Mevlana’nın, tasavvufunda, varlığın yaratılışın, hayatın manası aşktır. Aşk ise, kimseye niyazı, ihtiyacı olmayan Allah’ın vasıflarındandır. Ondan başkasına aşık olmak da geçici bir hevestir. Yaratılışın sebebi, bütün hastalıkların tabibi; böbürlenmenin, bencilliğin devası, elemlerin merhemi ilahi aşktır:
“Aşk o şuledir ki, parladı mı sevgiliden başka ne varsa hepsini yakar.
Aşk, kimseye niyazı ve ihtiyacı olamayan Allah’ın vasıflarındandır. Ondan başkasına aşık olma, geçici bir hevestir.”
Ey bizim kibir ve azametimizin ilacı, ey bizim Efaltun’umuz! Ey bizim Calinu’sumuz! Toprak beden, aşktan göklere çıktı; dağ oynamaya başladı, çevikleşti.
Ey aşık! Aşk; Tur’un canı oldu. Tur sarhoş, Musa da düşüp bayılmış... Kimin aşka meyli yoksa o kanatsız bir kuş gibidir, vah ona!”
Allah ile oturup kalkmak isteyen kişi, veliler huzurunda oturursun.
Velilerin huzurundan kesilirse, helak oldun gitti. Çünkü sen, külli olmasan bir cüz’sün. Şeytan, birisini kerem sahiplerinden ayırırsa onu, kimsiz, kimsesiz bir hale kor, o halde bulunca başını yer, mahvedip gider.”
Mevlana, şu rubaisiyle Kur’an-ı Kerim’e ve Hz. Muhammed (SAV)’e bağlılığını apaçık ilan ederek:
“Canım bedenimde oldukça Kur’an’ın kuluyum;
Seçilmiş Muhammed’in yolunun toprağıyım.
Birisi, sözlerimden, bundan başka bir söz naklederse,
O nakledenden de bezmişim ben, bu sözden de bezmişim
“Aşk o şuledir ki, parladı mı sevgiliden başka ne varsa hepsini yakar.
Aşk, kimseye niyazı ve ihtiyacı olamayan Allah’ın vasıflarındandır. Ondan başkasına aşık olma, geçici bir hevestir.”
Ey bizim kibir ve azametimizin ilacı, ey bizim Efaltun’umuz! Ey bizim Calinu’sumuz! Toprak beden, aşktan göklere çıktı; dağ oynamaya başladı, çevikleşti.
Ey aşık! Aşk; Tur’un canı oldu. Tur sarhoş, Musa da düşüp bayılmış... Kimin aşka meyli yoksa o kanatsız bir kuş gibidir, vah ona!”
Allah ile oturup kalkmak isteyen kişi, veliler huzurunda oturursun.
Velilerin huzurundan kesilirse, helak oldun gitti. Çünkü sen, külli olmasan bir cüz’sün. Şeytan, birisini kerem sahiplerinden ayırırsa onu, kimsiz, kimsesiz bir hale kor, o halde bulunca başını yer, mahvedip gider.”
Mevlana, şu rubaisiyle Kur’an-ı Kerim’e ve Hz. Muhammed (SAV)’e bağlılığını apaçık ilan ederek:
“Canım bedenimde oldukça Kur’an’ın kuluyum;
Seçilmiş Muhammed’in yolunun toprağıyım.
Birisi, sözlerimden, bundan başka bir söz naklederse,
O nakledenden de bezmişim ben, bu sözden de bezmişim