Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mesut olmanın sırrı (1 Kullanıcı)

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Dünyadaki bütün insanlar mesut olmak ister. Fakat, mesut olan, pek azdır. Çünkü, saadetin neden ibaret olduğu bilinmiyor.

Saadet, yalnız dünya saadetinden ibaret değildir. Aksine, asıl saadet ahiret saadetini elde etmektir.
Ahiret saadeti için Allahü teâlânın kanunlarına ve emirlerine yani Kur’an-ı kerime ve Peygamber efendimizin sözlerine itaat etmek lazımdır. Allahü teâlânın emirleri arasında; Öldükten sonra tekrar dirilmek, yani ahirete inanmak da vardır. Cenâb-ı Hak ahiretin nihayetsiz olduğunu, ebedi olduğunu bize bildiriyor. Dünya hayatı ise, sayılı günlerden ibarettir. O halde, saadet iki başlı demektir:
1-Biri ahiret saadeti,
2-Öteki de dünya saadeti.

Bu iki saadetten hangisi önemlidir? Bunu akıl ve izan sahibi insanlar kolaylıkla anlayabilir. Aklımız ve izanımız ahiret hayatının, dünya hayatı ile mukayese edilemeyecek kadar önemli olduğunu bize gösterir.

Ahiret saadetine dair Hakkın kitabı, Kur’an-ı kerim ve Peygamber efendimizin sözleri ve din âlimlerinin binlerce kitapları vardır. Fakat, bugün artık bunları okuyan, bunları söyleyen, söyleyenleri ve yazanları dinleyen az insan kalmıştır. Çok ehemmiyetli olan ahiret saadeti adeta unutulmuş, sanki böyle bir şey yokmuş gibi bir gaflet içinde bulunmaktayız. Bu ise, felaketin en tehlikelisi ve âkıbetlerin en korkuncudur. Peygamber efendimiz; (Mesut o kimsedir ki, dünya onu terk etmezden önce, o dünyayı terk etmiştir) buyurmaktadır.

Vaktiyle bir türlü mesut olamayan tüccarın biri, mutlu olmanın sırrını öğrenmesi için, oğlunu, insanların en bilgili olan birinin yanına göndermiş. Delikanlı günlerce yol yürüdükten sonra, sonunda bir tepenin üzerinde bulunan aradığı kimsenin evine varmış.

Delikanlı, girdiği evde, hummalı bir manzara ile karşılaşmış. Tüccarların biri girip, diğeri çıkıyormuş. Evin sahibi sırayla içerideki insanlarla konuşuyormuş. Delikanlı, sıranın kendisine gelmesini beklemiş ve huzura alınınca, babasının arzusunu anlatmış. Hikmet ehli zat:
-Mutluluğun sırrını açıklayacak zamanım yok demiş delikanlıya. Sonra da demiş ki:
-Git, çevreyi dolaş! İki saat sonra da benim yanıma gel! Hemen arkasından ilave etmiş:
-Ama, senden bir ricada bulunacağım.! diyerek delikanlının eline bir kaşık vermiş, içine de iki damla yağ koydurmuş. Arkasından tenbih etmiş:
-Etrafı dolaşırken bu kaşığı elinde tutacak ve yağı dökmeyeceksin!

Delikanlı dışarı çıkıp etrafı dolaşmaya, verilen süreyi doldurmaya başlamış. Fakat gözü hep kaşıktaymış.

İki saat dolar dolmaz, hemen çıkmış o kimsenin huzuruna. Hikmet ehli kimse,
-Güzel, demiş. Sonra gence sormuş:
-Bahçıvan başının, on yıllık bir çalışma sonunda meydana getirdiği eşsiz güzellikteki bahçeyi, çiçekleri, emsalsiz lezzetteki meyveleri gördün mü?

Utanan delikanlı hiçbir şey göremediğini itiraf etmek zorunda kalmış. Çünkü kendisine verilen iki damla yağı dökmemek için hiçbir tarafa bakamamış. Ev sahibi demiş ki:
-Öyleyse git, etraftaki güzelliklere bakarak, bahçeyi tekrar dolaş!

Delikanlı kaşığı alıp, tekrar dışarı çıkarak gezmeye başlamış. Bu sefer bahçeleri, çevredeki dağları, çiçeklerin güzelliğini, bulundukları yerlere yakışan sanat eserlerinin zarâfetini görmüş.

Hikmet ehli zatın yanına dönünce, gördüklerini bütün ayrıntılarıyla anlatmış. Ev sahibi sormuş:
-Peki sana emanet ettiğim iki damla yağ nerede?
Kaşığa bakan delikanlı, iki damla yağın dökülmüş olduğunu görmüş. Bunun üzerine, ev sahibi, demiş ki:
-Sana verebileceğim tek bir nasihat var:
Mutluluğun sırrı, dünyanın bütün hârikalarını görerek, Allahü teâlânın büyüklüğünü idrak etmektir; ama kaşıktaki iki damla yağı da unutmadan.
Sonra iki damla yağı yorumlamış:
-Bu iki damla yağdan, birinci damla, sağlığımız. Eğer kendimize bakmazsak, sağlığımız yerinde olmazsa, başka şeyleri görmemiz zaten mümkün değildir. Acılar içinde kıvranan kimse, dünyanın en güzel manzaralı yerinde olsa bile gözü bir şey görmez. Kuş tüyünden yatakta yatsa, bu yatak iğneli yatak gibi gelir ona.

İkinci damla da dostluklar, yani bizi ayakta tutan varlığımızın, var olmamızın hikmetini hatırlatan hakiki dostlar. Dostları olmayan kimse için dünyanın zindandan farkı yoktur.

Sevmek ve sevilmek, insanı hayata bağlayan, bütün sıkıntıları unutturan en güzel ilaçtır.
Sevmekten sonra da acımak gelir. Seven ve acıyan, herkese, her şeye iyilikle bakar. Kötülük düşünmez. İyileri iyi oldukları için sever. Kötülere ise kötü oldukları için acır. Onların da iyi olmaları, hidayete kavuşmaları için çırpınır.

Bu iki şeyin hakikatine varan, gerçek mutluluğa kavuşur. Bunun için, artık hiçbir sıkıntı, dert olmaz. Bu mutluluğun verdiği haz, bütün sıkıntıları örter.

Peygamber efendimiz de, İslamiyet’in hülasası ve saadetin sırrı olarak; (Allahü teâlâyı, emirlerini büyük bilmek, bunlara saygılı olmak ve yarattıklarına acımak, merhamet etmek) buyurmuşlardır.

Hikmet ehli de diyor ki:

Yüzüğünde ne yazılıydı, bilsen Süleyman’ın:
Sakın aldanma, yoktur vefâsı dünyanın!
Mesut, o kimsedir ki, bütün kazandığını,
Yiye. Bırakıp, sevindirmeye düşmanın.
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
41
Konum
sakarya
Selamun selam değerli nakşibendi kardeşim.Rabbim razı ola.Rabbimin nazarında dünyanın bir sivrisineğin kanadı kadar değeri yokken bizler nekadar düşkünüz dimi?.Gerçi kendi elimizlede sonunu hazırlıyoruz her ne hikmezse!!!Allahım cümlemizi sahte mutluluklardan korusun.En emine emanet olunuz
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
ALLAH razı olsun...
 

yarensin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Eyl 2008
Mesajlar
978
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
maşşallah ne kadarda güzel yazmışsınız...emeğine sağlık....
 

hayri07

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Şub 2009
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
çok güzel olmuş emeğinize sağlık kardeşim selam ve dua ile.
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Selamun selam değerli nakşibendi kardeşim.Rabbim razı ola.Rabbimin nazarında dünyanın bir sivrisineğin kanadı kadar değeri yokken bizler nekadar düşkünüz dimi?.Gerçi kendi elimizlede sonunu hazırlıyoruz her ne hikmezse!!!Allahım cümlemizi sahte mutluluklardan korusun.En emine emanet olunuz

ALLAH razı olsun...

maşşallah ne kadarda güzel yazmışsınız...emeğine sağlık....

çok güzel olmuş emeğinize sağlık kardeşim selam ve dua ile.

Muhterem Kardeşlerim;şu hadîsteki uyarılara kulak vermek gerekir :

"Beş şey gelmeden evvel beş şeyi fırsat bil:

1. Ölüm gelmeden önce hayatının,

2. Hastalık gelmeden önce sağlığının,

3. Meşguliyet gelip çatmadan önce boş vaktinin,

4. İhtiyarlık gelmeden önce gençliğinin,

5. Fakirlik gelmeden önce zenginliğinin." (Hâkim: Müstedrek)

Rabbim cümlemizi, "hayatını, sağlığını, vaktini, gençliğini ve zenginliğini" Allah'ın rızası yolunda sarf edenlerden eylesin.Bizlere hayır dua desteği veren kardeşlerimizden ALLAH razı olsun.Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..
 

Nazar57

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Ağu 2008
Mesajlar
1,308
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
"Beş şey gelmeden evvel beş şeyi fırsat bil:

1. Ölüm gelmeden önce hayatının,

2. Hastalık gelmeden önce sağlığının,

3. Meşguliyet gelip çatmadan önce boş vaktinin,

4. İhtiyarlık gelmeden önce gençliğinin,

5. Fakirlik gelmeden önce zenginliğinin." (Hâkim: Müstedrek)

Çok doğru .. lakin biz fani kullar kaybettikten sonra değer anlayanlardanız..
Rabbim kaybettirmeden buldurmayı nasip etsin inşallah.
 

Ahmed_1907

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Tem 2006
Mesajlar
992
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Konum
TOKAT
[sıze="3"][ı]muhterem kardeşlerim;şu hadîsteki uyarılara kulak vermek gerekir :

"beş şey gelmeden evvel beş şeyi fırsat bil:

1. ölüm gelmeden önce hayatının,

2. Hastalık gelmeden önce sağlığının,

3. Meşguliyet gelip çatmadan önce boş vaktinin,

4. Ihtiyarlık gelmeden önce gençliğinin,

5. Fakirlik gelmeden önce zenginliğinin." (hâkim: Müstedrek)

rabbim cümlemizi, "hayatını, sağlığını, vaktini, gençliğini ve zenginliğini" allah'ın rızası yolunda sarf edenlerden eylesin.bizlere hayır dua desteği veren kardeşlerimizden allah razı olsun.esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..[/ı][/sıze]

ve aleyküm selam ve rahmetullahü ve berekatühü

amin kardeşim emeğinize sağlık..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt