Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kuran insan için konuştu-11- (1 Kullanıcı)

ozdenozgur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Şub 2008
Mesajlar
60
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
75
DİLEYEN RAB’BİNE DOĞRU BİR YOL EDİNİR

Kur’an’ın en büyük güzelliklerinden biridir bu. Her şeyi örnekler vere vere anlatır.Ama asla kimseyi namaza niyaza imana doğru yada yanlış davranışa zorlamaz. Bunu yukardaki başlıktaki gibi ifade eder pek çok ayette.DİLEYEN RAB’BİNE DOĞRU BİR YOL EDİNİR.
Bundan açık nasıl söylenir bu. Yani kardeşim kimsenin imanı senden sorulmayacak,kimsenin namazı niyazı da, orucu da senden sorulmayacak.Sen kendine bak ta insanlara zulmedip durma. Allah insana bu izni verip dururken sen Allah’tan yüce misin ki herkesi cehenneme sokup çıkarıp duruyorsun. Hele hele bazıları var ki hazretler öteki dünyadan görevli gelmişler.Her şeyi biliyor herkese karışıyorlar.Öyle Allah yolundalar ki gayri herkes cehenneme doğru koşar adım gitmekte , yalnız o kurtulmuşlar arasında. Eh ne diyeyim hayırlı olsun.
Bari İsmail Nebe suresi 39. ayeti oku da ibret al…

Nebe 39. İşte budur hak olan gün! Artık dileyen, Rabbine varacak bir yol tutsun!






GÖNÜLLER KUR’AN’LA TATMİN BULUR


Dünya’da basılmış ya da basılacak,hatta dünya olalı beri yazılmış ne kadar kitap tablet deri varsa ,tümünü toplasan bir Kur’an etmez. Bir başka deyişle tüm bu yazılanların özeti Kur’an dır. Elbette Kur’an’da uzay mekiğinin planı yok ama şu ayeti önce biz okuyup anlasaydık uzaya ilk çıkanlar biz olurduk.Der ki:” Güneşe kadar geleceksiniz,ama Allah’ı aciz mi bırakacağınızı sanıyorsunuz.” Açık açık uızaya çıkılacağını söylüyor. Atatürk, bunu çok iyi anlamıştı ve demişti ki :”İstikbal yani gelecek göklerdedir.” Biz hala anlamış değiliz. Kur’an’daki bu mucizelere fazla takılmak gerekmez.Kur’an bize Allah’a yönelmenin ahlaki boyutlarını anlatan bir kitaptır.Manevi bir zirvedir. İnsan olmanın canlı olmanın anlamıdır. Ölmeden ölmenin yoludur. Bunu anlayarak okudukça daha iyi hissedeceksiniz. Çünkü bize gerekli olan ayetler öylesine açık açık yazılmış ki,yeni okuma öğrenmiş torununuz bile anlar çoğunu. Kuır’an’ı Arapça olarak yerli yerince okuyandan dinlemek insanı manevi yüceliklere götürür.Ama aslolan anlamını bilmektir ki nasıl Allah’ı nasıl razı edeceğimizi de öğrenelim. İyi bir insan nasıl olur öğrenelim. Tanrı bizden ne istiyor öğrenelim.
Bir kitap okudum.Sabah namazına nasıl kalkılır . Böyle bir saçmalık olamaz.Kitap namazı putlaştırdığı gibi Allah’a yönelen insanın saate bile ihtiyacı olmadığını zamanı gelince hop diye kalktığını , isterse saati kurarak kalktığını bunu da yanlış olmadığını bile anlamak istemiyor. Hatta ağlamayı da zorunlu kılıyor.Yani sabah namazını kaçırınca ağlayacaksın. Ya Rab’bi neresinden tutayım ki. Ağlamak ha deyince olan bir şey mi ? Hazret kitapla ağlama öğretiyor. Ben dedim ki, İsmail tüm sabah namazlarını boşa kılmışsın.
Kur’an öyle kolaylıklar sağlıyor ki insanlara şaşarsınız. Başta Allah öyle affedici bağışlayıcı ki şaşarsınız. Ama alimlerimizin ardından gelenlerden bazıları, affın yanından bile geçmediği gibi müminleri ne kadar sıkarsa o kadar iyi düşüncesinde. Aynen camilerde safları sıkı tutun emri gibi.Yani her mümin o kadar sıkışık namaz kılıyor ki ne huşu içinde namaz kılıyor ne Allah’a yönelebiliyor.Çünkü pestili çıkmış vaziyette namaz kılınmaz ki. O da yetmiyor aralar cücelere göre düşünüldüğünden , ya birinin kafasına basıyorsun,ya biri kafana basıyor. Ya birine arkadan tos vuruyorsun ya arkandan tos vuruyorlar.Yazarken güldüm kendi kendime.Ama bu ağlanacak halimizdir ve sayısız yıldır bu akılsızlığa mecbur bırakıldık. Hele bir şey de de gör gününü,hemen cahil biri ama daha çok insan namaz kılıyor sen rahatını düşünüyorsun deyiverir.Ona anlatamazsın ki namazın huşu ile kılınması gerektiğini. İşte Kur’an okuyan kişi anladığı için böyle saçma düşüncelerin farkına varır.Burda önemli bir nokta var. Kur’ an camide sıkışık namazın yanlış olduğunu söylemez ama genel kuralı koyar : Kimseyi rahatsız edemezsin Allah adına olsa bile. Bunun için de kıyıdan köşeden ibadet istemez.Bunun için de namazı huşu içinde kıl der.
Yani Kur’an’ı anlayarak okumak yaşamında da olağanüstü değişiklikler yaratır.Artık rasgele konuşan övünen böbürlenen sen değilsin.Yobaza prim vermiyorsun.Ayetler aklına hücum ediyor her konuşmanda davranışında.Kur’an’ın insanı olmuşsun.
Yani ,gönül Kur’an’la tatmin bulmuş.İnşallah sen de öyle olursun İsmail.

Ra’d suresi 28. ayetti bana bunları düşündüren

Ra’d 28. Böyleleri, inanan ve gönülleri Allah'ın zikriyle/Kur'an'ıyla tatmin bulan kişilerdir. Gözünüzü açın! Gönüller yalnız Allah'ın zikriyle/Kur'an'la tatmin bulur.




BABANIZ HZ.İBRAHİM’İN MİLLETİNİ ESAS ALIN
hac 35. Onlar öyle insanlardır ki, Allah anıldığında kalpleri titrer; başlarına gelene sabrederler, namazı gözetirler. Ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan infak ederler.

Hac 78. Allah uğrunda O'na yaraşır bir gayretle didinin. O sizi seçmiş ve dinde size hiçbir güçlük çıkarmamıştır. Babanız İbrahim'in milletini esas alın. Allah sizi, önceden de şu Kitap'ta da "Müslümanlar/Allah'a teslim olanlar" diye adlandırdı ki, resul sizin üzerinize bir tanık olsun, siz de insanlar üzerine tanıklar olasınız. O halde namazı kılın, zekâtı verin ve Allah'a sarılın. O'dur sizin Mevlâ'nız. Ne güzel Mevlâ'dır O, ne güzel yardımcıdır O!






SABAH AKŞAM VE GECE


insan 25. Rabbinin adını sabahtan da akşamdan da an!

İnsan 26. Gecenin bir kısmında da O'na secde et! Ve geceleyin O'nu uzunca tespih et/uzun bir gece boyu O'nu tespih et!


ANIN BENİ Kİ ANAYIM SİZİ

Yukardaki resmi niçin koydum biliyor musunuz ? Çoğu insan yardım ve iyilik yapmanın para pulla daha iyi yapıldığını zanneder.Görmüşsünüzdür milli piyango bileti alanlara sorarlar ; Sana çıkarsa ne yapacaksın .Yanıt, insanlara iyilik yapacağım ,yoksullara yardım edeceğim gibi yardım içeriklidir. Oysa şu resme bir bakın. Elde olan bir inşaat arabası.Ama ne gam. O an o yaşlının yardıma ihtiyacı vardır ve o iyi insan böyle yardım eder. Parası olsa belki taksi tutacak . Şu anda bu insanın yaptığının nasıl bir anlam taşıdığını düşünebiliyor musunuz ? Yardım etmek bir şekilde her zaman mümkündür.Ama şöyle ama böyle ,yeter ki amaç iyilik olsun tabii başa kakmadan ,eziyet etmeden olmak şartıyla.
Anlardan kurtulmak geliyor içimden.Çünkü güzel davranış sergilemek ya misafirlikte ya da düğün dernekte olmaya başladı.Yani bakın ben ne kadar da iyiyim davranışları.Yani aslı astarı olmayan davranışlar. Aynı kişiler eve geldiklerinde kocası karısına ,karısı kocasına kardeş kardeşe aynı güleryüzlü davranışları sergilemeyecektir. Bunu toplumun genel mekan ve zamanlarına yayın ,ne kadar acınacak durumda olduğumuzu göreceksiniz. Oysa güzel düşünce ve davranışlar yaşamın tümüne yayılmalı değil mi. Elbette bu çok özveri ister.Ama hiç denediniz mi.Deneyin inanın ki çok başarılı olacaksınız.Çünkü böyle bir niyete yürekten inanarak girenin yardımcısı Allah’tır.O NE BÜYÜK YARDIMCIDIR. Ama bir de Kur’an gibi alemlere rahmet bir kılavuz var. Her gün ondan bir parmak bal almak zevkini tatmak gerek. AMA MEALİNİ OKUYUP ANLAYARAK .


ANLARDAN KURTULMAK GELİYOR İÇİMDEN VE GÜZEL DÜŞÜNCE VE DAVRANIŞI YAŞAMIMIN TÜMÜNE YAYMAK.


Yüzünü Allah’a teslim etmek. Bu ne demek…Her an her yerde ,her mekanda,her olayda,her kıpırdanışta ,her eylemde önce Allah’ı düşünmek.Acaba Allah’ın rızası var mı yok mu diye kendine sormak. Sorumluluk yüklenmekten kaçmamak.Üstelik sorumluluğu tam hakkıyla hak yemeden yerine getirmek.Çıkarına bir şey olduğunda ise iki kere düşünmek. İnsanın çukura düştüğü an çıkarına dokunulduğu andır. O zamana kadar melek sandıklarımız ,yani biz ,yani kendimiz,Allah’ın rızasını falan unutup şeytanın peşine takılıveririz.
Şu dünyada en iğrenç davranışlardan biri de nankörlüktür. Allah’ın bunca nimeti karşısında şükür etmemek , az şükür etmek nankörlük değil de nedir ki…Farkına varmak nimetlerin farkına vararak şükretmek gerek. Bu nimetler ilk yaradılıştan beri vardı demesek te öyle yaşamak ta bir tür nankörlük değil mi…
Hiç hatırlamadığınız , aklınıza bile getirmediğiniz,ya da ara sıra şöyle kıyıdan köşeden hatırladığınız bir dostunuza ,başınız sıkışınca yardım istemeye gitmek ne kadar acıdır değil mi…Oysa Allah sizin yaratıcınız,yaşatıcınız,nimetlendiriciniz, gözeteniniz , ceza vereniniz, affedeniniz değil mi ? Sıkışınca O’nun kapısına nasıl gideceğiz. Bunu kendimize her an sormalı ve unutmamalıyız.Diyor ki O Aziz ve Rahman olan yaradan “ANIN BENİ ANAYIM SİZİ…”İsmail sana ders olsun ki Allah’ı anmaktan geri durma.

Bakara suresi 112 ve 152. ayetlerde de bunlar anımsatılmıyor mu ?


Bakara 112. İş onların sandığı gibi degil! Kim güzel davranışlar sergileyerek yüzünü Allah'a teslim ederse, Rabbi katında ödülü vardır onun. Korku yoktur böyleleri için; tasalanmayacaklardir onlar...



Bakara 152. Anın beni ki, anayım sizi. Şükredin bana, sakın nankörlük etmeyin!


DEVAM EDECEK İNŞALLAH ALLAH'IN İZNİYLE
İSMAİL UYSAL ÖZDEN ÖZGÜR
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt