Allah ın huzurunda insanlar sual ve cevaptan sonra üc kisma ayrilacaktir. Bunlardan bir kisminin hic sevabı yoktur. Cehennemden cıkan bir boyun bunlari kuşun taneleri toplaması gibi teker teker toplayıp cehenneme atar. Cehennem onları yutar ve artık onlar bir daha saadet ve mutluluk goremeyecekleri bir azap icinde olurlar. Bunlardan ikinci bir kısmının ise hic günahlari yoktur. Bir çağırıcı Her islerinde , her durumla-rında Allah a hamdedenler kalksın diye bir seslenişte bulunur. Bunlarda hemen kalkıp süratle cennete giderler. Gece ibadetine kalkanlar, ticaret ve isleri Allah ı zikir ve ibadetlerini engel olmayan kimseler de bu muameleye tabi tutulur.
Bunlar icin; Öyle bir saadete ulaştılarki, artık kendileri icin bir azap yoktur. denir.
Geriye kalan kısım, coğunlugu teskil eden ucuncu kısımdır. Bunlar gunahlarınınmı yoksa sevaplarınınmı fazla gelecegini bilmeyen kimselerdir. Fakat Hz. Allah bunu bilir. Ancak, cazalandırmaktaki adaletini ve affetmekteki fazlını göstermek icin, bunu önceden bildirmez. Sevap ve günahlarla dolu olan defterleri karın yagışı gibi havada dağılır ve herkese kitabını almaları icin emir buyurulur.Kitapları acıldıgında yapmış oldukları günah ve sevapları icinde yazılı olarak bulunur. Mizan kurulur. Artık gözler, defterlerinin sevap veya günah tarafına mı konulacagına dikilmistir. Iste, insanlari dehset icinde birakan önemli bir manzara.....
Resulullah Efendimiz, başı Hz.Aise nin kucagında oldugu halde uykuya daldıgı sırada, Hz. Aise ahireti hatirlayarak aglamaya basladı. Gözlerinden dökülen yaşlar, sevgili Peygamber Efendimizin mubarek yanaklarına doğru süzüldü. Sevgili Peygamber Efendimiz uyanıp Hz. Aise yi öyle aglar durumda görünce: Nicin aglıyorsun ya Aişe?
Diye sordular. Hz. Aişe;
Ey Allah in Rasulu birden ahirfeti hatirladim da ondan agliyorum. Acaba o gun, ev halkinizi atirlayacakmisiniz? diye sordu. Bunun uzerine Sevgili Peygamber Efendimiz soyle buyurdular.
Nefsimi kudret elinde bulunduran Allah a yemin ederimki (kiyamet gunu) üç yerde kimse kendinden baskasını hatırlayamaz.
a)Terazi başında ameller tartılırken sevabınmı, gunahınmı agır geldigini anlayıncaya kadar.
b )Amel defterleri dagıtılırken, defterinin sagındanmı, yoksa solundanmı verilecegini anlayıncaya kadar.
c)Sirat köprüsünü geçinceye kadar.
Kiyamet gunu insanoglunu getirp terazinin iki gozu onunde durdururlar.Bir melek de terazinin basina gelir. Eger sevabi agir gelirse o melek, herkesin duyacagi bir sesle; Ey millet..! Falanca kisi saadete ulasti. Ne mutlu ona ki bundan sonra onun icin bir azap yoktur. Diye sesleniste bulunur. Gunahi agir gelirse o vakit de adebiyyen azaba dustugunu habr verir.
Sevap kefesi hafif gelen kimseleri, elleinde demir tokmaklar, sirtlarinda atesten elbiseler bulunan zebaniler yakalayip cehenneme atarlar.
Kiyamet hakkinda sevgili Peygamber Efendimiz soyle buyurmuslardir.
O oyle bir gundur ki, o gun Allah-u Taala Adem Peygamberi cagirir ve; Ey Adem, kalk! Cehennemlikleri cehenneme gonder. Buyurur. Adem Peygamber; Ya Rabbi !
Cehennemlikler ne kadardir diye sorar. Allah-u Taala; Her bin kiside dokuz yuz doksan dokuzdur. Diye buyurur.
Peygamber Efendimiz boyle buyurduklarinda Ashab-i Kiram, bir daha gulemez oldu. Rasulullah Efendimiz, ashabinin bu durumunu gorunce; Amel ediniz. Nefsimi kudret alinde bulunduran Allah a yemin ederim ki, sizinle beraber iki yaratik daha vardir. Ve bunlar, bulunduklari toplumun cogunlugunu teskil ederler. Bunlar Yecuc ve Mecuc lerdir. Siz işinize bakin. Muhammedin nefsini kudret elinde bulunduran Allaha hamd olsun ki, kıyamet gunu siz, digerlerine nazaran devenin tuylerindeki beyaz bir kıl, yahut ayagındaki beyaz bir nokta gibi kalırsınız. Diye buyurarak müjde verdiler.
Kaynak ; Kimyay-i Saadet Ölüm ve ötesi 21.kısım
Bunlar icin; Öyle bir saadete ulaştılarki, artık kendileri icin bir azap yoktur. denir.
Geriye kalan kısım, coğunlugu teskil eden ucuncu kısımdır. Bunlar gunahlarınınmı yoksa sevaplarınınmı fazla gelecegini bilmeyen kimselerdir. Fakat Hz. Allah bunu bilir. Ancak, cazalandırmaktaki adaletini ve affetmekteki fazlını göstermek icin, bunu önceden bildirmez. Sevap ve günahlarla dolu olan defterleri karın yagışı gibi havada dağılır ve herkese kitabını almaları icin emir buyurulur.Kitapları acıldıgında yapmış oldukları günah ve sevapları icinde yazılı olarak bulunur. Mizan kurulur. Artık gözler, defterlerinin sevap veya günah tarafına mı konulacagına dikilmistir. Iste, insanlari dehset icinde birakan önemli bir manzara.....
Resulullah Efendimiz, başı Hz.Aise nin kucagında oldugu halde uykuya daldıgı sırada, Hz. Aise ahireti hatirlayarak aglamaya basladı. Gözlerinden dökülen yaşlar, sevgili Peygamber Efendimizin mubarek yanaklarına doğru süzüldü. Sevgili Peygamber Efendimiz uyanıp Hz. Aise yi öyle aglar durumda görünce: Nicin aglıyorsun ya Aişe?
Diye sordular. Hz. Aişe;
Ey Allah in Rasulu birden ahirfeti hatirladim da ondan agliyorum. Acaba o gun, ev halkinizi atirlayacakmisiniz? diye sordu. Bunun uzerine Sevgili Peygamber Efendimiz soyle buyurdular.
Nefsimi kudret elinde bulunduran Allah a yemin ederimki (kiyamet gunu) üç yerde kimse kendinden baskasını hatırlayamaz.
a)Terazi başında ameller tartılırken sevabınmı, gunahınmı agır geldigini anlayıncaya kadar.
b )Amel defterleri dagıtılırken, defterinin sagındanmı, yoksa solundanmı verilecegini anlayıncaya kadar.
c)Sirat köprüsünü geçinceye kadar.
Kiyamet gunu insanoglunu getirp terazinin iki gozu onunde durdururlar.Bir melek de terazinin basina gelir. Eger sevabi agir gelirse o melek, herkesin duyacagi bir sesle; Ey millet..! Falanca kisi saadete ulasti. Ne mutlu ona ki bundan sonra onun icin bir azap yoktur. Diye sesleniste bulunur. Gunahi agir gelirse o vakit de adebiyyen azaba dustugunu habr verir.
Sevap kefesi hafif gelen kimseleri, elleinde demir tokmaklar, sirtlarinda atesten elbiseler bulunan zebaniler yakalayip cehenneme atarlar.
Kiyamet hakkinda sevgili Peygamber Efendimiz soyle buyurmuslardir.
O oyle bir gundur ki, o gun Allah-u Taala Adem Peygamberi cagirir ve; Ey Adem, kalk! Cehennemlikleri cehenneme gonder. Buyurur. Adem Peygamber; Ya Rabbi !
Cehennemlikler ne kadardir diye sorar. Allah-u Taala; Her bin kiside dokuz yuz doksan dokuzdur. Diye buyurur.
Peygamber Efendimiz boyle buyurduklarinda Ashab-i Kiram, bir daha gulemez oldu. Rasulullah Efendimiz, ashabinin bu durumunu gorunce; Amel ediniz. Nefsimi kudret alinde bulunduran Allah a yemin ederim ki, sizinle beraber iki yaratik daha vardir. Ve bunlar, bulunduklari toplumun cogunlugunu teskil ederler. Bunlar Yecuc ve Mecuc lerdir. Siz işinize bakin. Muhammedin nefsini kudret elinde bulunduran Allaha hamd olsun ki, kıyamet gunu siz, digerlerine nazaran devenin tuylerindeki beyaz bir kıl, yahut ayagındaki beyaz bir nokta gibi kalırsınız. Diye buyurarak müjde verdiler.
Kaynak ; Kimyay-i Saadet Ölüm ve ötesi 21.kısım