YOL GÖSTERİCİ
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 29 Eyl 2008
- Mesajlar
- 99
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 68
Gözlerini derin bir karanlığa açtı… etrafında birilerinin gezindiğini hissediyordu,…hayal meyal… ama göremiyordu…..
Hatırlamaya çalıştı….en son hatırladığı şey; yatağın ve etrafındaki her şeyin garip bir uğultu ile titrediğiydi…. Her şey çılgınca sallanıyordu…. Ve sonra derin bir karanlık…..başka hiçbir şey hatırlamıyordu…
Uzaktan uzağa inilti gibi sesler duyuyordu…. Sanki birisi yada birileri mırıldanıyordu…. Ama göremiyordu…. Sonra burnuna rahatsız edici bir koku geldi….midesi bulandı…. Öğürmek istedi,…yapamadı…. Kolunu kaldırmak için çaba sarf etti,… ama sanki kolu yerinde değilmiş gibiydi….doğrulmaya çalıştı….
Başını bir şeye çarptı… işte o an içini gitgide büyüyen bir korku kapladı….işin ilginç yanı neden korktuğunu bile bilmiyordu….ama korkuyordu….
Etrafındaki mırıltılar giderek belirginleşmeye başladı…’’çok yazık’’ ‘’vah vah’’ gibi seçebildiği kelimelerin arasından hıçkırıklar seçiliyordu….sonra üzerindeki o şey sanki birden bire kalktı….yoğun bir ışık gözlerini kamaştırdı…
Yattığı yerden etrafını seçebiliyordu… hayal gibi beyaz siluetler vardı çevresinde… üzerine doğru eğilen beyaz sakallı bir yüz gördü… tanımadığı bir yüzdü bu… tanıdık bir sima görmek için gözlerini etrafında gezindirdi….yattığı yerden yüzleri tam seçemiyordu….ışık gözlerini kamaştırmıştı…..eşinin yüzünü zorlukla tanıyabildi….dudakları hareket ediyor, ama ne dediği anlaşılmıyordu.
Sonra o sakallı yüzün tekrar üzerine doğru eğildiğini gördü….üzerinde beyaz bir elbise vardı… o da bir şeyler mırıldanıyordu ama ne dediği anlaşılmıyordu…
Birden her şeyi hatırladı…….o kabus gibi geceyi......etrafındaki her şeyin sarsılmasını…duvarların üzerine doğru gelişini….sonra gözleri kör eden bir karanlık ve kulakları sağır eden bir sessizlik….o korkunç deprem….
‘’demek ki, o enkaz altından kurtuldum…’’ dedi kendi kendine…. ‘’demek ki hastanedeyim…’’ ‘’herhalde beyaz önlüklü doktor olmalı…’’ diye düşündü…
Tarifi imkansız duygular kapladı içini….ağlamak istedi….yapamadı…..
Sanki göz pınarları kurumuştu…. Konuşmak istedi….ama sesini duyamadı….
Ayaklarını hissedemiyordu…..yine içini bir korku ve ümitsizlik kapladı….
‘’herhalde,…’’ diye düşündü….’’ enkaz altında ayaklarımı kaybettim….’’
‘’kesmek zorunda kaldılar herhalde…’’ diye geçirdi içinden….
Etrafındaki mırıltılar, gitgide artıyordu….’’bu iğrenç koku da nereden geliyordu acaba ?’’
Tam o sırada etrafındakilerin içinde tanıdık bir yüz seçebildi… bu babasıydı…..
Birden içinin burkulduğunu hissetti….garip bir üzüntü ve pişmanlık sardı benliğini….babası ile üç yıldır dargındı….görüşmüyordu….neden darıldığını hatırlamaya çalıştı….bulamadı…..
‘’demek ki…’’ dedi kendi kendine….’’onu tekrar görebilmek, böyle bir güne kısmetmiş….’’ onu, şu anda bile hatırlayamadığı bir olay yüzünden kırdığı, üzdüğü için….onu üç yıldır aramadığı için…..kendisinden nefret etti….
‘’affet beni baba !....’’ diye haykırdı….ama dudaklarından çıkan sesi duyamadı…
Ağlıyordu…. Ama gözyaşları yüzünü ıslatmıyordu…. Sanki gözyaşları içine akıyordu…. Bir nisan yağmuru gibi sessizce ağlıyordu…..üşüdüğünü hissetti birden…..sırtı sanki bir buz kalıbının üzerinde yatıyormuşçasına soğuk geldi….
Etrafındakileri yattığı yerden tam olarak seçemiyordu….ama mırıltılar giderek artıyordu….sonra mırıltılar birden bire kesildi…. Siluetler hareketsizleşti…..
Ve derinden derine gelen net bir ses duydu…..’’er kişi niyetine !....’’
Ve yine her şey karanlığa gömüldü……
Dostlarınızı incitmeyin…onlara küsmeyin..barışmak için vaktiniz olmayabilir.
Sizin lütuf ve imkân sahibi olanlarınız; akrabaya, çaresizlere, Allah yolunda hicret edenlere birşey vermemeye yemin etmesinler, affetsinler, hoş görsünler. Allah'ın sizi affetmesini istemez misiniz? Allah Gafûf'dur, Rahîm'dir.
NUR SURESİ 22.
ALLAH YAR VE YOLDAŞINIZ OLSUN
YOL GÖSTERİCİ
(Akın Örsmen 11.10.2005)
Hatırlamaya çalıştı….en son hatırladığı şey; yatağın ve etrafındaki her şeyin garip bir uğultu ile titrediğiydi…. Her şey çılgınca sallanıyordu…. Ve sonra derin bir karanlık…..başka hiçbir şey hatırlamıyordu…
Uzaktan uzağa inilti gibi sesler duyuyordu…. Sanki birisi yada birileri mırıldanıyordu…. Ama göremiyordu…. Sonra burnuna rahatsız edici bir koku geldi….midesi bulandı…. Öğürmek istedi,…yapamadı…. Kolunu kaldırmak için çaba sarf etti,… ama sanki kolu yerinde değilmiş gibiydi….doğrulmaya çalıştı….
Başını bir şeye çarptı… işte o an içini gitgide büyüyen bir korku kapladı….işin ilginç yanı neden korktuğunu bile bilmiyordu….ama korkuyordu….
Etrafındaki mırıltılar giderek belirginleşmeye başladı…’’çok yazık’’ ‘’vah vah’’ gibi seçebildiği kelimelerin arasından hıçkırıklar seçiliyordu….sonra üzerindeki o şey sanki birden bire kalktı….yoğun bir ışık gözlerini kamaştırdı…
Yattığı yerden etrafını seçebiliyordu… hayal gibi beyaz siluetler vardı çevresinde… üzerine doğru eğilen beyaz sakallı bir yüz gördü… tanımadığı bir yüzdü bu… tanıdık bir sima görmek için gözlerini etrafında gezindirdi….yattığı yerden yüzleri tam seçemiyordu….ışık gözlerini kamaştırmıştı…..eşinin yüzünü zorlukla tanıyabildi….dudakları hareket ediyor, ama ne dediği anlaşılmıyordu.
Sonra o sakallı yüzün tekrar üzerine doğru eğildiğini gördü….üzerinde beyaz bir elbise vardı… o da bir şeyler mırıldanıyordu ama ne dediği anlaşılmıyordu…
Birden her şeyi hatırladı…….o kabus gibi geceyi......etrafındaki her şeyin sarsılmasını…duvarların üzerine doğru gelişini….sonra gözleri kör eden bir karanlık ve kulakları sağır eden bir sessizlik….o korkunç deprem….
‘’demek ki, o enkaz altından kurtuldum…’’ dedi kendi kendine…. ‘’demek ki hastanedeyim…’’ ‘’herhalde beyaz önlüklü doktor olmalı…’’ diye düşündü…
Tarifi imkansız duygular kapladı içini….ağlamak istedi….yapamadı…..
Sanki göz pınarları kurumuştu…. Konuşmak istedi….ama sesini duyamadı….
Ayaklarını hissedemiyordu…..yine içini bir korku ve ümitsizlik kapladı….
‘’herhalde,…’’ diye düşündü….’’ enkaz altında ayaklarımı kaybettim….’’
‘’kesmek zorunda kaldılar herhalde…’’ diye geçirdi içinden….
Etrafındaki mırıltılar, gitgide artıyordu….’’bu iğrenç koku da nereden geliyordu acaba ?’’
Tam o sırada etrafındakilerin içinde tanıdık bir yüz seçebildi… bu babasıydı…..
Birden içinin burkulduğunu hissetti….garip bir üzüntü ve pişmanlık sardı benliğini….babası ile üç yıldır dargındı….görüşmüyordu….neden darıldığını hatırlamaya çalıştı….bulamadı…..
‘’demek ki…’’ dedi kendi kendine….’’onu tekrar görebilmek, böyle bir güne kısmetmiş….’’ onu, şu anda bile hatırlayamadığı bir olay yüzünden kırdığı, üzdüğü için….onu üç yıldır aramadığı için…..kendisinden nefret etti….
‘’affet beni baba !....’’ diye haykırdı….ama dudaklarından çıkan sesi duyamadı…
Ağlıyordu…. Ama gözyaşları yüzünü ıslatmıyordu…. Sanki gözyaşları içine akıyordu…. Bir nisan yağmuru gibi sessizce ağlıyordu…..üşüdüğünü hissetti birden…..sırtı sanki bir buz kalıbının üzerinde yatıyormuşçasına soğuk geldi….
Etrafındakileri yattığı yerden tam olarak seçemiyordu….ama mırıltılar giderek artıyordu….sonra mırıltılar birden bire kesildi…. Siluetler hareketsizleşti…..
Ve derinden derine gelen net bir ses duydu…..’’er kişi niyetine !....’’
Ve yine her şey karanlığa gömüldü……
Dostlarınızı incitmeyin…onlara küsmeyin..barışmak için vaktiniz olmayabilir.
Sizin lütuf ve imkân sahibi olanlarınız; akrabaya, çaresizlere, Allah yolunda hicret edenlere birşey vermemeye yemin etmesinler, affetsinler, hoş görsünler. Allah'ın sizi affetmesini istemez misiniz? Allah Gafûf'dur, Rahîm'dir.
NUR SURESİ 22.
ALLAH YAR VE YOLDAŞINIZ OLSUN
YOL GÖSTERİCİ
(Akın Örsmen 11.10.2005)