Mevlana anlatıyor...........
'' Birgün Konya çarşısında atımla geziniyor,eve öteberi almak için çevreyi kolaçan ediyordum.
Birdenbire karşıma pejmürde kılıklı,saçı-sakalı birbirine karışmış bir pir-i fani çıktı.Atımın dizginlerini sıkıca tutup sordu ;
Şimdiye dek neler yazdın ,neler okudun ,anlat bakalım evlat ?
Açıkçası bu sorgudan hiç hoşlanmamıştım.Bu adam hangi cür'et ve cesaretle atımı durduruyor ve benden hesap soruyordu.Ben yalnız Konya'da değil tüm yakın ve uzak çevrede bilinen,aranan,sohbetine doyulmayan,alim,fazıl ve feraset sahibi,kitapları okunan bir insandım.
Kimsin,nesin,nerelisin ? Diyecektim,ama adamın gözlerinde sanki şimşekler art arda çakıyor,sabit bakışlarla beni ezecekmiş gibi süzüyordu.
Ben çok kitap okudum,çok kitap yazdım Diye cevapladım.
İhtiyar güldü...
Boşuna okuyup nafile yere yorulmuşsun çocuğum dedi.
Sonra ilave etti.
O yazdıklarının hepsini yırt at, ya da yak !
Ne münasebet,ben onları yazabilmek için yıllarca kitap okudum dedim.
O hiç oralı olmadı.Elleriyle atımın dizginlerinden sımsıkı tutarak aynen şöyle konuştu ;
Sen Kendini OKU Evladım, Kendini OKU !
İşte ne olduysa ondan sonra oldu; donup kaldım.Uzun süre hareketsiz ,at sırtında kalmışım.İhtiyar doğru söylüyordu.Gerçekten ertesi sabah yazdıklarımın hepsini attım.Okuduklarımı da yaktım.
Benim hocam,benim öğretmenim,benim velinimetim,benim mürşidim işte bu Tebrizli Şems'ti.Ona Şems-i Tebrizi derler.Ondan çok şeyler öğrendimse de,öğrendiklerimin aslı ve esası tek kelimede gizlidir.
Allah'ın tekliği,birliği ve benzemezliği olan TEVHİD ! ''
*****************************************************
Hüsameddin Çelebi , Mevlana'ya sorar
'' Efendimiz , eğer biz 'hiç' isek , 'Siz nerede olursanız,o sizinle beraberdir' (57/4) ayetine nasıl bir anlam vereceğiz ?
Mevlana eliyle bir işaret yaparak onu susturdu. '' O zaman Mesnevi'ye yaz bakalım. '' dedi.
*******
Ey suya susamış insan ! Su önünde duruyor,aradığın senin yanındadır sen yine onu istersin.
İnci de denizin dibinde , acaba deniz nerde diye sorup duruyor,sedef gibi olan hayal,ona bir perdedir.
*******
İnci Tanesi,kendisini tamamen kapatan sedef kabuğu içinde kaldığından,denizi göremiyor ve deniz nerde diye soruyor.Bunun gibi ilahi Nur içinde bulunduğumuz halde,sırf dünya hevesleri ve aşırı maddi ilişkilerimiz yüzünden bizi örten bir kabuk gibi hicap denilen bir perde arkasında kaldık.
Kaynak : ( Bütün Sayılarda 1 Vardır - Taşkın tuna )
'' Birgün Konya çarşısında atımla geziniyor,eve öteberi almak için çevreyi kolaçan ediyordum.
Birdenbire karşıma pejmürde kılıklı,saçı-sakalı birbirine karışmış bir pir-i fani çıktı.Atımın dizginlerini sıkıca tutup sordu ;
Şimdiye dek neler yazdın ,neler okudun ,anlat bakalım evlat ?
Açıkçası bu sorgudan hiç hoşlanmamıştım.Bu adam hangi cür'et ve cesaretle atımı durduruyor ve benden hesap soruyordu.Ben yalnız Konya'da değil tüm yakın ve uzak çevrede bilinen,aranan,sohbetine doyulmayan,alim,fazıl ve feraset sahibi,kitapları okunan bir insandım.
Kimsin,nesin,nerelisin ? Diyecektim,ama adamın gözlerinde sanki şimşekler art arda çakıyor,sabit bakışlarla beni ezecekmiş gibi süzüyordu.
Ben çok kitap okudum,çok kitap yazdım Diye cevapladım.
İhtiyar güldü...
Boşuna okuyup nafile yere yorulmuşsun çocuğum dedi.
Sonra ilave etti.
O yazdıklarının hepsini yırt at, ya da yak !
Ne münasebet,ben onları yazabilmek için yıllarca kitap okudum dedim.
O hiç oralı olmadı.Elleriyle atımın dizginlerinden sımsıkı tutarak aynen şöyle konuştu ;
Sen Kendini OKU Evladım, Kendini OKU !
İşte ne olduysa ondan sonra oldu; donup kaldım.Uzun süre hareketsiz ,at sırtında kalmışım.İhtiyar doğru söylüyordu.Gerçekten ertesi sabah yazdıklarımın hepsini attım.Okuduklarımı da yaktım.
Benim hocam,benim öğretmenim,benim velinimetim,benim mürşidim işte bu Tebrizli Şems'ti.Ona Şems-i Tebrizi derler.Ondan çok şeyler öğrendimse de,öğrendiklerimin aslı ve esası tek kelimede gizlidir.
Allah'ın tekliği,birliği ve benzemezliği olan TEVHİD ! ''
*****************************************************
Hüsameddin Çelebi , Mevlana'ya sorar
'' Efendimiz , eğer biz 'hiç' isek , 'Siz nerede olursanız,o sizinle beraberdir' (57/4) ayetine nasıl bir anlam vereceğiz ?
Mevlana eliyle bir işaret yaparak onu susturdu. '' O zaman Mesnevi'ye yaz bakalım. '' dedi.
*******
Ey suya susamış insan ! Su önünde duruyor,aradığın senin yanındadır sen yine onu istersin.
İnci de denizin dibinde , acaba deniz nerde diye sorup duruyor,sedef gibi olan hayal,ona bir perdedir.
*******
İnci Tanesi,kendisini tamamen kapatan sedef kabuğu içinde kaldığından,denizi göremiyor ve deniz nerde diye soruyor.Bunun gibi ilahi Nur içinde bulunduğumuz halde,sırf dünya hevesleri ve aşırı maddi ilişkilerimiz yüzünden bizi örten bir kabuk gibi hicap denilen bir perde arkasında kaldık.
Kaynak : ( Bütün Sayılarda 1 Vardır - Taşkın tuna )