Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

La Ilahe Illallah'a Davet Etmek (1 Kullanıcı)

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Allah (c. c) şöyle buyuruyor:
"De ki: Benim yolum budur. Ben ve bana uyanlar bilerek insanları Allah'a çağırırı/. Allah'ı tenzih ederiz. Ben Allah'a ortak koşanlardan değilim."(Yusuf: 108)
Allah (c. c) insanlar ve cinler için göndermiş olduğu son rasulü Muhammed (s.a.s)'e şöyle söylemesini emrediyor:
"Ben, insanları İslam'a bilerek, şuurlu olarak ve kesin delillere dayanarak davet ederim. Bana bağlı olanlar da insanlara İslam'ı benim gibi tebliğ ederler."
"Allah'ı tenzih ederiz."
O'nu yüceltir, bütün noksan sıfatlardan ve mahlukata benzemekten tenzih ve takdis ederiz.
O'nun ortağı, dengi, benzeri, çocuğu, babası, arkadaşı, yardımcısı veya O'na bir şey hatırlatacak herhangi biri yoktur. O, bütün bunlardan yüce ve münezzehtir. O'nun hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Bilakis bütün yarattıkları O'na muhtaçtır.
"Ben Allah'a ortak koşanlardan değilim."
Ben şirkten ve şirk ehlinden uzağım. Onlar benden değildir, ben de onlardan değilim.
İbn-i Abbas (r.a) şöyle rivayet ediyor:
Rasulullah (s.a.s) Muaz İbn-i Cebel (r.a)'ı Yemen'e gönderdiği zaman O'na şöyle dedi:
"Sen ehli kitaptan bir topluluğa gidiyorsun. Onları ilk davet edeceğin şey "La ilahe illallah" olsun. Eğer onlar bunu kabul ederlerse, onlara Allah'ın bir gün ve gecede beş vakit namazı farz kıldığını bildir. Bunu kabul ederlerse onlara bildir ki; Allah zenginlerin, fakirlere zekat vermesini emretmiştir. Bunu da kabul ederlerse en iyi malları haksız olarak almaktan sakın ve mazlumun bedduasından kork, çünkü onunla Allah arasında engel yoktur."(Buhari, Müslim)
Bu hadisten apaçık anlaşılıyor ki; bir kişi İslam'a davet edilirken ona bütün ibadetlerden hatta namazdan da önce: "La ilahe illallah" açıklanır. Kişi ancak bunu kabul ettikten sonra İslam'ın diğer emirleri önem sırasına göre anlatılır. Hadiste "La ilahe illallah"tan sonra sırasıyla namaz ve zekatın zikredilmesi bu ibadetlerin ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Yalnız bu ibadetlerin zikredilip diğerlerinin zikredil-memesi, İslam'ı yeni kabul eden kişilerin namaz ve zekat dışındaki ibadetleri yapmakla yükümlü olmadıklarını göstermez. Özellikle bu iki ibadetin zikredilmesinin diğer bir sebebi de, bu ibadetlerin yerine getirilip getirilmediğinin fark edilmesidir. Çünkü, oruç gibi bazı ibadetler genellikle Allah ile kul arasında olduğu için bunların yerine getirilip getirilmediğini tespit etmek zordur.
İslam'ı kabul ettiği halde namazı kılmayan ve zekatı vermeyenlere savaş açılır.
Ehli kitap (yahudi ve hristiyanlar)'dan olanlar "La ilahe illallah"ı ya bilmezler ya da gerçek manasını bilip ona göre amel etmezler. Bunlara önce "La ilahe illallah"ın manası anlatılır ve buna uygun amelle emredilirler. Ancak bunu kabul ederlerse İslam'a girmiş ve diğer ibadetlerden sorumlu olmuş olurlar.
Sehl b. Sa'd (r.a) şöyle rivayet etmiştir:"Hayber savaşında Rasulullah (s.a.s) şöyle dedi:
"Yarın sancağı öyle bir kimseye vereceğim ki; Allah ve Rasulü onu sever, o da Allah ve Rasulünü sever. Allah'ın onu vesile ederek bize zafer nasip etmesini umarım."
Sahabeler o geceyi Rasulullah (s.a.s)'in sancağı kime vereceğinin merakı içinde ve aralarında bunu konuşarak geçirdiler. Sabahleyin hepsi sancağın kendisine verileceğinden umutlu olarak Rasulullah'a gittiler.
Rasulullah (s.a.s): "Ali b. Ebi Talip nerede?" diye sordu. "Gözünden rahatsız" dediler. Rasulullah (s.a.s):
"Onu çağırın" dedi. Sahabeler onu çağırdılar. Rasulullah (s.a.s) gözüne tükürüp ona dua edince sanki daha evvel şikayeti yokmuş gibi iyileşti. Rasulullah (s.a.s) sancağı ona verdi ve şöyle dedi:
"Onların bulundukları yere dikkatle gir. Onları İslam'a davet et. Onlara Allah (c.c)'nun onların üzerindeki haklarını bildir. Allah'a yemin ederim ki, senin vasıtanla bir kimsenin hidayete ermesi, senin için kırmızı develerden daha hayırlıdır."
(Buhari, Müslim)
Bu hadisi şerifte geçen: "O Allah ve Rasulünü sever, Allah ve Rasulü de onu sever" sözü yalnız Ali (r.a)'ye has bir özellik değildir. Bu özellik bütün mü' minler için geçerlidir. Fakat bu sözlerin Ali (r.a) için özel olarak söylenmesi onun faziletini gösterir.
"Allah'ın onu vesile ederek bize zafer nasip etmesini umarım." sözü Rasulullah'a has bilgilerdendir. Ayrıca Ali (r.a)'nin gözünün derhal şifa bulması da yine Rasulullah'a ait bir özelliktir.
Sahabelerin o geceyi, Rasulullah'ın kime sancak vereceğinin merakı içinde ve aralarında bunu konuşarak geçirmeleri, sahabelerin ilimde ve imanda ne kadar yüksek seviyede olduklarını, Allah yolunda cihadda ve hayırlı şeylerde nasıl birbirleriyle yarıştıklarını gösterir.
"Onların bulundukları yere dikkatle gir." sözü acele ve heyecana kapılmadan, düşünerek ve tedbirli olarak savaşmanın gerektiğini gösteriyor.
"Onları İslam'a davet et" sözü savaşta öncelikle İslam'ı tebliğ etmenin şart olduğunu bildiriyor. Fakat daha önce tebliğ yapılmışsa ikinci bir tebliğ yapılmadan saldırılabilir.
Bu hadisten bir insanın hidayetine vesile olmanın ne kadar sevap olduğunu anlıyoruz.
 

nesrin_77

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Ağu 2007
Mesajlar
527
Tepki puanı
1
Puanları
16
Yaş
47
Konum
istanbul
Selam aleyküm.
Allah ( cc ) razı olsun değerli paylaşımlarınız için.
Allah ( cc ) ısmarladık.
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Selam aleyküm.
Allah ( cc ) razı olsun değerli paylaşımlarınız için.
Allah ( cc ) ısmarladık.

Ve aleyna aleyküm Selam ve Rahmetullahi ve Berekatuhü.Ne mutlu sizlere bilgi çardağı altında durup birşeyler alabilene.Allah razı olsun.Duayla kalınız.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt