Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kur'anda Dua Ayetleri (1 Kullanıcı)

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
40,922
Tepki puanı
6,256
Puanları
163
Yaş
52
“ Rabbim, ilmimi artır.” Taha, 114


“ Ey Rabbim! Eğer onların tehdit edildikleri şeyi bana mutlaka göstereceksen, Rabbim beni o zalimler güruhu içerisinde bırakma!” Mü'minun, 94


“ Ey Rabbimiz! Bizden (yaptığımızı) kabul buyur. Şüphesiz sen (bizi hakkıyla) işiten ve bilensin.” Bakara, 127


“Ey Rabbim! Bu şehri emniyetli kıl, beni ve oğullarımı heykellere/putlara tapmaktan uzak tut.” İbrahim, 35


“Ey Rabbim! Beni ve neslimden (gelenleri) de namazı gereği gibi kılanlardan eyle. Ey Rabbimiz! Duamı kabul buyur.” İbrahim, 40


“Ey Rabbimiz! Hesabın görüleceği kıyâmet gününde beni, annemi, babamı ve tüm mü’minleri bağışla.”
İbrahim, 41


“Yâ Rabbi! Bana kendi katından çok temiz bir nesil (çocuk) bahşet. Muhakkak ki sen duayı hakkıyla işitensin.”
Al-i İmran, 38


“ Ey Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla, rahmetine bizi de dahil et, sen merhametlilerin en merhametlisisin.” A'raf, 151


“ Yâ Rabbi! Eğer dileseydin onları da, beni de daha evvel helak ederdin. İçimizdeki birtakım beyinsizler yüzünden bizi de mi helak edeceksin? Bu senin imtihanından başka (bir şey) değildir. Onunla dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğini de doğru yola iletirsin. Sen bizim velîmizsin, artık bizi bağışla ve bize merhamet et. Sen bağışlayanların en hayırlısısın.” A'raf, 155


“Bize hem bu dünyada hem de âhirette iyilik nasip et. Şüphesiz biz (tevbe edip) sana yöneldik.”
A'raf, 156


“Biz ancak Allah’a güvenip dayandık. Ey Rabbimiz! Zalim kavm(in zulmüne uğratmak)la bizi imtihan (konusu) yapma! Bizi, rahmetinle o inkârcılar toplumundan kurtar.” Yunus, 85-86


” Ey Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında hak olan ne ise ona hükmet, sen hükmedenlerin en hayırlısısın.”
A'raf, 89


“Ey Rabbim! Bilgim olmayan şeyi senden istemekten sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve bana merhamet etmezsen ziyana uğrayanlardan olurum.” Hud, 47


“Rabbim! Beni yalanlamalarına karşı bana yardım et.” Müminun, 26


“Rabbim! Beni mübarek bir yere indir. Sen (yere) indirenlerin en hayırlısısın.” Müminun, 29


” Ey gökleri ve yeri yaratan! Benim dünyada ve âhirette velîm (sahibim gerçek dostum) sensin! Benim canımı müslüman olarak al ve beni sâlih (mü’min)ler arasına dahil et.” Yusuf, 101



“Senden başka hiçbir ilâh yoktur, seni (noksanlıklardan) tenzih ederim, doğrusu ben (bu hareketimle) kendine zulmedenlerden oldum.” Enbiya, 87


“Ey Rabbim! Beni ve aile (fertleri)mi bunların yaptıklarından kurtar!” Şuara, 169


“Ey Rabbim! Bana, anneme ve babama lütfettiğin nimetine şükretmemi ve senin razı olacağın iyi bir iş yapmamı bana ilham et (beni muvaffak kıl). Rahmetinle beni iyi (mü’min) kullarının arasında (cennete) koy.” Neml, 19


Ey Rabbimiz! Üstümüze (bol) sabır yağdır, bizi müslümanlar olarak öldür.” A'raf, 126


“Ey Rabbimiz! Unutur veya (kasıtsız) hata edersek, bizi (ondan) sorguya çekme! Ey Rabbimiz! Bizden önceki (itaatsiz ümmet)lere yüklediğin gibi, bize (zor/helak edici) bir yük yükleme! Ey Rabbimiz! Gücümüzün yetmediği şeyleri de bize taşıtma! Bizi affet, bizi bağışla, bizi esirge! Sen Mevlâmızsın; küfre sapan, seni tanımayanlara karşı bize yardım et/zafer ihsan eyle.” Bakara, 286


” Bizi doğru yola (İslâm’a) ilet (İslâm ile yaşat). Kendilerine (lütfundan) nimet verdiğin (iyi) kimselerin yoluna (ilet); (emirlerine âsi olmuş ve) gazaba uğramışların ve sapıtanların değil (Yâ Rabbi).“Fatiha, 6-7


“Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra, kalplerimizi (haktan) çevirme! Bize yüce katından bir rahmet bağışla. Şüphesiz sen bağışı en bol olansın.” Al-i İmran, 8


“Ey Rabbimiz! Muhakkak ki sen, insanları (geleceğinden asla) şüphe edilmeyen bir günde toplayacak olansın. Hiç şüphesiz, Allah sözünden dönmez.” Al-i İmran, 9


“Ey Rabbimiz! Biz gerçekten iman ettik, artık bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru.”
Al-i İmran, 16


“Ey Rabbimiz! Elbette sen kimi ateşe sokarsan, şüphesiz onu ‘aşağılık ve perişan edersin. (Küfre, şirke ve âsîliğe saparak azabı hak etmiş) zalimlerin hiçbir yardımcıları yoktur.” Al-i İmran, 192


“Ey Rabbimiz! Gerçekten biz; Rabbinize inanın diye çağıran bir davetçiyi işittik, hemen iman ettik. Ey Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve canımızı iyilerle beraber al.”Al-i İmran, 193


“Ey Rabbimiz! Bize peygamberlerin vasıtasıyla vaadettiğin (sevâb)ı ver, bizi kıyâmet gününde rezil etme! Elbette sen, sözünden asla dönmezsin.” Al-i İmran, 194

ALINTI
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
40,922
Tepki puanı
6,256
Puanları
163
Yaş
52
Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla…

Bizden üzüntüyü gideren Allah’a övgüler olsun. Rabbimiz, gerçekten de Bağışlayandır, Takdir Edendir. O ki bir armağan olarak bizi kalınacak bir yurda yerleştirdi. Orada ne bir yorulma, ne de bir bıkkınlık duyarız. Fatır Suresi Ayet 34-35

Gökleri ve yeri yaratan, duyu organlarıyla algılanamayanı ve algılanabilenleri bilen Tanrım! Kullarının anlaşmazlığa düştükleri konularda Sen karar vereceksin. Zümer Suresi Ayet 46

Rabbimiz ! Rahmetin ve bilgin her şeyi kuşatmıştır. Tövbe edenleri ve senin yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azabından koru. Rabbimiz ! Onları kendilerine vaat ettiğin Adn cennetlerine koy. Atalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanları da. Şüphesiz Sen Üstünsün, Bilgesin. Ve onları kötülüklerden koru. O gün kimi kötülüklerden korursan gerçekten ona merhamet etmişsindir. İşte büyük kurtuluş budur. Mümin Suresi Ayet 7-9 Rabbim ! Beni, anne ve babama verdiğin nimetlere şükretmeye, hoşnut olacağın iyi işler yapmaya yönelt. Benim soyumu ıslah et. Ben bağışlanma dileyip, Sana teslim olanlardanım. Ahkaf Suresi Ayet 15

Rabbimiz ! Bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi affet ve kalplerimizde inananlara karşı bir kin bırakma. Rabbimiz sen Esirgeyensin, Şefkatlisin. Haşr Suresi Ayet 10

O Allah ki O’ndan başka tanrı yoktur. Duyu organlarıyla algılanamayanı da algılanabileni de bilen O’dur. O Merhametlidir, Şefkatlidir.O Allah ki O’ndan başka tanrı yoktur. O Hükmedendir, Kutsaldır, Güvenilirdir, İnancın Kaynağıdır, Koruyandır, Üstündür, Zorlayandır, Azametlidir. Allah onların ortak koştuklarından çok yücedir. O Allah’tır. Yaratan, Var Eden, Biçim Veren O’dur. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde ne varsa O’nu yüceltir. O Üstündür, Bilgedir. Haşr Suresi Ayet 22-24

Rabbimiz ! Biz Sana dayanıyoruz ve Sana yöneliyoruz. Dönüş Sana’dır. Rabbimiz ! Bizi inkarcılar için bir fitne aracı yapma, bizi affet. Rabbimiz ! Sen Üstünsün, Bilgesin. Mümtehine Suresi Ayet 4-5

Rabbimiz ! Bizim ışığımızı tamamla ve bizi affet. Sen her şeye gücü yetensin. Tahrim Suresi Ayet 8

Rabbim ! Beni, anne-babamı, inanmış olarak evime gireni, inanan erkekleri ve inanan kadınları affet. Zalimlerin ise ancak yıkımlarını arttır. Nuh Suresi Ayet 28

De ki : Açılışın Rabbine sığınırım. Yarattıklarının kötülüğünden. Çöktüğü zaman karanlığın kötülüğünden. Düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden. Kıskandığı zaman kıskancın kötülüğünden. Felak Suresi

De ki : İnsanların Rabbine sığınırım. İnsanların Hükmedenine. İnsanların Tanrısına. Sinsi fısıldayıcının kötülüğünden. O insanların göğüslerine fısıldar. O cinlerden de, insanlardan da olur. Nas Suresi

Alıntı
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
40,922
Tepki puanı
6,256
Puanları
163
Yaş
52
Peygamber Efendimizin Duasi
Rabbi zidnî ilma

Manasi: Ey Rabbim! ilmimi artır.


Taha 112

***

Peygamber Efendimizin Kafirlerle
Mücadelede Yaptigi Dua
Rabbi fela tec'alnî fil-gavm'iz-zalimin.

Manasi:Ey Rabbim! Beni o zalimler topluluğunun içinde tutma.

Mü'minun 94


***


Hz. Adem (a.s) ve Hz. Havva validemizin yaptigi dua
Rabbena zalemna enfusena ve inlem tagfir
lena ve terhamna lenekûnenne min'el-hasirîn.

Manasi:Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik.
Eğer bizleri affetmezsen ve bizlere acımazsan
hüsrana uğrayanlardan oluruz.

A'raf 123

***

Hz. Ibrahim (a.s) ve Hz. Ismail'in (a.s) Kabe'yi
Yaparken Okuduklari Dua

Rabbena tegabbel minna inneke entes-semi'ul-alim.

Manasi:Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul et, muhakkak sen,
işiten ve bilensin.

Bakara 127

***

Kabe'yi Yaptiktan Sonraki Dualari
Rabbena vec'elna muslimeyni leke ve min
zurriyyetina ummeten muslimeten leke ve erina mena****na
ve tub aleyna inneke entet-tevvab'ur-rahim. Rabbena veb'as
fihim rasulen minhum yetlu aleyhim ayatike ve yuallimuhumul
kitabe ve'l-hikmete ve yuzekkîhim inneke ente'l-aziz'ul-hakim.

