Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kur'an-ı kerim'in meali hakkında sorular ve cevapları (1 Kullanıcı)

tevbeYA-HAK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
2,050
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
TÜRKİYE'NİN UZAK DOĞUSUNDAN
Sual: Meal okuyup da mezhebleri ve dinin bazı hükümlerini inkâr edenlere rastlıyoruz. Allah’ın kelamını okumakla insan niye sapıtır ki?
CEVAP
Meal piyasada yanlış olarak, tercüme anlamında kullanılıyor. Piyasadakiler genelde tercümedir, çok az, birkaç kelime açıklaması oluyor. Resulullahın bildirdiği manalara tefsir denir. Bir kelimenin, Allahü teâlâ ve Resulullah tarafından, açık bildirilmemiş manalarından, dine uygun olanı seçmeye tevil ve bu manaya meal denir. Âyet-i kerimeyi başka dile nakledince, tercümesi denir. Âyet-i kerimeler kısa ve tam tercüme edilemez. İslam âlimleri, âyet-i kerimelerin tercümelerini değil, uzun tefsir ve tevillerini bildirmişlerdir.

Kur’an tercümesi okuyan, murad-ı ilahiyi yani Allahü teâlânın muradının ne olduğunu öğrenemez. Tercüme edenin bilgi derecesine göre yaptığı açıklamayı öğrenir. Bir cahilin veya bir sapığın yazdığı tercümeyi okuyan da, Allahü teâlânın bildirmek istediğini değil, tercüme edenin, anladım sanarak, kendi kafasından anlatmak istediğini öğrenir.

Kur’an tercümesi diye yazılan kitaplar, doğru mana veremez. Okuyanları, bunları yazanların düşüncelerine ve maksatlarına esir edip, dinden ayrılmalarına sebep olur.

Kur’an-ı kerimi ve hadis-i şerifi yanlış anlamak, insanın imanını giderir. Rastgele yazılmış olan, meal denilen tercümeleri okuyan ve İslamiyet’in temel bilgilerine vakıf olmayan zihinlerde, bir takım şüpheler, itirazlar hâsıl olmaktadır. Birkaç örnek verelim:
1- Bir kadın, Kur’an-ı kerimin meal denilen tercümesini okuyunca, (Kur’anda kadınların örtünmesi emri yazılı olmadığı için, örtünmekten vazgeçtim) diyerek, başını açmıştır.

Bu kadının Kur’an diye bahsettiği, bir tercümedir. Kur’an-ı kerimde kadınların örtünmesi emredilmiyor demek, Kur’an-ı kerime iftira olur. Bir âyet-i kerime meali şöyledir:
(Mümin kadınlara söyle: [Yabancı erkeklere bakmaktan] sakınsınlar, ırzlarını korusunlar, [el, yüz gibi] görünen kısmı hariç, ziynetlerini [saç ve gerdan gibi ziynet takılan yerleri] göstermesinler, hımarlarını [başörtülerini] yakalarına kadar [saç, kulak ve gerdanlarını] örtsünler!) [Nur 31]

Peygamber efendimiz, Kur’an-ı kerimi açıklayarak buyuruyor ki:
(Kadının yüz ve iki eli hariç bütün bedeni avrettir.) [Ebu Davud]


 

tevbeYA-HAK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
2,050
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
TÜRKİYE'NİN UZAK DOĞUSUNDAN
2- Bir genç, (Namazda okunan surelerin tercümelerine baktım, namazla hiç ilgisi yok, başka şeylerden bahsediyor. Ben de bunları bırakıp Türkçe dua okumaya başladım) demişti.

Böyle sözler, ibadetlerin ne demek olduğunu anlamamış olmayı gösterir; çünkü namazı, insanın kendisi tertip etmemiştir. Namazın ve bütün ibadetlerin nasıl yapılacağını, yaparken neler okunacağını Allahü teâlâ Resulüne bildirmiştir. Peygamber efendimiz de, bunları, Eshabına bildirmiş ve kendi de yapmıştır. Din imamlarımız bunların hepsini Eshab-ı kiramdan görerek ve işiterek anlamışlar ve kitaplarına yazmışlardır. Bu derin âlimler bildiriyor ki, namazda okunacak Kur’anın, Allah kelamı olması lazımdır. Vazife, ancak böylece yapılmış olur. (F. Bilgiler)
 

tevbeYA-HAK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
2,050
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
TÜRKİYE'NİN UZAK DOĞUSUNDAN
3- Ölmüşleri için Yasin-i şerif okuyan bir genç, (Yasin’in tercümesini okuduktan sonra, bundan vazgeçtim. Çünkü Yasin suresinin ölülerle duayla bir ilgisi yok, tarihi olaylardan, kıyamette olacak şeylerden bahsediyor) demiş ve bundan sonra namazı da bırakmıştır.

Bu kimse, Kur’an tercümesi yerine İslam âlimlerinin kitaplarını okumuş olsaydı, Kur’an-ı kerimin her harfinin şifa ve dertlere deva olduğunu, bunu okumakla hâsıl olan sevabın ölülere ne kadar faydalı olacağını bilir, tarihi olaylardan bahsediyor demezdi.
 

tevbeYA-HAK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
2,050
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
TÜRKİYE'NİN UZAK DOĞUSUNDAN
Gayrimüslimlerin yeri
Sual: (Hıristiyanların cehenneme mi, yoksa cennete mi gideceğini bilemeyiz. Bu Allah’ın takdirine kalmıştır, dilerse cennetine koyar) diyenler oluyor. Dinimiz kimlerin cennete, kimlerin cehenneme gideceğini açıkça bildirmemiş midir?
CEVAP
Elbette bildirmiştir. Gayrimüslim için (Allah dilerse cennete koyar) veya (Resulullahın sözü geçersizdir) denmez. Yahut (Allah’ın Kur’andaki sözleri tarihseldir, o zamanki kâfirler içindi) denmez. Allahü teâlâ, gayrimüslimleri yani Müslüman olmayan herkesi cehenneme koyacağım diyor. Resulullah da aynısını bildiriyor. Buna inanmamak küfür olur. Allahü teâlâ gayrimüslimlerin cehenneme gideceğini bildirdiğine göre, Allah’ın takdirine kalmış denemez. Bu Allah’ın verdiği sözden dönebileceği anlamına gelir. Hâlbuki Allahü teâlâ verdiği sözden dönmez. İki âyet-i kerime meali:
(Allah asla sözünden dönmez.) [Âl-i İmran 9, Zümer 20, Rad 31]

(Allah vaadinden dönmez.) [Rum 6]

Gayrimüslimlerin de cennete girebileceğini söylemek şu âyet-i kerimeyi de inkâr olur:
(Elbette, ehl-i kitap olsun, müşrik olsun, bütün kâfirler Cehennem ateşindedir. Orada ebedi kalırlar. Onlar yaratılmışların en kötüsüdürler.) [Beyyine 6]

Şu iki hadis-i şerifi de inkâr etmiş olur:
(Beni duyup da, bana inanmayan Yahudi ve Hıristiyan, cehenneme girecektir.) [Müslim]

(Cennete sadece Müslüman olan girer.) [Buhari, Müslim]
 

twilight

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Eyl 2009
Mesajlar
11
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Gayrimüslimlerin yeri
Sual: (Hıristiyanların cehenneme mi, yoksa cennete mi gideceğini bilemeyiz. Bu Allah’ın takdirine kalmıştır, dilerse cennetine koyar) diyenler oluyor. Dinimiz kimlerin cennete, kimlerin cehenneme gideceğini açıkça bildirmemiş midir?
CEVAP
Elbette bildirmiştir. Gayrimüslim için (Allah dilerse cennete koyar) veya (Resulullahın sözü geçersizdir) denmez. Yahut (Allah’ın Kur’andaki sözleri tarihseldir, o zamanki kâfirler içindi) denmez. Allahü teâlâ, gayrimüslimleri yani Müslüman olmayan herkesi cehenneme koyacağım diyor. Resulullah da aynısını bildiriyor. Buna inanmamak küfür olur. Allahü teâlâ gayrimüslimlerin cehenneme gideceğini bildirdiğine göre, Allah’ın takdirine kalmış denemez. Bu Allah’ın verdiği sözden dönebileceği anlamına gelir. Hâlbuki Allahü teâlâ verdiği sözden dönmez. İki âyet-i kerime meali:
(Allah asla sözünden dönmez.) [Âl-i İmran 9, Zümer 20, Rad 31]

(Allah vaadinden dönmez.) [Rum 6]

Gayrimüslimlerin de cennete girebileceğini söylemek şu âyet-i kerimeyi de inkâr olur:
(Elbette, ehl-i kitap olsun, müşrik olsun, bütün kâfirler Cehennem ateşindedir. Orada ebedi kalırlar. Onlar yaratılmışların en kötüsüdürler.) [Beyyine 6]

Şu iki hadis-i şerifi de inkâr etmiş olur:
(Beni duyup da, bana inanmayan Yahudi ve Hıristiyan, cehenneme girecektir.) [Müslim]

(Cennete sadece Müslüman olan girer.) [Buhari, Müslim]
peki ya balta girmemis ormanlarda yasayan kabilelerdeki insanlar nolacak...herseylerden bi haber yasiyorlarr...simdi bana ne yanii ogrensinlerr demeyinnn cunku o zamanda derimki bunu boyle diyenlere tabikii senin isin ne o zaman gitte ogret derimm....evett onlarin akibetini cok merak ediyorumm biraz mantikla hareket edersek cehenneme girmezler gibime geliyorrr.....tv yok internet yokk ezan yokk iletisim yok hic bir sey yokk evett cevaplarinizi bekliyorummm
 

tevbeYA-HAK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
2,050
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
TÜRKİYE'NİN UZAK DOĞUSUNDAN
peki ya balta girmemis ormanlarda yasayan kabilelerdeki insanlar nolacak...herseylerden bi haber yasiyorlarr...simdi bana ne yanii ogrensinlerr demeyinnn cunku o zamanda derimki bunu boyle diyenlere tabikii senin isin ne o zaman gitte ogret derimm....evett onlarin akibetini cok merak ediyorumm biraz mantikla hareket edersek cehenneme girmezler gibime geliyorrr.....tv yok internet yokk ezan yokk iletisim yok hic bir sey yokk evett cevaplarinizi bekliyorummm
acaba şuan bu şekilde yaşayan insanlar var mı?
 

tevbeYA-HAK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
2,050
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
TÜRKİYE'NİN UZAK DOĞUSUNDAN
rabbimiz her an ve her yerde insana mutlaka kendisini bildiren bir ipucu vermiştir. yüzyıllar öncesinde bile tv ya da internet hatta kitap dahi yokken rabbimiz nebiler göndermiş hatta kısa nüshalar yollamıştır.insanlar ise o nebileri ya sahtekarlıkla ya da yalancılıkla suçlayarak ya öldürmüş yada bir kaçı inanıp o nesil geçtikten sonra gelen diğer nesil yine inkarcılığı tercih etmiştir.

bunun tarihte örnekleri vardır..(musa (as) dönemini inceleyiniz.)
şimdi bu zamanda eğer böyle kabileler var ise rabbimize ulaşacakları bir yol yoksa
--söylediğiniz tv vb. gibi iletişim araçlarından bahsediyorum;-- elbette rabbimiz EN BÜYÜK ADALET SAHİBİR.ALLAH HİÇ KİMSEYE ZULMETMEZ..ama var ise ve insanlar yine de puta tapmayı yada diğer dinleri kabul ediyorsa ALLAH bununda karşılığını verir.
 

tevbeYA-HAK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
2,050
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
TÜRKİYE'NİN UZAK DOĞUSUNDAN
Allah herşeyi sem'i- dir.onun her şeye gücü ve kudreti yeter.onun rahmetinde sınır yoktur.kesinlikle rahmetinde cimri değildir.ve en büyük adalet sahibidir.çünkü allah kuluna taşıyamayacağı yükler yüklemez.bilakis insanlar kaldıramayacakları yükleri kendileri sırtına alır...
 

twilight

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Eyl 2009
Mesajlar
11
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
rabbimiz her an ve her yerde insana mutlaka kendisini bildiren bir ipucu vermiştir. yüzyıllar öncesinde bile tv ya da internet hatta kitap dahi yokken rabbimiz nebiler göndermiş hatta kısa nüshalar yollamıştır.insanlar ise o nebileri ya sahtekarlıkla ya da yalancılıkla suçlayarak ya öldürmüş yada bir kaçı inanıp o nesil geçtikten sonra gelen diğer nesil yine inkarcılığı tercih etmiştir.

bunun tarihte örnekleri vardır..(musa (as) dönemini inceleyiniz.)
şimdi bu zamanda eğer böyle kabileler var ise rabbimize ulaşacakları bir yol yoksa
--söylediğiniz tv vb. gibi iletişim araçlarından bahsediyorum;-- elbette rabbimiz EN BÜYÜK ADALET SAHİBİR.ALLAH HİÇ KİMSEYE ZULMETMEZ..ama var ise ve insanlar yine de puta tapmayı yada diğer dinleri kabul ediyorsa ALLAH bununda karşılığını verir.

sanirimmm kesin bi yargiii yokkk anladigim kadariylaaaa
 

tevbeYA-HAK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
2,050
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
TÜRKİYE'NİN UZAK DOĞUSUNDAN
kesin bir yargı derken anlayamadım yani sonuçta biz allahın ilmini bilemeyiz.o sonsuz ilim sahibidir çünkü.allah onlara şöyle muamele edecek ya da şunu uygulayacak diyemeyiz.
fakat şunu kesin olarak söylerebiliz ki; allah kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemez.allahın merhameti çoktur.merhamette cimri değildir.ve ALLAH KİMSEYE ZULMETMEZ.İŞTE BUNLAR KESİNDİR...
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Selamunaleyküm kardeşim tevbeYA-HAK.
Allahcc bizlere KURANI-SÜNNETİ ulaştıran ve doğru yolu gösteren EHLİ SÜNNET VEL CEMAATTAN AYIRMASIN...
Allahcc senden razı olsun....
BESMELE...SELAM..DUA...
 

tevbeYA-HAK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
2,050
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
TÜRKİYE'NİN UZAK DOĞUSUNDAN
Selamunaleyküm kardeşim tevbeYA-HAK.
Allahcc bizlere KURANI-SÜNNETİ ulaştıran ve doğru yolu gösteren EHLİ SÜNNET VEL CEMAATTAN AYIRMASIN...
Allahcc senden razı olsun....
BESMELE...SELAM..DUA...
teşekkürler değerli kardeşim seninde gözlerine sağlık.yorumun için teşekkür ederim..selam ve dua ile...
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,043
Puanları
113
Yaş
43
peki ya balta girmemis ormanlarda yasayan kabilelerdeki insanlar nolacak...herseylerden bi haber yasiyorlarr...simdi bana ne yanii ogrensinlerr demeyinnn cunku o zamanda derimki bunu boyle diyenlere tabikii senin isin ne o zaman gitte ogret derimm....evett onlarin akibetini cok merak ediyorumm biraz mantikla hareket edersek cehenneme girmezler gibime geliyorrr.....tv yok internet yokk ezan yokk iletisim yok hic bir sey yokk evett cevaplarinizi bekliyorummm

Selamün Aleyküm
Allah'u teala hiçbir kuluna kaldıramayacağı yükü yüklemez ayetii ışığında sorunuzu değerlendirmeliyiz.
İnsan fıtratı itibari ile bir yaratıcıyı arama fıtratı ile yaratılmıştır.
O nedenle insan nerde olursa olsun bir yaratıcının varlığını içinde herzaman hisseder.Bu öyle bir histirki inkar eden bile bunun farkındadır ve inkarını delillendirmek için uğraşır.Oysa insanın inanmadığı bir şeyin yokluğunu ıspatlamak için uğraşırmı tabiki uğraşmaz.Bu uğraş onun fıtratında olan bir yaratıcı gerçeğini inkara uğraştır.
Uzatmadan bu durumdaki insanlar için ehli sünnet alimleri şöyle der
Her insan fıtrat itibari ile yaratıcıyı tanıma yükümlüğü vardır.O nedenle herkes Allah'ın varlığını anlamak zorundadır bununla yükümlüdür.Hz.İbrahimin arayışı buna bir örnektir.İbadet ve muamelat kısmına gelince işte burda ona ulaşan bilgi doğrultusunda yükümlüdür.Eğer buna herhangi bir bilgi ulaşmamış ise o zaman yükümlü olan diğer müslman toplumlardır.Onlara vahyi ulaştırmak müslüman toplumlarının görevidir.Netice olarak Allah kimseden vermediği birşeyi istemeyeceği aşikardır.O El-Adl' dır.
Selam ve dua ile

......................

....... İbn Umer (R) şöyle demiştir: Ben Rasûlullah(S)'den işittim, şöyle buyuruyordu: "Ramazânı (yânî hilâlini) gördüğünüz za*man oruç tutun. Şevval hilâlini gördüğünüz zaman da iftar edin (bay*ram yapın). Eğer size (gökyüzü bulutlu olmaktan dolayı) hilâl gizli kalırsa, artık ramazân hilâlini (otuza tamamlamakla) takdir ve hesâb ediniz".[FONT=&quot]''Buhari''[/FONT]
http://forum.islamiyet.gen.tr/#_ftnref1
 

tevbeYA-HAK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2007
Mesajlar
2,050
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
TÜRKİYE'NİN UZAK DOĞUSUNDAN
Selamün Aleyküm
Allah'u teala hiçbir kuluna kaldıramayacağı yükü yüklemez ayetii ışığında sorunuzu değerlendirmeliyiz.
İnsan fıtratı itibari ile bir yaratıcıyı arama fıtratı ile yaratılmıştır.
O nedenle insan nerde olursa olsun bir yaratıcının varlığını içinde herzaman hisseder.Bu öyle bir histirki inkar eden bile bunun farkındadır ve inkarını delillendirmek için uğraşır.Oysa insanın inanmadığı bir şeyin yokluğunu ıspatlamak için uğraşırmı tabiki uğraşmaz.Bu uğraş onun fıtratında olan bir yaratıcı gerçeğini inkara uğraştır.
Uzatmadan bu durumdaki insanlar için ehli sünnet alimleri şöyle der
Her insan fıtrat itibari ile yaratıcıyı tanıma yükümlüğü vardır.O nedenle herkes Allah'ın varlığını anlamak zorundadır bununla yükümlüdür.Hz.İbrahimin arayışı buna bir örnektir.İbadet ve muamelat kısmına gelince işte burda ona ulaşan bilgi doğrultusunda yükümlüdür.Eğer buna herhangi bir bilgi ulaşmamış ise o zaman yükümlü olan diğer müslman toplumlardır.Onlara vahyi ulaştırmak müslüman toplumlarının görevidir.Netice olarak Allah kimseden vermediği birşeyi istemeyeceği aşikardır.O El-Adl' dır.
Selam ve dua ile

......................

....... İbn Umer (R) şöyle demiştir: Ben Rasûlullah(S)'den işittim, şöyle buyuruyordu: "Ramazânı (yânî hilâlini) gördüğünüz za*man oruç tutun. Şevval hilâlini gördüğünüz zaman da iftar edin (bay*ram yapın). Eğer size (gökyüzü bulutlu olmaktan dolayı) hilâl gizli kalırsa, artık ramazân hilâlini (otuza tamamlamakla) takdir ve hesâb ediniz".[FONT=&quot]''Buhari''[/FONT]

açıklamanız için teşekkürler...bende bunları anlatmaya çalıştım...arkadaşımız umarım anlamıştır...selametle kalınız...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt