Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Mehmet Görmez’in geçen Ramazan ayında bizzat yaşadığı bir olay.
Belarus’un başkenti Minsk’e bağlı İvya köyünde bir camide namaz kıldırıyor kendisi. Önde erkekler, arkada kadınlar namaza duruyorlar. Salâvat getirilen kısımda kadınlı erkekli cemaatten ilahi formunda bir ses yükseliyor: “La İlahe İllallah Cebrail Melekullah. La İlahe İllallah Mikail Melekullah.” Şaşırıyor, devam ediyor namaza. İkinci arada bu defa Azrail ve İsrafil meleklerin isimleri zikrediliyor. Sonraki aralarda ise sırasıyla bütün Peygamberler sayılıyor. En son arada ise doğal olarak; “La İlahe İllallah Muhammed Rasulullah” sesleri yükseliyor. Ancak hemen ikinci mısra geliyor arkadan; “La İlahe İllallah Abdülhamid Halifeti Rasulullah.” Mehmet Görmez, “Salâvatlar bitti ama ben de bittim” diye anlatıyordu gözleri dolarak, “Neredeydim, hangi zamandaydım, şaşırmıştım.”
Belarus’un başkenti Minsk’e bağlı İvya köyünde bir camide namaz kıldırıyor kendisi. Önde erkekler, arkada kadınlar namaza duruyorlar. Salâvat getirilen kısımda kadınlı erkekli cemaatten ilahi formunda bir ses yükseliyor: “La İlahe İllallah Cebrail Melekullah. La İlahe İllallah Mikail Melekullah.” Şaşırıyor, devam ediyor namaza. İkinci arada bu defa Azrail ve İsrafil meleklerin isimleri zikrediliyor. Sonraki aralarda ise sırasıyla bütün Peygamberler sayılıyor. En son arada ise doğal olarak; “La İlahe İllallah Muhammed Rasulullah” sesleri yükseliyor. Ancak hemen ikinci mısra geliyor arkadan; “La İlahe İllallah Abdülhamid Halifeti Rasulullah.” Mehmet Görmez, “Salâvatlar bitti ama ben de bittim” diye anlatıyordu gözleri dolarak, “Neredeydim, hangi zamandaydım, şaşırmıştım.”