Kıskanç At
Seyyar satıcının emektar bir atı ile çok sevdiği bir kanaryası vardı. Her sabah atı arabaya koşar, sokak sokak dolaşırdı. Eve döndüklerinde zavallı at çok yorgun düşerdi. Ama sahibine hizmet etmekten mutluydu.
Satıcı ise atına dönüp bakmaz, gönül alacak tek kelime söylemezdi. Oysa kanaryasını çok severdi. Onu kafesinden çıkartıp tüylerini okşardı. Kanarya da saatlerce ahenkli ahenkli öter, sahibinin etrafında dans ederdi.
Zavallı at bütün gece hiç uyumadı.
- Belki kanarya gibi sevimli davranırsam, sahibimin ilgisini çekebilirim, diye düşündü durdu.
Ertesi sabah satıcı ahırın kapısını açtığında olanlar oldu.
At şaha kalktı. Hem zıplıyor, hem kişniyordu. Satıcı kaçmak istedikçe at etrafında dolanıyordu. Sonunda satıcı korkudan düşüp bayıldı. Ayıldığı zaman da atını bir güzel azarladı.
SEN ATLIĞINI BİL SANANE KANARYA OLMAK
Seyyar satıcının emektar bir atı ile çok sevdiği bir kanaryası vardı. Her sabah atı arabaya koşar, sokak sokak dolaşırdı. Eve döndüklerinde zavallı at çok yorgun düşerdi. Ama sahibine hizmet etmekten mutluydu.
Satıcı ise atına dönüp bakmaz, gönül alacak tek kelime söylemezdi. Oysa kanaryasını çok severdi. Onu kafesinden çıkartıp tüylerini okşardı. Kanarya da saatlerce ahenkli ahenkli öter, sahibinin etrafında dans ederdi.
Zavallı at bütün gece hiç uyumadı.
- Belki kanarya gibi sevimli davranırsam, sahibimin ilgisini çekebilirim, diye düşündü durdu.
Ertesi sabah satıcı ahırın kapısını açtığında olanlar oldu.
At şaha kalktı. Hem zıplıyor, hem kişniyordu. Satıcı kaçmak istedikçe at etrafında dolanıyordu. Sonunda satıcı korkudan düşüp bayıldı. Ayıldığı zaman da atını bir güzel azarladı.
SEN ATLIĞINI BİL SANANE KANARYA OLMAK