Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mekke Döneminde Namaz Abdestsiz mi kılınmıştır ? (1 Kullanıcı)

imidik

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
30 Haz 2007
Mesajlar
379
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Konum
Hatay
Web Sitesi
blog.mynet.com
Peygamber efendimiz (s.a.v) 'e gelen vahiyler sadece Kurandan mı ibarettir ?

Başka bir siteden hazır olduğu için alıntı yapalım vahiy ile ilgili,

Bir âyet meali şöyledir:
(Resulüm, kendi arzusu ile konuşmaz. Onun [dini hükümlere ait her] sözü vahiydir.) [Necm 3, 4]
Demek ki dini emir ve yasaklarda hüküm bildiren her sözü vahiyledir. Birkaç örnek verelim:

Birinci örnek:
Bir âyet meali:
(Hani, Allah size, iki taifeden [Kervan veya Kureyş ordusundan] birinin sizin olacağını vaat etmişti. Siz de kuvvetsiz olanın [kervanın] sizin olmasını istiyordunuz. Oysa, suçluların hoşuna gitmese de, hakkı ortaya çıkarmak ve batılı yıkmak için, Allah hakkı ortaya koymak ve [Kureyş ordusunu yok edip] kâfirlerin kökünü kesmek istiyordu.) [Enfal 7]
Kervan kaçarak kurtuldu. Fakat Kureyş ordusu birkaç misli çok olmasına rağmen Bedir’de yenildi. Allahü teâlâ daha önce bunu bildirdiğini söylüyor. Halbuki daha önce böyle bir şey söylediği Kur’an-ı kerimde yok. Demek ki, Peygamber efendimize vahiy ile bildirdi.

İkinci örnek:
Bir âyet meali de şöyle:
(Hani siz Rabbinizden yardım istemiştiniz de, O da, “Ben peş peşe gelen bin melek ile size yardım edeceğim” diyerek bu duanızı kabul etmişti.) [Enfal 9]
Allahü teâlâ, (Bin melekle size yardım edeceğim) dediğini bildiriyor. Bunu Kur’an-ı kerimde daha önce bildirmediğine göre, Kur’andan ayrı olarak Resulullaha vahiy ile bildirdiği ortaya çıkıyor.

Üçüncü örnek:
Peygamber efendimiz Hazret-i Hafsa’ya gizlice bir söz söylemişti. Tefsirlerde bu gizli sözün Hazret-i Ebu Bekir’in halife olacağına dair olduğu bildiriliyor. O da, bunu, mahzur yok diye Hazret-i Âişe’ye anlattı. Allahü teâlâ da bunu Resulüne bildirdi.

İşte âyet-i kerime meali:
(Peygamber, hanımlarından birine [Hazret-i Hafsa’ya] gizlice bir söz söylemişti. O, bunu [Hazret-i Âişe’ye] haber verince, Allah da Resulüne durumu bildirdi, o da bir kısmını açıkladı, bir kısmını da söylemedi. Hanımı [Hafsa], “Bunu sana kim haber verdi?” dedi, o da, “Bana, her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan Allah haber verdi” dedi.) [Tahrim 3]
Allahü teâlâ, Hazret-i Hafsa’nın sözünü Resulüne bildirdiğini söylüyor. Ama bu Kur’anda yok. Demek ki, Allahü teâlâ, Kur’andan başka da, Resulüne vahiy ile bildiriyor.

Dördüncü örnek:
Bir âyet meali de şöyle:
(Siz [Hayber’den gelen] ganimetleri almak için giderken, [Hudeybiye seferinden] geri bırakılanlar, «Biz de sizin arkanızdan gelelim» diyecekler. Onlar [böyle söylemekle] Allah’ın [Hudeybiye seferine katılmayan bedevileri, bundan böyle başka bir sefere çıkarma] emrini değiştirmelerini isterler. De ki: «Bizim arkamıza asla gelemezsiniz. Allah, daha önce böyle buyurdu.» Bunun üzerine de «Hayır, siz bizi çekemiyorsunuz» diyeceklerdir. Halbuki onlar pek az söz anlayan kimselerdir.) [Fetih 15]
Burada Bedevilerin Hayber savaşına katılmalarının yasaklandığı, bu savaşa sadece Hudeybiye’de bulunanların katılacağı, bunun da, Resulullaha daha önce bildirildiği belirtiliyor. Kur’anda bunu bildiren bir âyet yoktur. Bu da gösteriyor ki, Resulullaha Kur’an harici vahiy de gelmektedir.


Demek ki Yüce Allah (C.C.) bu vahiylerin Kuranda bir kitap halinde olması gerekenleri kendisi belirlemiş ve günümüz Kuranı Kerim meydana gelmiştir peki ya diğer vahiyler ne olacak yada bunlar hangileri olabilir ? Bunlar bildiğimiz sahih olan hadisi şerifler ve kutsi hadislerdir.

Gelelim konumuza,

9, 10. Sen, namaz kıldığında kulu (bundan) engelleyeni gördün mü?
11, 12. Ne dersin, ya o (engellenen kul) hidâyet üzere ise; ya da takvayı (Allah'a karşı gelmekten sakınmayı) emrediyorsa!?

Bildiğiniz gibi ilk inen surenin Alak suresi olduğu belirtilir tefsirlerde namaz kılanın peygamber efendimiz olduğu ve buna karşı çıkanın ebu cehil olduğu nakledilir.

Buradan akla şu sorular gelir ki ;Peygamber efendimiz namaz kılmayı biliyor muydu ? Ayete göre efendimiz namaz kıldığına göre demek ki namaz ona öğretilmiş bu öğreti içerisinde abdestin olduğunu da düşünmek çok da yanlış olmayacaktır.Rivayetlere göre Cebrail (a.s) öğrettiği anlatılır.

Burada Peygamber Efendimizin dini hususları yeni öğretildiğini anlıyoruz ayrıca ortada iman etmiş bir ümmet de yok.Bu durumda efendimiz kendisine öğretilenleri uygulamakla yahut öğrenmekle meşgul.O halde bu öğretileri ileri ki vahiy dönemlerinde yahut yıllarda ümmetin oluşması ve şartlara göre dini hususların ( kendisine öğretilenlerin ) farz olarak bildirildiğini görüyoruz.Peki farz olmadan önce bu dini uygulamaların yapılmadığı anlamına mı gelir ? Tabi ki hayır.


O halde sonuçlandıracak olursak;

1.Vahyin ilk yıllarında zaten ortada bir kitap yok.Efendimizin abdesti ve namazını kılması bu dönemde ona öğretildiğini gösterir

2.Efendimizin Maide6 ayeti inene kadar aldığı abdest'e onun sünneti ve bu ayetten sonra ise hem sünnet hemde Allah'ın bir emri..

3.Mirac gecesinde namazın beş vakit olarak takdir edilmesi... namazın beş vakit olarak kemala ermesine..

gibi düşünmek yahut yorumlamak sanırım çok da yanlış olmayacaktır.

Şimdilik bu kadar

slm ve Dua ile..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt