Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Laleler..laleler.. (1 Kullanıcı)

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
50
Hayirli Geceler

Hafize Kardeş Tum Cicekleri Severim Ama Lale Bir Başka

Ellerine Sağlik

Allah Razi Olsun

Allaha Emanet Ol
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Mazhar-ı ism-i Celâl olmasa hakkâ lâle
Bulamazdı bu kadar rütbe-i vâlâ lâle

Şöyle demeye gelir: “Hakikate lâle, Celâl olan Allah’ın adının harflerini taşımasaydı bu kadar yüksek mertebeler bulamazdı elbette!”

Lale soğanı, yalnızca bir dal ve bir tek çiçek verdiği için Allah’ın birliğini temsil eder ve şekil itibariyle de tevhid’in sembolü olan elif’e benzer. Bütün bu özellikleriyle lâle Osmanlı toplumunda âdeta kutsallık kazanmış ve Allah’ın varlığını yansıtan özge bir çiçek olarak algılanmış, güzelliğinin sırrı da buna bağlanmıştır. O kadar ki XVII. Yüzyılda güzellerin mücevherat yerine lâle takınarak süslenmesi moda olmuş, lâle yetiştirmek ve şairane isimler taşıyan çeşitlerini koleksiyon olarak aynı bahçede bulundurmak âdeta bir yarış halini almıştır





Lâlenin kokusu yoktur, illa ki renkleri şairleri çıldırtacak kadar müstesna ve hayranlık vericidir. Klâsik Türk Şiirinde Lâle adlı araştırmayı yapan Ahmet Kartal’ın kitabında Akçağ yayınları, Ankara, 1998, 192 s. Lâlenin renkleri, adları, teşbih edilen unsurları vs. şairlerin beyitlerinden süzülerek verilmiştir. İşte lâlenin renkleri: Kırmızı (al, hamrâ, sürh, la’l, la’lîn, kızıl), kebûd (mavi), kibritî (açık sarı), zerd (altın sarısı), duhanî (koyu gri ve siyah), leylakî (mor), sefîd (beyaz), minâ (gök rengi), turuncu ve laciverdî...

Şair ruhu, elbette lâleyi mücerred teşbihlerle isimlendirmekten haz duyacaktır. Nitekim aynı araştırmada lâle isimleri de şöyle sıralanır: Âfitâb-ı gülzâr (gül bahçesinin güneşi), bî-mânend (benzersiz), âsaf-perver (vezir yetiştirmesi), dil-cû (gönül arayan), ferah- âver (ferahlık getiren), feyz-i Hudâ, (Allah’ın bereketi), gül-ruhsâr (gül yanaklı), hüsn-i Hasen (Hasan’ın güzelliği), ikrâm-ı Hak (Allah’ın ikramı), kavs-i kuzah (eleğimsağma), nahl-i erguvân (erguvan fidanı), nâzende (nazlı), necm-i nâdir (nadir görülen yıldız), nîze-i rummânî (nar renkli mızrak), semen-sîma (yasemin yüzlü), şakâyık-ı numânî (kır lâlesi, gelincik), şevk- efzâ (coşku arttıran), tuğ-ı şâhî (padişah tuğu), Yed-i Beyzâ (Hz. Musa’nın beyaz eli), ebr (bulut), mercan, tac, kadeh (peymâne, câmı Cem, sâgar, ayağ, lalîn câm), sürahi, karure (sırça şişe), hokka, külah, kâse, çanak, fanus, micmer, hayme (çadır), otağ, nûn, gamze vb. Bütün bu isimlere bakarak lâlelerin şekillerini zihnimizde canlandırmak mümkündür.

Şairler lâleyi sevgilinin yüzüne, yanağına, dudağına ve taze geline de benzetmişler; âşıkın bağrını bedenini, sînesini, gönlünü ve gözünü de ortasındaki dağlama yarasını andıran siyah leke ile ölçmüşlerdir.

Lâle ki sevgilinin yanağıdır; onu gören gül, güllüğünden utanır; salınışını gören servi salınmayı bırakır. Tıpkı Necatî Bey’in söylediği gibi:

Lâle-hadler yine gülşende neler etmediler

Servi yürütmediler; goncayı söyletmediler





BÜTÜN LALELER 6 YAPRAKLIDIR



Gerçek lâlelerin hepsinde renkli 6 yaprak bulunur. Tac ve dal yaprakları ise yeşildir. Yaprak sayısı altıdan fazla olan katmer laleler daha sonra üretilmiş olup güle benzetilmişlerdir.

Lâleler sonbaharda toprağa soğanlar hâlinde dikilir ve ilkbaharda bir tek çiçek açar. Kışın kendilerini dibe çekmeleri, soğanını ayaza çaldırmamak içindir. Kumlu ve gübreli toprağı severler ve açıldıkları zaman ancak birkaç gün dayanırlar. Gece kapanır, gün ışığında yapraklarını yayarlar. Koklanmaları hâlinde yaprakları erken dökülür.

Lâle ki bir devre adını veren çiçektir, övülmeye lâyıktır. Sözü Edip Ayel’e bırakalım:

Eylül’de melûl oldu gönül soldu da lâle
Lâleyken emel ermedi bahçemde kemâle
Gelmez bu elem neyleyelim fazla suâle
Bir hâile ömrüm ki alınmaz bir kâle

Hülyâ bizi râmeyleyebilmiş ki muhâle
Bir kâküle meyletti gönül geldi bu hâle
Sevdâ denilir düştüğümüz gizli melâle
Bir hâile ömrüm ki alınmaz bile kâle

Bülbül edemez belki de şâir gibi nâle
Yıllar eriyor ağladığım gülle zevâle
Son darbeyi vursaydı ecel bâri mecâle
Bir hâile ömrüm ki alınmaz bile kâle

Vaktiyle XVI. Yüzyılda Viyana’da yetiştirilmeye başlayan lâle bugün bütün Avrupa’yı etkisine almış gibidir. Artık Hollanda’daki lâle sevgisi neredeyse çılgınlığa (Tulipomania) varacak derecelere gelmiş; Kanada’nın Ottova kentinde her Mayıs adında lâle festivali düzenlenir olmuştur. Çok şükür ki lâle yeniden medeniyetimize merhaba diyor.

Lâleyi önemseyenlere selam olsun...
 

Mekarim-i Ahlak

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Ocak 2008
Mesajlar
515
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
selamünaleyküm.

lale zamanı İSTANBUL'u ziyaret etmenizi tavsiye ederim.

selam ve saygılarımla.
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA

Osmanlı padişahı üçüncü ahmet devri
Sadrazamı da sorsan damat ibrahim paşa
Tam oniki yıl sanki bitmeyecekti
Unutulmaz o devir, muhteşem lale devri


Bu devirde laleler, inan baştacı oldu
Laleler konuşuldu, laleler bak anıldı
Saraylarda şatafat, halk ise unutuldu
Unutulmaz o devir, muhteşem lale devri


Fakire ekmek yoktu, bahçede lale çoktu
Dışardan getirdiler, lale acayip boldu
Alim var, zalim çoktu, vicdan mı inan yoktu
Unutulmaz o devir, muhteşem lale devri


Sarayda eğlenceler, Saz, söz, şarkı muhabbet
Laleli gün başlıyor, ne bitti, ne tükendi
Halk tedirgin ve suskun, lale ile otur, kalk
Unutulmaz o devir, muhteşem lale devri


Bu lale devri bitti, bin yediyüzotuz da
Halk kurtuldu bu işten, laleler unutuldu
Boşa giden paralar, inan halka yansıdı
Unutulmaz o devir, muhteşem lale devri


Bu devir insanlara, bak kardeşim ders olsun
Halka eziyet eden, düzse inan ters olsun
Vicdanı unutan da, inan Allah'tan bulsun
Unutulmaz o devir, muhteşem lale devri

alıntı...

 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
lale17aw4.jpg



Selamün Aleyküm Hafize annem..
Allah c.c razı olsun..Zevkle okudum.
Harika bir paylaşım sunmuşsunuz..Emeğinize sağlık..
B)aB)e'ler yeniden gözde artık..
Bir zamanların unutlmaya yüz tutmuş bir çiçeğiydi..
Adını verdiği Osmanlı devrinden olsa gerek..
Şimdi laleler de ''LALE DEVİRLERİNİ'' yaşıyorlar:)
Her biri Rahman c.c'nin eşsiz güzellikleri..

Rabbimize emanet olunuz..Selam ve baki Dua ile.



 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
lale17aw4.jpg






Selamün Aleyküm Hafize annem..
Allah c.c razı olsun..Zevkle okudum.
Harika bir paylaşım sunmuşsunuz..Emeğinize sağlık..
B)aB)e'ler yeniden gözde artık..
Bir zamanların unutlmaya yüz tutmuş bir çiçeğiydi..
Adını verdiği Osmanlı devrinden olsa gerek..
Şimdi laleler de ''LALE DEVİRLERİNİ'' yaşıyorlar
Her biri Rahman c.c'nin eşsiz güzellikleri..

Rabbimize emanet olunuz..Selam ve baki Dua ile.

Aleykümselam Aliye sana lale veriyorum

“Birlik” sembolü lale
Osmanlı’nın lale sevgisi ve kültürü Anadolu Selçuklularına dayanmaktaydı. Hem Anadolu Selçuklularının hem de Osmanlının laleye bu kadar değer vermesinin başlıca nedeni dindir. Lale mistik bir yaklaşımla “birlik” işaretidir.


sari_lale.jpg
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt