alperen1989
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 23 Mar 2012
- Mesajlar
- 11
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 35
Müslüman sadece kendisi için yaşayan kimse değildir.Varoloşunu vahye göre tanımladıktan sonra uyarıcı, müjdeleyici, şahit olma yükümlülükleri altına girmiş demektir.''Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz.Maruf olanı emreder, münker olandan sakındırırsınız.''(Al-i İmran 110).Yeryüzüne çıkarılmış amacımız ortada.İnsanlar hayırlı birer ümmet olabilmek.Vahye tanıklığı sürdürerek rotasını şaşırmış toplumlara istikamet uyarısında bulunmak.Öncü ve örnek bir duruşla insanları Hakk'a ve hidayete yönlendirmek.
Hep nefsimiz için değil, başkası için yaşadıkça yüceleceğiz.Organ mafyalarının geri kalmış ülkelerde ki kurdukları tezgaha kurban giden zavallı çocukların günahı hepimizden sorulmayacak mı? Kara kıtanın kara bahtlı çocukları açlık, susuzluk, hastalıktan ölmesinin günahı hepimizin boynunda değil midir? Onlar bu yoksulluk sınavında çırpınıp tükenirken biz bu sınavın dışındayız mı diyeceğiz? Kitle imha silahlarının hedefi olan nesiller, nükleer denemelerle dengesi bozulan evren, adaletsiz gelir dağılımı, etnik temizlik, işkence....Bunlar müminlerin sorumluluk alanına girmeyecekse ''halifelik'' misyonunun bir anlamı kalır mı? Bugün en ciddi toplumsal sorun dertsizlik, aldırışsızlık, duyarsızlıktır.Niçin? Ağrımayan başı ağrıtmamak, alemin işine burnunu sokmamak, boynu aşan işlere karışmamak...Bugünkü anlayış maalesef budur.Hayır bu toplumun derdi ile dertlenmek boynumuzun borcu, kulluğumuzun icabıdır.''Rabbimiz katından bize bir dost gönder, katından bize bir yardımcı yolla'' diyen zavallıların yakarışı karşısında artık kardeşliğimize, dostluğumuza, vahye şahitliğimize hemen dönmeliyiz.
SELAM VE DUA İLE
Vahiyle Direnmek-Ramazan Kayan
Maşer-i Vicdan Konusu
Hep nefsimiz için değil, başkası için yaşadıkça yüceleceğiz.Organ mafyalarının geri kalmış ülkelerde ki kurdukları tezgaha kurban giden zavallı çocukların günahı hepimizden sorulmayacak mı? Kara kıtanın kara bahtlı çocukları açlık, susuzluk, hastalıktan ölmesinin günahı hepimizin boynunda değil midir? Onlar bu yoksulluk sınavında çırpınıp tükenirken biz bu sınavın dışındayız mı diyeceğiz? Kitle imha silahlarının hedefi olan nesiller, nükleer denemelerle dengesi bozulan evren, adaletsiz gelir dağılımı, etnik temizlik, işkence....Bunlar müminlerin sorumluluk alanına girmeyecekse ''halifelik'' misyonunun bir anlamı kalır mı? Bugün en ciddi toplumsal sorun dertsizlik, aldırışsızlık, duyarsızlıktır.Niçin? Ağrımayan başı ağrıtmamak, alemin işine burnunu sokmamak, boynu aşan işlere karışmamak...Bugünkü anlayış maalesef budur.Hayır bu toplumun derdi ile dertlenmek boynumuzun borcu, kulluğumuzun icabıdır.''Rabbimiz katından bize bir dost gönder, katından bize bir yardımcı yolla'' diyen zavallıların yakarışı karşısında artık kardeşliğimize, dostluğumuza, vahye şahitliğimize hemen dönmeliyiz.
SELAM VE DUA İLE
Vahiyle Direnmek-Ramazan Kayan
Maşer-i Vicdan Konusu