-Ammar Bin Yasir-
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 27 Eyl 2007
- Mesajlar
- 4,864
- Tepki puanı
- 3
- Puanları
- 0
- Yaş
- 36
Makyajlı yüzle abdest alınabilir mi?
JALE ŞİMŞEK
“Ben, çok bilinen büyük bir kuruluşta sekreterim. Mesleğim gereği el, yüz bakımı çok önem taşıyor. Bunun için her zaman makyajlı olmak zorundayım. Ben dindar bir insan olarak namazlarımı da kılıyorum. İşyerinde makyajımı silemiyorum ve o şekilde abdest alıyorum. Çevremdeki arkadaşlar, aldığım abdestin olmadığına hükmediyorlar. Bu doğru mu, doğruysa ben vaktinde nasıl namaz kılacağım?”
“Ben, çok bilinen büyük bir kuruluşta sekreterim. Mesleğim gereği el, yüz bakımı çok önem taşıyor. Bunun için her zaman makyajlı olmak zorundayım. Ben dindar bir insan olarak namazlarımı da kılıyorum. İşyerinde makyajımı silemiyorum ve o şekilde abdest alıyorum. Çevremdeki arkadaşlar, aldığım abdestin olmadığına hükmediyorlar. Bu doğru mu, doğruysa ben vaktinde nasıl namaz kılacağım?”
Çalışan bir bayan olarak, iş yerinizde bile vaktinde namaz kılma gayretiniz takdire şayandır. Allah gayretinizi artırsın, işinizi kolay kılsın (amin).
Makyajlı yüze değinmeden evvel namaz abdestinin olmazsa olmaz şartlarından bahsetmek gerekir.
Abdestin dört farzından olan yüz ve ellerin dirseklerle beraber su ile bir defa yıkanması şarttır. Başka bir deyişle söz konusu uzuvlar, sınırları dahilinde kuru bir yer kalmadan ıslanmalıdır.
Örneğin; yüz sınırları içinde (kaş, kirpik, sakal başı, yanak, dudak, burun) kalan bölgede suyun temasını engelleyen; suda erimeyen ağır bir makyajın varlığı abdestin sıhhatini engeller.
Bundan dolayı yüze yapılan makyajda kullanılan ürünlerin suda eriyen (su bazlı) türden olmasına çok dikkat etmek gerekir. Çünkü suya dayanıksız olan ürünler, altına su geçirir. Aksi takdirde yüzdeki süs ürünleri kaplayıcı olduğundan cildin ıslanmasına izin vermeyeceğinden alınan abdest geçersiz olacaktır. Abdest azalarının tamamen ıslanması gerektiğine delil olarak gösterilen hadislerden biri şöyledir:
İmam Ahmed ve Müslim Ömer b. Hattab (ra) rivayet ediyor:
“Bir adam abdest aldı ve ayağında bir tırnak yeri kadar kuru kısım bıraktı. Peygamber (sas) onu gördü ve dedi ki; ‘Dön ve abdestini güzelce al.’ Döndü sonra da namaz kıldı.”
Hadisten de anlaşılacağı üzere abdest alırken dikkat etmemiz isteniyor. Ancak abdest azalarının herhangi birinde suyun değmesini engelleyen yara vb. gibi dinen kabul edilen bir zaruret hali söz konusu ise o zaman bu bölge ıslak el ile meshedilir. Eğer sağlık açısından mesh de edilemezse; o vakit uzuv tamamen atlanıp kuru bırakılır.
İslâmiyet’i tam bir samimiyetle; edinilebilen doğru bilginin ışığında, tam bir saflık ve durulukla beslenen ‘istem’le kulluk yaşamak Müslüman’ın esas görevidir. Bu noktada Hz. Peygamberimiz’in, İmam Ahmed, Müslim, Neseî ve İbni Mace’nin Ebu Hureyre’den sahih olarak rivayet ettiği şu hadisi çok güzel açıklayıcı bir şekilde son noktayı koymaktadır:
“Size bir şey emrettim mi ondan gücünüz yettiği kadarını yapın.”
JALE ŞİMŞEK, DİN HİZMETLERİ UZMANI Sayı:236Bölüm:İlmihal