Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mescidi Aksa Tehlikede (1 Kullanıcı)

by-cansuyu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ocak 2007
Mesajlar
160
Tepki puanı
0
Puanları
0
Sabra
Ahmet Varol

Mescidi Aksa Tehlikede

Söze yine bir kavram düzeltmesiyle başlamak istiyoruz. Mescidi Aksa’yı hedef alan son yıkımlara karşı durması sebebiyle tutuklanan Râid Salah’tan, haberlerde sürekli “İsrail’deki Arap toplumunun lideri” olarak söz ediliyor.

Daha önce de muhtelif yazılarımızda İslâm âleminin bir kavram emperyalizmiyle karşı karşıya olduğunu dile getirmiştik. Bu kavram emperyalizmi zihinlerdeki tefekkürün yönlendirilmesine imkân vermektedir.
“İsrail’deki Arap toplumu” denirken BM kararlarına göre “İsrail” olarak gösterilen topraklarda yaşayan ve İsrail vatandaşlığına geçirilen Filistinliler kastedilmektedir. Fakat biz onların yaşadıkları bölgeyi Filistin’in 1948’de işgal edilmiş bölgesi, buranın yerli ahalisini de Filistinliler olarak görüyoruz. Râid Salah ise bu bölgedeki İslâmî hareketin lideridir. “İsrail’deki Arap toplumu liderliği” diye bir vasıf zaten yoktur. Gerçi şu an 1948’de işgal edilmiş bölgedeki İslâmî hareketin fiilî başkanı Dr. Süleyman el-Ağbariye’dir. Ancak Râid Salah da hareketin kurucu lideri, hâlen de bir fikir ve hareket önderidir.
Râid Salah, Mescidi Aksa’nın ve Kudüs’teki İslâmî mirasın korunması için yoğun çaba ve çalışmalarıyla tanınan biridir. Özellikle Mescidi Aksa’nın imar ve himayesi amacıyla bir vakıf kurmuş, bu kutsal mabedin tahrip edilen veya dökülen yerlerini ıslah ederek sağlamlaştırmıştır. Bir hareket önderi olmasına rağmen büyük gayret ve tevazu göstererek bizzat kendisi işgalci Siyonistlerin saldırılarına karşı Mescidi Aksa’nın kapılarında nöbet tutmuştur. Saldırgan Siyonistlerin son yıkım çalışmalarına karşı da yine bu kutsal mabette gece boyu nöbet tuttu, sabah olunca da işgalci askerler tarafından, Dr. Süleyman el-Ağbariye başta olmak üzere birçok arkadaşıyla birlikte tutuklandı.
Râid Salah, uzun süreden beridir “el-Aksa fi Khatar (Aksa Tehlikede)” sloganıyla çalışmalar yürütüyor, muhtelif kültürel etkinlikler düzenliyor. Bu sloganla değişik zamanlarda kitlesel faaliyetler tertip ederek Müslümanların dikkatlerini Mescidi Aksa üzerine çekmek, tehlikenin boyutlarını onlara göstermek istedi.
Bugün yaşanan olaylar ve el-Meğaribe (Mağribliler, Faslılar değil) kapısına giden yolun tahrip edilmesi Râid Salah’ın öncülüğünde gerçekleştirilen etkinliklerde sloganlaştırılan ifadeyle yapılan uyarının ne kadar haklı olduğunu ortaya koydu.
Geçtiğimiz yaz kendisiyle beraber olma ve sohbetlerini dinleme fırsatı bulduğumuz Râid Salah, yıllar önce kendisiyle bir dostluk bağı kurduğumuz başkan Dr. Süleyman el-Ağbariye, yine bir önceki yaz kendisiyle oturup Kudüs’ün durumu hakkında bilgilerinden istifade ettiğimiz başkan yardımcısı Kemâl el-Hatib başta olmak üzere İslâmî hareketin bütün ileri gelenleri kendilerini Mescidi Aksa’ya kalkan yaptılar. Bu kutsal mabede yönelen tehlikeyi savmak için kendi nefisleri açısından her türlü tehlikeyi göze aldılar. Ama bu tehlike onların yalnız başlarına savabilecekleri türden değil.
İşgalci saldırganlar kamuoyundan ve İslâm dünyasından gelebilecek tepkileri hafifletmek ve amaçlarına kademeli bir şekilde ulaşmak için Mescidi Aksa’ya herhangi bir müdahalede bulunmayacaklarını ileri sürüyorlar. Oysa yapılanlar doğrudan Mescidi Aksa’ya müdahaledir. Bir önceki yazımızda verdiğimiz bilgiler gerçek tehlike hakkında yeterince fikir vermektedir.
Ürdün’ün eski Vakıflar bakanı, Kudüs ve Mescidi Aksa konusunda uzman tarihçi Dr. Raif Necm son gelişmeler üzerine yaptığı açıklamada işgal devletinin son çalışmaları yüzünden Mescidi Aksa’nın ciddi bir tehlike dönemine girdiğini hatırlattı. Dr. Necm, Arap dünyasının ve İslâm âleminin bugünkü gibi uyumaya devam etmesi durumunda Mescidi Aksa’nın yıkılması işlemlerinin başlatılmasının sadece bir an meselesi olacağını dile getirdi.
Dr. Râif Necm’in verdiği bilgilere göre el-Meğaribe kapısı tarafındaki kazıların devam etmesi Mescidi Aksa’nın batı duvarının tamamen yıkılmasına sebep olacak. O zaman mescidin bahçesi tamamen dışarıya açılmış olacak. Bu duvarın tarafında birçok Yahudi yerleşim merkezi bulunduğundan Mescidi Aksa onların gerçekleştirecekleri saldırı tehlikelerine tamamen açık hâle gelecek. Hâlen bu tür saldırılara karşı kapılarda güvenlik görevlileri bulunduruluyor. O zaman bu güvenlik görevlilerinin bir fonksiyonu olmayacak; çünkü Nasreddin hocanın kapısı kilitli duvarları yıkık evindekine benzer bir manzara ortaya çıkacak. Zaten el-Meğaribe kapısı tarafının özellikle tercih edilmesinin sebebi de bu tarafta çok sayıda Yahudi yerleşim binası bulunmasıdır. Ama tehlike bu kadarla bitmiyor.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt