vaktileyl
Kayıtlı Kullanıcı
Ana esasımız, birinci esasımız, Kur'an-ı Kerim'e ve sünnet-i nebeviyyeye tebeiyyettir Yâni Kur'an'a bağlıyız, Peygamber Efendimiz'in sünnet-i seniyyesine mutâbık ve tâbî olarak yaşıyoruz Kur'an'ın dışında, Peygamber Efendimiz'in sünneti dışında her şeyden Allah'a sığınırız Kur'an yolundayız, Peygamber Efendimiz'in sünneti yolundayız, itikaden ehl-i sünnet vel-cemaat itikadı üzereyiz Ehl-i sünnet itikadı dışındaki sapık ve aşırı, eğri ve bozuk yollardan da Allah'a sığınırız
Birinci esasımız, Kur'an-ı Kerim'e ve sünnet-i seniyyeye tebeiyyettir Onun için tekkemizde Hocamız'dan bize el olarak verilmiş ve adet olarak bırakılmış olduğu üzere hadis kitabı okuruz Mürîdânın terbiyesi, terakkî ve tefeyyüzü için hadis kitabı okuruz Okuduğumuz hadis kitapları çok çeşitli olabilir, ama Gümüşhâneli Ahmed Ziyâüddin Efendimiz, kendisi Râmûzül-Ehàdîs diye bir hadis mecmuası, kolleksiyonu tertiplemiş, onu okumaya devam ediyoruz Kendisi de bu eserinin mukaddemesinde: "Bu kitabı okuyan, devreden, hatmeden, tekrar eden dervişler kısa zamanda Allah'ın izniyle muhakkık bir alim, makàm-ı hakîkate vasıl olmuş bir gerçek s™fî alim olurlar buyurmuş Bu da sözümüzün delilidir
Yâni lafla sünnete uyuyoruz deyip de, hal ve gidiş itibariyle sünnete aykırı bir çok bid'at işleyen insanlar gibi değiliz Sünnet kitabı okuyoruz, Peygamber Efendimiz'in hadis kitabını okuyoruz ve sünnet-i seniyyeye hayatımızı uydurmaya, Efendimiz'in sünnetine göre yaşamaya gayret ediyoruz
Çünkü, insanların bozulduğu ahir zamanda Peygamber Efendimiz'in sünnetine sarılan, onu öğrenen, öğreten, yaşayan, yaşatan, ihyâ eden insanlara yüz şehid sevabı verileceği müjdelenmiştir hadis-i şeriflerde Yüz şehid sevabı kazanacağı bildirilmiştir
Bir insanın bir tek şehid sevabı kazanma durumunda bile cennete gireceği ortada iken, yüz şehid sevabı kazanmak, böyle devirlerde sünnete uymanın ne kadar kıymetli olduğunu, böyle yapanları Allah'ın ne kadar çok sevdiğini gösteren bir işarettir
Elhamdü lillâh biz, Peygamber SAS Efendimiz'in sünnetini yaşamağa, ihyâ etmeğe, kılık kıyafetten başlayarak sözden öze doğru, dıştan içe doğru, kabuktan lübbe doğru, kalıptan kalbe doğru, daimâ her halimizde Efendimiz'in sünnetine uymaya niyet etmişiz, karar vermişiz
Büyüklerimiz bu yolu tutturmuşlar Zâten kendilerinin de hayatları okunduğu, incelendiği zaman, mübarek manevî silsilelerimiz, tarikatlarımızın silsileleri tedkik edildiği zaman, hepsinin çok büyük şeriat alimleri oldukları, sünnet-i seniyyeye uydukları, çoğunun çok mu'teber Kur'an-ı Kerim tefsirleri yazdıkları, çok mu'teber hadis-i şerif kitapları tertip ettikleri, çok değerli fıkıh eserleri yazdıkları nümâyan olur, görülür Yâni bilfiil ortada olan bir şey söylüyoruz Bir kuru söz ve kuru iddiadan ibaret değildir söylediğimiz sözler
Hep büyüklerimiz şeriata bağlılıkla anılmışlardır Hattâ son zamanda, şeriata bağlılığımızdan dolayı hücuma uğramış, ta'na mâruz kalmışızdır ki, bu bizim için şereftir Yâni, "Bu tarikat şeriata bağlıdır, şeriatçı bir tarikattır" diye güya bizi kötülemek istemişlerdir Ben de temenni ederim ki, o gazetelerin o yazılarını makasla keselim, bir kutuya koyalım, kabrimize bizimle beraber gömsünler Hüccet olsun ki, "Bak elhamdü lillâh dostun düşmanın şehadetiyle şeriata bağlıyız Elhamdü lillâh şeriatçıyız, herkes bilsin!' diye Hani Yavuz Sultan Selim'in, Ebus-Suud Efendi'den aldığı fetvaları bir kutuda biriktirip, kabrime şu kutuyu koyun dediği gibi
Demek ki bizim yolumuzun birinci esası Kur'an-ı Kerim'e ve sünnet-i seniyyeye tebeiyyettir
Hangi hadis kitabını okusanız, hangi sünnet eserini takib etseniz, hepsi makbulümüzdür İster Râmûzül-Ehâdîs okuyun, ister İmam Nevevî'nin Riyâzus-Sàlihîn'ini okuyun, isterseniz Muhtârul-Ehàdîsin-Nebeviyye'yi okuyun, isterseniz İmam Buhârî'yi okuyun, isterseniz İmam Müslim'i, İmam Tirmizî'yi, İmam Neseî'yi, İmam Ebû Dâvud'u, İmam İbn-i Mâce'yi, İmam Ahmed ibn-i Hanbel'i okuyun! İsterseniz İmam Mâlik'in Muvatta'ını okuyun! Hepsi makbulümüzdür, başımızın tacıdır, kabulümüzdür, tavsiyemizdir
Prof Dr M Es'ad Coşan
Birinci esasımız, Kur'an-ı Kerim'e ve sünnet-i seniyyeye tebeiyyettir Onun için tekkemizde Hocamız'dan bize el olarak verilmiş ve adet olarak bırakılmış olduğu üzere hadis kitabı okuruz Mürîdânın terbiyesi, terakkî ve tefeyyüzü için hadis kitabı okuruz Okuduğumuz hadis kitapları çok çeşitli olabilir, ama Gümüşhâneli Ahmed Ziyâüddin Efendimiz, kendisi Râmûzül-Ehàdîs diye bir hadis mecmuası, kolleksiyonu tertiplemiş, onu okumaya devam ediyoruz Kendisi de bu eserinin mukaddemesinde: "Bu kitabı okuyan, devreden, hatmeden, tekrar eden dervişler kısa zamanda Allah'ın izniyle muhakkık bir alim, makàm-ı hakîkate vasıl olmuş bir gerçek s™fî alim olurlar buyurmuş Bu da sözümüzün delilidir
Yâni lafla sünnete uyuyoruz deyip de, hal ve gidiş itibariyle sünnete aykırı bir çok bid'at işleyen insanlar gibi değiliz Sünnet kitabı okuyoruz, Peygamber Efendimiz'in hadis kitabını okuyoruz ve sünnet-i seniyyeye hayatımızı uydurmaya, Efendimiz'in sünnetine göre yaşamaya gayret ediyoruz
Çünkü, insanların bozulduğu ahir zamanda Peygamber Efendimiz'in sünnetine sarılan, onu öğrenen, öğreten, yaşayan, yaşatan, ihyâ eden insanlara yüz şehid sevabı verileceği müjdelenmiştir hadis-i şeriflerde Yüz şehid sevabı kazanacağı bildirilmiştir
Bir insanın bir tek şehid sevabı kazanma durumunda bile cennete gireceği ortada iken, yüz şehid sevabı kazanmak, böyle devirlerde sünnete uymanın ne kadar kıymetli olduğunu, böyle yapanları Allah'ın ne kadar çok sevdiğini gösteren bir işarettir
Elhamdü lillâh biz, Peygamber SAS Efendimiz'in sünnetini yaşamağa, ihyâ etmeğe, kılık kıyafetten başlayarak sözden öze doğru, dıştan içe doğru, kabuktan lübbe doğru, kalıptan kalbe doğru, daimâ her halimizde Efendimiz'in sünnetine uymaya niyet etmişiz, karar vermişiz
Büyüklerimiz bu yolu tutturmuşlar Zâten kendilerinin de hayatları okunduğu, incelendiği zaman, mübarek manevî silsilelerimiz, tarikatlarımızın silsileleri tedkik edildiği zaman, hepsinin çok büyük şeriat alimleri oldukları, sünnet-i seniyyeye uydukları, çoğunun çok mu'teber Kur'an-ı Kerim tefsirleri yazdıkları, çok mu'teber hadis-i şerif kitapları tertip ettikleri, çok değerli fıkıh eserleri yazdıkları nümâyan olur, görülür Yâni bilfiil ortada olan bir şey söylüyoruz Bir kuru söz ve kuru iddiadan ibaret değildir söylediğimiz sözler
Hep büyüklerimiz şeriata bağlılıkla anılmışlardır Hattâ son zamanda, şeriata bağlılığımızdan dolayı hücuma uğramış, ta'na mâruz kalmışızdır ki, bu bizim için şereftir Yâni, "Bu tarikat şeriata bağlıdır, şeriatçı bir tarikattır" diye güya bizi kötülemek istemişlerdir Ben de temenni ederim ki, o gazetelerin o yazılarını makasla keselim, bir kutuya koyalım, kabrimize bizimle beraber gömsünler Hüccet olsun ki, "Bak elhamdü lillâh dostun düşmanın şehadetiyle şeriata bağlıyız Elhamdü lillâh şeriatçıyız, herkes bilsin!' diye Hani Yavuz Sultan Selim'in, Ebus-Suud Efendi'den aldığı fetvaları bir kutuda biriktirip, kabrime şu kutuyu koyun dediği gibi
Demek ki bizim yolumuzun birinci esası Kur'an-ı Kerim'e ve sünnet-i seniyyeye tebeiyyettir
Hangi hadis kitabını okusanız, hangi sünnet eserini takib etseniz, hepsi makbulümüzdür İster Râmûzül-Ehâdîs okuyun, ister İmam Nevevî'nin Riyâzus-Sàlihîn'ini okuyun, isterseniz Muhtârul-Ehàdîsin-Nebeviyye'yi okuyun, isterseniz İmam Buhârî'yi okuyun, isterseniz İmam Müslim'i, İmam Tirmizî'yi, İmam Neseî'yi, İmam Ebû Dâvud'u, İmam İbn-i Mâce'yi, İmam Ahmed ibn-i Hanbel'i okuyun! İsterseniz İmam Mâlik'in Muvatta'ını okuyun! Hepsi makbulümüzdür, başımızın tacıdır, kabulümüzdür, tavsiyemizdir
Prof Dr M Es'ad Coşan