Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kuran'da Evrim Yoktur-1 (1 Kullanıcı)

ahmetsecer

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Nis 2009
Mesajlar
181
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
1. YANILGI

İnsanın "Evrimsel Merhaleler" Sonucu Yaratıldığı Yanılgısı

"Size ne oluyor ki, Allah'tan bir vakarı ummuyorsunuz? Oysa O, sizi gerçekten tavır tavır yaratmıştır." (Nuh Suresi, 13-14)

Evrimsel yaratılış yanılgısını savunanlar yukarıdaki ayette geçen "tavır tavır" kelimesini kendi yanlış mantıkları doğrultusunda "evrim merhalelerinden geçirerek" şeklinde çevirirler.

"Etvar" kelimesi "tavır, halet, durum" anlamına gelen "Tavru" kelimesinin çoğuludur ve Kuran'da bu şekilde başka bir ayette geçmemektedir. Bu ayette geçen aşamalar bir insanın sperm olarak ulaştığı anne rahminde, önce embriyo, ardından bir et parçası, sonra kemik ve et halinde gelişip, sonra da bir insan olarak dünyaya gelişini ifade etmektedir.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazırın tefsiri:

"… Ebu's-Suud'un açıklamasına göre; önce unsurlar halinde, sonra gıdalar halinde, sonra karışımlar halinde, sonra sperma halinde, sonra embriyon halinde, sonra et parçası halinde, sonra kemik ve et halinde, sonra da bambaşka bir yaratılışla şekil vermiştir. "Yaratanların en güzeli olan Allah'ın şanı ne Yücedir." (Müminun, 23/14). Bunları yapan o güzel Yaratıcı ululama ve saygıya layık değil mi? O sizi daha başka bir şekil ve yaratışla yükseltemez mi? Yahut ezip yok ederek elem verici o azaplara düşüremez mi? Siz niye bunları düşünmüyorsunuz?"

2. YANILGI

Kuran'da Evrimsel Sürece İşaret BulunduğuYanılgısı

"Gerçek şu ki, insanın üzerinden, daha kendisi anılmaya değer bir şey değilken, uzun zamanlardan (dehr) bir süre (hin) gelip-geçti." (İnsan Suresi, 1)
Yukarıdaki ayet aynı çevrelerin kendilerince evrime delil olarak sundukları bir diğer ifadedir. Kişisel yorumlarına dayalı bir çeviriyle "kendisi anılmaya değer birşey değilken" ifadesi "insanın bir insan olmadan önceki hallerinin ifade edildiği" şeklinde açıklanmaktadır. Oysa ilk iddia gibi bu evrimci iddia da gerçeklerden uzaktır.

Ömer Nasuhi Bilmen ise ayeti şu şekilde tefsir eder:

"Bu ayetler, Cenab-ı Hakk'ın insanları hiç mevcut, malum değillerken bilahare birer katre sudan işitir ve görür bir halde yaratmış ve onları imtihana tabi tutmuş olduğunu bildiriyor... Nev'i insan, başlangıçta hiç mevcut değildi, sonra bir müddet içinde bir katre sudan, bir topraktan ve çamurdan tasvir edilmiş bir ceset haline gelmiştir. O insan, o zaman malum değildi, onun ne gibi bir ismi haiz ve ne için yaratılmış olduğu gök ve yer halkınca bilinmiyordu. Sonra kendisine ruh bilinci yad edilmeye başlanılmıştır."

3. YANILGI

Sudan Yaratmanın Evrimsel Yaratılışa İşaret Ettiği Yanılgısı

Şüphesiz Biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık. (İnsan Suresi, 2)


Evrimsel yaratılış yanılgısını savunanlar birçok ayette geçen "insanın sudan yaratıldığı" şeklindeki ifadeleri de kendi iddialarına sözde bir delil olarak göstermeye çalışmaktadırlar. Sudan hareketle bütün canlıların oluştuğunu iddia etmektedirler.

Oysa insanın sudan yaratıldığının ifade edildiği ayetler de yine İslam alimleri ve tefsirciler tarafından her zaman spermadan yaratılma olarak açıklanmıştır.

Örneğin Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, İnsan Suresi'nin 2. ayetini şu şekilde tefsir eder:

"… Şu şekilde yaratıldı bir nutfeden. Rağıb'ın açıkladığı üzere nutfe, esasen saf suya denir. Erkeğin suyuna da nutfe denilmiştir. Örfte nutfe ile meni eş anlamlı gibi sayılmıştır. Fakat Kıyamet Suresi'nin sonunda da geçtiği gibi Kuran'da "Dökülen meniden bu nutfe." (Kıyamet Suresi, 37) buyrularak nutfenin meniden bir parça olduğu ifade edilmiştir. Sahih-i Müslim'de rivayet olunduğu üzere "Suyun hepsinden çocuk olmaz" hadis-i şerifinde de bir bütünün her parçası kastedilerek "Bir suyun her bir parçasından" buyrulmamış, bir parçası kastedilerek "suyun tamamından" buyrulmuş olmasından çocuğun meydana geldiği o suyun, suyun toplamı olan bütün meni değil, onun bir parçasından ibaret olduğu anlatılmış bulunduğundan nutfe, meniden bir cüz olan saf tohumun adı olduğu anlaşılır."

4. YANILGI

Önce Topraktan, Sonra Sudan Yaratılmanın Evrimsel Yaratılışa İşaret Ettiği Yönündeki Yanılgı

"... Seni topraktan, sonra bir damla sudan yaratan, sonra da seni düzgün (eli ayağı tutan, gücü kuvveti yerinde) bir adam kılan (Allah)ı inkar mı ettin?" (Kehf Suresi, 37)


Ömer Nasuhi Bilmen ise aynı ayeti şu şekilde tefsir eder:

... Senin aslın ve yaratılışın sebebi olan Hazreti Adem'i (topraktan) yaratan (sonra) da seni (bir nutfeden) en yakın maddei vücudun olan bir katre meniden (yaratan sonra da seni bir erkek olarak tesviye eden) seni böyle müteaddit etvari hayatiye (birçok hayat durumları) neticesinde tam, baliğ bir insan olarak vücuda getiren Halik-i Kerim'i (inkar eder mi oldun) çünki ahiret hayatını inkar, onun zuhura geleceğini haber veren ve ona kadir olan Allah Teala'yı inkar demektir...

Topraktan ve sudan yaratılmanın bildirildiği diğer ayetlerde de, az önceki maddede incelediğimiz gibi insanın evrim aşamaları değil, insanın yaratılışının anne karnına düşmeden önceki, anne karnındaki ve doğumdan sonraki aşamaları tarif edilmektedir:

Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, Biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra bir alak'tan (embriyo), sonra yaratılış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından; size (kudretimizi) açıkça göstermek için. Dilediğimizi, adı konulmuş bir süreye kadar rahimlerde tutuyoruz. Sonra sizi bebek olarak çıkarıyoruz, sonra da erginlik çağına erişmeniz için (sizi büyütüyoruz). Sizden kiminizin hayatına son verilmekte, kiminiz de, bildikten sonra hiçbir şey bilmeme durumuna gelmesi için ömrün en aşağı ucuna (yaşlılığa) geri çevrilmektedir. Yeryüzünü kupkuru ölü gibi görürsün, fakat Biz onun üzerine suyu indirdiğimiz zaman titreşir, kabarır ve her güzel çiftten (ürünler) bitirir. (Hac Suresi, 5)

O'dur ki, sizi topraktan, sonra bir damla sudan, sonra bir alak'tan (embriyo) yarattı; sonra sizi bir bebek olarak çıkarmakta, sonra güçlü (erginlik) çağınıza erişmeniz, sonra da yaşlanmanız için size (belli bir ömür vermektedir). Sizden kiminin daha önce hayatına son verilmektedir; adı konulmuş bir ecele erişmeniz ve belki aklınızı kullanmanız için (Allah sizi böyle yaşatır). (Mümin Suresi, 67)

Bir damla sudan (döl yatağına) meni döküldüğü zaman. (Necm Suresi, 46)



5. YANILGI

İlk İnsanın Bir Süreç İçinde Yaratıldığı Yanılgısı

Hani Rabbin meleklere: "Gerçekten Ben, çamurdan bir beşer yaratacağım" demişti. (Sad Suresi, 71)


Evrimsel yaratılışla ilgili bir diğer yanılgı ise yine ayette geçen bir ifadenin yanlış bir şekilde yorumlanması sonucu ortaya çıkmaktadır. Ayetteki altı çizili ifade "çamurdan bir beşer yapmaktayım" şeklinde tercüme edilmekte ve bunun sözde evrim süreci içinde, yavaş yavaş yaratılışa işaret ettiği iddia edilmektedir. Ancak ayetin Arapçası bu şekilde bir çevirinin kişisel bir yorum ve bir çarpıtma olduğunu açıkça ortaya koymaktadır:

"İnni halikun beşeren min tın." = "Ben çamurdan bir beşer yaratanım."

Bu ayette "yapmaktayım" şeklinde bir ifade bulunmamaktadır. Nitekim ayetin devamında "onu bir biçime sokup üflediğim zaman ona secdeye kapanın" şeklinde geçmekte ve buradan da "yaratma" fiilinin bir anda olup bittiği anlaşılmaktadır.

Nitekim İslam alimleri de bu ayeti "yapmaktayım" şeklinde çevirmemektedir. Örneğin Süleyman Ateş tefsirinde ayeti şu şekilde açıklamaktadır:

"Rabbin meleklere demişti ki: "Ben çamurdan bir insan yaratacağım."

Allah, çamurdan bir insan yaratacağını meleklere söylemiş, çamuru insan şekline koyup içine de Kendi ruhundan üfledikten sonra meleklere, insana secde etmelerini emretmiş. Meleklerin hepsi secde etmiş. Yalnız cinlerden olan İblis, kendisinin ateşten yaratıldığını, çamurdan yaratılan insandan hayırlı olduğunu ileri sürerek insanın atasına secde etmemiştir."

6. YANILGI

Hz. Adem'in İlk İnsan Olmadığı Yönündeki Yanılgı


Evrimsel yaratılış yanılgısıyla ilgili olarak ortaya atılan bir diğer iddia ise, Hz. Adem'in ilk insan olmayabileceği -hatta insan olmayabileceği (Hz. Adem'i tenzih ederiz)- şeklindedir. Bu batıl iddiaya sözde delil olarak aşağıdaki ayet gösterilmektedir:

Hani Rabbin meleklere: "Muhakkak Ben, yeryüzünde bir halife var edeceğim" demişti. Onlar da: "Biz seni şükrünle yüceltir ve (sürekli) takdis ederken, orada bozgunculuk çıkaracak ve kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?" dediler. (Allah:) "Şüphesiz sizin bilmediğinizi Ben bilirim" dedi. (Bakara Suresi, 30)


Bu iddiayı savunan çevreler ayette geçen "halife var edeceğim" şeklindeki ifadede geçen Arapça "ceale" fiilini, "tayin etmek" kelimesi ile açıklamaktadırlar. Yani Hz. Adem'in ilk insan olmadığı, birçok insan arasından halife olarak "tayin edildiği" yanılgısını öne sürmektedirler. Oysa "ceale" kelimesinin Kuran'da kullanılan çok çeşitli anlamları vardır ve bunlar şu şekildedir:

Ceale: Yaratmak, icad etmek, çevirmek, yapmak, koymak, kılmak

Kuran'da "ceale" filinin geçtiği diğer ayetlerden birkaç örnek şöyledir:


Sizi tek bir nefisten yarattı, sonra ondan kendi eşini var etti (ceale) ve sizin için davarlardan sekiz çift indirdi… (Zümer Suresi, 6)


De ki: "Sizi inşa eden (yaratan), size kulak, gözler ve gönüller veren (ceale) O'dur. Ne az şükrediyorsunuz?" (Mülk Suresi, 23)


"Ve Ay'ı bunlar içinde bir nur kılmış, Güneş'i de (aydınlatıcı ve yakıcı) bir kandil yapmıştır. (ceale)" (Nuh Suresi, 16)


"Allah, yeri sizin için bir yaygı kıldı. (ceale)" (Nuh Suresi, 19)

Yukarıdaki ayetlerde de görüldüğü gibi, "ceale" kelimesi Kuran'da çok çeşitli anlamlarda kullanılmıştır. Ayrıca pek çok ayette de Hz. Adem'in topraktan yaratıldığı belirtilmektedir. Hz. Adem'in, diğer insanlar içinde bir insan olmadığı, özel ve farklı bir yaratılışa sahip olduğu bu ayetlerden de anlaşılmaktadır.

7. YANILGI

Kuran'da Geçen "Atalarımız" Şeklindeki İfadenin Evrimsel Atalara İşaret Ettiği Yanılgısı


Evrim teorisine aldanmış bazı Müslümanların iddialarına kendilerince delil göstermeye çalıştıkları Kuran'daki bir başka ifade ise birçok ayette geçen “atalarınız” kelimesidir. Evrimcilerin hatalı tefsirine göre bu ifadede sözde insanın ilkel atalarına işaret bulunmaktadır. Bu hatalı yorumu kendilerince açıklamaya çalışırken de kelimenin Kuran’da çoğul kullanılması olarak gösterirler. Bu ayetlerden bazıları şu şekildedir:

(Musa:) Dedi ki: "O sizin de Rabbiniz, geçmişteki atalarınızın da Rabbidir." (Şuara Suresi, 26)

O'ndan başka ilah yoktur; diriltir ve öldürür. Sizin de Rabbinizdir, geçmiş atalarınızın da Rabbidir. (Duhan Suresi, 8)


Ancak bu Kuran ahlakına uygun olmayan bir iddiadır, çünkü bu kelimenin ayetlerde çoğul olarak yer alması çok bilinen bir kullanımdır ve evrimsel bir açıklamaya hiçbir şekilde dayanak oluşturmamaktadır.

Kuran'da bu ifadenin geçtiği başka birçok ayet vardır. Örneğin Bakara Suresi'nin 133. ayetinde "ataların" kelimesi geçmektedir. Buradaki "atalar", evrimleşme sürecini hiçbir şekilde anlatmamakta, insanların önceki nesillerini ifade etmektedirler. Aynı şekilde "geçmişteki atalar" ifadesinde de geçmiş soylar anlatılmaktadır. Bu ifadenin içinde evrimleşmeyi bildiren bir anlatım asla yoktur:

Yoksa siz, Yakub'un ölüm anında, orada şahidler miydiniz? O, oğullarına: "Benden sonra kime ibadet edeceksiniz?" dediğinde, onlar: "Senin ilahına ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak'ın ilahı olan tek bir ilaha ibadet edeceğiz; bizler O'na teslim olduk" demişlerdi. (Bakara Suresi, 133)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt