Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kusurları değil, iyi yanları görün! (1 Kullanıcı)

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Kusurları değil, iyi yanları görün!

Bizler beşeriz, dolayısıyla bir kısım kusurlarımızın olması gayet normaldir.

İnsanları teker teker konuştursanız, bir psikanalize tâbi tutsanız, hemen herkesin kendi arkadaşlarına karşı neler neler döktürdüğünü görürsünüz. Bu beşer tabiatında vardır. Onun için, biraz sadrı geniş, sinesi yumuşak bir insan olmaya çalışmalı. Önüne çıkan dağları tepeleri aştığı gibi dost ve arkadaşlarının kusurlarını da kulluk yolundaki aşılması gereken tepeler olarak görmeli ve onları da sabır, hoşgörü ve hilmin kanatlarını kullanarak aşmaya gayret göstermelidir. Keşke insanların kusurlarından daha çok, iyi yanlarını görüp takdir edebilsek.. Keşke başkalarının hatalarına karşı gözsüz, kulaksız ve dilsiz olabilsek de o kusurları görmesek, duymasak ve dile dolayıp mukabelede bulunmasak.. ve Allah’ın bizi affettiği, Peygamber’in affa âmâde olduğu ve bazı has kulların affetmeyi tabiat haline getirdiği gibi bizler de herkesi affedebilsek.

İslamiyet, insanların kusurlarını araştırmamayı, gayri ihtiyari gördüğümüz zaman da göz yummayı ve onları affetmeyi sadaka saymıştır. Affı esas alan insanların vasıflarını sena makamında Kur’an-ı Kerim: “O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkeyle yutkunur ve insanları affederler..” (Âl-i İmran, 3/134) diyerek bildirmiştir
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Mertlik, kimsenin kusurunu yüzüne vurmamaktır

Geçmişin büyük bilginlerinden biri, yorgun ve bitkin bir halde uzun bir yolculuktan dönmüş, ter ve yolculuğun ağırlığı da buna eklenmişti. Yurduna yuvasına kavuşan alimin ilk işi, hamama gidip kendisine en fazla rahatsızlık vermiş olan kir ve terden kurtulmak oldu.
Hamamda kendisini yıkayan tellâk, görgüsü kıt biriydi. Yıkanma kesesine dolan kalıntıları suya tutacağına, “ne kadar kirlisin” der gibi bilgin zatın önüne yığıyordu. Keseleme işi devam ederken, tellâk keselediği şahsın ilim sahibi biri olduğunu öğrenince, “Efendim madem siz derin bir bilginsiniz. ‘Mertlik nedir?’ bana açık seçik anlatır mısınız?” dedi. Yıkanmakta olan büyük bilgin tellaka bir incelik dersi vermenin fırsatını yakalamıştı. Ona şöyle cevap verdi: “Mertlik, kimsenin kusurlarını yüzüne vurmamak, ayıplarını da kendisine göstermemektir.”
 

abı_hayat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eyl 2008
Mesajlar
5,186
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
42
güzeldi, emeğinize sağlık......
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt