Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mevla Teala, Ayet-i Celilesi’nde, Resulü’nün birçok kıymetli sıfatlarını açıklayarak (1 Kullanıcı)

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
Mevla Teala, Ayet-i Celilesi’nde, Resulü’nün birçok kıymetli sıfatlarını açıklayarak

Mevla Teala, Ayet-i Celilesi’nde, Resulü’nün birçok kıymetli sıfatlarını açıklayarak,

beşeriyete bu kadar hizmet eden, insanları karanlıklardan nura çıkaran bir zatı tenkit

edenlerin saadetten mahrum olduklarını beyan etmiştir.

Mevla Teala (Celle Celalühü) bize göndermiş olduğu Resulü’nün ne büyük bir nimet olduğunu beyan sadedinde Kur'an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır.



"Andolsun ki, içlerinde, kendilerinden, onlara O'nun (Allah-u Teala'nın) ayetlerini okuyan, onları (bozuk inançlardan ve kötü huylardan) tertemiz eden, ve onlara o kitabı (Kur'an-ı Kerim'i) ve hikmeti (Sünnet-i seniyye'yi) tam manasıyla öğreten bir peygamber gönderdiği için Allah (Celle Celalühü) müminlere (büyük bir) iyilikte bulunmuştur. Halbuki bundan (Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'e inanmadan) önce apaçık bir dalalet (sapıklık) içindeydiler.(1)



Mevla Teala, bu Ayet-i Celilesi’nde, Resulü’nün birçok kıymetli sıfatlarını açıklayarak, beşeriyete bu kadar hizmet eden, insanları karanlıklardan nura çıkaran, bir zatı tenkit edenlerin saadetten mahrum olduklarını beyan etmiştir.



Kazi Beyzavi'nin beyanına göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vesellem) bütün alemlere gönderilmiş, ve bütün kulları doğru yola kavuşturmakla emrolunmuş olduğundan, herkes hakkında rahmetse de, ancak bu rahmetten müminler istifade ettiğinden, Mevla Teala Resul göndermekle müminlere iyilik ettiğini açıklamıştır.



Hazin tefsirinde zikredildiğine göre, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'in gönderilişinin kullar hakkında tam bir lütuf oluşu çok açıktır. Çünkü, insanların aklı Allah-u Teala'nın rızasına uygun olan ibadeti ve o ibadetin nasıl yapılacağını anlamaktan aciz olduğundan, Mevla Teala kullarına bir Resul gönderip, O Resul vasıtasıyla rızasına uygun olan amelleri ve o amellerin nasıl yapılacağını açıklattırarak, dünya ve ahiretle alakalı bir takım hükümleri öğrettirip, kimsenin bilemeyeceği sırları izah ettirerek, kendilerine çok büyük iyilikte bulunmuştur.



Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) 'in kulları can yakıcı azaptan kurtaracak ve kendilerini naim cennetlerindeki sevaplara ulaştıracak bir yola davet edişi de kendisinin onlar hakkında ne büyük bir nimet olduğunu açıkça göstermektedir.



Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'ın arapların kendi cinslerinden ve kendi beldelerinden olup, aralarında yetişmiş olması da ümmeti hakkında büyük bir lütufdur. Zira Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'in arap kabilelerinden her biriyle akrabalığı vardır.



İnsanlığın iftihar tablosu yegane şefaatçimiz Hazreti Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi Vesellem) Fil senesinde Rebiulevvel ayının 12. Pazartesi gecesi tanyeri ağarırken Mekke'de dünyaya teşrif etmişlerdir. Fil vakası ile Peygamberimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) doğumu arasında 50 gün vardır. Şemsi aylardan ise Nisan ayının 20'sine rastlamıştır.



İnsanlığın kurtarıcısı sevgili Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) doğduğu gece bazı acaip haller zuhur etmiştir. Yeri gelmişken bazılarını burada zikredelim.



Osman B.Ebil As'ı Sekati' nin annesi Fatıma Binti Abdullah der ki; Resulullah'ın (Sallallahu Aleyhi Vesellem) doğumunda orada idim. O gece evde neye baksam, ancak onun nurlandığını, evin nurla dolduğunu görüyordum.



Yıldızlara baktığımda onlar, bana yaklaşıyorlar adeta sarkıyorlar, sanki üzerime düşecekler diyordum. Yıldızlar Resulullah'ın doğuşunu adeta saygıyla selamlıyorlar, reverans yapıyorlardı.



Göbeği kesik ve sünnetli olarak doğdu. Doğarken çocukların yere düştükleri gibi düşmeyip, ellerini yere dayamış, başını semaya kaldırmış olarak doğdu. Arapların adet ve geleneğinde yeni doğan çocukların üzerine büyük bir çanak kapatılır ve ona gün doğasıya kadar bakılmazdı. Amma Peygamberimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) üzerine kapatılan büyük çanak yarılmış ve bu yarıktan, gözlerini semaya dikerek baktığı görülmüştür. Ve herkes; "Doğrusu biz bunun gibi bir çocuk görmedik" diyerek hayrette kaldılar.



Şeytan Aleyhilla'ne dört yerde çığlık koparmıştır.

1. Lanetlenip ilahi makamdan uzaklaştırıldığı zaman,

2. Bulunduğu makamdan itilip, aşağı atıldığı zaman,

3. Fatihatülkitap nazil olduğu zaman,

4. Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vesellem) doğduğu zaman.



-Yine doğduğu gece Kisra' nın sarayından 14 şerefe yıkıldı. Saray beşik gibi sallandı. (saltanatın yıkılacağına, Bizans'ın satveti, Çin'in kuvveti gideceğine işaret.)



-İranlılar’ın 1000 yıldır yanan, hiç sönmemiş olan ateşleri sönmüştür. (dinsizlik ve şirk ateşi sönecek)



-Save gölünün suyu çekilmiştir. (Batıl sistemlerin ve putperestliğin kökü kuruyacak.)



-Semave vadisini su basmış, o gece İran Başkadısı Mubezan korkunç rüyalar görmüştür.



Hazreti Amine Validemiz, bu doğum sırasında en ufak bir doğum sancısı bile çekmedi, o sırada Basra'daki develerin boyunlarını gösterecek, yıldız Şulesi gibi parlak bir nurun kendisinden çıktığını gördü.



Hazreti Amine Validemiz, hamile iken düşünde gördüğü şeyleri, kendisine neler söylendiğini, kayınpederi Abdulmuttalib'e anlattı. Muhammed isminin konulması da kendisine söylenmiş idi.



Ve Abdulmuttalib doğumun 7. günü develer, davarlar kestirerek Mekke halkına ziyafet verdi. Ne isim verdin? diye soranlara, Muhammed ismini taktım dedi.



Kureyşliler; "Niçin aile halkından, atalarından birinin ismini takmadın?" diyenlere;



-"Gökte Allah (Celle Celalühü)'ın yerde halkın O’nu övmelerini istedim. Onun için, Muham-med ismini koydum" dedi.



Peygamberimiz'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) isim ve sıfatları Tevrat ve İncil'de yazılı idi. Yahudi ve Hristiyan bilginleri bu hususta tam bilgiye sahip idiler.



İbni Abbas (Radıyallahu Anh)'dan rivayet olunduğuna göre Beni Nadr, Beni Kureyza ve Hayber Yahudileri, Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'i daha önce yanlarındaki kitaplarda; sıfatlarını, Hicret edeceği yerin Medine olacağını öğrenmiş bulunuyorlardı.



Hatta Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) doğduğu zaman bir yıldız görülmüş, Yahudi bilginleri, bu yıldızın doğduğu gece Ahmet doğdu demişlerdir.



Resulullah'ın (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ismi İncil'de “AHMED” geçer. İsa (Aleyhisselam) (ümmetine) İsrailoğulları'na bunu söylemişti. Mevla (Celle Celalühü) şöyle buyuruyor; "Bir vakit ki, Meryem'in oğlu İsa dedi ki, Ey İsrailoğulları! Şüphe yok ki ben, benden önceki Tevrat'ı tasdik edici ve benden sonra “AHMED” isminde gelecek olan bir peygemberi müjdeleyici olarak geldim. Fakat O, kendilerine apaçık deliller getirince bu bir sihirdir dediler."(2)



Yahudilerde bekliyorlardı. Nitekim Medineli Evs ve Hazrec Kabileleri İslam ile şereflenmeden önce putperest idiler. Ne zaman Yahudiler’le araları açılsa Yahudiler onlara; "Bir Peygamber neredeyse gelmek üzere. O gelince biz O’na tabi olup, İrem ve Ad Kavimleri gibi sizi öldürecek ve kökünüzü kazıyacağız" derlerdi.



Yahudiler İsrailoğullarından olmasını arzu ederlerdi. Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ise İsmail (Aleyhisselam)'ın soyundan gelen Araplar’dan olduğu için kıskançlıklarından dolayı iman etmemişlerdi.



Hazreti Aişe (Radıyallahu Anha)' den rivayet olunduğuna göre Mekke'de ticaret yapan bir yahudi vardı. Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem) doğduğu gece bu Yahudi Kureyş meclislerinden birinde bulunuyordu. Ve "Bu gece içinizden birinin çocuğu oldu mu?" diye sordu.



-"Bilmiyoruz" dediler. Yahudi onların bu kadar bihaber ve ilgisiz olmalarına kızarak dedi ki;

-"Bakınız ey Kureyşliler! Bu gece bu ümmetin Ahir Zaman Peygamberi AHMED doğdu. O’ nun iki kürek kemiği arasında kırmızımtrak, üzerinde tüyler bulunan bir ben var" dedi.



Toplantıdakiler Yahudinin sözüne hayrat ettiler ve dağıldılar. Evlerine gidince, ev halkına bunu haber verdiler. Bazıları dedi ki; "Bu gece Abdulmuttalib'in oğlu Abdullah'ın bir oğlu doğdu. Adını da Muhammed koydular."



Ertesi gün bunu Yahudiye söylediler. O’da hemen kalkıp, Amine Validemiz’in evine gitti. İçeri girdiler. Peygamberimizi (Sallallahu Aleyhi Vesellem) Yahudinin yanına çıkardılar. Hemen kürek kemikleri arasındaki ben'e baktı. Mührü görünce, fenalık geldi, bayıldı. Ayılınca dedi ki;



-"Artık İsrailoğulları’ndan Peygamberlik gitti. Ellerinden kitap da çıktı. Böylece Yahudi bilginlerinin kıymet ve itibarı kalmadı."



Sırf kıskançlıklarından ve inatlarından, İsrailoğulları’ndan gelmedi diye iman etmediler. Yoksa onlar Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'i çok iyi tanırlardı.

Mevla (Celle Celalühü) Buyuruyor;

"Kendilerine kitap verdiklerimiz O'nu oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar."(3)



Hazreti Ömer (Radıyallahu Anh) önceden Yahudi alimlerinden olup İslamla müşerref olan Abdullah İbn-i Selam (Radıyallahu Anh)'a bu ayetin manasını sordu. Abdullah İbn-i Selam (Radıyallahu Anh);



-"Ben O Peygamberi (Sallallahu Aleyhi Vesellem) oğlumdan daha iyi tanıyorum" dedi. Hazreti Ömer;

-"Nasıl olurda oğlundan daha iyi tanırsın?" dedi.

-"Çünkü ben Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'nın Peygamber olduğuna hiç şüphe etmiyorum. Zira Mevla (Celle Celalühü) sıfatlarıyla O’nu bize bildirdi, Tevrat'ta tanıttı. Amma oğlumun annesi belki de hainlik etmiş olabilir. Kadınların ne yaptığını bilemem, fakat Tevrat' ın haber verdiğinden hiç şüphe etmem" buyurdu.



Bunun üzerine Hazreti Ömer (Radıyallahu Anh), Abdullah İbn-i Selam'ı (Radıyallahu Anh) alnından öptü ve;

-"Ey İbn-i Selam! Allah (Celle Celalühü) seni muvaffak etsin" buyurdu. (4)



Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'e inanıp davasına sahip çıkanlar, mallarıyla, canlarıyla O'nun emrine girenler, Saadet Asrı’nın kahramanları oldular. Birer çoban yıldızı gibi, rotasını şaşıranlara yol gösterdiler. Gönüller Sultanı olarak hürmetle anılıyorlar.



İnanmayıp, inkar edenler, O'nun davasını yok etmek için mücadele edenler ise, hem dünyada rezil oldular, ahirette de sefil olacaklar. Kıyamete kadar da nefretle ve lanetle anılacaklar.



Rabbimize sonsuz hamd-ü senalar ederiz ki; bizleri hiçbir çabamız, gayretimiz olmaksızın Kainatın Efendisi’ne ümmet etti. Ne büyük rütbe, ne büyük şeref. 12.000 Peygamber, peygamber oldukları halde, Muhammed Mustafa (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'ya ümmet olmak için, dua ettiler de, Mevla (Celle Celalühü) Hazreti İsa (Aleyhisselam)'nın duasını kabul buyurdu.



İnşaallah kıyamete yakın inecek ve ümmet olacak. (İsa Aleyhisselam'ın inişi ile ilgili meseleleri "Nüzul-ü Mesih" isimli risalemde detaylı şekilde izah ettim.)

Büyüklerden biri, bir arı uçarken ona dedi ki;

-"Ey arı dur bakalım!" Arı dile geldi,

-"Buyur ne diyorsun?"

-"Nereden geliyorsun?"

-"Bal için çiçeklerden hammadde topladım."

O zat biraz aldı ve tadına baktı. Adeta zehir gibi acıydı. Sordu;

-"Bu nasıl tatlı oluyor bu kadar acıyken?"

Arı cevap verdi;

-"Kovana koyarken Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'a salevat getiriyoruz, bal gibi tatlı oluyor."



Muhterem Kardeşlerim!

Saadet mi istiyorsunuz? Huzur mu, mutluluk mu istiyorsunuz?

Zehir gibi acı olan şey, Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vesellem) anılınca bala dönüşüyorsa, şu zehir zemberek hayat da ancak Resulullah (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'ı anmakla, O'na uymakla ve O'na tabi olmakla tatlı bir hayata dönüşür.



DİPNOTLAR

1. Ali İmran-164.

2. Saff-6

3. Bakara-146

4. Suyuti Dürrü'l - Mensur 1/35
 

konak

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2006
Mesajlar
1,186
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Mevla Teala, Ayet-i Celilesi’nde, Resulü’nün birçok kıymetli sıfatlarını açıklayarak

RE: Mevla Teala, Ayet-i Celilesi’nde, Resulü’nün birçok kıymetli sıfatlarını açıklayarak

Rabbim bu güzel öğütler için sevabınızı yazsın. Gerçekten hayatta bizlere en büyük mükafat Hz. Muhammed'in ümetinden olmamızdır. Şunu bütün insanlık unutmasın ki, Resuli Ekrem sı-on nefesinde bile ümetinin kurtuluşu için Yaradanımıza yalvarmıştır. Sanırım bundan başka bir açıklamaya gerek kalmaz.
Selam ve dua ile.
 

yeliz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
790
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Web Sitesi
www.resulugulu.com
RE: Mevla Teala, Ayet-i Celilesi’nde, Resulü’nün birçok kıymetli sıfatlarını açıklayarak

RE: Mevla Teala, Ayet-i Celilesi’nde, Resulü’nün birçok kıymetli sıfatlarını açıklayarak

allah razı olsun selametle
 

havvabahar

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eyl 2006
Mesajlar
52
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: Mevla Teala, Ayet-i Celilesi’nde, Resulü’nün birçok kıymetli sıfatlarını açıklayarak

RE: Mevla Teala, Ayet-i Celilesi’nde, Resulü’nün birçok kıymetli sıfatlarını açıklayarak

Allah razi olsun. Allah a emanet olunB)
 

hayri07

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Şub 2009
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
50
paylaşımınız için tşkr selametle kalın.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt