Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Merhamet (1 Kullanıcı)

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
Cenab–ı Hakkın isimlerinden biri de “Erhamerrahimin”dir, merhametlilerin en merhametlisi.
Sevgili Peygamberimiz son peygamberdir. O’nun Kur’an–ı Kerim’de vasfedilen özelliklerinden birisi, “Biz Seni alemlere rahmet olarak gönderdik” ayetinde belirtilmiştir.
Bu sebeple müslüman rahmet sahibidir. Acıyan, kollayan, şefkatli bir yapısı vardır.
Maalesef bugünlerde Türkiye kamu vicdanını rahatsız eden bir olaydan sonra bizler şu soruyu sormalıyız: Dinimiz hayvanlara bile, hatta bir yeşilin dalının bile kırılmasına, bir karıncanın incitilmesine müsaade etmezken ne oldu bize ki, çocuklara, yaşlılara kısaca birbirimize zulmeder olduk. Merhamet fakirliği heryeri kaplamış durumdadır. Kadın–erkek kim hangi mevkide olursa olsun İslam terbiyesi, Hz. Muhammed’in sünneti, acımayı, kollamayı, tutmayı, ihya etmeyi emreder.
Acaba biz bu terbiyeyi çocuklarımıza, gençlerimize verebiliyor muyuz? Yoksa biz merhametin, doğruluğun fukaralığını mı yaşıyoruz?
Rasulullah (sav) bir yerden geçerken önüne yem konulmayan, aç bırakılan bir deveyi görünce: “ Bu deve kıyamet günü Allah’ın huzurunda senden davacı olacaktır” buyurmuştur.
Yine, “Bir kimse, bir yetimi ihtiyaçtan kurtuluncaya kadar sofrasına alır da yedirip içirirse mutlaka Allah–u Teala cenneti ona vacip kılar” buyurmuştur.
Tarihe Valide Sultan olarak geçen padişah hanımları garipler için hastaneler kurmuş, ilacından moral gücüne kadar, onların ihtiyaçlarını kendi vakıflarından karşılamışlardır. Vakıflar, çocukların, öksüzlerin, yetimlerin sığınağı, yetişip adam oldukları şefkat ocakları olmuştur.
Biz, bu büyük hayır yapma, koruma kurumlarının yeteri kadar kıymetini bilemedik.
Rasulullah (sav) iki şehadet parmağını yanyana getirerek “Ben ve yetime bakan cennette böyleyiz” buyurmuştur.
Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberin ümmeti olma şerefine nail olan bizler, çocuklara, yetimlere, yaşlılara, gençlere, hastalara, yoksullara merhamet kanatlarımızı açarsak, Allah’ın rahmeti ve bereketi bizi kaplar. Aksi halde, sıkıntıların, huzursuzlukların, bereketsizliğin kaynağı sadece maddi değildir.
“Bir kimse çarşıdan çocuklarına bir yemiş alır götürürse Allah ona sadaka sevabı verir. Bir kimse kızlarını sevindirirse Allah da onu sevindirir” buyuran Peygamberimizin bize bıraktığı sevgi ve merhamet medeniyetini canlı tutarak, yaşayarak huzura kavuşuruz.
Mutlu, sevgi dolu yetişen çocuklarımız büyüdüklerinde merhametli bir doktor, bir hakim, bir usta, bir öğretmen, bir ana, bir baba olacaklardır. Böyle bir ortamda yürekler genişler, yüzler tebessüm ışıklarıyla parlar durur.
Cenab–ı Hak Kur’an–ı Kerim’de “Rabbin haksızlık eden ülkeleri yakaladığı zaman O’nun yakalayışı işte böyle olur. Şüphesiz O’nun yakalayıp çarpması pek acıklı, pek çetindir” (Hud: 102).
Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki: Ümmetimden iflas eden kimdir ki, kıyamet günü namazı, orucu, zekatı ile gelir. Bundan sonra sövdüğü gelir, iftira ettiği gelir, malını yediği gelir, kanının akıttığı gelir, dövdüğü gelir. Bunlara iyiliklerinin sevaplarından verilir. Üzerinde kalan haklar bitmeden iyiliği tükenirse hak sahiplerinin günahları alınır onun sırtına yüklenir, sonra cehenneme atılır.”
Konumuzu şu ayet–i kerime mealiyle tamamlayalım:
Bir kimse iyilik ederse, kendi nefsine iyilik etmiş olur. Bir kimse kötülük ederse, kendine kötülük etmiş olur” (İsra: 7).
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt