kaybetmiş bedenler
Bila istisna mekanikleşmişlerdir, monoton betonlaşmıştır
Mekanikleşen
Bu bedenler, mezarlara da,
Manzara keyfiyetiyle bakmayı asla ihmal etmezler
Oysaki
Mezarlar, zahirin
Bittiği nihayetle anlamlaşan mekânlardır
Ruh kalp için vardır
İnsan onun nizamı için bahtiyardır
Ufki darlık yaşayan can düşünelim kimlere lazımdır
Aşk onunla
Sevda o yolda hali anlatır
Güller koklanır, iklimler böylece çok anlamlaşır