Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Mafyanın İçinden İslâm’ın Şefkat Kucağına Brezilya’dan Bir Hidayet Öyküsü (1 Kullanıcı)

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
41
Konum
sakarya
İstanbul Uluslararası Kardeşlik ve Yardımlaşma Derneği (IBS) gönül dostlarından gelen yardımları, dünyanın dört bir tarafında her gün ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaya devam ediyor. Bu yardımlar, bazan bir yetimin gözyaşını siliyor, bazen bir evsize mesken oluyor, bazen açı doyuruyor, susuza su, hastaya ilaç oluyor. Küçücük bir yardım bazan gönüllerde farklı inşirahlara yol açıyor.
İşte bunlardan birisi de Brezilya’da yaşayan bir hidâyet öyküsü… Bu mektupta Said, kendisinin önceden nasıl bir hayat sürdüğünü ve İslâmiyet’le nasıl tanıştığını anlatıyor. Sizi bu ibretlik hayat hikâyesiyle baş başa bırakıyoruz:

Bismillahirrahmanirrahim.
Benim nasıl müslüman olduğumu anlamak için, size İslâm’dan önceki hayatımdan biraz bahsetmem gerekiyor. Ben, annem ve kardeşlerimle beraber, Sao Paulo’nun Capao adındaki bir semtinde yaşıyoruz. Burası Sao Paulo’nun en fakir ve tehlikeli yerlerinden... Biz burada böyle yerlere Favela (gecekondu tarzında fakir semtler) diyoruz.
Annem, bizim aç kalmamamız için gecesini gündüzüne katarak çalıştı. Fakat bu kadar çok çalışmasına rağmen sadece karnımızı doyurabiliyorduk. Yiyecek dışında bir şey almaya gücümüz yetmiyordu. Giyeceklerimizi bile çevremizden topluyor, eski ve kullanılmış kıyafetlerle çıplak kalmaktan kurtuluyorduk. Biz favelada (gecekonduda) yaşayan çocuklar olarak televizyonlarda gördüğümüz veya zengin semtlerde bulunan gençlerin yaşayış tarzlarına, yemelerine içmelerine ve kıyafetlerine imreniyorduk.
Günün birinde annemle birlikte Sao Paulo’nun çarşısına gittim. Ayağımdaki ayakkabı çok eskiydi, deliği bile vardı. Annemden yenisini istemiştim, ama bana parasızlıktan alamayacağını söyledi. Ben ise yeni bir ayakkabı sahibi olmayı çok istiyordum, çünkü sokaktaki arkadaşlarım ayakkabılarıma bakarak benimle dalga geçiyorlardı.
Her neyse o gün öyle geçti ve ertesi gün, erkek kardeşim, ayağında yeni bir ayakkabı ile eve geldi. Ben bunu görünce daha çok üzüldüm, evden ağlayarak gizlice çıktım ve bir futbol sahasının yakınına oturdum. Orada üzüntülü bir hâlde oturarak arkadaşlarımın futbol oynamalarını takip ettim.
Bu arada Favelanın lideri (uyuşturucu satan kimselerin reisi), benim yanıma geldi. Ve bana:
“-Niye böyle üzgünsün?” diye sordu.
Annemin bana almadığı veya alamadığı o spor ayakkabılarından bahsettim.
Burada kısa bir açıklama getireyim. Favelalarda çeteler var. Büyük bir uyuşturucu trafiğine sahip bu bölgelerde, bunu yöneten çete liderleri, favelalarda yaşayan fakir gençleri kullanarak büyük servetlerle oynuyorlar. Bunu herkes bilir. Devlet de olan bitenin farkındadır, ancak büyük bir hâdise çıkmadıktan sonra müdahale etmez. Burası sahipsiz mekânlardır. Cinâyet, fuhuş, uyuşturucu, her türlü rezâlet son haddinde yaşanır. İşte yanıma yaklaşıp benimle ilgilenen kimse böyle bir çetenin lideriydi.
Beni, bir mağazaya götürdü ve vitrindeki bir spor ayakkabısını gösterdi:
“-Senin istediğin böyle bir ayakkabı mıydı?” diye sordu.
Evet, tam istediğim gibiydi. Vitrinde olanca güzelliğiyle duruyordu.
“-Gel benimle, ayakkabıyı deneyelim!” dedi. Orada ayakkabıyı giydim, sanki benim için hazırlanmıştı, ayağıma şıp diye oturdu.
“-Bu ayakkabıyı gerçekten istiyor musun?” diye sordu.
Benim cevabım çoktan hazırdı. Ben olan bitenden o kadar memnundum ki, bir anda adamın söylediklerini fark etmedim bile… O çetenin lideri:
“-Eğer gerçekten bu ayakkabıya sahip olmayı istiyorsan, benim için bir paketi Sao Paulo’nun merkezine götüreceksin.” dedi.
Ben daha 12 yaşındaydım ve bu şekilde ilk defa uyuşturucu taşımacılığı yaptım. Bir ayakkabı uğruna bu işe girmiştim artık… Oranın lideri, yaptığım işten çok memnun oldu, benim çok akıllı olduğumu söyledi ve beni kendi mahallemin yöneticisi olarak ilan etti; bu arada 16 yaşına gelmiştim.
Artık uyuşturucu alış-veriş usûlünü iyice öğrenmiştim. Hırsızlık yapmayı, tüfekle atış yapmayı öğrenmiş, bu sahada kendimi iyice yetiştirmiştim ki, 17 yaşıma girdiğimde bizim Favelanın lideri (yani bana ayakkabı alan kişi) tutuklanıp hapse girdi. Çetenin yeni lideri bendim.
Ancak oradaki diğer çete mensupları bu durumdan rahatsız oldu. Bu kadar küçük yaşta çocuğun bizim aramızda ne işi var diyerek beni öldürmeye teşebbüs ettiler. Bu sırada Rap şarkıcısı Şarif ile tanışmıştım. Şarif, sonradan Müslüman olmuştu. Beni, Sao Paulo’nun merkezinde bulunan bir camiye davet etti. Burada Türkiye’den gelen brezilyalı bir müslümanın bulunduğunu ve onunla muhakkak tanışmamı istediğini söyledi. Nihayet onun ısrarlı dâvetlerine dayanamadım ve camiyi ziyaret ettim. Burada aslen brezilyalı olan Türkiye’de bir müddet kalmış Müslüman kardeşimle tanıştım. Biraz konuşup sohbet etme imkânı bulduk. Gerek o, gerekse Şarif bana İslâmiyet hakkında bir çok şey anlattılar. Doğrusu o an dediklerine çok fazla kulak asmamıştım. Bir yıl boyunca onların anlattıkları şeyleri düşündüm. Kendi çapımda Allah’ı aramaya ve ona yaklaşmaya çalıştım. Gitgide İslâmiyet’i daha fazla sevmeye başladım. Kendi hâlimde Allâh’a ibadet yapmaya başladım. Tabiî ki, henüz namaz kılmayı bilmiyordum.
Diğer taraftan Favela’da benim organize ettiğim grup ile oranın en ileri gelen diğer liderleri benim ve ailemin öldürülmesine karar vermişlerdi. Bize favelayı terk etmemiz için bir hafta zaman tanıdılar. Eğer Favelayı bir hafta içinde terk etmezsek hepimizi öldüreceklerdi. Annem, ölüm tehlikesine rağmen buradan ayrılmak istemiyordu. Burada doğmuş, büyümüş, çocuklarını yetiştirmişti. Buranın dışında hiçbir hayat yaşamamıştı. Burası onun hayatı, âdeta her şeyi idi. Nereye gidebilirdi ki? Ben de annemi tek başına bırakıp gitmek istemedim. Kendimizi savunmak için tüfeklerimi hazırladım. Arkadaşlarımı, bu büyük savaş için toplamak istediğimde, onların korkularından burayı çoktan terk ettiklerini öğrendim. Ben artık annemle yalnız kalmıştım. Korku içinde düşmanlarımızı bekliyorduk.
Artık tek yapabileceğim şey, yeni tanımaya başladığım Allâh’a duâ etmekti. Ona çok dua ettim, bizi bu çok zor durumdan ve ölüm tehlikesinden kurtarması için…
Artık bize verdikleri mühlet dolmuştu. Her an bize saldırıp öldürmelerini bekliyorduk ki, Allah’ın büyük bir lütfunu bizzat yaşadık. Bizi tehdit eden o kimseler o gün, polis tarafından başka suçları sebebiyle birbir tutuklanmış. Subhânallâh, bu beni çok etkiledi, benim için bir mucize gibiydi!
İşte o gün, artık eski hayatımı tamamen terk edip Müslüman olmaya karar verdim. O brezilyalı Müslüman ile görüşmek için câmiye gittim. Fakat o sırada bu Müslüman, âilesini Brezilya’ya getirmek için Türkiye’ye gitmiş. Kendisiyle görüşmek bnasip olmadı. Şarif’i arayıp buldum ve onun huzurunda kelime-i şehâdet getirdim.
O brezilyalı türkün bir insânî yardımlaşma derneği (IBS) adına hizmet ettiğini öğrendim. Onların burada hizmet etmeye çalışmalarının tek amacı vardı: Maddî imkânsızlıklar içinde yaşayıp kötü yollara düşen insanlara yardımcı olmak, onların ihtiyaçlarını gidermek, onlarla kardeşliklerini güçlendirmek…
Sık sık câmiye gidip geliyor ve o brezilyalı müslümanın Türkiye’den dönüp dönmediğini soruyordum. Nihayet âilesiyle beraber geldi ve favelaya yerleşti. Artık her fırsatta yanına giderek ondan İslâmiyet’i öğrenmeye başladım. İslâmiyet’i öğrendikçe eski hayatımın ne kadar faydasız olduğunu fark ediyordum. Bir Güney Afrika İslam Üniversitesi’nde burs kazandım. Ancak buraya gidebilmem için önce ortaokulumu bitirmem gerekiyordu. O brezilyalı türk (Ahmet Garcia) bana okulumu bitirmemde de çok yardımcı oldu.
IBS’in Brezilya’daki hizmet merkezinde benim vesîlemle ve Allah’ın izniyle 2 kişi daha cinayet ve uyuşturucuyu bırakarak kelime-i şehadet getirdi. Elhamdulillah. Tabiî ki annem artık hayatımızdan çok memnun… Korkusuzca yaşayabiliyor. İslâmiyetten ve onun sayesinde sahip olduğum müslüman arkadaşlarımdan çok memnun… Onlara çok güveniyor.
Türkiye’deki kardeşlerimden özel bir duâ istiyorum, Duâ edin ki benim âilem de İslâm’la şereflensin!
Benim eski ismim Rodrigo idi, şimdi ise Said… Ve inşâallâh, âhiret gününde Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- beni bu ismimle huzuruna çağırır. Bütün kardeşlerime en samimi duygularımla teşekkür ediyorum.”
Mektup bu satırlarla bitiyor. Başta da söylediğimiz gibi, kimin yardımı nereye ulaşır, nasıl bir tesir meydana getirir bilinmez. Ancak şu bir gerçek ki ihlâsla verilen tek bir lokma bile Hak katında zâyî olmuyor.

Bünyamin ÇİL/ALTINOLUK
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün Selam can ablacım..B)
Emeğinize, yüreğinize sağlık olsun inşallah..Güzel ve ibretlik bir hikaye.. Ne mutlu o kula ki, hidayetin rahmet iklimine girebilmek nasip olmuş..Vesileler öylesine önemli ki..Allah c.c hidayet pınarını, dalalette olan her kuluna nasip eylesin, İslam'ın ışığını hayatlarına meş'ale eylesin inşallah...Ablacım..Rahman c.c sizden razı ve memnun olsun her daim inşallah..Ecrinizi en hayırlısı ile lütfeylesin size..Cumanız ve geçmiş kandiliniz mübarek olsun..EN EMİN'E emanetimsiniz..Selam, dua ve muhabbetle kalın inşallah..B)B)
 

umeyye

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Şub 2007
Mesajlar
1,936
Tepki puanı
0
Puanları
36
Selamün Aleyküm Nevin kardeşim...

RAHMAN razı olsun elin emeğine yüreğine sağlık çok güzel ve ibret alınması gerekli bir paylaşım MEVLA dilediğine hidayeti bu mektupta okuduğumuz gibi ne kadar bataklıka batmış olsada nasip ediyor .MEVLA tüm insanlığa hidayet nasip eylesin. AMİN...

Selam ve Baki DUA ile ALLAH a emanet ol Hayırlı CUMA lar
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
41
Konum
sakarya
Selamün Selam can ablacım..B)

Emeğinize, yüreğinize sağlık olsun inşallah..Güzel ve ibretlik bir hikaye.. Ne mutlu o kula ki, hidayetin rahmet iklimine girebilmek nasip olmuş..Vesileler öylesine önemli ki..Allah c.c hidayet pınarını, dalalette olan her kuluna nasip eylesin, İslam'ın ışığını hayatlarına meş'ale eylesin inşallah...Ablacım..Rahman c.c sizden razı ve memnun olsun her daim inşallah..Ecrinizi en hayırlısı ile lütfeylesin size..Cumanız ve geçmiş kandiliniz mübarek olsun..EN EMİN'E emanetimsiniz..Selam, dua ve muhabbetle kalın inşallah..B)B)

ve aleykum selam canım sağolasın.Seninde geçmiş kandilin mübarek olsun.Allah sendende razı olsun kardeşim.Rabbime emanetimsinB)
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
41
Konum
sakarya
Selamün Aleyküm Nevin kardeşim...


RAHMAN razı olsun elin emeğine yüreğine sağlık çok güzel ve ibret alınması gerekli bir paylaşım MEVLA dilediğine hidayeti bu mektupta okuduğumuz gibi ne kadar bataklıka batmış olsada nasip ediyor .MEVLA tüm insanlığa hidayet nasip eylesin. AMİN...


Selam ve Baki DUA ile ALLAH a emanet ol Hayırlı CUMA lar
ve aleykum selam umeyye kardeşim.Güzel yorumun çok teşekkür ederim.Sende rabbime emanet olB)
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
selamun aleyküm kardeşim,emeğine sağlık,çok güzeldi,ALLAH RAZI olsun,selametle.
 

ysmnkaos

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ağu 2007
Mesajlar
1,327
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
16
Konum
kaosşehristanbul
selamünaleyküm nevin kardeşim...
güzel bir dönüş hikayesi idi...
teşekkürler...
ALLAHA EMANET OLUNUZ
 

hayri07

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Şub 2009
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
çok güzel emeğinize sağlık..
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
30
Allah razı olsun kardeşim
Rabbim herkese İslamla şereflenmeyi nasip etsin inşAllah
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt