Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

LAİK bir gencin İslam İle Şereflenmesi..!! (1 Kullanıcı)

El_Kassam

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2009
Mesajlar
232
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Bir zamanlar ben de laiktim...

Bir gün arkadaşım, dil devriminden bahsetmişti...

Yüzlerce yıllık tarihimizi, edebiyatımızı alıp götürdüler demişti...

Ben de demiştim ki:

-Ne yani, arap alfabesi olsa daha mı iyi olacaktı?

*

Bir arkadaşımın bilgisayarında dinlemiştik, Ömer Karaoğlu; 'Kuşlar, sizin kadar hür olmaktı hayalim', diyordu...

Demiştim ki:

-Kardeşim, sizi camiden alıkoyan mı var? Al sana özgürlük...

*

Anlamıyordum...

Fakat anlamama az bir zaman kalmıştı...

***

Ve namaza başladım...

Beni namaza başlatan arkadaşım, bir pırlanta...

Okulun en zor mühendislik bölümlerinden birinde ve ortalaması, görenlerin gözlerini yerinden fırlatacak kadar yüksek...

Milletin 8-10 aldığı sınavlardan, 99 aldığı olur...

Çoğu zaman da çalışmadan 100'ü çakar...

Ve çok imanlı, güzel ahlaklı biri...

Bu arkadaşım sayesinde namaza başladım...

***

İşte bu pırlanta arkadaşımla beşiktaşda buluşacağız...

Nerede buluşalım derken, Sinanpaşa camii karar kıldık...

Ben camide bekliyorum...

*

Oturduğum yerde, tam karşımda kocaman bir kitaplık var...

Kitaplar çok ilgimi çeker...

Kalktım, başladım karıştırmaya...

O zamanlar daha laik bir genciz...

Ama Peygamberimize sımsıkı bağlıyız...

Neyse, önce bir ansiklopedi aldım, evirdim çevirdim, yerine soktum...

Sonra, yanyana sıralanmış 7 cilt halindeki Riyazüs Salihin'in üçüncü cildini aldım elime...

İlgimi çekti...

Oturup okumaya başladım...

Dehşet...

Bize anlatılan hayatla, peygamberimizin emirleri, taban tabana zıt...

*

3-4 hafta sonra, yedi ciltlik serinin tamamını bitirmiş olacaktım...


***

Kuran okuyorum...


Önce kırmızı bir cüz aldım...

Kuranın son cüzü...

Bilgisayarımdan dinleye dinleye ezberlediğim bir sureyi, Ved-duha'yı okuyorum...

Fakat ben okudukça boğazımda birşey düğümleniyor...

Korkunç...

Okuyorum, ve boğazımda bomba varmış gibi geriliyorum...

Derken okumayı kestim ve sağıma soluma 'tuuu' diye nefes verdim...

Fakat o anda ne yaptımı bilmiyorum...

Tükürünce rahatladım...

Dudaklarımın uyuşukluğu yarım saat geçmedi...

Sonradan öğrendim, Rabbimiz buyuruyor:

''Kim Rahmân'ı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz.

Nitekim onları yoldan çıkarırlar. Buna rağmen onlar doğru yolda olduklarını sanırlar.

O şeytan dostu kimse, en sonunda bize gelince arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! der.''



Zuhruf 37-38


***


Ve ardından meal okumaya başladım...

Okudukça, rabbimi dinledim...

Ne için yaratıldığımı, rabbimin benden neler istediğini öğrendim...

Ve farklı bir insan oldum...

***

Sonuç: Ailevi problemler...

Artık ana, ne baba...

Biricik rehberim Kuran...

Dünya'dan tiksinmeye, birbirini ezerek para kazanan insanlara hayret etmeye başladım...

Tüccar olan babamı, toplumu emici bir vampir gibi görmeye başladım...

Tabii helal dairesi serbest, zekatını verirsen...

Fakat babam, benim paraya tapan, dünyayı dileyen bir genç olmaktan çok, rabbime yöneldiğimi görünce, başladı delirmeye...

-Sen kimin kitaplarını okuyorsan, okuma, onlar seni kandırmak isterler...

Kuran okuyorum babacığım, yazarı kim sen düşün...

*

-Eğer bu yolda gidersen seni kullanırlar, pişman olursun, kafanı duvarlara vurursun...

Öbür tarafta sen kafanı nerelere vuracaksın bakalım babacığım...

*

-İmamı azam bile olsa inanma, sen babana inan...



''Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun, babaları, oğulları, kardeşleri yahut kendi soy-sopları olsalar bile, Allah'a ve peygamberine düşman olan kimselere sevgi beslediğini göremezsin.''

Mücadele 22


Bu işin ailevî tarafı...

Bir de bizim okulun sitesindeki tarafı var...

Bir zamanlar yazmıştım...

Okuyalım...


***



Bu sitede yazmaya, bir Cumartesi sabahı başladım.

Sadece eğleniyordum...

Güzel espriler, makaralar yapıyordum...

Herkes beni seviyordu...

Mesela bakın ne yazmışım:


***


Dın dırı dın dın dııın, dot dot dot,

Saat dokuz, haberleri sunuyoruz,

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan grup toplantısındaki konuşmasında laikliğe vurgu yaptı. O kadar vurguladı 'laikliğin' üzerinden silindir geçmiş gibi oldu. Erdoğan konuşurken, maliye bakamayanı Kemal Unakıtan, yanında oturan arkadaşı Cemil Çicek'i kandırıp parasını aldı. Kandırılmış Cemil de kurnaz Kemal'i Tayyip'e şikayet etti. Tayyip de onlara iki tane oyuncak gemi hediye edip susturdu. Tüm bunlar olurken Baykal nanik nanik yapıp, hediye edilen gemilerin yeşil olmasını anayasa mahkemesine taşıyacağını söyledi.


Dot doot doot, dın dın dın.

Haberleri sunduk!


***


İşte ben böyle gevezelik yaparken, bana yapılan yorumlar:


-adam coşmus bi başına helal olsun harakiri =))

- harakiri maşallah coşmuşun..

- harakiri tek kelimeyle: mükemmelsin

- harakiri is very kind person

- her yorumunu okuyuşumda gülmemek için zor tutuyom kendimi ama yine gülüyom lan


***


Sonra hayatın eğlenceden ibaret olmadığını farkettim...

Kuran okumaya başladım...

Ve dedim ki:

Arkadaşlar, Allah Kuran'da emrediyor:

Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık bir ceza ve Allah'tan bir ibret olmak üzere ellerini kesin.

Maide 37

*

Dediniz ki:

-Kahrolsun şeriat.

*

Dedim ki:

Allah Kuran'da buyuruyor:

Kim Allah'ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.

Maide 44

*

Dediniz ki:

-Kes sesini. Biz Ata'mızın yolunda gideriz. O her şeyi iyi bilir.

*

Dedim ki:

Bakın Rabbimiz buyuruyor:


Onlara: "Allah'ın indirdiğine uyun!" denildiğinde, "Hayır, biz, atalarımızın yoluna uyarız!" derler. Peki ya ataları doğru yolu bulamamış, hidayete erememişse?

Bakara 170


*

Dediniz ki:

-Bizin Ata'mız hata yapmaz. O uludur.

*


Dedim ki:

Siz Allah'ı bırakıp birtakım putlara tapıyor, asılsız sözler uyduruyorsunuz.

Ankebut 17

*

Dediniz ki:

-Evet tapıyoruz bir diyeceğin mi var?

*

Dedim ki:

Siz ve Allah'ın dışında taptığınız şeyler cehennem odunlarısınız.

Enbiya 98

*

Dediniz ki:

-Sen bizim cehenneme gideceğimizi ne biliyorsun be? Saçma sapan konuşma.

*

Dedim ki:

Şüphesiz ben Rabbimden gelen apaçık bir delile dayanıyorum. Siz ise onu yalanlıyorsunuz.

Enam 57

*

Dediniz ki:

-Görürüz kim cehenneme gidiyor kim cennete...

*

Rabbim buyurdu:


Öyle ya, teslimiyet gösterenleri, günahkârlarla bir tutar mıyız hiç?

Size ne oluyor? Ne biçim hüküm veriyorsunuz?

Yoksa size ait bir kitap var da, (bu sapıklıkları) ondan mı okuyorsunuz?

Onda, beğendiğiniz her şey sizin için mutlaka vardır (diye mi yazılı)?

Yoksa, "Ne hükmederseniz mutlaka sizindir" diye kıyamete kadar geçerli verilmiş sözümüz mi var?

Sor onlara: Bu iddiayı onların hangisi savunacak?

Yoksa ortakları mı var onların? Sözlerinde doğru iseler, hadi getirsinler ortaklarını!

O gün incikten açılır ve secdeye davet edilirler; fakat güç getiremezler.

Gözleri horluktan aşağı düşmüş bir halde kendilerini zillet bürür.

Halbuki onlar, sapasağlam iken de secdeye davet ediliyorlardı.

Sen bu sözü yalan sayanı bana bırak.

Biz onları, bilmedikleri bir yönden yavaş yavaş azaba yaklaştırıyoruz.

Onlara mühlet veriyorum. Doğrusu benim fendim çok sağlamdır!


Kalem 35-48

*

Dediniz ki:

-Artık yeter. Eğer böyle yazmaya devam edersen, hakkında suç duyurusunda bulunacağız.

*

Rabbim buyurdu:

Şu halde, eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, benden korkun.

Âli İmran 175




İşittik ve itaat ettik ya Râbbi...
 

osman gazi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2008
Mesajlar
716
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Bir zamanlar ben de laiktim...

Bir gün arkadaşım, dil devriminden bahsetmişti...

Yüzlerce yıllık tarihimizi, edebiyatımızı alıp götürdüler demişti...

Ben de demiştim ki:

-Ne yani, arap alfabesi olsa daha mı iyi olacaktı?

*

Bir arkadaşımın bilgisayarında dinlemiştik, Ömer Karaoğlu; 'Kuşlar, sizin kadar hür olmaktı hayalim', diyordu...

Demiştim ki:

-Kardeşim, sizi camiden alıkoyan mı var? Al sana özgürlük...

*

Anlamıyordum...

Fakat anlamama az bir zaman kalmıştı...

***

Ve namaza başladım...

Beni namaza başlatan arkadaşım, bir pırlanta...

Okulun en zor mühendislik bölümlerinden birinde ve ortalaması, görenlerin gözlerini yerinden fırlatacak kadar yüksek...

Milletin 8-10 aldığı sınavlardan, 99 aldığı olur...

Çoğu zaman da çalışmadan 100'ü çakar...

Ve çok imanlı, güzel ahlaklı biri...

Bu arkadaşım sayesinde namaza başladım...

***

İşte bu pırlanta arkadaşımla beşiktaşda buluşacağız...

Nerede buluşalım derken, Sinanpaşa camii karar kıldık...

Ben camide bekliyorum...

*

Oturduğum yerde, tam karşımda kocaman bir kitaplık var...

Kitaplar çok ilgimi çeker...

Kalktım, başladım karıştırmaya...

O zamanlar daha laik bir genciz...

Ama Peygamberimize sımsıkı bağlıyız...

Neyse, önce bir ansiklopedi aldım, evirdim çevirdim, yerine soktum...

Sonra, yanyana sıralanmış 7 cilt halindeki Riyazüs Salihin'in üçüncü cildini aldım elime...

İlgimi çekti...

Oturup okumaya başladım...

Dehşet...

Bize anlatılan hayatla, peygamberimizin emirleri, taban tabana zıt...

*

3-4 hafta sonra, yedi ciltlik serinin tamamını bitirmiş olacaktım...


***

Kuran okuyorum...


Önce kırmızı bir cüz aldım...

Kuranın son cüzü...

Bilgisayarımdan dinleye dinleye ezberlediğim bir sureyi, Ved-duha'yı okuyorum...

Fakat ben okudukça boğazımda birşey düğümleniyor...

Korkunç...

Okuyorum, ve boğazımda bomba varmış gibi geriliyorum...

Derken okumayı kestim ve sağıma soluma 'tuuu' diye nefes verdim...

Fakat o anda ne yaptımı bilmiyorum...

Tükürünce rahatladım...

Dudaklarımın uyuşukluğu yarım saat geçmedi...

Sonradan öğrendim, Rabbimiz buyuruyor:

''Kim Rahmân'ı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz.

Nitekim onları yoldan çıkarırlar. Buna rağmen onlar doğru yolda olduklarını sanırlar.

O şeytan dostu kimse, en sonunda bize gelince arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! der.''



Zuhruf 37-38


***


Ve ardından meal okumaya başladım...

Okudukça, rabbimi dinledim...

Ne için yaratıldığımı, rabbimin benden neler istediğini öğrendim...

Ve farklı bir insan oldum...

***

Sonuç: Ailevi problemler...

Artık ana, ne baba...

Biricik rehberim Kuran...

Dünya'dan tiksinmeye, birbirini ezerek para kazanan insanlara hayret etmeye başladım...

Tüccar olan babamı, toplumu emici bir vampir gibi görmeye başladım...

Tabii helal dairesi serbest, zekatını verirsen...

Fakat babam, benim paraya tapan, dünyayı dileyen bir genç olmaktan çok, rabbime yöneldiğimi görünce, başladı delirmeye...

-Sen kimin kitaplarını okuyorsan, okuma, onlar seni kandırmak isterler...

Kuran okuyorum babacığım, yazarı kim sen düşün...

*

-Eğer bu yolda gidersen seni kullanırlar, pişman olursun, kafanı duvarlara vurursun...

Öbür tarafta sen kafanı nerelere vuracaksın bakalım babacığım...

*

-İmamı azam bile olsa inanma, sen babana inan...



''Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun, babaları, oğulları, kardeşleri yahut kendi soy-sopları olsalar bile, Allah'a ve peygamberine düşman olan kimselere sevgi beslediğini göremezsin.''

Mücadele 22


Bu işin ailevî tarafı...

Bir de bizim okulun sitesindeki tarafı var...

Bir zamanlar yazmıştım...

Okuyalım...


***



Bu sitede yazmaya, bir Cumartesi sabahı başladım.

Sadece eğleniyordum...

Güzel espriler, makaralar yapıyordum...

Herkes beni seviyordu...

Mesela bakın ne yazmışım:


***


Dın dırı dın dın dııın, dot dot dot,

Saat dokuz, haberleri sunuyoruz,

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan grup toplantısındaki konuşmasında laikliğe vurgu yaptı. O kadar vurguladı 'laikliğin' üzerinden silindir geçmiş gibi oldu. Erdoğan konuşurken, maliye bakamayanı Kemal Unakıtan, yanında oturan arkadaşı Cemil Çicek'i kandırıp parasını aldı. Kandırılmış Cemil de kurnaz Kemal'i Tayyip'e şikayet etti. Tayyip de onlara iki tane oyuncak gemi hediye edip susturdu. Tüm bunlar olurken Baykal nanik nanik yapıp, hediye edilen gemilerin yeşil olmasını anayasa mahkemesine taşıyacağını söyledi.


Dot doot doot, dın dın dın.

Haberleri sunduk!


***


İşte ben böyle gevezelik yaparken, bana yapılan yorumlar:


-adam coşmus bi başına helal olsun harakiri =))

- harakiri maşallah coşmuşun..

- harakiri tek kelimeyle: mükemmelsin

- harakiri is very kind person

- her yorumunu okuyuşumda gülmemek için zor tutuyom kendimi ama yine gülüyom lan


***


Sonra hayatın eğlenceden ibaret olmadığını farkettim...

Kuran okumaya başladım...

Ve dedim ki:

Arkadaşlar, Allah Kuran'da emrediyor:

Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık bir ceza ve Allah'tan bir ibret olmak üzere ellerini kesin.

Maide 37

*

Dediniz ki:

-Kahrolsun şeriat.

*

Dedim ki:

Allah Kuran'da buyuruyor:

Kim Allah'ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.

Maide 44

*

Dediniz ki:

-Kes sesini. Biz Ata'mızın yolunda gideriz. O her şeyi iyi bilir.

*

Dedim ki:

Bakın Rabbimiz buyuruyor:


Onlara: "Allah'ın indirdiğine uyun!" denildiğinde, "Hayır, biz, atalarımızın yoluna uyarız!" derler. Peki ya ataları doğru yolu bulamamış, hidayete erememişse?

Bakara 170


*

Dediniz ki:

-Bizin Ata'mız hata yapmaz. O uludur.

*


Dedim ki:

Siz Allah'ı bırakıp birtakım putlara tapıyor, asılsız sözler uyduruyorsunuz.

Ankebut 17

*

Dediniz ki:

-Evet tapıyoruz bir diyeceğin mi var?

*

Dedim ki:

Siz ve Allah'ın dışında taptığınız şeyler cehennem odunlarısınız.

Enbiya 98

*

Dediniz ki:

-Sen bizim cehenneme gideceğimizi ne biliyorsun be? Saçma sapan konuşma.

*

Dedim ki:

Şüphesiz ben Rabbimden gelen apaçık bir delile dayanıyorum. Siz ise onu yalanlıyorsunuz.

Enam 57

*

Dediniz ki:

-Görürüz kim cehenneme gidiyor kim cennete...

*

Rabbim buyurdu:


Öyle ya, teslimiyet gösterenleri, günahkârlarla bir tutar mıyız hiç?

Size ne oluyor? Ne biçim hüküm veriyorsunuz?

Yoksa size ait bir kitap var da, (bu sapıklıkları) ondan mı okuyorsunuz?

Onda, beğendiğiniz her şey sizin için mutlaka vardır (diye mi yazılı)?

Yoksa, "Ne hükmederseniz mutlaka sizindir" diye kıyamete kadar geçerli verilmiş sözümüz mi var?

Sor onlara: Bu iddiayı onların hangisi savunacak?

Yoksa ortakları mı var onların? Sözlerinde doğru iseler, hadi getirsinler ortaklarını!

O gün incikten açılır ve secdeye davet edilirler; fakat güç getiremezler.

Gözleri horluktan aşağı düşmüş bir halde kendilerini zillet bürür.

Halbuki onlar, sapasağlam iken de secdeye davet ediliyorlardı.

Sen bu sözü yalan sayanı bana bırak.

Biz onları, bilmedikleri bir yönden yavaş yavaş azaba yaklaştırıyoruz.

Onlara mühlet veriyorum. Doğrusu benim fendim çok sağlamdır!


Kalem 35-48

*

Dediniz ki:

-Artık yeter. Eğer böyle yazmaya devam edersen, hakkında suç duyurusunda bulunacağız.

*

Rabbim buyurdu:

Şu halde, eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, benden korkun.

Âli İmran 175




İşittik ve itaat ettik ya Râbbi...

Allahcc razı olsun...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Bir zamanlar ben de laiktim...

Bir gün arkadaşım, dil devriminden bahsetmişti...

Yüzlerce yıllık tarihimizi, edebiyatımızı alıp götürdüler demişti...

Ben de demiştim ki:

-Ne yani, arap alfabesi olsa daha mı iyi olacaktı?

*

Bir arkadaşımın bilgisayarında dinlemiştik, Ömer Karaoğlu; 'Kuşlar, sizin kadar hür olmaktı hayalim', diyordu...

Demiştim ki:

-Kardeşim, sizi camiden alıkoyan mı var? Al sana özgürlük...

*

Anlamıyordum...

Fakat anlamama az bir zaman kalmıştı...

***

Ve namaza başladım...

Beni namaza başlatan arkadaşım, bir pırlanta...

Okulun en zor mühendislik bölümlerinden birinde ve ortalaması, görenlerin gözlerini yerinden fırlatacak kadar yüksek...

Milletin 8-10 aldığı sınavlardan, 99 aldığı olur...

Çoğu zaman da çalışmadan 100'ü çakar...

Ve çok imanlı, güzel ahlaklı biri...

Bu arkadaşım sayesinde namaza başladım...

***

İşte bu pırlanta arkadaşımla beşiktaşda buluşacağız...

Nerede buluşalım derken, Sinanpaşa camii karar kıldık...

Ben camide bekliyorum...

*

Oturduğum yerde, tam karşımda kocaman bir kitaplık var...

Kitaplar çok ilgimi çeker...

Kalktım, başladım karıştırmaya...

O zamanlar daha laik bir genciz...

Ama Peygamberimize sımsıkı bağlıyız...

Neyse, önce bir ansiklopedi aldım, evirdim çevirdim, yerine soktum...

Sonra, yanyana sıralanmış 7 cilt halindeki Riyazüs Salihin'in üçüncü cildini aldım elime...

İlgimi çekti...

Oturup okumaya başladım...

Dehşet...

Bize anlatılan hayatla, peygamberimizin emirleri, taban tabana zıt...

*

3-4 hafta sonra, yedi ciltlik serinin tamamını bitirmiş olacaktım...


***

Kuran okuyorum...


Önce kırmızı bir cüz aldım...

Kuranın son cüzü...

Bilgisayarımdan dinleye dinleye ezberlediğim bir sureyi, Ved-duha'yı okuyorum...

Fakat ben okudukça boğazımda birşey düğümleniyor...

Korkunç...

Okuyorum, ve boğazımda bomba varmış gibi geriliyorum...

Derken okumayı kestim ve sağıma soluma 'tuuu' diye nefes verdim...

Fakat o anda ne yaptımı bilmiyorum...

Tükürünce rahatladım...

Dudaklarımın uyuşukluğu yarım saat geçmedi...

Sonradan öğrendim, Rabbimiz buyuruyor:

''Kim Rahmân'ı zikretmekten gafil olursa, yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz.

Nitekim onları yoldan çıkarırlar. Buna rağmen onlar doğru yolda olduklarını sanırlar.

O şeytan dostu kimse, en sonunda bize gelince arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! der.''



Zuhruf 37-38


***


Ve ardından meal okumaya başladım...

Okudukça, rabbimi dinledim...

Ne için yaratıldığımı, rabbimin benden neler istediğini öğrendim...

Ve farklı bir insan oldum...

***

Sonuç: Ailevi problemler...

Artık ana, ne baba...

Biricik rehberim Kuran...

Dünya'dan tiksinmeye, birbirini ezerek para kazanan insanlara hayret etmeye başladım...

Tüccar olan babamı, toplumu emici bir vampir gibi görmeye başladım...

Tabii helal dairesi serbest, zekatını verirsen...

Fakat babam, benim paraya tapan, dünyayı dileyen bir genç olmaktan çok, rabbime yöneldiğimi görünce, başladı delirmeye...

-Sen kimin kitaplarını okuyorsan, okuma, onlar seni kandırmak isterler...

Kuran okuyorum babacığım, yazarı kim sen düşün...

*

-Eğer bu yolda gidersen seni kullanırlar, pişman olursun, kafanı duvarlara vurursun...

Öbür tarafta sen kafanı nerelere vuracaksın bakalım babacığım...

*

-İmamı azam bile olsa inanma, sen babana inan...



''Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiçbir topluluğun, babaları, oğulları, kardeşleri yahut kendi soy-sopları olsalar bile, Allah'a ve peygamberine düşman olan kimselere sevgi beslediğini göremezsin.''

Mücadele 22


Bu işin ailevî tarafı...

Bir de bizim okulun sitesindeki tarafı var...

Bir zamanlar yazmıştım...

Okuyalım...


***



Bu sitede yazmaya, bir Cumartesi sabahı başladım.

Sadece eğleniyordum...

Güzel espriler, makaralar yapıyordum...

Herkes beni seviyordu...

Mesela bakın ne yazmışım:


***


Dın dırı dın dın dııın, dot dot dot,

Saat dokuz, haberleri sunuyoruz,

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan grup toplantısındaki konuşmasında laikliğe vurgu yaptı. O kadar vurguladı 'laikliğin' üzerinden silindir geçmiş gibi oldu. Erdoğan konuşurken, maliye bakamayanı Kemal Unakıtan, yanında oturan arkadaşı Cemil Çicek'i kandırıp parasını aldı. Kandırılmış Cemil de kurnaz Kemal'i Tayyip'e şikayet etti. Tayyip de onlara iki tane oyuncak gemi hediye edip susturdu. Tüm bunlar olurken Baykal nanik nanik yapıp, hediye edilen gemilerin yeşil olmasını anayasa mahkemesine taşıyacağını söyledi.


Dot doot doot, dın dın dın.

Haberleri sunduk!


***


İşte ben böyle gevezelik yaparken, bana yapılan yorumlar:


-adam coşmus bi başına helal olsun harakiri =))

- harakiri maşallah coşmuşun..

- harakiri tek kelimeyle: mükemmelsin

- harakiri is very kind person

- her yorumunu okuyuşumda gülmemek için zor tutuyom kendimi ama yine gülüyom lan


***


Sonra hayatın eğlenceden ibaret olmadığını farkettim...

Kuran okumaya başladım...

Ve dedim ki:

Arkadaşlar, Allah Kuran'da emrediyor:

Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık bir ceza ve Allah'tan bir ibret olmak üzere ellerini kesin.

Maide 37

*

Dediniz ki:

-Kahrolsun şeriat.

*

Dedim ki:

Allah Kuran'da buyuruyor:

Kim Allah'ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.

Maide 44

*

Dediniz ki:

-Kes sesini. Biz Ata'mızın yolunda gideriz. O her şeyi iyi bilir.

*

Dedim ki:

Bakın Rabbimiz buyuruyor:


Onlara: "Allah'ın indirdiğine uyun!" denildiğinde, "Hayır, biz, atalarımızın yoluna uyarız!" derler. Peki ya ataları doğru yolu bulamamış, hidayete erememişse?

Bakara 170


*

Dediniz ki:

-Bizin Ata'mız hata yapmaz. O uludur.

*


Dedim ki:

Siz Allah'ı bırakıp birtakım putlara tapıyor, asılsız sözler uyduruyorsunuz.

Ankebut 17

*

Dediniz ki:

-Evet tapıyoruz bir diyeceğin mi var?

*

Dedim ki:

Siz ve Allah'ın dışında taptığınız şeyler cehennem odunlarısınız.

Enbiya 98

*

Dediniz ki:

-Sen bizim cehenneme gideceğimizi ne biliyorsun be? Saçma sapan konuşma.

*

Dedim ki:

Şüphesiz ben Rabbimden gelen apaçık bir delile dayanıyorum. Siz ise onu yalanlıyorsunuz.

Enam 57

*

Dediniz ki:

-Görürüz kim cehenneme gidiyor kim cennete...

*

Rabbim buyurdu:


Öyle ya, teslimiyet gösterenleri, günahkârlarla bir tutar mıyız hiç?

Size ne oluyor? Ne biçim hüküm veriyorsunuz?

Yoksa size ait bir kitap var da, (bu sapıklıkları) ondan mı okuyorsunuz?

Onda, beğendiğiniz her şey sizin için mutlaka vardır (diye mi yazılı)?

Yoksa, "Ne hükmederseniz mutlaka sizindir" diye kıyamete kadar geçerli verilmiş sözümüz mi var?

Sor onlara: Bu iddiayı onların hangisi savunacak?

Yoksa ortakları mı var onların? Sözlerinde doğru iseler, hadi getirsinler ortaklarını!

O gün incikten açılır ve secdeye davet edilirler; fakat güç getiremezler.

Gözleri horluktan aşağı düşmüş bir halde kendilerini zillet bürür.

Halbuki onlar, sapasağlam iken de secdeye davet ediliyorlardı.

Sen bu sözü yalan sayanı bana bırak.

Biz onları, bilmedikleri bir yönden yavaş yavaş azaba yaklaştırıyoruz.

Onlara mühlet veriyorum. Doğrusu benim fendim çok sağlamdır!


Kalem 35-48

*

Dediniz ki:

-Artık yeter. Eğer böyle yazmaya devam edersen, hakkında suç duyurusunda bulunacağız.

*

Rabbim buyurdu:

Şu halde, eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, benden korkun.

Âli İmran 175




İşittik ve itaat ettik ya Râbbi...
güncelleme...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt