Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kur'an Ve Sünnet'te Müzik (1 Kullanıcı)

~Elçi~

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2007
Mesajlar
2,893
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
Hamd; ancak Allah’a mahsustur. Salât-ü selâm; Rasûlullah’ın, O’nun A’li ve Ashab’ının ve de Kıyamet’e kadar onların yoluna ittiba edenlerin üzerine olsun...

Allah’ın kullarını saptırmada ve O’nun yolundan kaydırmada Şeytanın kullandığı araçların başında müzik ve türevleri olan şarkılar, türküler vb. gelmektedir. Müzik, İnsanın dili ve kalbinde meydana getirdiği kötü etkilerden dolayı Allah’ın Kitab’ının dinlenilmesine bir set olmaktadır. Böylece Kuran’da bildirilen şeylere karşı bir gaflet meydana gelir ve şeytanın yolu açılmış, Rahmanın yoluna engel konulmuş olur.

Müzik, İnsanı gaflete sevk ederek, namazla kâim olan ve erişilen tüm güzelliklerin aksi etkiler doğurur. Namazın kötülük ve aşırılıktan menetmesine karşın, müzik bunlara yol açar. Müziği kendinden bir parça haline getiren bir kimse, bu haliyle Allah Azze ve Celle’nin hoşnut olacağı yola asla ulaşamaz.

İnsanların beyinlerini kontrol altına almada müziğin büyük bir etkisi vardır. Yahudi, Hıristiyan ve diğer işbirlikçilerinden müteşekkil Şeytan orduları, uluslararası iletişim ağını ellerine geçirerek korkunç bir şekilde nefisleri tahrik edici unsurları kullanmaya başladılar. Bunun için kadın erkek şarkıcılardan bir ordu tesis ettiler. Allah Azze celle’nin, hakkında hiçbir hüküm indirmediği bu fiillerini içki ve maddeyle pekiştirdiler. Ancak bundan sonra halkları İslama karşı birtakım hedeflere hizmet eder bir hale getirebildiler. Genç kızlarımızı insan görünüşlü kurtların pençesine düşüren nice şarkıların varlığı bir vakıadır. İslam vahdetinden uzaklaştıran, İslam’ı karalayan ırkçı yada yöresel gazellerin, “ilhâdi’ (ateist) düşüncenin yayılmasında çok etkisi olmuştur...

Bu sebeplerden dolayı, sizlere faydalı olabilmek amacıyla genel olarak Kur-’ân ve Sünnete, hususan âlimlerin görüşlerine göre müziği ve hükmünü açıklayan bu risaleyi hazırladık. Yüce Allah’tan hatalarımızı düzeltip affetmesini, bizi rüşde erdirmesini, gönlümüz ve kalbimizdeki perdeleri hakkı görmemiz için kaldırmasını, duymayan kulaklarımızı açmasını ve bizi dosdoğru yoluna iletmesini istiyoruz. Şüphesiz, O buna Kâdirdir.

Şarkı nedir: Birtakım duyguları tahrik kastıyla, seslice bir ritim takip edilmek suretiyle okunan şiir ya da nesire şarkı denir. Çalgı aletleri eşliğinde olabileceği gibi, alet yardımı olmaksızın da söylenebilir.

Müzik nedir: Yunan asıllı (fr. musique; lat. musica; yun. musike’den) bir kelime olan müzik, Ud, keman, davul, ney, darbuka vb. âletlerle yapılan sanat dallarının tümüne verilen addır.

Alimler müzik, şarkı ve türküleri sevkettiği unsurlardan dolayı çeşitli terimlerle adlandırmışlar, “boş söz (lehv); hevâ, batıl, yalan söz (zûr); ıslık (mükâ); alkış (tasdiye); zinâ davetçisi (rukiyyetü’zzinâ); şeytan sesi (savtu’ş-şeytân); nifak yeşerten (münbitu’n-nifak)” gibi isimleri onu tarif etmek için kullanmışlardır.

Müziğin özellikleri ve zararları kısaca şunlardır:

Haramlara teşvik eder ve onları güzel gösterir.

Fıskı, fücuru ve azgınlığı emreder.

Nefsi şehevi fiillere iter.

İnsanın adalet ve mürüvvetini giderir.

Kalbi meşgul ederek Allah’ın zikrinden alıkor.

Kalbi karartarak iyilik ve kötülüğü ayırt edemez bir hale getirir.

Şeytani hal ve fiillere güç vererek kötü işlerin yolunu açar.

İnsanın sözlü ifade yeteneğini azaltır, zihni boş ve faydasız şeylerle meşgul eder.

Hüküm açısından, teğanni çeşitleri Şarkı ve türküler, mübah ya da haram olmak üzere hüküm açısından ikiye ayrılır:

Mübah teğanniler: Çalgı aletleriyle eşlik edilmeksizin sadece bir nâmeyle ve seslice ardarda söylenen sözlerdir. Ancak, bunun mübah olması için bazı şartlar vardır:

Muhtevasında: İçkiye, kadına teşvik, İslam ve Müslümanlarla alay etmek, kafirleri övmek gibi İslama aykırı sözler bulunmamalı.

Erkeklerin görmemesi için yeterli önlemler alınmış olsa da, erkeklerin duyma ihtimali varsa eğer, bülûğ çağına ermiş bir kadın tarafından söylenmemeli.

Farzların edasını engellememeli, sonuçta buna sevk etmemeli.

Aşırılığa gidilmemelidir.

Mübah Olan Teğanni Çeşitleri:

1- İş ve çalışma sırasında: İş esnasında sıkıntıyı azaltmak, bıkkınlığı gidermek ve azmi artırmak için söylenen ilahiler, marşlar ve güzel nağmeler.

2- Savaş kasidesi ve nağmeler. Mücahidleri teşvik etmek için söylenir.

3- Beşikteki çocuğu sakinleştirmek için annenin söylediği ezgi ve ninniler.

4- Kadınların düğün, sünnet merasimleri ve bayramlarda alet kullanmadan ya da yalnız zilsiz tef kullanarak söyledikleri ezgi ve dizeler. Ancak bu durumda, tefden başka çalgı aletinin olmamasına, erkeklerin değil kadınların çalmasına, tefin kenarlarında zil bulunmamasına, ayrıca aşırılığa giderek bu ruhsatın aşılmamasına dikkat edilme zorunluluğu vardır.

Haraın teğanniler:

Yukarıdaki şartları taşımayan her tür melodi, ezgi, şarkı ve türkü çeşidi bu gruba dahildir.

Çalgı aleti eşliğinde söylenen her nevi ezgi, şarkı ve türkü haram olan gruba girer. Dolayısıyla bunlar, farzın edasını engelleyen; İslam’a aykırı sözler ihtiva eden; kadının erkeğe hitaben söylediği, içkiye, fuhşa çağıran; harama götüren; ehl-i fücûrun besteleyip söylediği haram sınıftan olup kesinlikle caiz değildir. Bunların tümü Allah’ı anmaktan alı koyar ve insanın yaratılış gayesi oları Allah’a kulluktan tamamen uzaklaştırır.



KUR’AN’DAN DELİLLER

Birinci ayet: ×İnsanlardan öyleleri var ki, herhangi bir ilmi delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş sözü (“lehve’l-hadîs”i) satın alır. İşte onlara rüsvay edici bir azap vardır.Ø(Lokman, 6)

Abdulah b. Mesud Radıyallahu Anh’a, “lehve’l hadis”in ne olduğu sorulduğunda, “Allah’a andolsun ki, bu çalgıdır’ diye cevap verdi ve bunu üç kere tekrarladı. Sahabenin önde gelenlerinden İbni Abbas, İbni Ömer ve Cabir b. Abdullah Radıyallahu Anhum da “lehve’1-hadîs”in şarkı olduğunu söylemişlerdir. (İbn Kesir, Taberi)

Tefsir usûlünde, Sahâbi sözü ve icma ettikleri takdirde Tâbiin sözünün de delil kabul edildiği bilinen bir kuraldır. Bu ayetle ilgili olarak da Sahâbe ve Tâbiin’in tamamı, aksi hiçbir görüş olmaksızın “lehve’l-hadîs”i müzik olarak tefsir etmiştir.

İkinci ayet: ×Allah, (Şeytana “defol) git” dedi. Onlardan kim sana uyarsa, iyi bilin ki, Cehennem hepinizin cezasıdır. Mükemmel ve tam bir cezai Onlardan gücünün yettiği kimseleri sesinle (davetinle) yerinden oynat (şaşırt): Süvarilerinle, yayalarınla onları yaygaraya boğ, mallarına ve evlatlarına ortak ol, kendilerine vaadlerde bulun. (Onları oyala dur.) Şeytan insanları aldatmadan başka bir vaadde bulunmaz. Şurası muhakkak ki, benim (ihlaslı) kullarım üzerinde senin hiçbir ağırlığın (hakimiyetin) olmayacaktır. (Onları) koruyucu olarak Rabb’in yeter.Ø (isra-63/65)

Tabiin’den olan müfessirlerin imamı Mücahid Rahmetullahi Aleyh, bu ayetteki “sesinle’ (“bi-savtike’) ifadesiyle ilgili olarak; “bu; şarkı, müzik, çalgı aletleri, boş ve batıl sözlerdir” demiştir. Dahhâk b. Mezâhim de, “çalgı aletlerinin sesidir” demiştir. (Kurtubi 10/288)

Üçüncü ayet: תimdi siz bu söze -Kur-’ân’ a- mı şaşırıyorsunuz? Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz ve siz habersizce eğleniyorsunuz?Ø (Necm- 59/61)

İbni Abbâs Radıyallahu Anhüms ayetteki “eğleniyorsunuz” ifadesinin şarkı olduğunu söylemiştir. Zira Yemen lehçesinde, bizi eğlendir (Esmid lenâ) denildiğinde, bize şarkı söyle (“ğanni lena) anlamı kastedilir. Mücâhid Rahmetullahi Aleyh de buradaki ifadenin anlamının, şarkı olduğunu söylemiştir. Aynı şekilde Yemenliler, falan eğlendi (“semede fülân) dedikleri zaman, (“ğanne fülân) falanın şarkı söylediğini anlatmak isterler. (İğasetü’l-Lehfan.1/258)

Dördüncü ayet: ×Onların (müşriklerin), Beytullah yanındaki duaları da ıslık çalmak ve alkıştan başka bir şey değildir.Ø (Enfal, 35)

Islık çalmak (mükâ), alkış (tasdiye); nağme ve tempo tutmak gibi davranışlardır.



SÜNNET’TEN DELİLLER

“Yemin ederim ki, ümmetimden bir topluluk gelecek; zinayı, içkiyi, ipek elbiseyi ve çalgı aletlerini helal sayacaktır.” (Buhari)

Hadisin metninde yer alan “el-meâzif”, bütün çalgı aletlerini ve onlarla eğlenceyi de kapsayan, bu anlamda geniş bir ifade alanı olan bir kelimedir. Siyer kitaplarında hakkında genişçe yer verildiği üzere bu, Rasûlullah (S.A.V.)’in az sözle çok şey ifâde etme (“cevâmiu’l-kelim”) vasfındandır.

“Rabbim Azze ve celle bana içkiyi, kumarı, “kûbe”yi ve şarkı söyleyen kadınları haram kıldı.” (Sahih, İmam Ahmed, 1/274)

“Kûbe”: -Maalesef onsuz neredeyse hiçbir teğanninin olmadığı- darbukadır.

“Bu ümmet içerisinde zillet, zulüm ve çöküntü olacak”. Müslümanlardan biri, “bunlar ne zaman olacak” diye sordu. Rasûlullah (S.A.V.) “içki içilip, kadın oynatıldığı, çalgı aletleriyle şarkı söylenip eğlenildiği zaman diye cevap verdi.” (Tirmizi)

“Ümmetimden bazı insanlar, içkiye başka isimler vererek içerler. Şarkıcı kadınlar ve çalgı aletleriyle başlan iner kalkar. Allah, onları yerin dibine batırır da domuzlar ve maymunlar kılar.” (İbni Mace)

“İki ses mel’undur. -Bunlar- nimet anında çalgı sesi, musibet anında vahlama sesidir.-” (Silsületü ehâdisi’s-sahiha”, 427)

“Ümmetimden bir kısım insanlar aşağılanacak, zillete düşüp zulme uğrayacaklardır”. Sahabeler sordu: “Yâ Rasulallah! Bunlar, Lâ ilâhe İllallah şehâdetinde bulunacaklar mı?” Efendimiz (S.A.V.) şöyle cevap verdi, “Evet, ama, o zaman içki içilecek, çalgı aletleri çalınacak, ipek elbiseler giyilecek”. (Hasen, İbni Ebi Şeybe, 5/164)

“Rasûlullah (S.A.V.) çalgı aletleriyle para kazanmayı yasakladı.” (sahih, El-Beğavi;”şeru’s-sünne”8/22)

İbni Ömer Radıyallahu Anh’ın kölesi Nâfi anlatıyor: İbni Ömer’in peşinden gidiyordum. Kaval çalmakta olan bir çobana rastladık. İbni Ömer hemen ellerini kulaklarına tıkayarak yürümesini hızlandırdı ve bana “Ey Nâfi! Bir şey duyuyor musun?” dedi. Ben de, hayır dedim. Bunun üzerine ellerini kulaklarından çekerek şöyle dedi: “Bir gün Rasulullah (S.A.V.) ile beraberdim. O da bunun gibi bir şey işitince böyle yapmıştı.” (Ebu Davud) Müfessir Kurtubi Rahmetullahi Aleyh, İbni Ömer’den bu rivayeti naklettikten sonra şöyle diyor: “Böyle bir ses karşısında bile onlar bu tür bir tavır takınıyorlarsa, çağımız şarkı ve çalgı aletleri karşısında durum ne olur?! ..”

Rasûlullah (S.A.V.) “Zil Şeytanın çalgısıdır” demiştir.(Müslim). Bir başka rivayet de, “Köpek ve zilin bulunduğu yere melekler girmez” şeklindedir.
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Hamd; ancak Allah’a mahsustur. Salât-ü selâm; Rasûlullah’ın, O’nun A’li ve Ashab’ının ve de Kıyamet’e kadar onların yoluna ittiba edenlerin üzerine olsun...

Allah’ın kullarını saptırmada ve O’nun yolundan kaydırmada Şeytanın kullandığı araçların başında müzik ve türevleri olan şarkılar, türküler vb. gelmektedir. Müzik, İnsanın dili ve kalbinde meydana getirdiği kötü etkilerden dolayı Allah’ın Kitab’ının dinlenilmesine bir set olmaktadır. Böylece Kuran’da bildirilen şeylere karşı bir gaflet meydana gelir ve şeytanın yolu açılmış, Rahmanın yoluna engel konulmuş olur.

Müzik, İnsanı gaflete sevk ederek, namazla kâim olan ve erişilen tüm güzelliklerin aksi etkiler doğurur. Namazın kötülük ve aşırılıktan menetmesine karşın, müzik bunlara yol açar. Müziği kendinden bir parça haline getiren bir kimse, bu haliyle Allah Azze ve Celle’nin hoşnut olacağı yola asla ulaşamaz.

İnsanların beyinlerini kontrol altına almada müziğin büyük bir etkisi vardır. Yahudi, Hıristiyan ve diğer işbirlikçilerinden müteşekkil Şeytan orduları, uluslararası iletişim ağını ellerine geçirerek korkunç bir şekilde nefisleri tahrik edici unsurları kullanmaya başladılar. Bunun için kadın erkek şarkıcılardan bir ordu tesis ettiler. Allah Azze celle’nin, hakkında hiçbir hüküm indirmediği bu fiillerini içki ve maddeyle pekiştirdiler. Ancak bundan sonra halkları İslama karşı birtakım hedeflere hizmet eder bir hale getirebildiler. Genç kızlarımızı insan görünüşlü kurtların pençesine düşüren nice şarkıların varlığı bir vakıadır. İslam vahdetinden uzaklaştıran, İslam’ı karalayan ırkçı yada yöresel gazellerin, “ilhâdi’ (ateist) düşüncenin yayılmasında çok etkisi olmuştur...

Bu sebeplerden dolayı, sizlere faydalı olabilmek amacıyla genel olarak Kur-’ân ve Sünnete, hususan âlimlerin görüşlerine göre müziği ve hükmünü açıklayan bu risaleyi hazırladık. Yüce Allah’tan hatalarımızı düzeltip affetmesini, bizi rüşde erdirmesini, gönlümüz ve kalbimizdeki perdeleri hakkı görmemiz için kaldırmasını, duymayan kulaklarımızı açmasını ve bizi dosdoğru yoluna iletmesini istiyoruz. Şüphesiz, O buna Kâdirdir.

Şarkı nedir: Birtakım duyguları tahrik kastıyla, seslice bir ritim takip edilmek suretiyle okunan şiir ya da nesire şarkı denir. Çalgı aletleri eşliğinde olabileceği gibi, alet yardımı olmaksızın da söylenebilir.

Müzik nedir: Yunan asıllı (fr. musique; lat. musica; yun. musike’den) bir kelime olan müzik, Ud, keman, davul, ney, darbuka vb. âletlerle yapılan sanat dallarının tümüne verilen addır.

Alimler müzik, şarkı ve türküleri sevkettiği unsurlardan dolayı çeşitli terimlerle adlandırmışlar, “boş söz (lehv); hevâ, batıl, yalan söz (zûr); ıslık (mükâ); alkış (tasdiye); zinâ davetçisi (rukiyyetü’zzinâ); şeytan sesi (savtu’ş-şeytân); nifak yeşerten (münbitu’n-nifak)” gibi isimleri onu tarif etmek için kullanmışlardır.

Müziğin özellikleri ve zararları kısaca şunlardır:

Haramlara teşvik eder ve onları güzel gösterir.

Fıskı, fücuru ve azgınlığı emreder.

Nefsi şehevi fiillere iter.

İnsanın adalet ve mürüvvetini giderir.

Kalbi meşgul ederek Allah’ın zikrinden alıkor.

Kalbi karartarak iyilik ve kötülüğü ayırt edemez bir hale getirir.

Şeytani hal ve fiillere güç vererek kötü işlerin yolunu açar.

İnsanın sözlü ifade yeteneğini azaltır, zihni boş ve faydasız şeylerle meşgul eder.

Hüküm açısından, teğanni çeşitleri Şarkı ve türküler, mübah ya da haram olmak üzere hüküm açısından ikiye ayrılır:

Mübah teğanniler: Çalgı aletleriyle eşlik edilmeksizin sadece bir nâmeyle ve seslice ardarda söylenen sözlerdir. Ancak, bunun mübah olması için bazı şartlar vardır:

Muhtevasında: İçkiye, kadına teşvik, İslam ve Müslümanlarla alay etmek, kafirleri övmek gibi İslama aykırı sözler bulunmamalı.

Erkeklerin görmemesi için yeterli önlemler alınmış olsa da, erkeklerin duyma ihtimali varsa eğer, bülûğ çağına ermiş bir kadın tarafından söylenmemeli.

Farzların edasını engellememeli, sonuçta buna sevk etmemeli.

Aşırılığa gidilmemelidir.

Mübah Olan Teğanni Çeşitleri:

1- İş ve çalışma sırasında: İş esnasında sıkıntıyı azaltmak, bıkkınlığı gidermek ve azmi artırmak için söylenen ilahiler, marşlar ve güzel nağmeler.

2- Savaş kasidesi ve nağmeler. Mücahidleri teşvik etmek için söylenir.

3- Beşikteki çocuğu sakinleştirmek için annenin söylediği ezgi ve ninniler.

4- Kadınların düğün, sünnet merasimleri ve bayramlarda alet kullanmadan ya da yalnız zilsiz tef kullanarak söyledikleri ezgi ve dizeler. Ancak bu durumda, tefden başka çalgı aletinin olmamasına, erkeklerin değil kadınların çalmasına, tefin kenarlarında zil bulunmamasına, ayrıca aşırılığa giderek bu ruhsatın aşılmamasına dikkat edilme zorunluluğu vardır.

Haraın teğanniler:

Yukarıdaki şartları taşımayan her tür melodi, ezgi, şarkı ve türkü çeşidi bu gruba dahildir.

Çalgı aleti eşliğinde söylenen her nevi ezgi, şarkı ve türkü haram olan gruba girer. Dolayısıyla bunlar, farzın edasını engelleyen; İslam’a aykırı sözler ihtiva eden; kadının erkeğe hitaben söylediği, içkiye, fuhşa çağıran; harama götüren; ehl-i fücûrun besteleyip söylediği haram sınıftan olup kesinlikle caiz değildir. Bunların tümü Allah’ı anmaktan alı koyar ve insanın yaratılış gayesi oları Allah’a kulluktan tamamen uzaklaştırır.



KUR’AN’DAN DELİLLER

Birinci ayet: ×İnsanlardan öyleleri var ki, herhangi bir ilmi delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş sözü (“lehve’l-hadîs”i) satın alır. İşte onlara rüsvay edici bir azap vardır.Ø(Lokman, 6)

Abdulah b. Mesud Radıyallahu Anh’a, “lehve’l hadis”in ne olduğu sorulduğunda, “Allah’a andolsun ki, bu çalgıdır’ diye cevap verdi ve bunu üç kere tekrarladı. Sahabenin önde gelenlerinden İbni Abbas, İbni Ömer ve Cabir b. Abdullah Radıyallahu Anhum da “lehve’1-hadîs”in şarkı olduğunu söylemişlerdir. (İbn Kesir, Taberi)

Tefsir usûlünde, Sahâbi sözü ve icma ettikleri takdirde Tâbiin sözünün de delil kabul edildiği bilinen bir kuraldır. Bu ayetle ilgili olarak da Sahâbe ve Tâbiin’in tamamı, aksi hiçbir görüş olmaksızın “lehve’l-hadîs”i müzik olarak tefsir etmiştir.

İkinci ayet: ×Allah, (Şeytana “defol) git” dedi. Onlardan kim sana uyarsa, iyi bilin ki, Cehennem hepinizin cezasıdır. Mükemmel ve tam bir cezai Onlardan gücünün yettiği kimseleri sesinle (davetinle) yerinden oynat (şaşırt): Süvarilerinle, yayalarınla onları yaygaraya boğ, mallarına ve evlatlarına ortak ol, kendilerine vaadlerde bulun. (Onları oyala dur.) Şeytan insanları aldatmadan başka bir vaadde bulunmaz. Şurası muhakkak ki, benim (ihlaslı) kullarım üzerinde senin hiçbir ağırlığın (hakimiyetin) olmayacaktır. (Onları) koruyucu olarak Rabb’in yeter.Ø (isra-63/65)

Tabiin’den olan müfessirlerin imamı Mücahid Rahmetullahi Aleyh, bu ayetteki “sesinle’ (“bi-savtike’) ifadesiyle ilgili olarak; “bu; şarkı, müzik, çalgı aletleri, boş ve batıl sözlerdir” demiştir. Dahhâk b. Mezâhim de, “çalgı aletlerinin sesidir” demiştir. (Kurtubi 10/288)

Üçüncü ayet: תimdi siz bu söze -Kur-’ân’ a- mı şaşırıyorsunuz? Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz ve siz habersizce eğleniyorsunuz?Ø (Necm- 59/61)

İbni Abbâs Radıyallahu Anhüms ayetteki “eğleniyorsunuz” ifadesinin şarkı olduğunu söylemiştir. Zira Yemen lehçesinde, bizi eğlendir (Esmid lenâ) denildiğinde, bize şarkı söyle (“ğanni lena) anlamı kastedilir. Mücâhid Rahmetullahi Aleyh de buradaki ifadenin anlamının, şarkı olduğunu söylemiştir. Aynı şekilde Yemenliler, falan eğlendi (“semede fülân) dedikleri zaman, (“ğanne fülân) falanın şarkı söylediğini anlatmak isterler. (İğasetü’l-Lehfan.1/258)

Dördüncü ayet: ×Onların (müşriklerin), Beytullah yanındaki duaları da ıslık çalmak ve alkıştan başka bir şey değildir.Ø (Enfal, 35)

Islık çalmak (mükâ), alkış (tasdiye); nağme ve tempo tutmak gibi davranışlardır.



SÜNNET’TEN DELİLLER

“Yemin ederim ki, ümmetimden bir topluluk gelecek; zinayı, içkiyi, ipek elbiseyi ve çalgı aletlerini helal sayacaktır.” (Buhari)

Hadisin metninde yer alan “el-meâzif”, bütün çalgı aletlerini ve onlarla eğlenceyi de kapsayan, bu anlamda geniş bir ifade alanı olan bir kelimedir. Siyer kitaplarında hakkında genişçe yer verildiği üzere bu, Rasûlullah (S.A.V.)’in az sözle çok şey ifâde etme (“cevâmiu’l-kelim”) vasfındandır.

“Rabbim Azze ve celle bana içkiyi, kumarı, “kûbe”yi ve şarkı söyleyen kadınları haram kıldı.” (Sahih, İmam Ahmed, 1/274)

“Kûbe”: -Maalesef onsuz neredeyse hiçbir teğanninin olmadığı- darbukadır.

“Bu ümmet içerisinde zillet, zulüm ve çöküntü olacak”. Müslümanlardan biri, “bunlar ne zaman olacak” diye sordu. Rasûlullah (S.A.V.) “içki içilip, kadın oynatıldığı, çalgı aletleriyle şarkı söylenip eğlenildiği zaman diye cevap verdi.” (Tirmizi)

“Ümmetimden bazı insanlar, içkiye başka isimler vererek içerler. Şarkıcı kadınlar ve çalgı aletleriyle başlan iner kalkar. Allah, onları yerin dibine batırır da domuzlar ve maymunlar kılar.” (İbni Mace)

“İki ses mel’undur. -Bunlar- nimet anında çalgı sesi, musibet anında vahlama sesidir.-” (Silsületü ehâdisi’s-sahiha”, 427)

“Ümmetimden bir kısım insanlar aşağılanacak, zillete düşüp zulme uğrayacaklardır”. Sahabeler sordu: “Yâ Rasulallah! Bunlar, Lâ ilâhe İllallah şehâdetinde bulunacaklar mı?” Efendimiz (S.A.V.) şöyle cevap verdi, “Evet, ama, o zaman içki içilecek, çalgı aletleri çalınacak, ipek elbiseler giyilecek”. (Hasen, İbni Ebi Şeybe, 5/164)

“Rasûlullah (S.A.V.) çalgı aletleriyle para kazanmayı yasakladı.” (sahih, El-Beğavi;”şeru’s-sünne”8/22)

İbni Ömer Radıyallahu Anh’ın kölesi Nâfi anlatıyor: İbni Ömer’in peşinden gidiyordum. Kaval çalmakta olan bir çobana rastladık. İbni Ömer hemen ellerini kulaklarına tıkayarak yürümesini hızlandırdı ve bana “Ey Nâfi! Bir şey duyuyor musun?” dedi. Ben de, hayır dedim. Bunun üzerine ellerini kulaklarından çekerek şöyle dedi: “Bir gün Rasulullah (S.A.V.) ile beraberdim. O da bunun gibi bir şey işitince böyle yapmıştı.” (Ebu Davud) Müfessir Kurtubi Rahmetullahi Aleyh, İbni Ömer’den bu rivayeti naklettikten sonra şöyle diyor: “Böyle bir ses karşısında bile onlar bu tür bir tavır takınıyorlarsa, çağımız şarkı ve çalgı aletleri karşısında durum ne olur?! ..”

Rasûlullah (S.A.V.) “Zil Şeytanın çalgısıdır” demiştir.(Müslim). Bir başka rivayet de, “Köpek ve zilin bulunduğu yere melekler girmez” şeklindedir.

Allahü teala razı olsun.

Bizi anlayan birileride çıktı. Aşağıdaki linkede bakmanızı tavsiye ederim. Dualarınızı beklerim efendim.

http://forum.islamiyet.gen.tr/fikih-ve-akaid/60039-muzigi-dine-sokmak.html
 

ufuk1335

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Haz 2009
Mesajlar
168
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Muzık gırmeyen ev mekan kalmadıki camide namaz kılıyoruz sokakta düğün yapıyolar butun ses ıcerıde. Eğer bir başkasını rahatsız edıcekse seslı kuran-i kerim bile okumak dınımızde yasaklanmışken bunun sonu ne olur allah bılır rabbım su muzık denen beladan kurtulmak nasıb etsın namaz kılan cok kardesımı tanıyorum muzık dınlıyor. Inşallah onlarda bırakır.
Rabbım gaflet uykusundan uyanmak nasıb etsın....
 

~Elçi~

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2007
Mesajlar
2,893
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
Muzık gırmeyen ev mekan kalmadıki camide namaz kılıyoruz sokakta düğün yapıyolar butun ses ıcerıde. Eğer bir başkasını rahatsız edıcekse seslı kuran-i kerim bile okumak dınımızde yasaklanmışken bunun sonu ne olur allah bılır rabbım su muzık denen beladan kurtulmak nasıb etsın namaz kılan cok kardesımı tanıyorum muzık dınlıyor. Inşallah onlarda bırakır.
Rabbım gaflet uykusundan uyanmak nasıb etsın....



Evet malesef ...
Amin inşaAllah.
İlk önce kendimizi düzeltmeden başlamalıyız.
Dikkat ediyorsak aile daha sonra toplumu düzeltmeye çalışmalıyız kardeşim.
Allah yardımcımız olsun. Selam ve dua ile...
 

ahde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
590
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
ALLAH (CC) razı olsun kardeşim kafirler küfrünü yayabilmek için her gün
yeni icatlar çıkarmaktadır. küçücük çocukların elinde aypotlar okulda yolda
heryerde boş sözlerle zehirlenen genç beyinler yaradılış gayesini unutan
şarkıcılara tapar hale gelen bir nesil'le karşı karşıyayız rabbim sonumuzu hayır
getirsin uyanmayı nasip etsin en güzele emanetsiniz selametle kalın.


Müşrik araplardan Nadr İbn-i Haris ticaretle iştigal ederdi. Ticaret için gittiği İran'dan, Acemlerin efsane ve hikaye kitaplarını getirmişti. Bir yerde Kur'an-ı Kerim okununca veya Kur'an'dan bahsedilince oraya koşar ve: 'Muhammed size Ad ve Semud hikayeleri söylüyor, gelin ben size Rüstem'in, İsfendiyar'ın ve Kisraların hikayelerini anlatayım' diyerek, birçok insanların Kur'an dinlemesine ve İslam'ı öğrenmesine mani oluyordu. Ayrıca Nadr İbn-i Haris güzel şarkıcı bir cariye almıştı. Birisinin müslüman olacağını duyduğu zaman , şarkıcı cariyesini alarak derhal oraya koşar ve; 'haydi buna yedir, içir, şarkılar söyleyiver'diyerek müslüman olacakları eğlendirir sonra da: 'Gördün ya, Muhammed'in (S.A.V) çağırdığından, namazdan, oruçtan ve Muhammed'in (S.A.V) önünde savaş etmekten daha iyi değil mi?' der. İslam'ın yayılmasına mani olmaya çalışırdı. İbn-i Hattal gibi bazı müşrikler de aynı yola başvururlarmış. Bu hadiseler üzerine bu ayetler nazil olmuştur.
Ayetin nüzul sebebinden de anlaşılacağı üzere 'lehvel hadis' kelimesini sadece teganni, şarkı, çalgılarla izah etmek doğru değil, manayı daraltmak olur. Zaten müfessirler de : 'lüzumlu şeylerden alıkoyan her şey, her söz' diye tefsir etmişlerdir. İslami ölçülere ve ahlaki kaidelere aykırı düşen bütün yayın ve neşir organları, romanlar, hikayeler ve efsaneler ayetin muktezası cümlesindendir.
Resulullah Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurmuşlardır:
'Ümmetimden öyle insanlar çıkacak ki, zinayı, ipeği, sarhoşluk veren içkiyi ve çalgıları helal kabul edeceklerdir.'
'Şarkıcı kadınları satın almayın, satmayın, onlara öğretmeyin, şarkıcı kadınların ticaretlerinde hiçbir hayır yoktur. Onların kazançları haramdır.'
'Bu ümmet içerisinde, yer yarılıp yerin dibine geçecekler, suretleri domuz ve maymun suratına dönecek olanlar ve taşlanacak kimseler gelecektir.' Müslümanlardan bir adam dedi ki:
-Bu ne zaman olacak ey Allah'ın Resulü?
-Kadınlar açıktan şarkı söylemeye cüret ettikleri ve şarkı, çalgı gibi eğlence aletleri çoğalmaya başladığı zaman. Şarkı ve çalgılar kalbde nifak bitirir(yeşertir). Suyun ot bitirdiği gibi, şarkı ve çalgı da kalbde nifak bitirir. Su, zirai mahsulleri geliştirdiği gibi, Allah'ı zikretmek de kalbdeki imanı geliştirir.
 

~Elçi~

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2007
Mesajlar
2,893
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
ALLAH (CC) razı olsun kardeşim kafirler küfrünü yayabilmek için her gün
yeni icatlar çıkarmaktadır. küçücük çocukların elinde aypotlar okulda yolda
heryerde boş sözlerle zehirlenen genç beyinler yaradılış gayesini unutan
şarkıcılara tapar hale gelen bir nesil'le karşı karşıyayız rabbim sonumuzu hayır
getirsin uyanmayı nasip etsin en güzele emanetsiniz selametle kalın.


Müşrik araplardan Nadr İbn-i Haris ticaretle iştigal ederdi. Ticaret için gittiği İran'dan, Acemlerin efsane ve hikaye kitaplarını getirmişti. Bir yerde Kur'an-ı Kerim okununca veya Kur'an'dan bahsedilince oraya koşar ve: 'Muhammed size Ad ve Semud hikayeleri söylüyor, gelin ben size Rüstem'in, İsfendiyar'ın ve Kisraların hikayelerini anlatayım' diyerek, birçok insanların Kur'an dinlemesine ve İslam'ı öğrenmesine mani oluyordu. Ayrıca Nadr İbn-i Haris güzel şarkıcı bir cariye almıştı. Birisinin müslüman olacağını duyduğu zaman , şarkıcı cariyesini alarak derhal oraya koşar ve; 'haydi buna yedir, içir, şarkılar söyleyiver'diyerek müslüman olacakları eğlendirir sonra da: 'Gördün ya, Muhammed'in (S.A.V) çağırdığından, namazdan, oruçtan ve Muhammed'in (S.A.V) önünde savaş etmekten daha iyi değil mi?' der. İslam'ın yayılmasına mani olmaya çalışırdı. İbn-i Hattal gibi bazı müşrikler de aynı yola başvururlarmış. Bu hadiseler üzerine bu ayetler nazil olmuştur.
Ayetin nüzul sebebinden de anlaşılacağı üzere 'lehvel hadis' kelimesini sadece teganni, şarkı, çalgılarla izah etmek doğru değil, manayı daraltmak olur. Zaten müfessirler de : 'lüzumlu şeylerden alıkoyan her şey, her söz' diye tefsir etmişlerdir. İslami ölçülere ve ahlaki kaidelere aykırı düşen bütün yayın ve neşir organları, romanlar, hikayeler ve efsaneler ayetin muktezası cümlesindendir.
Resulullah Efendimiz (S.A.V) şöyle buyurmuşlardır:
'Ümmetimden öyle insanlar çıkacak ki, zinayı, ipeği, sarhoşluk veren içkiyi ve çalgıları helal kabul edeceklerdir.'
'Şarkıcı kadınları satın almayın, satmayın, onlara öğretmeyin, şarkıcı kadınların ticaretlerinde hiçbir hayır yoktur. Onların kazançları haramdır.'
'Bu ümmet içerisinde, yer yarılıp yerin dibine geçecekler, suretleri domuz ve maymun suratına dönecek olanlar ve taşlanacak kimseler gelecektir.' Müslümanlardan bir adam dedi ki:
-Bu ne zaman olacak ey Allah'ın Resulü?
-Kadınlar açıktan şarkı söylemeye cüret ettikleri ve şarkı, çalgı gibi eğlence aletleri çoğalmaya başladığı zaman. Şarkı ve çalgılar kalbde nifak bitirir(yeşertir). Suyun ot bitirdiği gibi, şarkı ve çalgı da kalbde nifak bitirir. Su, zirai mahsulleri geliştirdiği gibi, Allah'ı zikretmek de kalbdeki imanı geliştirir.


Amin cümlemizden inşaAllah kardeşim.
Allah toplumumuzu ıslah etsin genç beyinler hemen müziğin melodilerinden hangi parçaya ait olduğunu biliyorlar malesef.
Ve günümüzdeki ilahilere bazen darbuka eşlüğünde söylenmekte.
Allah yardımcımız olsun inşaAllah.
Paylaşımınızdan dolayı çok teşekkür ederim.
Baki selam ve dua ile...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt