Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mevlaya doğru (1 Kullanıcı)

hayrunnisa16

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2006
Mesajlar
112
Tepki puanı
0
Puanları
0
[marq]SEHER VAKTİ[/marq]

Bir adam Mevlana Hz.lerine gelerek şöyle diyor:



"Efendim. Koyunlar senede bir veya iki tane yavru doğuruyor. Bizler ise sürekli koyun eti yiyoruz. Buna ragmen koyunlarin nesli bitmiyor. Halbuki köpeklerin her sene yedi sekiz tane yavrusu oluyor. Ve köpek eti hiç yenmedigi halde köpeklerin sayısında artış olmuyor. Bunun hikmeti nedir?"



Mevlana Hz.leri şöyle diyor:



"Sebebi, seher vaktindeki bereket yüzündendir... Sen hic seher vakti uyuyan koyun gördün mü? Daha gün ağarmadan onlar ayaktadır. Erken yatıp erken kalkarlar... Halbuki bir de köpeklere bak. Geç vakte kadar gezerler ve seher vakti uykudadırlar..."
 

beadgirl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Ağu 2006
Mesajlar
262
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Mevlaya doğru

allah razı olsun kardeşim B)B)B)
 

hayrunnisa16

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2006
Mesajlar
112
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Mevlaya doğru

[marq]Mevlana[/marq]


[big] FİL YAVRULARI[/big]
Hindistanlı akıllı ve bilgili bir kişi vardı. Bir gün dostlarından iki üç kişinin uzak bir diyardan geldiklerini aç ve çıplak perişan bir halde olduklarını görerek, onlara acıyıp nasihat etti :

- "Biliyorum son derece aç ve çok perişan bir haldesiniz. Çektiğiniz açlık belasından dolayı Kerbela çölüne düşmüş gibisiniz. Birçok dert ve sıkıntı çektiğiniz belli. Fakat beni çok iyi dinlemenizi istiyorum. Şimdi bundan sonra gideceğiniz yolda filler var. Onlara rastlayınca; son derece semiz ve güçsüz olan fil yavrularını avlamak istersiniz. Bu size çok kolay ve cazip gelir. Fakat unutmayın ki anneleri pusuda onları beklemektedir. Yavrusu kaybolunca kilometrelerce yol yürüyerek yavrusunu arar ve durmadan ağlayıp inler. Hortumundan alevler saçarak, dumanlar çıkarır. Yavrularına çok düşkündür filler. Sakın ola ki fil yavrularını avlayıp yemeyin, açlıktan ölseniz de bunu yapmayın çünkü nereye giderseniz gidin ana, fil yavrusunun kokusunu takip ederek sizi bulur." dedi.

Sonra şöyle devam etti :

- "Eğer bu öğüdümü tutarsanız başınızı beladan kurtarmış olursunuz. Otlara, yapraklara, yabani meyvelere razı olun sakın nefsinize uyup fil yavrularına temah etmeyin, onları avlamayın.

Ben size gerekeni, icap edeni söyledim günah benden gitti. Benim bu söylediklerime uyan ancak sonunda bir zarar görmez kurtulur. Haydi size uğurlar olsun, selametle gidin..."

Bu yolcular yollarına devam ederlerken, yiyecekleri bitti kıtlığa düştüler, dayanılmaz halde acıktılar. Açlıkları, susuzlukları her an artıyor, dayanılmaz hale geliyordu. Tam bu sırada, yeni doğmuş semiz nazik, iştah açıcı bir fil yavrusu gördüler. Adeta aç kurtlar gibi fil yavrusunun başına üşüşerek, onu kesip yemek istediler. Onlardan biri kendilerine söylenenleri onlara hatırlattı. Fakat kimseye dinletemedi.

Arkadaşları fil yavrusunu kestikten sonra güzelce kebap edip yediler. Ona da ikram edip :

- "Bırak bu boş sözleri de gel karnını doyur, bak ne kadar nefis et." dediler.

Fakat bütün bu ısrarlara rağmen o akıllı kişi fil yavrusunun etinden yemedi. Karınlarını fil yavrusunun etiyle tıka basa doyuranlar biraz sonra yatıp derin bir uykuya vardılar.

Fil yavrusunun etinden yemeyen ise açlıktan uyuyamadı, dolaşıp duruyordu.

Aradan bir müddet geçtikten sonra kızgın bir fil çıkıp geldi önce o uyanık adamın yanına gelip korkudan titreyen, ecel terleri döken adamın ağzını üç kere kokladı, fakat yavrusunun kokusunu alamadı. Adamın etrafından birkaç kere kızgın kızgın dolaşıp durduktan sonra adama dokunmadan çekip gitti. Uyuyanların yanına varıp ağızlarını kokladı. Kimden yavrusunun etinin kokusunu aldıysa onu havaya kaldırarak yere vurup parçaladı.

* Rüşvet alan, fil yavrusunu yiyen kimse gibidir. Bir gün fil onun kökünü kazır mahveder...
 

hayrunnisa16

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2006
Mesajlar
112
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Mevlaya doğru

[big]Mevlana[/big]
GİDEN ASLAN KURT VE TİLKİNİN HİKAYESİ
(ASLAN PAYI)



Bir gün bir aslan, bir kurt ve bir tilki birlikte avlanmak üzere sözleşerek dağlarda dolaşmaya başladılar. Birbirlerine yardım edecek böylece bol bol av hayvanı yakalayacaklardı.

Gerçi bu iş aslanın ağrına gidiyor, onlarla avlanmaktan utanıyordu lakin sabrediyordu.

Üçü birden dolaşarak uzun süre avlandılar, derken bir yaban öküzü , bir dağ keçisi bir de semiz tavşan avladılar. Dolaşarak bir su başına geldiler, uzun süre dolaşmış yorulmuşlardı. Oturdular. Aslan :

- "Ey kurt bu avladığımız hayvanları adaletli bir şekilde paylaştır, adaleti yeniden ihya et." dedi.

Kurt kalktı kendinden son derece emin adımlarla yürüdü: Yaban öküzünü aldı aslanın önüne bıraktı :

- "Efendimiz, dedi. Siz bizim efendimizsiniz ayrıca yaban öküzü de büyük ve iri siz de; onun için yaban öküzü sizin hakkınız.

Keçi orta boyda ve orta irilikte onun için o da bana düşer onu da ben alıyorum.

En küçüğümüz tilki olduğuna göre tavşan da onun hakkıdır." dedi.

Bu paylaştırma karşısında aslan kızarak kükredi.

- "Ey kurt ben iyice anlamadım bir daha söyle bakayım, ne dedin? Ey kendini bilmez yaklaş bakalım." dedi ve bir pençe vurarak kurdu parçaladı. Tilkiye döndü.

- "Ey tilki bu avları sen adaletli bir şekilde paylaştır." dedi.

Tilki önce aslanın önünde secde etti; sonra :

- "Bu semiz öküz siz efendimizin kuşluk yemeği bunu kuşluk vakti yersiniz.

Keçi, siz büyük kralımızın öğle yemeği için güzel bir yahni olur, onu da öğle vakti yersiniz.

Tavşana gelince; o da size akşam yemeği olur onu akşam afiyetle yersiniz." dedi.

Aslan sevinerek haykırdı :

- "Ey tilki çok adil davrandın çok güzel bir şekilde pay etme işini hallettin. söyle bakalım böylesine güzel payetmeyi kimden öğrendin?" dedi.

Tilki fark ettirmeden her ihtimale karşı birkaç adım uzaklaştı sonra kurnaz kurnaz gülerek:D:D:D cevap verdi.

- "Kurdun başına gelenlerden" dedi.


B)B)B)B)B)B)B)B)B)B)B)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt