Laf taşıma
“Gizlice insanları dinleyip bu dinlediklerini başkalarına taşımak suretiyle nemime yapanlar cennete giremez.” (Buhari)
İbni Abbas şöyle rivâyet ediyor: Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Medine’nin bahçelerinden bir bahçeye uğradı ve orada kabrinde azap gören iki insanın seslerini duydu. Sonra Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
((يُعَذَّبَانِ، وَمَا يُعَذَّبَانِ فِي كَبِيْرٍ -ثُمَّ قَالَ- بَلَى (وَفِي رِوَايَةٍ: وَإنَّهُ لَكَبِيْرٌ) كَانَ أحَدُهُمَا لاَ يَسْتَتِرُ مِنْ بَوْلِهِ وَكَانَ الآخَرُ يَمْشِي بِالنَّمِيْمَةِ..))
“Azap görüyorlar fakat büyük bir günah sebebi ile değil -sonra dedi ki- hayır, (bilakis büyük günah sebebi ile).((Başka bir rivâyette şöyle geçer: Günahları ne büyüktür.)) Bu azap görenlerden biri (hayatta iken idrarından sakınmıyordu, diğeri ise nemime ile yürüyordu.” (Buhari)
“Gizlice insanları dinleyip bu dinlediklerini başkalarına taşımak suretiyle nemime yapanlar cennete giremez.” (Buhari)
İbni Abbas şöyle rivâyet ediyor: Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Medine’nin bahçelerinden bir bahçeye uğradı ve orada kabrinde azap gören iki insanın seslerini duydu. Sonra Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
((يُعَذَّبَانِ، وَمَا يُعَذَّبَانِ فِي كَبِيْرٍ -ثُمَّ قَالَ- بَلَى (وَفِي رِوَايَةٍ: وَإنَّهُ لَكَبِيْرٌ) كَانَ أحَدُهُمَا لاَ يَسْتَتِرُ مِنْ بَوْلِهِ وَكَانَ الآخَرُ يَمْشِي بِالنَّمِيْمَةِ..))
“Azap görüyorlar fakat büyük bir günah sebebi ile değil -sonra dedi ki- hayır, (bilakis büyük günah sebebi ile).((Başka bir rivâyette şöyle geçer: Günahları ne büyüktür.)) Bu azap görenlerden biri (hayatta iken idrarından sakınmıyordu, diğeri ise nemime ile yürüyordu.” (Buhari)