Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) den rivayet edilmiştir ki, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Her kim ilim arayarak bir yola girerse, Allah (-u Teala) cennet’in yolunu ona çok kolay eder. Bir kavim (cemaat) Allah’ın evlerinden bir evde Allah’ın kitabını okumak ve aralarında müzakere etmek (ders çalışmak) üzere toplaşırlarsa, mutlaka onlara sekinet iner (kalp huzuru ve rahatlığı yağar). Onları rahmet kaplar, melekler kuşatır. Ve Allah (-u Teala) onları indi manevisinde (manevi yanında) bulunan (yüksek melek cemaat) lar arasında anar.” (Müslim, Zikir:38, imaret:147, Ebu Davud, Vitir 14, Tirmizi, Kuran:12, ibn-i Mace- Mukaddime:17, A.B.Hanbel:2/252,407)
Abdullah ibn-i Amr (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilmiştir ki Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : “Kuran sahibine (ehline) denilecektir ki: oku, yüksel ! Dünyada tertil eder olduğun (yavaş yavaş, güzel güzel okuduğun) gibi tertil et. Zira senin derecen, son okuyacağın ayet yanındadır. (Son okuyacağın ayet göre tayin edilecektir).” buyurdu(Tirmizi: Sevabül-Kuran-18, Ebu Davud: Vitir-20, lbn-i
Mace: Edep-52, Müsned-i Ahmed :2/192)
Bundan anlaşılıyor ki, dünyada Kuranın hepsini veya bazısını ezberlemiş ve onunla amel etmiş olan kişilere, okudukları ayetler kadar cennette derece verilecektir.
Nitekim Hazreti Aişe (Radıyallahu Anha) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Efendimiz(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Cennet derecelerinin sayısı, Kuran ayetlerinin sayısı kadardır. 0 halde Kuran ehlinden cennete girenin fevkinde (üstünde) derece yoktur.” (Alaüddin eL-Mütteki, Kenzü’l –Ummal: 1/522, 2273)
Muazel-Cüheni (Radıyallahu Anh) den rivayete göre, Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):“Her kim Kuran okur ve ondakilerle amel ederse, kıyamet gününde anne ve babasına bir taç giydirilecektir ki, güneş dünya evlerinde sizin aranızda olsaydı o (taç) o güneşten daha ışıklı olurdu. Yani o tacın ışığı güneşin ışığından daha güzeldir. Ya o Kuranla amel eden kişinin kendisi hakkında ne zannedersiniz ?“buyurdu. (Ebu Davud: Vitir-14, Müsned-i Ahmed : 3/440)
Şüphe yok ki, Kuran’ı ezberleyip onunla amel eden kişinin derecesi, babasının derecesinden daha yüksek olacaktır.
İbn-i Abbas (Radıyallahu Anhuma) dan rivayet edilmiştir ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “İçinde Kurandan hiç bir şey bulunmayan kişi, harap (yıkık) ev gibidir.” <Tirmizi: Sevabü’l-Kuran:18, Darimi Fazailü’l-Kuran:l, 2429)
Böyle bir kimse bütün hayır ve bereketlerden boştur. Kuranı yüklenen kişi ise, hayır vebereketlerle doludur.
Hazreti Ali (Radıyallahu Anh) den rivayet edilmiştir ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Her kim Kuranı okur ve onu ezberler, böylece helalini helal, haranımı da haram kabul ederse, Allah-ü Teala onu bu sebeple cennete girdirir ve onu, yakınlarından tamamına, cehennemin gerekli
olduğu on kişiye şefaatçı (yardımcı) kılar.” (Tirmizi, Sevabü ‘l-Kuranü3, ibn-i Mace: Mukaddime-16, A. b. Hanbel: 1/147,149)
Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) den rivayet edilmiştir ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi. ve Sellem) şöyle buyurdu “Kıyamet gününde Kuran gelecek ve diyecektir ki: Ya Rabbi ! O’nu (beni okuyanı ve benimle amel edeni) süsle, bunun üzerine ona keramet tacı (çok kıymetli bir taç) giydirilecektir, sonra diyecektir ki: Ya Rabbi ona daha ziyade ver. Bunun üzerine (ehli Kuran) olan o kişiye, keramet elbisesi (çok kıymetli bir elbise) giydirilecek. Sonra diyecektir ki: Ya Rabbi! Ondan razı ol. MevlaTeala’da o kulundan razı olacaktır ve ona: Oku, yüksel! Sen okuduğun her ayete karşı bir sevap ziyade edilecek (bir derece yükseltilecek) sin. denilecektir.” (Tirmizi:Sevabü’l-Kuran: 18, Darimi, Fezailül-Kuran:1, Ahmed lbn-i Hanbel 2/192,471)
İbni Abbas (Radıyallahu Anhuma) dan rivayete göre, Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Benim ümmetimin en şereflileri, Kuran-ı yükleniciler (Kuran-ı Kerimi belleyip onunla amel edenler) ve gece ashabı (gece ibadetitle meşgul olanlar) dır.'' (Es-Suyuti, El Fethu'l Kebir: 1/188)
Böyle bir define nasıl mevcutken, insan nasıl olur da Kuran-ı Kerim'i öğrenip öğreterek en şerefli olmaya çalışmaz ve gece sabahlara kadar uyuyarak bu şereften mahrum olur.
-Ebu Said (Radıyallallu Anh) dan rvayete göre, Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Allah (-u Teala Hazretlerin) in kelamı (olan Kuran) nın, diğer kelamlara olan üstünlüğü, Allah (-u Teala’n) ın mahlukatına (yaratıklarına) olan üstünlüğü gibidir.” (Tirmizi: Camius sahih Sevabu’l-Kuran:25/5/184, Darimi Sünen ,Fedailü’l-Kuran 6)
Kuranı bilip onunla amel edenin, diğer insanlardan ne kadar üstün olduğunu buradan anlamak lazımdır. Binaenaleyh bir islam aliminin ne kadar büyük olduğu da buna kıyas edilmelidir. Kuran-ı Kerim bu kadar faziletli olduğuna göre, O’nu bilen ve O’nunla amel eden de en faziletli olur. Zira herkes uğraştığı mesleğe göre kıymet kazanır. Kuranla uğraşmak en büyük meslek olduğu için, onun meslektaşları da en büyük olmuşlardır.
Abdullah ibn-i Amr (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilmiştir ki Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : “Kuran sahibine (ehline) denilecektir ki: oku, yüksel ! Dünyada tertil eder olduğun (yavaş yavaş, güzel güzel okuduğun) gibi tertil et. Zira senin derecen, son okuyacağın ayet yanındadır. (Son okuyacağın ayet göre tayin edilecektir).” buyurdu(Tirmizi: Sevabül-Kuran-18, Ebu Davud: Vitir-20, lbn-i
Mace: Edep-52, Müsned-i Ahmed :2/192)
Bundan anlaşılıyor ki, dünyada Kuranın hepsini veya bazısını ezberlemiş ve onunla amel etmiş olan kişilere, okudukları ayetler kadar cennette derece verilecektir.
Nitekim Hazreti Aişe (Radıyallahu Anha) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte Efendimiz(Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
“Cennet derecelerinin sayısı, Kuran ayetlerinin sayısı kadardır. 0 halde Kuran ehlinden cennete girenin fevkinde (üstünde) derece yoktur.” (Alaüddin eL-Mütteki, Kenzü’l –Ummal: 1/522, 2273)
Muazel-Cüheni (Radıyallahu Anh) den rivayete göre, Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):“Her kim Kuran okur ve ondakilerle amel ederse, kıyamet gününde anne ve babasına bir taç giydirilecektir ki, güneş dünya evlerinde sizin aranızda olsaydı o (taç) o güneşten daha ışıklı olurdu. Yani o tacın ışığı güneşin ışığından daha güzeldir. Ya o Kuranla amel eden kişinin kendisi hakkında ne zannedersiniz ?“buyurdu. (Ebu Davud: Vitir-14, Müsned-i Ahmed : 3/440)
Şüphe yok ki, Kuran’ı ezberleyip onunla amel eden kişinin derecesi, babasının derecesinden daha yüksek olacaktır.
İbn-i Abbas (Radıyallahu Anhuma) dan rivayet edilmiştir ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “İçinde Kurandan hiç bir şey bulunmayan kişi, harap (yıkık) ev gibidir.” <Tirmizi: Sevabü’l-Kuran:18, Darimi Fazailü’l-Kuran:l, 2429)
Böyle bir kimse bütün hayır ve bereketlerden boştur. Kuranı yüklenen kişi ise, hayır vebereketlerle doludur.
Hazreti Ali (Radıyallahu Anh) den rivayet edilmiştir ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Her kim Kuranı okur ve onu ezberler, böylece helalini helal, haranımı da haram kabul ederse, Allah-ü Teala onu bu sebeple cennete girdirir ve onu, yakınlarından tamamına, cehennemin gerekli
olduğu on kişiye şefaatçı (yardımcı) kılar.” (Tirmizi, Sevabü ‘l-Kuranü3, ibn-i Mace: Mukaddime-16, A. b. Hanbel: 1/147,149)
Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) den rivayet edilmiştir ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi. ve Sellem) şöyle buyurdu “Kıyamet gününde Kuran gelecek ve diyecektir ki: Ya Rabbi ! O’nu (beni okuyanı ve benimle amel edeni) süsle, bunun üzerine ona keramet tacı (çok kıymetli bir taç) giydirilecektir, sonra diyecektir ki: Ya Rabbi ona daha ziyade ver. Bunun üzerine (ehli Kuran) olan o kişiye, keramet elbisesi (çok kıymetli bir elbise) giydirilecek. Sonra diyecektir ki: Ya Rabbi! Ondan razı ol. MevlaTeala’da o kulundan razı olacaktır ve ona: Oku, yüksel! Sen okuduğun her ayete karşı bir sevap ziyade edilecek (bir derece yükseltilecek) sin. denilecektir.” (Tirmizi:Sevabü’l-Kuran: 18, Darimi, Fezailül-Kuran:1, Ahmed lbn-i Hanbel 2/192,471)
İbni Abbas (Radıyallahu Anhuma) dan rivayete göre, Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Benim ümmetimin en şereflileri, Kuran-ı yükleniciler (Kuran-ı Kerimi belleyip onunla amel edenler) ve gece ashabı (gece ibadetitle meşgul olanlar) dır.'' (Es-Suyuti, El Fethu'l Kebir: 1/188)
Böyle bir define nasıl mevcutken, insan nasıl olur da Kuran-ı Kerim'i öğrenip öğreterek en şerefli olmaya çalışmaz ve gece sabahlara kadar uyuyarak bu şereften mahrum olur.
-Ebu Said (Radıyallallu Anh) dan rvayete göre, Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: “Allah (-u Teala Hazretlerin) in kelamı (olan Kuran) nın, diğer kelamlara olan üstünlüğü, Allah (-u Teala’n) ın mahlukatına (yaratıklarına) olan üstünlüğü gibidir.” (Tirmizi: Camius sahih Sevabu’l-Kuran:25/5/184, Darimi Sünen ,Fedailü’l-Kuran 6)
Kuranı bilip onunla amel edenin, diğer insanlardan ne kadar üstün olduğunu buradan anlamak lazımdır. Binaenaleyh bir islam aliminin ne kadar büyük olduğu da buna kıyas edilmelidir. Kuran-ı Kerim bu kadar faziletli olduğuna göre, O’nu bilen ve O’nunla amel eden de en faziletli olur. Zira herkes uğraştığı mesleğe göre kıymet kazanır. Kuranla uğraşmak en büyük meslek olduğu için, onun meslektaşları da en büyük olmuşlardır.