Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kur'an'la Hadisi Karşı Karşıya Getirme Yanlışlığı (1 Kullanıcı)

aysa123456

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Nis 2007
Mesajlar
27
Tepki puanı
0
Puanları
0
Bir gürültü duydu: "? Bu gürültü nedir? Resûlul-lah'ın hadisi okunurken gürültü yapmak, hayatında onun huzurunda gürültü yapmak anlamına geldiği bu adamlara ulaşmadı mı?" diye gürledi. Hammad b. Zeyd, kendisi de hadis rivayet ederken, bir insan gürültü ederse, ona asla hadis rivayet etmezdiDers Dinleme Edebi

Derste hadis öğrencisinin yapacağı ilk şey dinleme susmak ve muhaddisin rivayet ettiklerini duyabilmek için kulak kesilmektir. Ed-Dahhak b. Müzahim: "İlim öğrenmenin birinci gereği susmak; ikincisi dinlemek; üçüncüsü amel etmek; dördüncüsü de neşretmek ve öğretmektir" der.

Muhammed b. en-Nadr el-Harisî de, öncekilerin "hadis öğrenmekte ilk iş susmak; sonra dinlemek sonra ezberlemek; sonra amel en sonra da onu neşretmektir" dediklerini haber verir. el-Asmaî der ki; "bir a'rabîyi şöyle derken duydum: "İyi bir dinleyici olmadıktan sonra, konuşan beliğ biri de olsa, sözün fayda vermesi mümkün değildir."

el-Evzaî de "güzelce dinlenilmesi muhaddis için güç-kuvvet demektir" der.

Derste, öğrencinin mutlaka söylemesi gereken bir şey zuhur ederse, gerek kendi gerek başkalarının dinlemesine mani olmamak için sesini alçaltarak konuşması gerekir. Hammad bin Zeyd dedi ki; biz Eyyûb'un yanındaydık. Bir gürültü duydu: "? Bu gürültü nedir? Resûlul-lah'ın hadisi okunurken gürültü yapmak, hayatında onun huzurunda gürültü yapmak anlamına geldiği bu adamlara ulaşmadı mı?" diye gürledi. Hammad b. Zeyd, kendisi de hadis rivayet ederken, bir insan gürültü ederse, ona asla hadis rivayet etmezdi.

Uzakta bulunduğundan dolayı hocanın sesi eğer kendisine ulaşmıyorsa öğrenci, yumuşak ve tatir bir tarzda hocadan sesini yükseltmesini taleb edebilir. Kesinlikle katı ve sert olmamalıdır. Bir kişi Affan b. Müslim'den hadis rivayet etmesini istedi. O da kabul etti. Adam, rivayet esnasında "?Sesini yükselt ki işiteyim. Zira ben ağır işitirim" dedi. Affan da ona "? Ağırlık senin herşeyinde, sadece kulaklarında değil" diye çıkıştı.

* Öğrenci, anladığı bir konuyu tekrar sormaktan, duyduğu ve bildiği şeyin tekrarını istemekten kaçınmalıdır. Zira bu tür davranışlar, hocaların bıkkınlığına ve sinirlenmesine vesile olur. Şube b. el-Haccac, çok tekrar istediği için Affan'ı defalarca meclisinden dışarı çıkarmıştır. Veki' b. El-Cerrah, "bildiği halde soranda bir çeşit riya vardır" demiştir.

Öğrencinin, muhaddisin yanında oturuşu, küçük çocuğun muallim huzurunda oturuşu gibi olmalıdır. Şerîk'e halife Mehdî'nin çocuklarından biri geldi. Duvara yaslandı ve kendisine hadis rivayet etmesini istedi. Şerîk hiç oralı olmadı, isteğini bir daha tekrar etti. Şerik yine iltifat etmedi. Oğlan bu defa "sen galiba halifenin çocuklarını hafife alıyorsun?" dedi. Şerîk; "hayır, ilim, ancak bilinlerin zayi' edemeyecekleri kadar kıymetlidir" dedi. Oğlan toplanıp diz kurdu sonra rivayet talebinde bulundu. Bu kez Şerîk, "işte ilim böyle öğrenilir" dedi.

Abdullah b. Mu'tez; "öğrenciler içinde mütevazî olan, ilmen en yüksek olandır, tıpkı çukur yerlerin su bakımından diğer yerlerden daha zengin olduğu gibi" der.

* Öğrencinin, hocaya yüzünü dönmesi, başka taraflara yönelmemesi, kimseyle fısıldaşmaması, başka birinin farklı rivayetinden hocaya söz etmemesi gerekir.

* Muhaddisten duyar duymaz, Resûlullah'ın hadisine re'yi ile itiraza kalkışmaktan öğrenci kesinlikle kaçınmalıdır. Zira bu, onun için yasaklanmıştır.

İmran bin Husayn (r.a.) "Resûlullah (s.a.) "haya bütünüyle hayrdır" buyurdu" dedi. Oradakilerden biri derhal "hayada zaaf (veya acz) de vardır"dedi. İmran;

"- Ben Resûllullah (s.a.) dan hadis naklediyorum, sen ise ne diyorsun! Yemin edip bir daha asla sana bir şey söylememek geçiyor içimden!" diye çıkıştı.

* Aynı şekilde öğrencinin Kur'an'ın genel anlamı ile de itiraz etmemesi gerekir. Zira o hadisin, kendisiyle Kur'an'ın tahsis edildiği hadislerden biri olması mümkündür. Sa'id b. Cübeyr (r.a.) Resûllullah (s.a.) dan bir hadis rivayet etti. Mekkelilerden biri, "ALLAH teala kitabında şöyle şöyle buyuruyor" diye itirazda bulundu. Said fena halde kızdı ve;

"- Resûlullah, ALLAH'ın kitabını senden çok iyi bildiği halde, görüyorum ki şimdi sen kalkmış ALLAH'ın kitabı ile ALLAH Resûlünün hadisine muaraza ediyorsun. Öyle mi?" diye çıkıştı.

* Muhaddis, bilinen bir haberi rivayet ettiği zaman öğrenciye, o hadisi bildiğini göstermek maksadıyla? hocaya müdahale etmemesi yaraşır, zira kim böyle bir müdahaleye kalkışırsa o, edepsizlik etmiş olur.

Ata demiştir ki; "bir genç bir hadis rivayet eder, ben onu hiç duymamış gibi dinlerim. Halbuki o daha doğmadan ben onu duymuş öğrenmeşimdir." Hakimlerden biri de şöyle demiştir: "Ondan daha iyi bilse bile rivayetinde kişiye ortaklık etmeye kalkışmamak edebtendir". Haccac b. Ertat; "her birinizin edebli olmaya ihtiyacı, elli hadise olan ihtiyacından daha fazladır." demiştir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt