Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

“Lütfen Bana Ölümü Hatırlatmayın” (1 Kullanıcı)

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
Her canlı ölümü tadacaktır. Hak ettiğiniz karşılıklar size, kıyamet günü, eksiksiz bir biçimde verilecektir. Ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulan kesinlikle kurtulmuş olacaktır. İğreti-sefil hayat aldatıcı bir yararlanmadan başka şey değildir.

Ali İmran Suresi Ayet 185

Etrafımızdaki insanların pek çoğunun Allah’ın varlığını kabul ettiği ancak yaşantısına bakıldığında adeta Allah yokmuş gibi davrandığı gözlemlenmektedir. Ne zaman dini konular açılsa ve dolayısıyla konuşma ölüm gerçeğine gelse insanların bir kısmının sanki hiç ölmeyecekmiş gibi umursamaz olduğu diğer bir kısmının ise ciddi manada sıkıntıya girdiği ve derhal konunun değişmesini istediği görülür. Oysaki ölüm, üzerine konuşulmasa da düşünülmese de kaçınılamayacak bir gerçekliktir. İnsanların bazısı adeta Kur’an ayetlerinde kıyamet günü tekrardan diriltilen bir kısım kişilerin “kim uyandırdı bizi uykumuzdan” demeleri gibi şu dünya hayatındaki gaflet uykumuzla bizi baş başa bırakın uyandırmayın hatırlatmayın rahatsız etmeyin dercesine bu gerçekten kaçmaya çalışmaktadırlar.

Halk arasında sıkça rastlanan anlamlı ancak içi doldurulamayan cümleler kurulmaktadır. “Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışmalı…” esasen bu cümle ile kastedilmek istenen şey zaten bizzat Kur’an’ın kurduğu dünya ahiret dengesine dayanır. Ancak insanların büyük çoğunluğu nedense söz konusu cümlenin sadece ilk kısmına zaman ayırabilmekte ve asıl hayati öneme sahip olan ikinci kısım ihmal edilmektedir.

“Allah ile kul arasına kimse giremez”. Evet, bu da yine bizzat Kur’an’ın dinde zorlama yoktur ifadesini karşılayabilecek bir cümledir. Allah ile kul arasındaki aracılar ortadan kaldırılmıştır. Ancak yine pek çok insan bu cümleleri sarf ederken ne yazık ki kendilerine hatırlatılan, Yaratıcının bir takım emir ve yasaklarından ve dünya hayatının gerçeklerinden kaçmak için türlü bahaneler uydurmakta ve üzerlerinde herhangi bir yaptırıma tahammül edememektedir.

“Bizim kalbimiz temiz”… Bu da samimi bir kulda olması gereken bir özelliktir. Ancak kalbin temizliği ve iyiliği kime ve neye göre iyiliktir. Allah’tan ve dinden bağımsız tek başına kalpte olan iyilik kime ne yarar sağlar.

Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Önemli olan insanın her dönemde her ne sebeple olursa olsun istediği zaman kendisine bahane bulabileceğini ve bu yüzden ortaya konulan söylemlerin tek başlarına öksüz ve yetim kalacaklarını bilmektir. Ne düşünmeyerek ölüm gerçeğinden ve ahirette hesaba çekilmekten kaçınılabilir ne de tek başına kalbin temiz olması Allah’ın emir ve yasaklarının uygulanması gerekliliğini ortadan kaldırır.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt