Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

''mezardakilerin pişman oldukları şeyler (1 Kullanıcı)

MEVA_İSLAM

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ocak 2010
Mesajlar
73
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
''mezardakilerin pişman oldukları şeyler için
dünyadakiler birbirlerini yiyorlar!..''







Bir
anda uykudan kalktim

çok ilginç bir ışık
gördüm
ama
odanın ışığı kapalıydı

bir baktım saat 3:30 gece facir vakti

peki
gördüğüm bu kadar ışık nerden

-----

birden şaşırıp kaldım baktım ki elimin yarısı duvarın içinde

hemen elimi çıkardım korku içinde oturup elime bakıyordum

tekrar elimi duvara dogru uzattım yine elim duvarın içine giriyordu!!!!!!!!



--

bir gülümseme sesi duydum




Yüzümü kardeşime dogru çevirdim, yatıyordu

korku içinde yatağımdan kalkıp kardeşimi uyandırmaya gittim

ama cevap vermedi

annemin odasına doğru gittim

babamı uyandırmaya çalıştım



birilerinin bana cevap vermesini istiyorum ama kimse cevap vermiyordu




annemi uyandırmak üzereyken, baktım ki annem
uykudan uyandı




uykudan uyandı ama benimle konşmuyordu

---

bismillahirrahmanirrahim diyordu ve tekrarlıyordu




babamı uyandırdı, kalk kalk bir bakalım çocoklara
dedi annem




şimdi zamanımı bırak uyuyayim yarın ola hayrola
dedi babam




ama annemin ısrarı üzerine babam kalkıverdi
şaşkınlık içerisinde beraber odamıza doğru geldiler



---

başladım bağırmaya, anne, baba ama hiç birisi cevap vermiyordu!!!




annemin elbisesini çekiyor beni dinlemesini
istiyordum ama annem beni hissetmiyordu!!!




başladım annemin arkasından yürümeye ta bizim
odaya kadar



odamıza girdi ve ışıkları açıverdi

ama
benim için fark etmiyordu çünkü benim için her taraf ışıktı



tam o
sırada çok ilginç bir şeyle karşılaştım

---

kendi
vücüdumu gördim!!!



evet kendi vücüdumu









oturup kendi kendimi seyredıyordum, iki taneydim




kendi kendime soruyordum kimdir bu acaba?
Nasılda bana benziyor!!!




başladım kendi kendimi uyandırmaya, bu kabustan
kurtulayım diye




ama uyanamadım

---

babam dedi ki bak yatıyorlar işte hadi yerimize gidelim









ama annem sakin olamadı ve benim uyuduğum yatağa
doğru gelerek




beni uyandırmaya başladı kalk muhammed kalk bana
cevap ver




ama cevap veremiyordu!!!






bir kaç defa uğraştı ama yok. Birden baktım ki
babamın gözlerinden yaşlar dökülüyor




o babam ki şimdiye kadar onun göz yaşlarını
görememiştim




bağırışmalar başladı oracık yerden .. kardeşim
uyandı ve sordu ne oldu?




annem ona bağırarak, abin muhammed olmüş çok acıklı bir
şekilde ağlıyordu



---

bağırmalar
fazlalaştı




anneme giderek, anne ağlama ben burdayım bak
bana!!




ama kimse bana cevap vermiyordu, neden?




oturup bağırmaya başladım, burdayım bakın işte



ama
kimse cevap vermiyordu




başladım bağırmaya ya rabbi, ya rabbi ne olur
beni bu rüyadan ve olduğum durumdan kurtar



---

uzaktan bir ses duydum ve geldikçede yükseliyordu




bu ses allah'u taalenin bir ayeti idi

((andolsun
sen bundan gaflette idin, derhal biz senin perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün
keskindir))




birden iki kişi beni tuttular, ama insan
değillerdi



çok
korktum
!!



başladim bağırmaya, bırakın beni, siz kimsiniz? Ne istiyorsunuz?




kabire kadar senin gardiyanlarınız dediler

----

ben ölmedim, daha yaşıyorum dedim




neden beni kabire götürüyorsunuz? bırakın beni!!
Ben hissediyorum, konuşuyorum ve görüyorum, ben ölmedim



bana
gülümseyerek cevap verdiler



dediler ki, ey insanlar sizzler çok ilginç yaratıksınız, sanıyorsunuz ki ölüm
hayatın sonudur ama bilmiyorsunuz ki asıl olan sizin yaşadığınız hayat bir
rüyadan ibaret olup öldüğünüz zaman uyanıyorsunuz.




beni kabire doğru çekiyorlardı hala









yoldayken baktım ki benim gibi insanlar ve yanlarında da aynı
o iki yaratıktan var, kimi ağlayor kimi gülüyor ve kimi ise bağırıyordu



onlara
sordum neden böyle yapıyorlar?






dediler ki, bu insanlar şaşkınlık içerisindeler, nereye gittiklerini
biliyorlar, kimisi dalalettedir.. korku içinde sözlerini keserek sordum:




ateşe gidiyorlar mi yani?

evet
dediler
'




konuşmalarına devam ederek, o gülenler ise
cennete gidiyorlar




hemen sordum onlara, peki ben nereye gidecem??




dediler ki, sen bazen iyi gidiyordun, bazende
kötü



bazen tövbe edip ertesi gün günah işliyordun ve izlediğin yol tam olarak belli
değildi




ve hep öyle yitik kalacaksın




sözlerini korku içerisinde keserek sordum:




yani ben ateşemi gidiyorum yoksa?









Onlarda, Allahın rahmeti geniştir ve yolculukta
uzundur dediler



---

yüzümü çevirdim korku içerisinde baktım ailem, babam, amcam, kardeşlerim ve
akrabalarım hepsi




Bir sandık içinde beni taşıyorlardı




Onlara kosarak gittim ve onlara dedim ki benim
için dua edin lütfen




Ama kimse bana cevap vermiyordu

kimi
ağlıyordu kimi ise hüzünlüydü









Kardeşime giderek, dikkatli ol dünyanın fitnesi
seni kandırmasın




Beni duymasını çok isterdim




O iki melek beni kabirdeki cesedimin üzerine
bağladılar



baktım ki babam toprak atıyor üzerime




Kardeşlerim topak atıyor




Ordaki insanlar hepsi üzerime toprak atıyordu



----

dedim ki, ahh keşke onların yerinde olsaydım Allaha tevbe etseydim



dün sabah namazımı kılsaydım









Keşke her gün rabbime dua etseydim




Keşke her gün tevbemi yenileseydim




Keşke kötülüklerden uzak dursaydım




Başladım bağırmaya, ey insanlar dikkatli olun
dünya hayatı sizleri kandırmasın

en
azından birisinin beni duymasını çok isterdim




Peki sen beni duyuyormusun ??




süphanallah ve bihamdihi.. süphanallahul azim
 

nuuur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Ara 2009
Mesajlar
166
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Allah senden razı olsun bu yazını bizimle paylaştığın için .

okurken çok duygulandım ve nedense içime bir korku girdi.
biz insanlar böyleyiz herşey elimizden kayıp gittikten sonra kıymetini anlıyoruz o an korkuya kapılıyoruz ALLLAH tan af diliyoruz....

RABBİM bize doğru yolu gösterir inşalllah
 

MEVA_İSLAM

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ocak 2010
Mesajlar
73
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Allah senden razı olsun bu yazını bizimle paylaştığın için .

okurken çok duygulandım ve nedense içime bir korku girdi.
biz insanlar böyleyiz herşey elimizden kayıp gittikten sonra kıymetini anlıyoruz o an korkuya kapılıyoruz ALLLAH tan af diliyoruz....

RABBİM bize doğru yolu gösterir inşalllah


Allah sizdende razı olsun bende sizin gibi bu konuyu okurken çok etkilendim ve korktum boşa geçirdiğim zamanlar aklıma geldi buda beni yeterince üzmeye yetti keşkelerimizin olmaması için bir anı bir saniyeyi bile boşa geçirmemeliyiz ölüm bizi ne zaman bulur bilemeyiz bugünümüz belki son günümüzdür bu bilinçte olsak Ahırzaman aleminide asla unutmayız Rabbimiz biz kullarının başına gelecekleri bildiği için ayet–i kerimelerde bizleri bakın nasıl uyarmış

"Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün O'na teslim olun sonra size yardım edilmez."(39/54) ne güzel ifade edilmiş Allah idrak edip yerine getirenlerden eylesin Amin
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Dünyaya dalan, dünyaya aldanan, şehvetlerine köle olan bir kimsenin kalbi şüphesiz ki ölümün zikrinden gaflet gösterir. Ölümü hatırlamaz.
Kendisine ölüm hatırlatıldığında bunu hoş karşılamadığı gibi ölümden nefret eder. Onlar o kimselerdir ki Allah onların hakkında şöyle buyurmuştur:
“De ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm muhakkak sizi bulacaktır! Sonra hem gizliyi hem de aşikârı bilen (Allah’a) döndürüleceksiniz. O size (bütün) yaptıklarınızı haber verecektir.” (Cuma, 8)
Tevbe edene gelince, o kalbinde korkunun kabarması, tövbesinin tamamlanması için ölümü çokça hatırlar. Bazı zamanlar tevbesi tamam olmadan önce kendisini kapıp götürmesinden korktuğu için ölümden hoşlanmaz. O ölümü hoş karşılamamakta mazurdur. Bu durum şu hadisin kapsamına girmez.
“Kim Allah’ın mülakatından hoşlanmazsa, Allah da onu mülakatından hoşlanmaz.”
Hz. Huzeyfe ölüm döşeğinde iken şöyle demiştir:
“Bir dosttur ki fakirlik üzerine geldi. Gelmesinden pişman olan kurtulmasın. Yâ Rab! Eğer katında fakirlik zenginlikten, hastalık sıhhatten, ölüm yaşamaktan daha sevimliyse ölümü bana kolaylaştır ki sana kavuşayım.”


Hz. Huzeyfe ölüm döşeğinde iken şöyle demiştir: "Yâ Rab! Eğer katında fakirlik zenginlikten, hastalık sıhhatten, ölüm yaşamaktan daha sevimliyse ölümü bana kolaylaştır ki sana kavuşayım”

Selamun aleyküm kardeşim, emeklerinize sağlık.
 

bir_umut

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Şub 2009
Mesajlar
2,564
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
41
Allah razı olsun kardeşim..mail olarak gelmişti konu çok etkilenmiştim, şimdi yine aynı duyguları hissettim..bi türlü kabullenemediğimiz gerçek...
 

' Hilâl-هلأل

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Şub 2010
Mesajlar
21
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Allah razı olsun kardeşim..mail olarak gelmişti konu çok etkilenmiştim, şimdi yine aynı duyguları hissettim..bi türlü kabullenemediğimiz gerçek...

Evet, benimde mailime gelmişti. Etkileyici gerçekten.
Bütün dertlerin bittiği yere gideceğim diye dertlenmek, ne büyük bir budalalık.
Allah cc razı olsun.
 

ayşe.a

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2008
Mesajlar
3,140
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
''mezardakilerin pişman oldukları şeyler için
dünyadakiler birbirlerini yiyorlar!..''
malesef kardeşim öyle:( emeğine sağlık selam ve dua ile :a03:
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt