imported_hamza_yürekli
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 27 May 2009
- Mesajlar
- 25
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 38
Tevâfuk hakkında bazı sorular
Sual: En mühim hakaik-i Kur’âniye ve îmaniye ile meşgul olduğun halde neden onu muvakkaten bırakıp en ziyade mânâdan uzak olan huruf-u hecâiyenin adedlerinden bahsediyorsun?
El-cevab: Çünkü Bu meş’um zamanda Kur’ân’ın bir temel taşı olan hurûfuna hücum ediliyor ve onun tebdiline çalışılıyor!
(Rumuzat-i Semaniye, 48)
Bir hususta bir, iki, üç cihetten ittifak olsa bunun bir tesâdüf olamayacağı gâyet âşikâr iken, böyle 600 küsür sahife içinde başta 2806 Allah lafzı olmak üzere binlerce kelimenin umumen ittifak edip hep denk gelmesinin tesâdüf olmasına hiç imkân var mıdır?
Üstad Ahmed Husrev Efendi’nin mübârek kaleminden çıkan Tevâfuklu Kur’ân-ı Kerîm’i görenler daha ilk bakışta, “Mâşaallah, bârekâllah!” diyerek ne kadar muntazam ve ahenkli olduğunu itiraf ediyorlar. Sahifeleri çevirdikçe özellikle Allah lafızları ve birçok kelimenintevâfuk ettiğini hayretler içinde müşahede ediyorlar. Bütün Kur’ân’da sadece birkaç sahifede görünse belki tesâdüfe ihtimal verilebileceği hâlde, 600 küsür sahifede başta 2806 Allah lafzı olmak üzere, birbiriyle alâkalı binlerce kelimenin hep tevâfuk edip denk gelmeleri elbette tesâdüf olamaz. 2800 defa tekerrür eden bir hale tesâdüf değil, elbette tevâfuk denir.
Bedîüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle: “Muzaaf tevâfukları tesâdüf zannedenler, zannederiz ki insan suretindeki kör bir şey olmalı ki, kör tesâdüfe böyle bir şeyi havâle ediyor.” (Rumuzat-ı Semaniye, 56)
Sual: En mühim hakaik-i Kur’âniye ve îmaniye ile meşgul olduğun halde neden onu muvakkaten bırakıp en ziyade mânâdan uzak olan huruf-u hecâiyenin adedlerinden bahsediyorsun?
El-cevab: Çünkü Bu meş’um zamanda Kur’ân’ın bir temel taşı olan hurûfuna hücum ediliyor ve onun tebdiline çalışılıyor!
(Rumuzat-i Semaniye, 48)
Bir hususta bir, iki, üç cihetten ittifak olsa bunun bir tesâdüf olamayacağı gâyet âşikâr iken, böyle 600 küsür sahife içinde başta 2806 Allah lafzı olmak üzere binlerce kelimenin umumen ittifak edip hep denk gelmesinin tesâdüf olmasına hiç imkân var mıdır?
Üstad Ahmed Husrev Efendi’nin mübârek kaleminden çıkan Tevâfuklu Kur’ân-ı Kerîm’i görenler daha ilk bakışta, “Mâşaallah, bârekâllah!” diyerek ne kadar muntazam ve ahenkli olduğunu itiraf ediyorlar. Sahifeleri çevirdikçe özellikle Allah lafızları ve birçok kelimenintevâfuk ettiğini hayretler içinde müşahede ediyorlar. Bütün Kur’ân’da sadece birkaç sahifede görünse belki tesâdüfe ihtimal verilebileceği hâlde, 600 küsür sahifede başta 2806 Allah lafzı olmak üzere, birbiriyle alâkalı binlerce kelimenin hep tevâfuk edip denk gelmeleri elbette tesâdüf olamaz. 2800 defa tekerrür eden bir hale tesâdüf değil, elbette tevâfuk denir.
Bedîüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle: “Muzaaf tevâfukları tesâdüf zannedenler, zannederiz ki insan suretindeki kör bir şey olmalı ki, kör tesâdüfe böyle bir şeyi havâle ediyor.” (Rumuzat-ı Semaniye, 56)