Manasi:Ey Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş Müslümanlar
kıl ve soyumuzdan sana teslim olmuş müslüman bir ümmet ver.
Bize ibadet esaslarını göster ve tövbemizi kabul et. Şüphesiz
sen tövbeleri kabul eden ve esirgeyensin. Ey Rabbimiz! İçlerinden
onlara bir peygamber gönder, onlara ayetlerini okusun, kitap ve
hikmeti öğretsin ve onları arındırsın. Şüphesiz sen güçlü ve üstün
olansın, hüküm ve hikmet sahibisin

Bakara 128/129

***

Hz. Isa'nin (a.s) Rizk Için Yaptigi Dua
Allahumme rabbena enzil aleyna maideten
min'es-semai tekunu lena îden li-evvelina ve ahirina ve ayeten
minke verzukna ve ente hayr'ur-razigîn.

Manasi:Allah'ım! Ey Rabbimiz! Bize gökten sofra indir,
öncemiz ve sonramız için bir bayram ve Sen'den bir belge
olsun. Bizi rızıklandır, sen rızık verenlerin en hayırlısısın.

Maide 114

***

Hz. Nuh'un (a.s) Yaptigi Dua
Rabbi innî eûzu bike en es'eleke ma leyse lî bihi
ilmun ve illa tegfir lî ve terhemnî ekun min'el-hasirîn.

Manasi:Ey Rabbim! Bilgim olmayan şeyi senden istemekten sana
sığınırım. Ve eğer beni bağışlamazsan ve beni esirgemezsen,
hüsrana uğrayanlardan oluruz.

Hud:47

***

Hz. Eyyub'un (a.s) Hastayken Yaptigi Dua
Ennî messeniyez-zurru ve ente
erham'ur-rahimîn.

Manasi:Bu hastalık gerçekten beni sarıverdi.
Sen ise merhametlilerin en merhametli olanısın.

Enbiya: 83


***

Hz. Yunus'un (a.s) Baligin Karnindayken Yaptigi Dua
La ilahe illa ente subhaneke innî kuntu minez-zalimîn.

Manasi:Senden başka hiçbir ilah yoktur.
Seni tenzih ve tesbih ederim. Ben zalimlerden oldum.

Enbiya:87

***

Hz. Lut'un (a.s) Kavminin Sapikligindan Dolayi Duasi
Rabbi neccinî ve ehlî mimma ya'lemun.

Manasi:Ey Rabbim! Beni ve ailemi kavmimin yapmakta
oldukları şeyden kurtar.

Suara:169

***

Peygamberlerin ve Müminlerin Yaptigi Dua
Rabbena la tuahizna in nesina ev ahte'na.
Rabbena vela tahmil aleyna isran kema hameltehu alellezine
min kablina. Rabbena vela tuhammilna ma la tagate lena bih.
Va'fu anna vagfir lena verhemna ente mevlana fensurna
alal- gavm'il-kafirin.

Manasi:Ya Rabbi! Unuttuklarımızdan veya yanıldıklarımızdan
dolayı bizi sorumlu tutma. Ya Rabbi! Bize, bizdekilerden
öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ya Rabbi!
Gücümüzün yetmeyeceği yükü bize yükleme bizi affet.
Bizi bağışla. Bizi esirge. Sen bizim mevlamızsın kafirler
topluluğuna karşı bize yardım et.

Bakara:286

***


Mümin Kullarin Namazdayken Okuduklari Dua
Ihdina's-sirat'al-mustegîm.
Siratallezine en'amte aleyhim gayr'il-megzubi aleyhim velezzallin.


Manasi:Bizi doğru yola ilet, kendilerine nimet verdiğin
kimselerin yoluna; sapıkların ve gazaba ugrayanların
yoluna degil.

Fatiha:6/7

***

Ilim ve Akil Sahiplerinin Yaptigi Dualar
Rabbena la tuzig gulubena ba'de iz
hedeytenave heblena min ledunke rahmeh. Inneke
ente'l-vehhab. Rabbena inneke camiu'n-nasi liyevmin
la raybe fih. Inneke la yuhlif'ul-miad.

Manasi:Ya Rabbi! Bizi doğru yola eriştirdikten sonra
kalplerimizi kaydırma. Katından bize rahmet bagışla,
sen çokbağışlayansın. Ey Rabbimiz! Kendisinde şüphe
olmayan bir günde insanları muhakkak sen toplayacaksın.
ALLAH (c.c.) verdigi sözden kesinlikle geri dönmez.

Al-i Imran 8/9

***

Tefekkür Ehli Müminlerin Duasi
Rabbena ma halakte haza batila.
Subhaneke fegina azab'en-nâr.

Manasi:Ey Rabbimiz! Sen bütün bunları boşuna
yaratmadın. Seni bütün eksikliklerden tenzih ederiz.
Bizleri ateşin azabından koru.

Al-i Imran 191
***

Zulümden Kurtulmak Için Mazlum Müminlerin Duasi
Rabbena ehricna min hazihil karyetiz-zalimi
ehluha vec'allena min ledunke veliyyen vec'al lena min
ledunke nasira.

Manasi:Ey Rabbimiz! Halkı zalim olan bu şehirden bizi çıkar.
Katından bize bir veli ve bir yardımcı gönder.

Nisa:75

***

ALINTI
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
40,922
Tepki puanı
6,256
Puanları
163
Yaş
52
Hz. Süleyman'ın önemli özelliklerinden biri, büyük bir güç ve iktidara sahip olmasıydı. Ona birçok üstün yetenekler de verilmişti. Hz. Süleyman'a verilen bu üstün yetenekler arasında cinleri yönetmek, hatta hayvanlarla konuşmak da bulunuyordu. Hz. Süleyman'ın hayvanların konuşmalarını anlaması Kuran ayetlerinde şöyle haber verilir:

Süleyman, Davud'a mirasçı oldu ve dedi ki: "Ey insanlar, bize kuşların konuşma-dili öğretildi ve bize herşeyden (bol bir nimet) verildi. Gerçekten bu, apaçık bir üstünlüktür."(Neml Suresi, 16)

Kendisine verilen üstünlüklerden dolayı Allah'a şükreden Hz. Süleyman'ın duası ise şöyledir:

"... Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat." (Neml Suresi, 19)

Allah Hz. Süleyman'a bazı özel yeteneklerin dışında büyük maddi imkanlar da sunmuştu. Hz. Süleyman da bu zenginliklere karşı O'na hep şükretmiş ve şöyle dua etmişti:

Rabbim, beni bağışla ve benden sonra hiç kimseye nasib olmayan bir mülkü bana armağan et. Şüphesiz Sen, karşılıksız armağan edensin. (Sad Suresi, 35)

Daha önceki bölümlerde dua konularının sadece şahsi ve dünyevi istekler olmaması gerektiği üzerinde durmuştuk. Hz. Süleyman'ın "hiç kimseye nasip olmayan bir mülk" istemesi de dünyevi bir istek değil, aslında ahirete yönelik bir istektir. Nitekim onun "... gerçekten ben mal sevgisini Allah'ı zikretmekten dolayı tercih ettim..." (Sad Suresi, 32) dediği ayetlerde bildirilmektedir.

Eğer bir insan elinde bulunan maddi imkanları Allah rızası için kullanıyor ve bu imkanlar onu Allah'a yakınlaştırıyor, Allah'ı anmasına vesile oluyorsa, onun dünya nimetlerini istemesi konusunda sıkıntı duymasına gerek yoktur. Çünkü artık bu nimetler onu ahirete yakınlaştıracak birer vesile haline gelmiştir

ALINTI
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
40,922
Tepki puanı
6,256
Puanları
163
Yaş
52
Faydali Kisa Dualar





Sabah-aksam 7 defa "Allahümme ecirnî minennâr" diyen cehennemden kurtulur.) (Ebu Davud)



(Sabah-aksam, 3 defa, "Bismillâhillezî lâ yedurru maasmihi seyün fil erdi velâ fissemâi ve hüvessemîul alîm" okuyan, büyücü ve zalimden emin olur.) [I. Mâce]



(Sabah 3 defa, "Eûzü billahis-semîil alîm-i minesseytânirracîm" dedikten sonra Besmele ile Hasr suresinin son üç ayetini okuyana, 70 bin melek, aksama kadar duâ eder. O gün ölürse sehit olur. Aksam okursa yine ayni seylere kavusur.) [Tirmizî]



(Sirkten korunmak için "Allahümme innî eûzübike min en-üsrike bike sey-en ve ene a’lemü ve estagfiruke li-mâ lâ a’lemü inneke ente allâmülguyûb" okuyun!) [I. Ahmed]



(Sabah-aksam 7 defa "Hasbiyallahü lâ ilâhe illâ hu, aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül-arsil-azîm" okuyanin dünya ve ahiret isine Allah kâfi gelir.) [Beyhekî]



"(Allahümme ma esbaha bî min ni’metin ev bi ehadin min halkike, fe minke vahdeke lâ serîke leke, felekel hamdü ve lekessükr" duâsini, gündüz okuyan o günün, aksam okuyan o gecenin sükrünü ifâ etmis olur.) [Aksam "esbaha" yerine "emsâ" denir.]



(Sabah-aksam on defa, "Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ-serîkeleh lehül-mülkü ve lehül-hamdü yuhyî ve yümît ve hüve alâ külli seyin kadîr" okuyan kimse, kötülüklerden korunur.) [Nesâî]



(Bir kimse, sabah-aksam yüz defa "Sübhânallahi ve bihamdihi" derse, o gün ve o gece hiç kimse onun kadar sevap kazanamaz.) [Deylemî]



(Evden çikarken "Bismillâhi, tevekkeltü alallahi, lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah" diyen, tehlikelerden korunur ve seytan ondan uzaklasir.) [Tirmizî]



(Lâ havle... okumak, doksandokuz derde devadir. Bunlarin en hafifi sikintidan kurtulmaktir.) [Ebû Nuaym]



Imam-i Rabbanî (ks) Hazretleri, din ve dünya zararlarindan kurtulmak için her gün 500 defa "Lâ havle velâ kuvvete illâ billah" okurdu. Okumaya baslarken ve okuyunca yüzer defa Salevat getirirdi. (Tefsir-i Mazherî)]



(Hergün yüz defa salevat getiren, münafikliktan ve cehennem atesinden uzaklasir ve kiyamette sehitlerle beraber olur.) [Taberânî]



(Günde 25 defa "Allahümme bâriklî fil mevt ve fî mâ ba’delmevt" okuyan sehit olarak ölür.) (Redd-ül Muhtar) ALINTI
 

Rüyam3

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ağu 2007
Mesajlar
2,204
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Selamün Aleyküm
Çok doğru herşeyde bir hayır vardır. Kendi adıma konuşmam gerekirse ben sabırsız biriyimdir ne olucaksa hemen ol bitsin isterim yanlış bir davranış Rabbim cümlemiz için haklarımızda hayırlısı neyse o olsun selametle Rabbime emanetsin
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
40,922
Tepki puanı
6,256
Puanları
163
Yaş
52
Bazi Faydali Dualar


Sifa için okunacak duâlar

Hasta, sabâh ve yatsi namazlarindan sonra, abdestli olarak üç istigfâr, sonra üç Fâtiha okuyup söyle duâ yapar:

1.dua
“Elhamdülillâhi Rabbil’âlemîn vessalâtü vesselâmü alâ Resûlinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecma’în.

Yâ Erhamerrâhimîn. Yâ Rabbî! Okudugum Fâtiha-i serîfeleri hediyye eyledim. Kabûl eyle. Hâsil olan sevâblari, sevgili peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmin ve Âlinin ve Eshâbinin ve bütün âlimlerin ve sâlihlerin ve velîlerin rûhlarina hediyye eyledim vâsil eyle. Bilhâssa Imâm-i a’zam Ebû Hanîfenin ve Abdülkâdir-i Geylânînin ve Imâm-i Muhammed Gazâlînin ve Ebû Bekr-i Siddîkin ve Selmân-i Fârisînin ve Kâsim ve Ca’fer-i Sâdik ve Bâyezid-i Bistâmî ve Ebül Hasen Harkânî ve Ebû Alî Farmedî ve Yûsüf-i Hemedânî ve Abdülhâlik Goncdevânî ve Ârif-i Rîvegerî ve Mahmûd Encirfagnevî ve Alî Râmitenî ve Muhammed Bâbâ Semmâsî ve Seyyid Emîr Gilâl ve Seyyid Muhammed Behâüddîn-i Buhârî ve Alâüddîn-i Attâr ve Ya’kûb-i Çerhî ve Übeydullâh-i Ahrâr ve Kâdi Muhammed Zâhid ve Dervîs Muhammed ve Hâcegî Emkengî ve Muhammed Bâkî Billâh ve Imâm-i Rabbânî Ahmed Fârûkî ve Muhammed Ma’sûm ve Seyfeddîn ve Seyyid Nûr Muhammed ve Mazher-i Cân-i Cânân ve Abdüllah-i Dehlevî ve Hâlid-i Bagdâdî ve Seyyid Abdüllah semdînî ve Seyyid Tâhâ-i Hakkârî ve Seyyid Muhammed Sâlih ve Seyyid Fehîm-i Arvâsî ve Seyyid Abdülhakîm ibni Mustafâ hazretlerinin rûhlarina hediyye eyledim, vâsil eyle yâ Rabbî. Bu velîlerin, bu sevdiklerinin hâtirlari ve hurmetleri için benim derdime devâ ve sifâ ihsân eyle, beni bu marâzdan halâs eyle, bana sihhat ve âfiyet ve emânet ve güzel ahlâk ve kaderine rizâ ihsân eyle yâ Rabbî, âmîn. Velhamdülillâhi Rabbil âlemîn.”

Bismillâhirrahmânirrahîm.
2.dua
Yâ Rabbî! Hastaligim sebebi ile düsmanlarimi sevindirme. Kur’ân-i kerîmi benim için sifâ ve devâ eyle. Ben hastayim, sen ise devâ ihsân edicisin. Yâ Rabbî! i’timâd ve ümmîdim Sensin. Senin hakkindaki hüsn-i zannimi sifâm kil. Yâ Rabbî! Aklimi ve dînimi muhâfaza eyle. Azâmetin hürmetine yakînimi, ya’nî seksiz sübhesiz îmânimi dâim eyle. Bana yetecek kadar halâl rizk ihsân eyle. Bana eziyyet verecek kimselerin kötülügünü, serrini benden uzak kil. Beni doktorlara muhtâc etme. Yer yüzünde (hayâttayken) hatâ ve kusûrlarimi setreyle. Kabre girdigim zamanda bana merhamet eyle. Yâ Rabbî! Kiyâmet ve hesâb gününde beni bagisla, bana magfiret eyle. Besmele-i serîf yolumdur. Allahü teâlânin Rahmân sifati mesnedim, arkadasimdir. Bana dokunan her türlü kötülükden, dügümlere üfüren büyücülerin serrinden ve hasedcilerin hasedlerini ortaya koyduklari zaman, onlarin kötülüklerinden Rahîm sifatin ile beni koru. Allahim! Sen birsin. serîkin ve nazîrin yokdur.

Tevhid duâsi

Yâ Allah, yâ Allah. Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah. Yâ Rahmân, yâ Rahîm, yâ afüvvü yâ Kerîm, fa’fü annî verhamnî yâ erhamerrâhimîn! Teveffenî müslimen ve elhiknî bissâlihîn. Allahümmagfirlî ve li-âbâî ve ümmehâtî ve li âbâ-i ve ümmehât-i zevcetî ve li-ecdâdî ve ceddâtî ve li-ebnâî ve benâtî ve li-ihvetî ve ehavâtî ve li-a’mâmî ve ammâtî ve li-ahvâlî ve hâlâtî ve li-üstâzî ve li kâffetil mü’minîne vel-mü’minât. “Rahmetullahi teâlâ aleyhim ecma’în. (55)

Küfürden kurtulmak için duâ

Erkek olsun, kadin olsun, her Müslümanin, her sözünde, her isinde, Allahü teâlânin emrlerine, yanî farzlara ve yasak ettiklerine yanî harâmlara uymasi lâzimdir. Bir farzin yapilmasina, bir harâmdan sakinmaga ehemmiyyet vermiyenin îmâni gider, kâfir [Allahin düsmani] olur. Kâfir olarak ölen kimse, kabirde azâb çeker. Âhiretde Cehenneme gider. Cehennemde sonsuz yanar. Af edilmesine, Cehennemden çikmasina imkân ve ihtimâl yoktur.

Kâfir olmak çok kolaydir. Her sözde, her isde kâfir olmak ihtimâli çokdur. Küfrden kurtulmak da çok kolaydir. Küfrün sebebi bilinmese dahî, hergün bir kerre, “Yâ Rabbî! Bilerek veyâ bilmiyerek küfre sebeb olan bir söz söyledim veyâ bir is yapdim ise, nâdim oldum, pismân oldum. Beni af et” diyerek tevbe etse, Allahü teâlâya yalvarsa, muhakkak afv olur. Cehenneme gitmekden kurtulur.

Cehennemde sonsuz yanmamak için, hergün muhakkak tevbe etmelidir. Bu tevbeden dahâ mühim bir vazîfe yokdur. Tekrâr bildirelim ki, kul hakki bulunan günahlara tevbe ederken, bu haklari ödemek ve terk edilmis namazlar için tevbe ederken, bunlari kazâ etmek lâzimdir

Cennet ehlinden olmak için duâ

Su duâyi yakîn ile inanarak gündüz okuyan kimse gece olmadan ölürse Cennet ehlinden olur. Inanarak gece okuyan sabah olmadan ölürse Cennet ehlinden olur.

Allahümme ente rabbî lâ ilâhe illâ ente halâktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve va’dike mesteta’tü eûzü bike min serri mâ sana’tü ebûü leke bi ni’metike aleyye ve ebûü bizenbî fagfir lî feinnehû lâ yagfirüzzünûbe illâ ente. (45)

Allahim sen benim Rabbimsin. Senden baska ilâh yoktur. Sen beni yarattin. Ben de senin kulunum. Gücüm yettigi kadar senin va’din ve ahdin üzerineyim. Yaptiklarimin serrinden sana siginirim. Senin bana verdigin ni’metini îtiraf ederim. Günahimi da îtiraf ederim.Beni magfiret et. Çünki günahlari ancak sen bagislarsin.
Not: tabii bu duayi okuyan kisinin kul hakki yememis Allah cc sirk kosmamis olmasi ve büyük günahlardan uzak durmasi lazimdir.

Duâ kabul oldugunda yapilacak hamd

Duâsi kabul oldugunda, Allahü teâlâ’ya hamd etmelidir. Hadîs-i serîfde: “Sizden biriniz hastaliktan sifâ buldugu veya seferden döndügünde duâsinin kabûl oldugunu sezerse, söyle duâ etmelidir: “Elhamdü lillâhillezî biizzetihî ve celâlihî tetimmüssâlihât” buyurulmustur. Duânin mânasi: Hamd o Allahü teâlâ’ya mahsustur ki, izzeti ve celâli sayesinde bütün iyi isleri tamamlanir.

Giristigi isi basarir, arzû ettigine kavusursa, elhamdü lillâhillezî bini’metihi tetimmüs sâlihât der. Arzû ettigine kavusmazsa, elhamdü lillâhi alâ külli hâl der. Olmamasinda gizli bir hikmet oldugunu düsünür. Çünki islerin en hayirlisi, süphesiz Allahü teâlâ’nin ihtiyâr ettigidir.

Baslanan isin kolay ve hayirli olmasi için duâ

Bir ise baslarken, bunun kolay ve hayirli olmasi için devamli su dua edilmelidir:

“Rabbi yessir ve lâ tüassir Rabbi temmim bil hayr.”

Kurban keserken okunacak duâ

Su duâ okunmalidir: Allahümme hâzâ minke ve leke inne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillâhi rabbil âlemîn. Allahümme tekabbel min fülân bin fülân.

Su içerken okunacak duâ

Suyu Besmele ile üç nefesde içmeli, her nefesde agzini bardaktan çekmelidir. Peygamber efendimiz de böyle yaparlardi. Birinci nefeste Rabbine, verdigi ni’met sebebiyle sükretmeli, ikinci nefeste, kendisine ortak olmamasi için Allahü teâlâ’ya seytandan siginmali, üçüncü nefeste içtigi suyun sifâ olmasi için Allahü teâlâ’ya niyazda bulunmalidir.

Her nefesin sonunda da Allahü teâlâ’ya hamd ederse, “Elhamdülillah” derse içtigi su, diger su içmesine kadar karninda tesbîh eder. Hadîs-i serîfde: “Günahi çok olan, çok su dagitsin” buyurulmustur. Peygamberimiz buyurdu ki, “Su içeceginiz vakit, ayakta içmeyiniz! Vücûdünüze zararlidir. Yalniz abdestten artan su ve zemzem-i serif ayakta içilir.”

Zemzem içerken okunacak duâ

Zemzem suyu ikrâm edildiginde, güzel kokuda oldugu gibi geri çevirmemeli, almalidir. Su içtikten sonra Resûlullah’in yaptigi gibi: “Elhamdü lillâhillezî ce’alehü azben fürâten birahmetihî ve lem yec’alhü milhen ücâcen bizünûbî” duâsini okumalidir.

Duâda, rahmeti ile suyu tatli yapip günahlarin sebebi ile aci bir tuz hâline getirmeyen Allahü teâlâ’ya hamd olsun denilmektedir.

Zemzem ne niyetle içilirse ona faydasi olur. Bunun için, sifa için, sikintidan kurtulmak için, son nefeste iman ile ölmek için... Onun için niye çok ihtiyacimiz varsa ona niyyet edip içmeli. Birden fazla seye de niyyet edilebilir.Zemzem içmeyi bir nimet bilmelidir.Hadis-i seriflerde buyuruldu ki:

“Zemzem, doyurucu ve hastaya sifa vericidir.”

“Zemzemi, belalardan korunmak niyeti ile içeni Allah korur.”

Abdullah ibni Mübarek hazretleri, (Resûlullah “Zemzem, içildigi niyete göre faydali olur” buyurdugu için, ben de kiyamette susuzluktan kurtulmak için zemzemi içiyorum) derdi.

Ibni Abbas hazretleri de, zemzem içerken, “Allahümme inni es’elüke ilmen nâfian, ve rizkan vâsi’an ve sifâen min külli dâin ve sekâm.Ya Rabbi, senden faydali ilim, bol rizik ve her türlü hastaliktan sifa istiyorum” diye duâ ederdi.

Hapsurunca okunacak duâ

Hapsurunca “Elhamdülillah” demeli, bunu duyan müslüman da, “Yerhamükellah” yani (Allah sana rahmet etsin.) demelidir! Üçüncü biri varsa “Yehdina ve yehdikümullah” demelidir! Üçüncü bir kimse yoksa, aksiran cevap olarak ayni seyi söylemelidir!

Hadis-i serifte buyuruldu ki: “Hapsurunca "Elhamdülillah" diyen göz agrisi görmez.” “Hapsurunca Elhamdülillah diyeni, 70 türlü belâdan korunur.”

Elbise giyerken su duâ okunmalidir:

Elhamdü lillâhillezî kesânî hâzessevb ve rezekanîhi min gayri havlin minnî ve lâ-kuvveh. (19)

Resûlullah her yeni elbise giydigi zaman bu duâyi okurdu: “Elhamdü lillâhillezî kesânî mâ ûriye bihi avretî.”

Elbise giyerken sagdan baslamali, çikarirken soldan çikarmalidir. Resûlullah Efendimiz böyle yapardi. Giyinirken Allahü teâlâya hamd eder, söyle duâ ederdi: “Allahümme lekel hamdü. Ente kesevtenîhi. Es’elüke min hayrihi ve hayri mâ suni’a lehu ve eûzü bike min serrihi ve serri mâ suni’a lehü.” Mânasi: Allahim, hamd sana mahsustur. Sen bana bu elbiseyi giydirdin. Senden onun hayirli olmasini ve ne için yapilmis ise, onun da hayirli olmasini dilerim. Onun serrinden ve ne için yapilmis ise o seyin de serrinden sana siginirim.

Giybet etmenin kefareti

Giybet etmenin kefâreti, giybet ettigi kimse için istigfar etmek ve onunla helallasmaktir. Oturdugu yerden kalkmadan, su duâyi üç defa okur: “Allahümmagfir lehü verhamhü ve tecâvez anhü vec’al mâ kulnâ fîhi keffâreten li-zünûbihî ve kurbeten ve zülfâ bi-rahmetike yâ erhamer-râhimin” ya’nî, yâ Rabbi, onu magfiret eyle, ona merhamet eyle, ona merhamet eyle, yaptiklarini bagisla, hakkinda konustuklarimizi günahlarina kefâret, kurbet ve zülfâ eyle. Rahmetinle, ey erhamer-râhimîn, demektir.

Ayrica, Allahümmagfir lî ve limen igtebtü, okur. Yarabbi beni ve giybetini yaptigimi affet,demektir.

Insandan bir günah sadir olunca, hadiste belirtildigi gibi temiz bir abdest alip iki rek’at namaz kilmali ve sonra söyle istigfar etmelidir:

Estagfirullah estagfirullah, estagfirullahe’l-kerîme’llezi lâilâhe illâhu, el-Hayye’l-kayyûme ve etûbu ileyh, tevbete abdin zalimin li nefsihî lâ-yemliku linefsihî mevten velâ hayâten ve lâ nusûra, ve es’eluhu’t-tevbete ve’l-magfirete lenâ innehû huve’t-tevâbu’r-rahîm.

Resûlullah’i rü’yada görmek için duâ

Resûlullah’i rü’yada görmek: Rû’yâsinda Peygamber Efendimizi görmek istiyen, ona çok salevat okusun ve su duâyi okumaga devâm etsin: “Allahümme rabbel beledil-harâm ves-sehril harâmi vel-hilli verrükni vel-harâmi ver-rükni vel-makam ikra’ alâ rûhi Muhammedin minesselâm.”

Ebû Hüreyre hazretleri,Resûlullah’dan bildirir: “Cuma gecesi iki rek’at namaz kilip, her rek’atinda bir Fâtihadan sonra bir Âyete’l-kürsî, ones Ihlâs okuyup selâm verdikten sonra bana bin salevât okuyan, öbür Cumaya varmadan beni rü’yada görür” buyurdu.

Kötülerin serrinden kurtulmak için duâ

Resûlullah Efendimiz, düsmandan çekindigi zaman: “Allahümme innâ nec’alüke fî nuhûrihim ve ne’ûzü bike min surûrihim” derdi.

Evlilikte ilk gece okunacak duâ

Dâmad, gelinin yanina girince, ikisi de, iki rek’at namaz kilmalidirlar. Sonra dâmad, gelinin kâkülünden tutup: “Allahümme bârik lî fî ehlî ve bârik lî ehlî fiyye, Allahümmerzuknî minhâ verzukhâ minnî. Allahümmecma’beynenâ mâ cema’te fî hayrin ve ferrik beynenâ izâ ferrakte fî hayrin” duâsini okur. Onunla cima edecegi zaman: “Allahümme bismike estahleltü fercehâ ve bi emânetike ehaztühâ. Allahümme femâ kadayte sey’en min rahmihâ fec’alhü bârren takiyyen, vez’alhü müslimen seviyyâ ve lâ tec’alhü müfsiden serîken lis-seytanî” der.

Biri de, cima’ ederken seytandan Allahü teâlâ’ya siginmaktir. Bu esnâda söyle der: “Bismillâhi Allahümme cennibnâ-s-seytâne ve cennibi-s-seytâne mâ razaktenâ”, ya’ni seytani bizden ve bize verdigin çocuktan uzak eyle der. Bu durumda kendilerine çocuk verilirse, seytan ona zarar veremez.

Çocuga isim koyarken

Abdestli olarak ayakta kibleye dönüp, çocugun sag kulagina ezan ve sol kulagina kaamet okuduktan sonra verilen isim çocugun kulagina söylenir. Peygamber efendimiz kendisine bir çocuk getirildiginde “Allahümme’c’alhü berren ve takiyyen ve enbetehü fi’l-Islâmi nebâten” diye dua ederdi. Resûlullah efendimiz, çocuga güzel isim verilmesini emir buyurmustur.

Çocuk konusmaya baslayinca

Çocuk konusmaga baslayinca, en önce “Lâ ilâhe illâllah” kelimesi ona ögretilir. Bu yedi defa ona telkîn edilir. Sonra ona: “Fe te’âlâllahül melikül hakku lâ ilâhe illâ hüve Rabbül arsil kerîm” (72) âyeti telkîn edilir. Sonra Âyet-el kürsî’yi ve Hasr sûresinin sonu olan Hüvallahüllezî’yi okuyup ögretir. Düzgün konusmasi, kekemelikten kurtulmasi için “rabbisrahlî sadrî veyesirlî emrî vah’ül ukdeten min lisânî yefkahü kavlî” ayetini okumalidir.(72)

Hastalikta okunacak dua

Hastalik hâlinde, günahlarina tevbe etmesi sünnettir. Hadîs-i serîfde: “Bir kul hastalanip, sonra iyilesince, hâli iyi olmazsa, yanindaki hafaza melekleri, biz onu iyilestirdik, ama o âfiyyet bulmadi, ya’nî hâlini düzeltmedi derler” buyuruldu.

Hasta iken su duâyi çok okur: “Lâ ilâhe illâllahü vahdehü lâ serîke lehü lehül mülkü ve lehül hamdü yuhyî ve yümîtü ve hüve hayyün lâ yemûtü ebeden. Sübhânellahi Rabbil ibâdi ve rabbil bilâd. Vel hamdü lillâhi kesîren tayyiben mübâreken fîhi alâ külli hâl. Vallahü ekberü kebîren, celâlullahi ve kibriyâühü ve azametühü ve kudretühü bikülli mekân. Allahümme in künte kadayte aleyyel mevte fagfirlî verhamnî min zünûbî ve eskinnî cennete adnin.”

Hazret-i Âise anlatir: Resûlullah’dan duydum: “Birinize derd, keder, hastalik gelince, üç defa “Sübhâneke innî küntü minezzâlimîn” desin” buyurdu. Hazret-i Enes anlatir. Resûlullah’a bir köylü gelip, “ben hastayim, yedigim içtigim karnimda durmuyor; iyi olmam için bana duâ et” dedi. Resûlullah: “Bir sey yedigin veya içtigin zaman, “Bismillâhillezî lâ yedurru me’asmihî sey’ün fil-ardi ve lâ fissemâi ve hüves-semî’ul alîm, yâ hayyü yâ kayyûm” söyle, büyük de olsa, hastalik sana zarar vermez” buyurdu.

Peygamberimiz Eshâbina, bütün agri ve atesli hastaliklar için: “Bismillâhil kebîr eûzü billâhil azîm min serri külli irkin ne’ar ve serri harrin-nâr” duâsini okumagi ögretirdi.
 

nurusevda

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Mar 2007
Mesajlar
17
Tepki puanı
0
Puanları
0
bencede çok doğru bir kanı bu ben bunu başıma gelen bir olayı anlatarak başlıya bilirim
ama ne olur kusura bakmayın yanlış bir söz söyler isem af ola...
aile dostumuzun oğlu ile evliliği düşünüyordum oda benimle ben her akşam dua etmeye başladım ama sınırsız her akşam her aklıma geldimde tek duam o olmuştu
fakat Yüce Rabbim Nasip etmedi olmadı ... çok üzülmüştüm
ama aradan belli süre geçtiğinde iykide olmamış diyorumm çünkü çok kötü huyları orataya çıktı
gerçektende her şeyde bir hayır vardır
bazen bize şer olarak görünen şeyler bile hayır olabiliyoo ilerde daha kötü şerlerden koruya biliyo...
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
40,922
Tepki puanı
6,256
Puanları
163
Yaş
52
Baş ağrıyınca okunacak dua;
Resûlullah, Hazret-i Alî’ye buyurdu ki: “Basin agriyinca, elini basina koy ve Hasr sûresinin sonunu – Lev enzelnâ’dan itibaren – oku.”

Resûlullah’in Hasr sûresinin bu kismini okudugu zaman, mübârek elini, mübârek basina koydugu ve: “Ölüm hâriç, bu her hastaliga sifâdir” buyurdugu bildirilmistir. (Bu ayetler, ayati hirz (76) dualarinin içinde vardir.)

Kaybolan kimseye kavusmak için

Ce’fer-i Huldî hazretleri buyurdu ki: Birseyin kayboldugu veya bir kimse ile bulusmak istedigin zaman, yâ câmi’an-nâsi li-yevmin lâ raybe fîh, innallahe lâ yuhlifül mîâd, icma’ beynî ve beyne ... (71) deyip, kimle ve neyle bulusmak istiyorsa, beni onunla bulustur söyleyip, noktalarin oldugu yerde onun ismini belirtir. Böyle söylersem, Allahü teâlâ muhakkak seni o sey veya o kimse ile bulusturur. Bunu söyledigim her zaman, duâm kabûl edildi.

Cenaze namazi duâsi

Cenaze namazinda, birinci tekbirden sonra, sübhâneke (“ve celle senâüke” ile beraber) okunur. Ikinci tekbirden sonra, salli, barik okunur. Üçüncü tekbirden sonra, cenaze duasi okunur.

Cenaze duasi : Allahumme’gfir li hayyinâ ve meyyitinâ ve sahidinâ ve gaibinâ ve zekerinâ ve ünsânâ ve sagrinâ ve kebirina. Allahumme men ahyeytehû minnâ feahyihî alâ’l-islâmi ve men teveffeytehû minnâ fe-teveffehû alâ’l-iman. Ve hussa hazâ’l-meyyite bi’r-ravhi ve’r-rahati ver rahmeti ve’l-magfirati ve’ridvan. Allahumme in kâne muhsinen fezid fi ihsanihi ve in kâne musî’en fetecâvez anhu ve lekkihi’l-emne va’l-busrâ ve’l-kerameteve’z-zulfâ. Allahümmecal kabrehü ravdaten minriyadilcinani velatecal kabrehü hufreten minhuferinnirani rabgifirli velivadeyye velilmü’minine velmü’minati velicemiilmüslimine velmüslimati elahyai minhüm velemvati bi-rahmetike yâ erhame’r-rahimin. ( Cenaze kadin ise, “..hussa’dan sonraki zamirler müennes olarak okunur) (62)

Cenâze duâsi yerine, Rabbenâ âti-nâ..., veya yalniz Allahüm-magfir leh demek veyahut duâ niyeti ile besmelesiz Fâtiha-i serife okumak da olur. Duâ okumak, meyyitin afvina sebep olur.

Cenaze defin esnasinda okunacak dua

Defin esnasinda su yedi sûreyi ve bu duâyi okumak müstehabdir. Bu sûreleri hasta üzerine okumak da müstehabdir. Bu yedi sûre, Fâtiha, Muavvizeteyn (Kul eûzüler), Ihlâs, Izâ câe, Kul yâ eyyühel kâfirûn ve Innâ enzelnâhü sûreleridir. Duâ ise sudur: “Allahümme innî es’elüke bismikel azîm. Ve es’elüke bismikellezî hüve kivâmüddîn. Ve es’elüke bismikellezi yurzeku bihil ibâd. Ve es’elüke bismikellezî kamet bihis semâvâtü vel ard. Ve es’elüke bismikellezî tuhyî bihil hayyü ve tümîtü bihil-mevtâ. Ve es’elüke bismikellezî izâ süilet bihi a’teyte ve izâ dui’yet bihi ecebte. Rabbe Cebrâile ve Mîkâile ve Isrâfile ve Azrâile. Yâ Bedî’as-semâvâti vel-ard. Yâ Zelcelâli vel-ikrâm. Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Vagfir lenâ ve lehü, verhamnâ ve iyyâhü birahmetike yâ erhamerrâhimîn.” ( Definden sonra verilecek telkinin metni (61)’de)

Teheccüd namazindan sonra okunacak duâ

Hz. Peygamberin, teheccüd namazina kalktigi zaman okudugu duâ:

Ibni Abbas hazretleri Peygamber Efendimizin teheccüd namazina kalktigi zaman su duayi okudugunu bildirmistir:

Allâhumme leke-l-hamdu ente kayyimu’s-semâvâti ve’l-ardi ve men fîhinne, ve leke’l-hamdu ente meliku’s-semâvâti ve’l-ardi ve men fîhinne, ve leke’l-hamdu ente nûru’s-semâvâti ve’l-ardi ve men fîhinne, ve leke’l-hamdu ente’l-hakku ve va’duke’l-hakku ve likauke hakkun ve kavluke hakkun ve’l-cennetu hakkun ve’n-nâru hakkun ve’n-nebiyyune hakkun ve Muhammedun hakkun ve’s-sâatu hakkun Allahumme leke eslemtu ve bike âmentu ve aleyke tevekkeltu ve ileyke enebtu ve bike hasamtu ve ileyke hakemtu fe’gfir lî ma kaddemtu vemâ ahhartu vemâ asrartu vemâ a’lentu ente’l-mukaddimu ve ente’l-muahhir velâ ilâhe illâ ente evlâ ilâhe gayruke velâ havle velâ kuvvete illâ billâh.(58)

Yeni hilâli görünce okunacak duâ

Yeni hilâli görünce su duâ okunur:

“Allahu ekber Allahu ekber Allahu ekber lâilâhe illâllah. Allahumme ehlilhû aleynâ bi’l-emni ve’l-îmâni ve’s-selâmeti ve’l-islâm” (Allah en büyüktür. Allah’tan baska Ilah yoktur. Allahim ayi bize güven, huzur ve Islâm ile geçir.)

Banyoya girerken çikarken okunacak dua

Banyoya girerken su duâ okunur:

“Allahumme innî es’eluke min’el-cenneti ve naîmihâ ve eûzu bike mine’n-nâri ve hamîmihâ “ (Allahim senden cenneti ve cennet nimetlerini istiyorum, cehennemden ve cehennemin hararetinden sana siginiyorum)

Banyodan çikarken:

“Elhamdu lillâhillezi ezhebe annî’l-ezâ ve âfanî” denilir.

Helaya girerken çikarken okunacak duâ

Tuvalete gidecegi sirada okunur:

“Allahumme innî eûzu bike mine’r-ricsi’l-habîsi’l-muhbisi mine’s-seytâni’r-racîm” (Allahim, pislikten, kötü, kovulmus seytandan sana siginirim.)

Tuvaletten çikinca su dua okunur:

“Elhamdu lillâhillezî ezhebe annî mâ-yu’zînî ve emseke aleyye mâ yenfeunî subhaneke gufrâneke rabbenâ ve ileyke’l-masîr” (Bana eziyet veren seyi benden gideren, bana yararli olani bende birakan Allah’a hamdolsun. Yücesin Rabbim, magfiretine siginiyorum, Rabbimiz, dönüs sanadir.)

Hadîs-i serîfde: “Cin ve seytanlar halâda insanlari ifsâd ve eziyyet için beklerler. Sizden biriniz halâya girerken Eûzü billâhi minel hubüsi vel habâis desin” buyuruldu.

Bir zarar meydana geldiginde okunacak duâ

“Asâ rabbunâ en-yubdilenâ hayran minhâ innâ ilâ rabbinâ râgibûn.” (Ola ki Allah onun yerine bize ondan daha hayirlisini vere. Biz Rabbimizi arzu ediyoruz

Öfkeli halde edilecek dua

“Allahummâgfir lî zenbî ve’zheb gâyza kalbî ve ecirnî mine’s-seytâni’r-racîm (Allahim, günahimi bagisla, kalbimin öfkesini gider, beni kovulmus seytandan uzak tut.)

Firtinada okunacak dua

Resûlullah Efendimiz siddetli rüzgârlar eserken dizlerinin üzerine oturup “Allahümmec’alhâ rahmeten ve lâ tec’alhâ azâben, Allahümmec’alhâ riyâhan ve lâ tec’alhâ lenâ rîhan” duâsini okurdu. Ya’nî Allahim! Bu rüzgârlari hakkimizda rahmet kil, azâb kilma. Yâ Rabbi bunlari bizim için rahmet kil, azab ve elem kilma demektir.

Bir de: “Allahümme lâ taktülnâ bigadabike ve lâ tehlüknâ biazâbike ve âfina kable zâlike” duâsini okurdu. Burada da Allahim! Bizi gadabinla öldürme, azâbinla helâk etme ve bize âfiyetler ihsân et buyurulmaktadir.

Ibni Abbâs buyurdu: Gök gürlerken “Sübhânellezi yüsebbihurra’dü bihamdihî vel melâiketü min hiyfetihî ve hüve alâ külli sey’in kadîr” duâsini okuyan yildirim düsmesinden korunur.

Fakirlikten kurtulus duâsi

Dinimiz çalisarak kazanmayi emretmektedir. Hz.Ömer, “Çalisin, kazanin! Çalismadan rizik beklemeyin! Allahü teâlâ gökten para yagdirmaz” buyurdu. Hz.Lokman Hakim de, “Çalis, kazan! Çalismayip muhtaç olanin dini ve akli noksandir” buyurdu.
Hadis-i seriflerde buyuruldu ki:

“Eve girerken "Ihlas" suresini okuyan, fakirlik görmez.”

“Sikintiya düsen veya borçlanan, bin kerre "La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim" derse, Allahü teâlâ isini kolaylastirir.”

“Her gün yüz defa "La havle ve la kuvvete illa billah" diyen fakirlik görmez”

Rizik için endise etmemelidir! Kur'an-i kerimde mealen buyuruluyor ki:

“Her canlinin rizki Allaha aittir.” [Hud 6]

“Seytan, sizi fakirlikle korkutup, fahsaya sürükler (cimrilige, her türlü kötülüge tesvik eder.)” [Bekara 268]

Su duâyi okuyan fakirlikten kurtulur demek, o duâ kabul olmussa, ona bir çalisma kapisi açilir veya ummadigi yerden rizka kavusur demektir. Hastaligi için duâ eden de sifaya sebep olan ilaca veya baska bir sebeple sihhate kavusur. Çalismak rizki artirmaz. Rizki veren Allahü teâlâdir. Çalismak sebebe yapismaktir. Sebeplere yapismak sünnettir.

Ihtiyaçtan kurtulmak, bereketli rizka kavusmak için sebeplere yapismalidir! Hadis-i seriflerde buyuruldu ki:

“Ömrüm uzun, rizkim bol olsun diyen, akrabasini ziyaret etsin, görüp gözetsin!)

“Sabah uykusu rizka manidir.”

“Ihtiyaçlarini insanlara açan, ihtiyaçtan kurtulamaz. Allahü teâlâya arz eden ise, ihtiyaçtan kurtulur.”

“Rizka kavusan çok hamd etsin! Rizki azalirsa istigfar etsin!”

Hamd, "Elhamdülillah", Istigfar, "Estagfirullah" demektir. Istigfar etmek, günahlarin affina sebep olan iyilikleri yapmaktir.
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
40,922
Tepki puanı
6,256
Puanları
163
Yaş
52
Bende geçmişte bazen acaba neden olmadı diye çok olmayan işlerim olmuştur fakat sonra geçmişe bakıpta öyle insanların hayırsız olduğunu görünce iyi ki olmamış diye Rabbim'e şükür ediyorum Allah'a ne kadar şükür etsek azdır O bizim için en iyisini bilir. Çünkü olmayacak insanların ne kadar olumsuz olduklarını görünce hele bir de yalanıc olduklarını düşününce yalancının mumu yatsıya kadardır aradan ne kadar süre geçmiş olsada bazı insanlar yalan nasıl ortaya çıkmaz diye düşünselerde Rabbim o kadar büyüktür ki herkesin yalanını eninde sonunda ortaya çıkarır. Birde Rabbim herkesin kalbine göre mükafatını versin. Allah hepimizden razı olsun selam ve dua ile...
 

nurusevda

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Mar 2007
Mesajlar
17
Tepki puanı
0
Puanları
0
ALLAH'IM! Beni iyilik yaptığı zaman sevinenlerden, kötülük yaptığı zaman istiğfar edenlerden kıl.

Ya Rabbi! Sen affedicisin, affı seversin, beni affeyle!


ALLAH'IM! Rüzgarın şerrinden, rüzgarın getirdiklerinin şerrinden, ve helak edici olan kuzey rüzgarının şerrinden sana sığınırım.


ALLAH'IM!Kıyamet gününde üzüntülü yapma. Karşılaşma günüde bizi zor durumda bırakma.


İsrafil’in, Mikail’in, Cebrail’in Rabbi olan Allah’ım! Cehennemden sana sığınıyorum.

ALLAH'IM! Gözümü ve kulağımı faydalandır. Onları bana varisçi kıl. Bana zulmedene karşı bana yardım et. Ondan intikamımı al.


ALLAH'IM! Şüphesiz ben dünya darlığından ahiret darlığından sana sığınırım.


ALLAH'IM! Sana teslim oldum. Sana iman ettim. Sana tevekkül ettim. Sana yönümü döndüm. Senin rızanda düşmanlık ettim. Ey Allahım! Beni sapıtmandan senden başka ilah olmayan, insanlar ve cinler öldüğü halde ölmeyen, diri olan izzetine sığınırım.


ALLAH'IM! Şüphesiz ben dünya darlığından ahiret darlığından sana sığınırım.


ALLAH'IM! Beni çok şükreden kıl. Beni çok sabreden kıl. Beni kendi gözümde küçük, insanların gözünde büyük kıl.

ALLAH'IM! İşlerimin tamamında akıbetimi güzel yap. Ahiret azabından, dünya rüsvaylığından koru. Her kimin duası devamlı böyle olursa bela isabet etmeden önce ölür.


Abdullah bin Abbas -radıyallahu anhüma-dan rivâyete göre Peygamber Efendimiz'in duâlarından biri şu duâ idi:

"Yâ Rabb! Kalbimi nurlandır, gözümü nurlandır, kulağımı nurlandır, sağımı nurlandır, solumu nurlandır, üstümü nurlandır, altımı nurlandır, önümü nurlandır, arkamı nurlandır ve beni nûr eyle (bir başka rivayette) benim damarlarımı nurlandır, etimi nurlandır, kanımı nurlandır, saçımı nurlandır, yüzümü nurlandır.”



Enes bin Mâlik -radıyallahu anh-dan rivâyete göre: Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in çok kere duâsı:

"Ey Rabbimiz, bize dünyâda da iyilik, güzellik ver, âhirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azâbından koru," meâlindeki duâ idi.


"Allah'ım! Kendimi Sana teslîm ettim, yüzümü Sana çevirdim, isimi Sana ısmarladım, Sana itimât ettim, Sen'i dilerim ve Sen'den korkarım, Sen'den başka sığınacak yoktur, Senden başka kurtaracak yoktur; halâs ve himâye ancak sana âittir. Allah'ım indirdiğin Kitabı'na inandım ve gönderdiğin Peygamber'ine îmân ettim."

Peygamberimiz (sav) yatağına girdiğinde sağ tarafına yatar ve su mealde dua ederdi.
"Ey Rabbimiz!. Bizlere hidâyet buyurduktan sonra kalplerimizi -haktan- saptırma ve kendi Yüce katından bizlere bir rahmet bağışla. Şüphe yok ki çok bağış yapan ancak sensin."

Al-i imran 8


"ALLAH'ım!
Bana Seni sevmeyi,Seni sevmeyi Seni sevenleri sevmeyi ve
ve beni Sana yakınlaştıracakşeylerin sevgisini nasib eyle."
HZ.MUHAMMED (S.A.V.)

Mugîre b. Şu’be’den rivayet olunduğuna göre Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’in dualarından birisi de şu idi: “Başka bir ilâh yok, ancak Allah var. O’nun şerîki yoktur. Mülk O’nundur, hamd de O’nundur. O her şeye kâdirdir. Allah’ım, Senin verdiğine engel olacak da yoktur, vermediğini verecek de yoktur. Ve servet sahibi olanlara servetleri Sana karşı bir menfaat veremez. Yani servetine güvenerek Sana âsî olanları o servetleri kurtaramaz .” (Buhârî, Ezân, 155, Deavât, 18; Müslim, Salât,193; Tirmizî, Salât, 108; Muvattâ’, Kader, 8; İbn Hanbel, Müsned,3/87)



Abdullah b. Abbas (r. anhümâ)’dan rivâyete göre Resûl-i Ekrem (s.a.v.)’e bazı kimseler gelip; “İnsanlar; yâni Ebû Süfyân ve arkadaşları, sizinle muharebe etmek için adam ve silâh toplamışlar, hazırlık yapmışlar. Onlara mukabele edecek derecede kudretiniz yoktur. Onlardan sakınınız.” diye korkutmak istedikler inde, bu söz mü’minlerin yakîn îmânlarını ve cesaretler ini artırmış, Nebiyy-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz de: “Allah bize kâfidir, o ne güzel vekîldir!” buyurmuştur. Mü’minler de böyle söylemişlerdir. (Buhârî.)



Enes b. Mâlik (r.a.)’den rivâyete göre Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz’in çok kere duâsı: “Ey Rabbimiz, bize dünyâda da iyilik, güzellik ver, âhirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azâbından koru,” idi. (Bakara Sûresi, 201)



Ebû Musâ el-Eş’ârî (r.a.)’den rivâyete göre Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz şöyle duâ ederlerdi: “Yâ Rabb, benim hatâlarımı, bilmeden yaptıklarımı, işimde aşırı gitmemi, ve Senin benden çok iyi bildiğin hallerimi mağfiret eyle. Allah’ım, benim latifeleşmelerimi, ciddiyet hallerimi, hatâen ve kasden yaptıklarımı ve bende olan her şeyimi mağfiret eyle!” (Buhârî, Deavât, 60; Müslim, 70)



Ebû Hüreyre (r.a.)’den rivâyete göre Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: “Her kim günde yüz kere: ‘Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîke leh, lehu’l-mülkü velehü’l-hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr’ derse o kimse için on köle azâd etmiş sevabı verilir, yüz hasene yazılır, yüz günâhı silinir, o gün akşam oluncaya kadar bu ona şeytana karşı siper olur. Hiç bir kimse ecir bakımından onu geçemez, ancak bunu ondan fazla söyleyen kimse müstesnâ.” (Buhârî, Ezân, 155; Tecrîd-i Sarîh Terc. 2/910-915.)



“Ey Rabbim! Gayb ilminle ve halk üzerine kudretinle , hayatı benim için hayırlı gördükçe beni yaşat, ölümü benim için hayırlı gördüğün zaman da beni vefât ettir. Ey Rabbim! Gizlide ve açıkta Senden haşyetini istiyorum. Rızâ hâlinde de, gadab hâlinde de ihlâs sözünden ayırmamanı istiyorum, fakirlikte de zenginlikt e de i’tidâlden ayırmamanı istiyorum. Senden tükenmez bir ni’met, kesilmez bir göz ferahlığı (yüzde açıkça görülen neş’e ve huzûr) istiyorum. Senden beni kazâna râzı kılmanı, ölümden sonra yaşamanın serinliğini istiyorum. Senden yüzüne bakmanın lezzetini; Sana kavuşmanın şevkini istiyorum. Bütün bunları zarar vericinin zararından, saptırıcı bir fitneden uzak olarak vermeni istiyorum. Ey Rabbim! Bizi îmân zînetiyle süsle, bizi doğru yolda olan hidâyet rehberleri kıl.” (el-Camiu’s Sağir.)



Peygamber Efendimiz müminlerin annesi Hz. Âişe (r. anhâ)’ye hitâben şöyle buyurmuşlardır: Ey Ebû Bekr’in kızı! Sana diğer duâları da içinde toplayan duâları söyleyeyim mi? Şöyle duâ et: “Ey Rabbim! Senden bildiğim ve bilmediğim hayrın hem çabuk, hem geç olanını istiyorum. Ey Rabbim, Resûlünün Senden istediğini istiyorum, Resûlünün Sana sığındığı şeyden ben de Sana sığınıyorum. Allah’ım benim için kaza ettiğin şeyin âkibetini doğru yola ulaştır.” (İbn Mâce, Duâ, 4.)



Yine Efendimiz Hazretleri buyurdular : Sana bir kısım sözler öğreteyim mi ki, Allah Teâlâ kimin hayrını murâd ederse onları ona öğretir, sonra ebediyyen unutturmaz . De ki: “Ey Rabbim! Ben zayıfım, rızân yolunda benim zaafımı kuvvetlend ir. Beni nâsiyemden tutup hayra sevk et. İslâm’ı rızâmın en son noktası kıl. Ey Rabbim, ben zayıfım, beni kuvvetlend ir. Ben zelîlim beni azîz kıl. Ben Sana muhtacım, beni rızıklandır.” (Râmüzü’l-ehâdis)



“Ey Rabbim! Acizlikten , tembellikt en, korkaklıktan cimrilikte n, eli kolu dökülür derecede takatsızlıktan kasvetten, gafletten, zilletten, azlıktan, meskenette n Sana sığınırım. Fakirlikte n, küfürden, fısktan, şekavetten, nifaktan, yaptığını insanların duyması ve medh etmeleri için yapmaktan, riyâdan, Sana sığınırım. Sağırlıktan, dilsizlikt en, delilikten , cüzzamdan, abraslıktan ve kötü hastalıklardan Sana sığınırım.” (Benzeri hadisler Buhârî, Deavât, 39, vd.)



Resûlullah (s.a.v.) duâsında: “Ey Rabbim! Beni, iyilik ettiği zaman sevinen, kötülük ettiği zaman istiğfar edenlerden kıl.” (Camiu’s-Sağir.)

Peygamberi mizin ekseri duâları: “Ey kalbleri çekip çeviren Rabbim! Kalbimi dînin üzere sâbit kıl.” idi. (Tirmizî, Deavât, 85.)



Abdullah b. Abbas (r. anhümâ)’dan rivâyete göre Peygamber Efendimiz’in duâlarından birisi şu duâ idi: “Yâ Rabb! Kalbimi nurlandır, gözümü nurlandır, kulağımı nurlandır, sağımı nurlandır, solumu nurlandır, üstümü nurlandır, altımı nurlandır, önümü nurlandır, arkamı nurlandır ve beni nûr eyle. (Bir başka rivayette) Benim damarlarımı nurlandır, etimi nurlandır, kanımı nurlandır, saçımı nurlandır, yüzümü nurlandır.” ( Buhârî, Deavât, 9; Müslim, Müsâfirîn, 181 )
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
40,922
Tepki puanı
6,256
Puanları
163
Yaş
52
Her murad için okunacak Kur’an-i kerimdeki duâ ayetleri

Her murad için okunacak Kur’an-i kerimdeki duâ ayetleri

Her murad için okunacak Kur’an-i kerimdeki duâ ayetleri

Rabbenâ ve’calnâ muslimeyni leke ve min-zurriyetinâ ummeten muslimeten leke ve erinâ menâsikenâ ve tub aleynâ inneke ente’t-evvâbu’r-rahim.

Rabbenâ ve’b’as fihim resûlen minhum yetlû aheyhim âyâtike ve yuallimu-humu’l-kitâbe ve’l-hikmete ve yuzekkîhim inneke ente’l-azîzu’l-hakîm.

Rabbenâ âtinâ fîd-dunyâ haseneten ve fî-l-âhirati haseneten ve kinâ azâbe’n-nâr.

Rabbenâ velâ tahmil aleynâ isran kemâ hameltehû alâllezîne min-kablinâ rabbenâ velâ tuhammilnâ mâ-lâ-tâkate lenâ bih, va’fu annâ va’gfir lenâ ve’r-hamnâ ente mevlânâ fe’n-surnâ alâ’l-kavmil’l-kâfirîn.

Rabbenâ lâtuzig kulûbenâ ba’de iz-hedeytenâ ve heb lenâ min-ledunke rahmeten inneke ente’l-vehhâb.

Ellezîne yukûlûne rabbenâ innenâ âmennâ fe’gfir lenâ zunûbenâ ve kinâ azâbe’n-nâr.

Rabbenâ âmennâ bimâ enzelte ve’t-tebâ’nâ’r-rasûle fe’ktubnâ ma’s-sahidin.

Rabbenâ’gfir lenâ zunûbenâ ve isrâfenâ fî emrinâ ve sebbit akdâmenâ va’n-surnâ alâ’l-kavmil’-kâfirîn.

Rabbenâ mâ-halakte hâzâ bâtilâ, subhaneke fe-kinâ azâben-nâr.

Rabbenâ inneke men-tudhili’n-nâra fekad ahzeyteh vemâ li’z-zâlimîne min ensâr.

Rabbenâ innenâ semi’nâ munâdiyen yunâdî li’l-îmânî enâminû bi-rabbikum fe-âmennâ rabbenâ fagfir lenâ zunubenâ ve keffir annâ seyyi’âtinâ ve teveffenâ maâ’l-ebrâr.

Rabbenâ ve âtinâ ma-vaadtenâ alâ rusulike velâ tuhzinâ yevme’l-kiyâmeti inneke hâ-tuhlifu’l-mîâd

Kaale Isa’bnu Meryeme-allahumme rabbenâ enzil aleynâ mâideten mine’s-semâi tekûnu lenâ îden li-evvelinâ ve âhirinâ ve âyeten minke ve’r-zuknâ ve ente hayru’r-razikîn

Kaalâ rabbenâ zalemnâ enfusenâ ve in-lem-tagfir lenâ ve terhamnâ lenekûmenne mine’l-hâsirîn

Rabbenâ inneke âteyte Fir’avne ve mele’ehû zîneten ve emvâlen fî’l-hayâti’d-dunyâ rabbenâ li-yudillû an-sebîlik, rabbenâ’t-mis alâ emvalihim ve’sdud âlâ kulûbihim felâ yu’minû hattâ yeravu’l-azâbe’l-elîm

Rabbenâ innî eskentu min-zurriyetî bi-vâdin gayri zî-zar’in inde beytik’l-Muharrami rabbenâ liyukîmû’s-salâte fec’al ef’ideten mine’n-nâsi tehvî ileyhim ve’r-zukhum mine’s-semerâti le’allehum yeskurûn.

Rabbenâ inneke ta’lemu mâ-nuhfî vemâ nu’lin vemâ yehfâ alâllahi min-sey’in fî’l-ardi velâ fî’s-semâi elhamdu lillâhillezî vehabe lî alâ’l-kiberî ismâîle ve ishaka inne rabbî le-semîu’d-duâ,

Rabbic’alnî mukîma’s-salâti vemin zurriyetî, rabbenâ ve tekabbel duâ,

Rabbenâ’gfir lî ve livâlideyye ve li’l-mu’minîne yevme yekûmu’l-hisâb.

Rabbenâ âtinâ min-ledunke rahmeten ve heyyi’lenâ min-emrinâ rasadâ.

Rabbenâ heb lenâ min-ezvâzinâ ve zurriyyââtinâ kurrata a’yunin ve’c’alnâ li’l-muttekîne imâmâ.

Rabbenâ’k-sif annâ’l-azâbe innâ mu’minûn.

Rabbenâ aleyke tevekkelnâ ve ileyke enebnâ ve ileyke’l-masîr.

Rabbenâ lâ-tec’alnâ fitneten lillezîne keferû ve’gfir lenâ rabbenâ inneke ente’l-azîzu’l-hakîm.

Rabbenâ’gfir lenâ ve li-ihvâninâ’llezîne sebekûnâ bi’l-îmâni velâ tec’al fî kulûbinâ gilen lillezîne âmenû rabbenâ inneke raûfun rahîm.

Rabbenâ etmim lenâ nûranâ ve’gfir lenâ inneke alâ kulli sey’in kadîr.
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
40,922
Tepki puanı
6,256
Puanları
163
Yaş
52
Dert ve Belâdan Kurtulmak Için Okunacak Duâ

Dert ve Belâdan Kurtulmak Için Okunacak Duâ

Dert ve Belâdan Kurtulmak Için Okunacak Duâ

Hadis-i serifte buyuruldu ki, “Birinize derd ve belâ gelince, Yûnüs Peygamberin duâsini okusun! Allahü teâlâ Onu muhakkak kurtarir. Duâ sudur: Lâ ilâhe illâ ente sübhâne-ke innî küntü minez-zâlimîn”. (15)

Yine hadis-i serifte, “Sabah, kalkinca, üç kere Bismillâhillezî lâ-yedurru ma'asmihî sey'ün fil'ardi velâ fissemâ ve hüvessemî'ul'alim, (16) okuyana aksama kadar, hiç derd, belâ gelmez” buyuruldu.

“Bismillâhirrahmânirrahîm ve lâ-havle ve lâ-kuvvete illâ billâhil’ aliyyil’azîm.” (24) Duâsi da, ruhi hastaliklar ve bütün hastaliklar için okunur. Derdlerden kurtulmak için ve murâda kavusmak için besyüz kerre okunur. Evvelinde ve âhirinde yüzer def’a salevât-i serîfe okuyup duâ
etmelidir. Ayrica su duâ da okunmalidir.

“Yâ Allahü biketehassantü ve biabdike ve resûlike seyyidine Muhammedin
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
47
çok güzel teşekkür ederim.. ben de okucam la havle yi 500 kere.
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
40,922
Tepki puanı
6,256
Puanları
163
Yaş
52
Rizk

Rizk

RIZIK


Rızık, senin yaradılış amacına göre, ‘’sana takdir edilenler’’dir.



RIZIK, ALLAH TAKDİRİDİR!


Rızık tamamiyle ALLAH takdiridir. Nedeni-niçini sorulmaz! Dilediğine dilediği kadar verir ve dilediğinden de dilediğini alır.

Bil ki, yaradan bütün mahlûkatını her an nice rızıkla rızıklandırmaktadır.





RIZIK, CENİN’İN 120.GÜNÜNDE TESBİT OLUR!


Nihâyet bir de dördüncü tesir alır beyin bu 120. Günde. O da daha sonraki yaşamında ne kadar açılım sağlayabileceğini sağlayan ana devre açılım kapasitesini meydana getirir. Bir diğer ifâde ile “rızık” durumunu!

İşte bu anlattığımız olay 1400 sene evvel Hz.Rasûlullah aleyhisselâm'ın ağzından şöyle dile gelmiştir:

“Sizin birinizin ana - baba maddeleri 40 gün anasının karnında toplanır. Sonra o maddeler o kadar zaman içinde (ikinci kırk yâni 80) katı bir kan pıhtısı halini alır. Sonra yine o kadar zaman (üçüncü kırk) içinde mudge yâni bir çiğnem ete tahavvül eder. (120 böylece tamam olduğunda) Allah bir melek gönderir. Ve tekâmül eden mudgeye dört kelime emrolunur ki; Onun işini, rızkını, ecelini, sâid veya şakî olduğunu yaz!.. denilir.

Sonra ona ruh nefholur.imdî, sizden bir kişi iyi iş işler de hatta kendisi ile cennet arasında bir kaç kulaç mesafe kalır. Bu sırada yazı gelir, o kişiyi önler.

Bu defa o cehennemliklerin işini işler!.. Sizden bir kişi de kötü iş işler. Hatâ kendisi ile cehennem arasında ancak bir kulaç mesafe kalır. Bu sırada kitabı gelir onu önler. Bu defa o kişi ehli cennetin işini işler. (ve cennete gider) “Buharî”.

Evet, demek ki 120. günde ilk beyin cevheri, kozmik ışın etkileri ile yukarıda, mecâzî bir ifade ile açıklanan, hususları kayda alarak ve bunları diğer yandan da “Ruh” üzerine yükleme yaparak faaliyete başlıyor!



RIZIK, HER MAHLÛKATIN FITRATINA EN UYGUN BİR TARZDA

ONU BULMAKTA VE BU RIZIK İLE O MAHLÛKAT HER AN

BİR NEBZE DAHA TEKÂMÜL EDİP ASLINA YAKLAŞMAKTADIR!

DEM BE DEM...


Bil ki, yaradan bütün mahlûkatını her an nice rızıkla rızıklandırmaktadır.

Önce zâhirde, birçok yiyecek ve içecekle maddeni rızıklandırmaktadır, bu bir...

Sonra, ilimle bilincini rızıklandırmaktadır, bu da iki.

Daha sonra, her an yeni bir tecellî ile cesedinde ve mânânda tecellî etmektedir, bu da üç!

Bu daha derinleştikçe gider, ama şimdilik, biz bu kadar ile yetinelim; bu üç mânâ kâfi bize!

Bu rızık, her mahlûkatın fıtratına en uygun bir tarzda onu bulmaktadır. Şüphesiz ki bu rızık ile o mahlûkat, her an bir nebze daha tekâmül eder ve aslına yaklaşır!

Bu rızık umumi ise de, herkes ancak kâbiliyeti ve istidadı miktarınca alır. Kabı büyük olan elbette daha fazla rızık almış olur. Tabiî ki bu kişinin vüs’atincedir.



ZÂHİRDE MADDENİ,

İLİM İLE DE BİLİNCİNİ RIZIKLANDIRMAKTADIR!


Rızık, son derece geniş kapsamlı bir kelime olup yenen-içilen-hertürlü kullanılan-yararlanılan şey olduğu gibi, çocuk-eş-yapılan çalışmalar -kişide meydana gelen ilim-yaşanılan tüm mânevi haller dahi bu kelime kapsamında mütalâa edilir.



Önce zâhirde, birçok yiyecek ve içecekle maddeni rızıklandırmaktadır, bu bir...

Sonra, ilimle bilincini rızıklandırmaktadır, bu da iki.

Daha sonra, her an yeni bir tecellî ile cesedinde ve mânânda tecellî etmektedir, bu da üç!

Bu daha derinleştikçe gider, ama şimdilik, biz bu kadar ile yetinelim; bu üç mânâ kâfi bize!



KİŞİ, TAKDİR EDİLENİN ELİNE GEÇMESİ İÇİN,

FITRATI GEREĞİ GEREKEN KADAR ÇALIŞMAYI

ORTAYA KOYMAKTADIR!


Kulunu yaratmış, yaratmadan önce de rızkını takdir etmiştir!.

Kulun rızkı, yaratıldığı andan sonsuza kadar, kendisine takdir edildiği kadarıyla ulaşacaktır; dem be dem!.

Zâhirde ve Bâtında kulluğunu yerine getirmesi için, ihtiyacı ne kadarsa, o kadar rızk her an kendisine ulaşmaktadır gene Allah eliyle!.

Kişi, takdir edilenin eline geçmesi için, fıtratı üzere gereken kadar çalışmayı ortaya koymaktadır.

Kimse, ne bir eksik ne de bir fazla alamaz!. Şunu yapsaydım veya yapamadım da alamadım derse; bu onun içinde yaşadığı gerçek sistem ve düzenden gâfil olmasındandır!.

Gözleri görmeyen değil; basîreti sistem ve düzeni görmeyen, âmâdır!.



EĞER YAĞMUR, VERİMLİ TOPRAĞA RAST GELİRSE

BU TOPRAK SUYU EMER VE ONUNLA

NİCE NEBATIN YETİŞMESİNE VESİLE OLUR!


“DİLEDİĞİNE HESAPSIZ RIZIK VERİR.” (2-212)

Âyetinde bu incelik vardır.

Efendimiz yağmurun yağdığı üç çeşit topraktan bahsetmişti. Yağmur, yağarken, hiçbir şeyi diğerinden ayırmaksızın, hepsine eşit şekilde yağar!

Eğer bu yağmur kayaların üstüne rastgelirse üstünden akıp gider, çünkü kaya ve taşların istidadı suyu emmek değil, üstünden akıtmaktır.

Bazı topraklar da vardır ki, suyu muhafaza eder - havuz, kuyu gibi de halk onunla faydalanır, kendileri içerler, hayvanlarını sularlar, ekinlerinin sulanmasında yararlanırlar.

Bazen de verimli bir toprağa yağar ki, bu toprak suyu emer ve onunla nice nebatın yetişmesine vesile olur.

İnsanlarda fıtratlarına göre çeşit çeşittir.

Kimi hikmetten, yaradanın uyarılarından anlamaz, dinlemez!

Kimi onlardan yararlanır; ama ancak kendisini kurtarabilir, başkasına faydası olmaz!

Kimi de onlardan kendisi faydalandığı gibi, pek çok insanı dahi faydalandırır.

Öyle ise kendini şöyle bir kontrol et bakalım, bunlardan hangisine daha ziyade benziyorsun?



RIZKIN SONA ERİŞİYLE

TEKRAR ASLINA RUCÛ EDER!


"Fıtrat", zuhûra gelecek tecellîlerin programlanışı ve yaratılışıdır.

Bu tohum yaratılışından itibaren, kendine en uygun tecelliler ile beslenir, büyür yeşerir, ta ki yaratışındaki gayeye uygun hizmeti eder. O tecellîlerin zuhuru ta ki onda sona erer ki; bu an tekâmülünün de zirvesidir, artık onun rızkı da sona ermiş olur ve tekrar aslına rücû eder.



"REZZAK" ESMASI


Kendinde görmeyi murad ettiği mânâları, târif etme, kendini tanımlama sadedinde olanlara, “Hakk’a ait isimler”; özelliklerini, mânâlarını terkipler hâlinde seyretme sadedinde olan isimlere de “Halka ait isimler” denir!.”Halk kelimesinin mânâsını meydana getiren isimler” demektir!.

Meselâ “Rezzak” ismi halkın varlığını gerektirir.. Halkı zaruri kılar! Çünkü rızk verilecek bir varlık olmazsa , rezzak’lık, rızk vericilik sözkonusu olmaz! Öyleyse bir varlık olacak, rızka ihtiyacı olacak, ki rezzaklık yani rızk vericilik mânâsı ortaya çıksın. Bunun gibi!



RIZKIN ARTMASI İÇİN DUALAR


Okunuşu:

“Allahümmekfiniy bihelâlike an haramike ve agniniy bifadlike ammen sivâk.”

Rasûlullah salla’llâhu aleyhi ve sellem bu duâyı öğretirken şöyle buyurmuştur:

-Bir kimsenin dağ kadar borcu olsa, bu duâya devam etse, Cenâb-ı Hakk o kula borcunu ödettirir.’

Borç sıkıntısı içinde olanların günde üçyüz defa bu duâya devam etmelerini önemle tavsiye ederiz.



Okunuşu:

Allahumme rahmeteke ercû, felâ tekilniy ilâ nefsiy tarfete aynin, ve aslıhliy şa’niy küllehu, lâ ilâhe illâ ente.

Anlamı:

Allah’ım rahmetini umuyorum, beni göz kırpması kadar bile nefsime terketme, her anımı düzelt, tanrı yok ancak sen varsın!.

"Sıkıntıda, zarurette kalan insanların devam etmesi gereken duâdır bu" buyurarak bize tavsiye eden Rasûlullah salla’llâhu aleyhi ve sellem.

Sıkıntısı, derdi, borcu, sorunu olan insanlara bu duâyı tavsiye ederiz. günde hiç olmazsa 40 defa devam edilebilir.



Okunuşu:

İnne rabbiy yebsutur rızka limen yeşâu ve yakdiru leh ve ente hayrur râzıkiyn.

Anlamı:

Rabbim... Şüpehsiz ki Sen dilediğinin rızkını genişletir, dilediğinin de daraltırsın. En hayırlı rızık ihsan edicisin!.

Bilgi:

Daha once metnini verdiğimiz “Âl-i İmran” sûresini 26-27.âyetleri olan “Allahümme mâlikel mülkü” duasıyla birlikte bu duaya da devam edilirse rızık sıkıntısı çekenler çok fayda görürler. Bu duanın günde 300 defa okunması tavsiye olunur.
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
40,922
Tepki puanı
6,256
Puanları
163
Yaş
52
Sual: Borçtan ve fakirlikten kurtulmak için bir dua var mıdır?



CEVAP

Şu duâyı okuyan fakirlikten kurtulur demek, o duâ kabul olmuşsa, ona bir çalışma kapısı açılır veya ummadığı yerden rızka kavuşur demektir. Hastalığı için duâ eden de şifaya sebep olan ilaca veya başka bir sebeple sıhhate kavuşur. Bir kişi borçlu olsa ve vermek azminde olsa, Allahü teâlânın yardımı onunla berâberdir. Çalışmak rızkı artırmaz. Rızkı veren Allahü teâlâdır. Çalışmak sebebe yapışmaktır. Sebeplere yapışmak sünnettir. Hz. Lokman (Çalış, kazan! Çalışmayıp muhtaç olanın dini ve aklı noksandır) buyurdu. Rızık için endişe etmemelidir! Kur'an-ı kerimde, (Her canlının rızkı Allaha aittir) buyuruluyor. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Rızık için üzülme, takdir edilen rızık seni bulur.) [İsfehani]

(Çalışıp kazanmak her müslümana farzdır.) [Taberani]

(Çalışmayıp kendini sadaka isteyecek hâle düşüren 70 şeye muhtaç olur.) [Tirmizi]

(Ana-babaya, evlada bakmak, kimseye muhtaç olmamak için çalışmak cihaddır.) [İ. Asakir]

(Ömrüm uzun, rızkım bol olsun diyen, akrabasını ziyaret etsin, görüp gözetsin!) [İ. Ahmed]

(Sabah uykusu rızka manidir.) [Beyheki]

(İhtiyacını halka açan, ihtiyaçtan kurtulamaz. Allaha arz eden, ihtiyaçtan kurtulur.) [Hakim]

(Allah korkusunu sermaye edinen, rızka ticaretsiz ve sermayesiz kavuşur. Kur'anda" Allahtan korkana, Allah bir çıkış yolu ihsan eder ve rızkını ummadığı yerden gönderir" buyuruldu.) [Talak 2, 3 - Taberani]

(Rızka kavuşan çok hamd etsin! Rızkı azalan istiğfar etsin!) [Hatib] (Hamd, "Elhamdülillah", İstiğfar, "Estağfirullah" demektir. İstiğfar etmek, günahların affına sebep olan iyilikleri yapmaktır.)

(Eve girerken "İhlas" suresini okuyan, fakirlik görmez.) [T. Kurtubi]

(Her gece Vâkıa suresini okuyan fakirlik görmez.) [İbni Asakir ]

(Sıkıntıya düşen veya borçlanan, bin kere "La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim" derse, Allahü teâlâ işini kolaylaştırır.) [Şir’a]

Çocuklarının geçimi için sıkıntı çeken birine, Peygamber efendimiz, (Neden istiğfar etmiyorsun? Ben günde yüz defa istiğfar ederim) buyurdu. Hasan-ı Basri hazretlerine, kıtlık, fakirlik, çocuksuzluktan şikâyette bulunuldu. Hepsine de istiğfar etmesini söyledi. Sebebi sorulunca, Nuh suresinden şu mealdeki âyet-i kerimeleri okudu:

(Çok affedici olan Rabbinize istiğfar edin ki, gökten bol yağmur indirsin; size, mal ve oğullar ile yardım etsin, sizin için bahçeler, ırmaklar versin.) [Nuh 10-12]

İstiğfar edileceği zaman yüz defa (Estağfirullah min külli ma kerihallah. Estağfirullahelazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh) demeli ve manasını düşünmelidir! Manası şöyledir:

(Ya rabbi, razı olmadığın, beğenmediğin şeylerden neler yapmışsam hepsini affet, yapmadıklarımı da yapmaktan koru. Kendisinden başka ilah bulunmayan hay, kayyum ve azim olan Allaha istiğfar eder, günahlarıma pişman olup Ona sığınırım.) [Azim, zatı ve sıfatları kemalde, Hay, ezelî ve ebedi bir hayatla diri olan, Kayyum, zatı ile kaim olan, yarattığı her şeyi varlıkta durduran demektir.]

Borçtan kurtulmak için şu duayı okumalıdır:

(Allahümme ekfini bihelâlike an haramike ve agninî bi fadlike ammen sivâke) [Yâ Rabbî! Helâl ile yetinip, haramdan sakınan ve beni fazlınla senden başkasına muhtaç olmaktan müstağni eyle.] (Mek. Rabbani)
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
40,922
Tepki puanı
6,256
Puanları
163
Yaş
52
Fakirlikten kurtuluş ve borç

Sual: Fakirlikten kurtulmak, borçları ödemek için bir dua var mı?
CEVAP
İki hadis-i şerif meali şöyledir:
(Günde yüz kere, La ilahe illallah, el-melikül hakkul mübin, Muhammedün Resulullah, sadikul vâdül emin diyen, fakirleşmez, zenginleşir, kabirde kendisine yoldaş olur, Cennetin kapısını da açmış olur.) [Hatîb]
(Ya Muaz, sana bir dua öğreteyim mi? Bu duayı okursan dağ gibi borcun da olsa, Allah sana onu ödetmeyi nasip eder. De ki: (Allahümme malikel mülki tü’til mülke men teşâü ve tüzillü men teşâü ve tenziul mülke mimmen teşaü ve tüızzu men teşâü ve tüzillü men teşâü bi yedikel hayr, inneke alâ külli şey’in kadîr. Tülicul leyle fin nehar ve tülicün nehare fil leyli, tühricul hayye minel meyti, ve tühricul meyyite minel hayyi ve terzu men teşau bi gayri hisab. [Bu Âl-i imran suresinin 26-27. âyetleridir.] Ya Rahmaned- dünya vel ahireti, Tü’ti minhüma men teşaü ve temneu minhüma men teşaü, ferhamni rahmeten tuğnini, biha an rahmeti men sivak.) [Tenbihül Gafilin, Hâkim]
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
40,922
Tepki puanı
6,256
Puanları
163
Yaş
52
Rızkın Artması Borçlar için Dualar


Okunuşu:

Allâhümmekfiniy bihelâlike an haramike ve agniniy bifadlike ammen sivâk

Anlamı:

Allahım, haramından (beri) helal (rızık) ile bana yet (kafi gel); ve beni lutfunla gayrına muhtaç olmayacak zengin kıl.

Bilgi:

Rasûlullah salla’llâhu aleyhi ve sellem bu duâyı öğretirken şöyle buyurmuştur:

-Bir kimsenin dağ kadar borcu olsa, bu duâya devam etse, Cenâb-ı Hak o kula borcunu ödettirir.’


Borç sıkıntısı içinde onlanların günde üçyüz defa bu duâya devam etmelerini önemle tavsiye ederiz.


Okunuşu:
Allâhumme rahmeteke ercû, felâ tekilniy ilâ nefsiy tarfete aynin,
ve aslıhliy şa’niy küllehu, lâ ilâhe illâ ente.
Anlamı:
Allah’ım rahmetini umuyorum, beni göz kırpması kadar bile nefsime terketme,
her anımı düzelt, tanrı yok ancak sen varsın!..
Bilgi:

“Sıkıntıda, zarûrette kalan insanların devam etmesi gereken duâdır bu” buyurarak bize tavsiye eden Rasûlullah salla’llâhu aleyhi ve sellem.


Sıkıntısı, derdi, borcu, sorunu olan insanlara bu duâyı tavsiye ederiz. günde hiç olmazsa 40 defa devam edilebilir.
 

sevgi dinc

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Şub 2007
Mesajlar
529
Tepki puanı
0
Puanları
0
allah razı olsun emegine saglık
not defterime aktardım hakkını helal et
selametle inşallah
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt