Kur'ân-ı Kerim'de Ağlamak...
Ağlamak ile ilgili olarak Kur'ân-ı Kerim'de bir çok âyet-i kerime vardır&
Mü'minin ağlaması gülmesinden daha çok olmalıdır. Bu bize ilâhî bir tavsiyedir. Zira Allâhü Teâlâ hazretleri şöyle buyurmaktadır:
Artık kazandıkları günahın cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar.
Kendilerine ilim verilenlerin hepsi ilâhî lütuf olarak Allâh'ın azâmeti karşısında ağladılar. İsra sûresinde buyuruluyor:
De ki: İster inanın ona, ister inanmayın; çünkü bundan evvel ilim verilmiş olanlar, kendilerine tilâvet olununca çeneleri üstü secdelere kapanıyorlar ve diyorlar ki; Tesbîh rabbimize! Hakîkat rabbimizin va'di katiyyen fiile çıkarılmış bulunuyor; ve ağlayarak çeneleri üstü kapanıyorlar; o onların huşûunu da artırıyor!
Sadece Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri değil; bütün peygamberler ağladılar&
Ümmetlerine ağladılar.
Ümmetlerinin akıllarını kullanamayışlarına ağladılar&
Allâhü Teâlâ hazretlerinin nimetlerine karşı insanların nânkörlüğüne ağladılar&
İşte bunlar, Allah'ın kendilerine in'am eylediği peygamberlerden, Âdem zürriyetinden ve Nuh ile beraber taşıdıklarımızdan ve İbrahim ve İsrail zürriyetinden ve hidayete erdirdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdendir. Kendilerine Rahmân'ın ayetleri tilâvet olunduğu zaman ağlayarak secdelere kapanırlardı.
İnsanı güldüren ve ağlatan Cenâb-ı Allah'tır. Merhamet pınarlarını harekete geçiren, korku ve rağbet duygularını coşturan, Allâhü Teâlâ hazretleridir.
Hakîkat O'dur güldüren ve ağlatan&
Sonunu düşünmeyen, gündelik ve basit şeylerle mutlu olmaya çalışan ve bunun için de gülmesi ağlamasından fazla olan insanlara, Allâhü Teâlâ hazretleri şöyle hitâb etmektedir:
"Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz ?
Hadis-i Kudsî'de Ağlamak
Hadis-i Kudsî'de, bir damla göz yaşının bin altın tasadduk etmekten daha faziletli ve üstün olduğu beyân edilmektedir:
Senin Allâh korkusundan bir damla gözyaşı akıtman, elbette bin dinâr tasadduk etmenden bana daha sevimlidir.
Hadis-i Şeriflerde Ağlamak
Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri, yeri geldiği zaman ancak kar beyazlığındaki mübârek dişlerinin görülebileceği kadar tebessüm etmişlerdir.
Ama kahkaha ile asla gülmemişlerdir&
-Muhammed'ın nefsi yed-i kudretinde olan Allâh'a yemin olsun ki, eğer sizler benim gördüklerimi görmüş olsaydınız elbette az güler ve çok ağlardınız!"
Sahâbe-i kirâm Radıyallahu Anh hazerâtı sordular:
-Ya Resûlellah ! Ne gördünüz?"Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri buyurdular:
-Cennet ve cehennemi gördüm!
Yedi kimse vardır ki Allâh, kendi gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı o günde onları kendi gölgesinde gölgelendirir.
1- Âdil imâm,
2- Allâh'a ibâdetten neşelenen genç,
3- Kalbi mescidlere bağlı olan kişi, camiden çıktığı zaman, bir daha oraya dönesiye kadar&
4- Allâh için birbirlerini seven iki adam& Allâh sevgisinden dolayı bir araya gelen ve ayırılan kimseler&
5- Yalnız kaldığında Allâhü Teâlâ hazretlerini zikredip ağlayan kişi,
6- Kendisini hüsn-ü cemâl ve makam sahibi bir kadın çağırdığında: Ben Allâh'tan korkuyorum, diyen adam,
7- Bir sadaka veren; fakat verdiği sadakayı gizleyen; hatta sol eli sağ elinin ne verdiğini bilmeyen .
Diğer varlıklar da ağlıyor
Ağlayan sadece insan değildir. Diğer varlıklar da ağlar& Başta cinler olmak üzere canlı ve cansız diğer mahlûkat da ağlar.
Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretlerinin, daha önce üzerinde hutbe okuduğu hurma kütüğü vardı. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretlerine minber yapıldı. Hurma kütüğünü bırakıp minbere çıkarak hutbe okudu. Hurma kütüğü Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretlerinin ayrılığına dayanamadı. Çocuğun ağlayışı gibi inleyip ağladı. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri, minberinden indi, gelip onu kucakladı. Bir çocuğu kucaklar gibi... O kütüğü kucaklaması üzerine o kütük sâkinleşti ve ağlamayı bıraktı.
Bunun üzerine Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri buyurdular:
-Eğer ben onu kucaklamasaydım, elbette kıyâmete kadar inler (ve ağlardı).
Kitab ve sünnete uygun olmayan ve yerilen ağlamak:
" Riyâkârlık için ağlamak,
" Desinler diye ağlamak,
" Kendisine ehlullâh görüntüsü vermek için ağlamak,
" Maddi bir sebeple ağlamak,
" Dünyevî şeyler için ağlamak,
" Ölünün ardından sesli ağlamak,
" Elden kaçırdığına üzülüp ağlamak&
Dünya için ağlamak
Mü'minler, aslında maddi yokluk veya dünyevî bir iş için ağlamamalıdırlar . Varlığı ve yokluğu veren Allah'tır.
Ölünün ardından da ağlanılmamalıdır. Feryat ve figân edilmemelidir. Sessizce rahmet göz yaşları akıtılmalıdır.
Güzel ve Övülen Ağlamak
Övülen ağlamak, kitap ve sünnete uygun olarak ağlamaktır. Bu kitap da ele aldığımız ağlamak, işte bu tür ağlamaktır&
" Günahlarına ağlamak,
" Hatalarına ağlamak,
" Zamanını boşa geçirdiğine ağlamak,
" İslâmı tam yaşamadığına pişman olup ağlamak,
" Allâh korkusundan dolayı ağlamak.
" Uhrevî düşüncelerle ağlamaktır.
" Kur'ân-ı Kerim okurken ağlamak.
" Din için ağlamak&
" Ve gizli ağlamak; insanların gözü önünde ağlamamak.
Kurtuluş ve saadetin yolu insanın hatalarına ağlamasından geçer:
Ukbe bin Âmir Radıyallahu Anh hazretlerinden rivâyet olundu. Buyurdular: Ben:
-Ya Resûlallah! Necât ve kurtuluş nerdedir?" dedim. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri şöyle buyurdular:
1- Dilini tut.
2- Evini geniş yap,
3- Hatalarının üzerine ağla!
Ağlamak Allâh korkusundan olmalıdır.
Allâhü Teâlâ hazretlerinin korkusundan ağlayan bir adam, sağılan süt, bir daha memeye dönünceye kadar cehennem ateşine girmez. (yani ebediyyen cehenneme girmez) Allâh yolundaki toz ile cehennem ateşi asla bir araya toplanmazlar.
Allâhü Teâlâ'nın En Sevdiği İki Şey
-Allâhü Teâlâ hazretlerine hiçbir şey iki damladan ve iki izden daha sevimli değildir.
İki damla:
1-Allâh korkusundan akıtılan göz yaşı;
2-Allâh yolunda akıtılan kan damlasıdır.
İ ki iz ise;
1-Allâh yolunda cihâd ederken alınan yara izi,
2-Allâh'ın farzlarından birini yaparken meydana gelen iz.
Kur'ân-ı Kerim Okurken Ağlamak
Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular:
Muhakkak ki bu Kur'ân-ı kerim, hüzünle indi. Siz Kur'ân-ı kerim okuduğunuz zaman, ağlayın! Eğer ağlayamıyorsanız ağlar gibi yapın!
Din İçin Ağlamak
Din için ağlamak hakkında Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri şöyle buyurdular:
Din, ehil insanların elinde olduğu zaman din için ağlamayın! Lakin din, ehil olmayan kişilerin elinde olduğu zaman din için ağlayın!
Melekler Ağlamayı Tartamazlar
Ebû Hâzim buyurdular:
-Cebrâil Aleyhisselâm, Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretlerine indi. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretlerinin yanında sahabelerden biri ağlıyordu. Cebrâil Aleyhisselâm, Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretlerine sordu:
-Kimdir bu? Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri buyurdu:
-Falanca kişidir! Bunun üzerine Cebrâil Aleyhisselâm:
-Adem oğlunun bütün amellerini tartarız; ağlamaları hariç! Muhakkak ki Allâhü Teâlâ hazretleri bir damla göz yaşı sebebiyle cehennemden denizleri söndürür!buyurdu.
Cehennem Ateşini Ancak Göz Yaşı Söndürür
Rivâyet olundu:
Kıyâmet günü olduğu zaman, cehennemden dağ gibi bir ateş kütlesi çıkar. Ümmet-i Merhumenin üzerine hücûm eder. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri, ümmetinden o ateşi defetmeye çalışır. Bir türlü ateş sönmez. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri:
-Ey Cebrâil yetiş! Yetiş! Ateş ümmetimi yakmak istiyor! der. Cebrâil Aleyhisselâm elinde bir bardak su ile gelir. Cebrâil Aleyhisselâm, o bardak suyu, Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretlerine uzatır ve şöyle der:
-Bunu al, ateşin üzerine dök!
Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri, o bir bardak suyu alır, dağlar gibi yükselip ümmetin üzerine gelen ateşin üzerine döker; ateş hemen o anda sönüverir.
Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri, Cebrâil Aleyhisselâm'a sorar:
Ey Cebrâil bu ne suyu idi? Ateşi söndürme yönünde bundan daha etkili bir su görmedim? Cebrâil Aleyhisselâm:
-Bu senin ümmetinin göz yaşlarıdır. Halvette (yalnız kaldıklarında sırf) Allâh korkusundan ağlayıp akıttıkları göz yaşlarıdır! Allâhü Teâlâ hazretleri bana emretti; ben ümmetinin göz yaşlarını topladım, senin ona olan ihtiyaç vaktine kadar sakladım! Senin onlarla cehennem ateşini söndürmen için şu ana kadar muhafaza ettim! der
Ağlamak ile ilgili olarak Kur'ân-ı Kerim'de bir çok âyet-i kerime vardır&
Mü'minin ağlaması gülmesinden daha çok olmalıdır. Bu bize ilâhî bir tavsiyedir. Zira Allâhü Teâlâ hazretleri şöyle buyurmaktadır:
Artık kazandıkları günahın cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar.
Kendilerine ilim verilenlerin hepsi ilâhî lütuf olarak Allâh'ın azâmeti karşısında ağladılar. İsra sûresinde buyuruluyor:
De ki: İster inanın ona, ister inanmayın; çünkü bundan evvel ilim verilmiş olanlar, kendilerine tilâvet olununca çeneleri üstü secdelere kapanıyorlar ve diyorlar ki; Tesbîh rabbimize! Hakîkat rabbimizin va'di katiyyen fiile çıkarılmış bulunuyor; ve ağlayarak çeneleri üstü kapanıyorlar; o onların huşûunu da artırıyor!
Sadece Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri değil; bütün peygamberler ağladılar&
Ümmetlerine ağladılar.
Ümmetlerinin akıllarını kullanamayışlarına ağladılar&
Allâhü Teâlâ hazretlerinin nimetlerine karşı insanların nânkörlüğüne ağladılar&
İşte bunlar, Allah'ın kendilerine in'am eylediği peygamberlerden, Âdem zürriyetinden ve Nuh ile beraber taşıdıklarımızdan ve İbrahim ve İsrail zürriyetinden ve hidayete erdirdiğimiz ve seçtiğimiz kimselerdendir. Kendilerine Rahmân'ın ayetleri tilâvet olunduğu zaman ağlayarak secdelere kapanırlardı.
İnsanı güldüren ve ağlatan Cenâb-ı Allah'tır. Merhamet pınarlarını harekete geçiren, korku ve rağbet duygularını coşturan, Allâhü Teâlâ hazretleridir.
Hakîkat O'dur güldüren ve ağlatan&
Sonunu düşünmeyen, gündelik ve basit şeylerle mutlu olmaya çalışan ve bunun için de gülmesi ağlamasından fazla olan insanlara, Allâhü Teâlâ hazretleri şöyle hitâb etmektedir:
"Ve gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz ?
Hadis-i Kudsî'de Ağlamak
Hadis-i Kudsî'de, bir damla göz yaşının bin altın tasadduk etmekten daha faziletli ve üstün olduğu beyân edilmektedir:
Senin Allâh korkusundan bir damla gözyaşı akıtman, elbette bin dinâr tasadduk etmenden bana daha sevimlidir.
Hadis-i Şeriflerde Ağlamak
Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri, yeri geldiği zaman ancak kar beyazlığındaki mübârek dişlerinin görülebileceği kadar tebessüm etmişlerdir.
Ama kahkaha ile asla gülmemişlerdir&
-Muhammed'ın nefsi yed-i kudretinde olan Allâh'a yemin olsun ki, eğer sizler benim gördüklerimi görmüş olsaydınız elbette az güler ve çok ağlardınız!"
Sahâbe-i kirâm Radıyallahu Anh hazerâtı sordular:
-Ya Resûlellah ! Ne gördünüz?"Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri buyurdular:
-Cennet ve cehennemi gördüm!
Yedi kimse vardır ki Allâh, kendi gölgesinden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı o günde onları kendi gölgesinde gölgelendirir.
1- Âdil imâm,
2- Allâh'a ibâdetten neşelenen genç,
3- Kalbi mescidlere bağlı olan kişi, camiden çıktığı zaman, bir daha oraya dönesiye kadar&
4- Allâh için birbirlerini seven iki adam& Allâh sevgisinden dolayı bir araya gelen ve ayırılan kimseler&
5- Yalnız kaldığında Allâhü Teâlâ hazretlerini zikredip ağlayan kişi,
6- Kendisini hüsn-ü cemâl ve makam sahibi bir kadın çağırdığında: Ben Allâh'tan korkuyorum, diyen adam,
7- Bir sadaka veren; fakat verdiği sadakayı gizleyen; hatta sol eli sağ elinin ne verdiğini bilmeyen .
Diğer varlıklar da ağlıyor
Ağlayan sadece insan değildir. Diğer varlıklar da ağlar& Başta cinler olmak üzere canlı ve cansız diğer mahlûkat da ağlar.
Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretlerinin, daha önce üzerinde hutbe okuduğu hurma kütüğü vardı. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretlerine minber yapıldı. Hurma kütüğünü bırakıp minbere çıkarak hutbe okudu. Hurma kütüğü Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretlerinin ayrılığına dayanamadı. Çocuğun ağlayışı gibi inleyip ağladı. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri, minberinden indi, gelip onu kucakladı. Bir çocuğu kucaklar gibi... O kütüğü kucaklaması üzerine o kütük sâkinleşti ve ağlamayı bıraktı.
Bunun üzerine Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri buyurdular:
-Eğer ben onu kucaklamasaydım, elbette kıyâmete kadar inler (ve ağlardı).
Kitab ve sünnete uygun olmayan ve yerilen ağlamak:
" Riyâkârlık için ağlamak,
" Desinler diye ağlamak,
" Kendisine ehlullâh görüntüsü vermek için ağlamak,
" Maddi bir sebeple ağlamak,
" Dünyevî şeyler için ağlamak,
" Ölünün ardından sesli ağlamak,
" Elden kaçırdığına üzülüp ağlamak&
Dünya için ağlamak
Mü'minler, aslında maddi yokluk veya dünyevî bir iş için ağlamamalıdırlar . Varlığı ve yokluğu veren Allah'tır.
Ölünün ardından da ağlanılmamalıdır. Feryat ve figân edilmemelidir. Sessizce rahmet göz yaşları akıtılmalıdır.
Güzel ve Övülen Ağlamak
Övülen ağlamak, kitap ve sünnete uygun olarak ağlamaktır. Bu kitap da ele aldığımız ağlamak, işte bu tür ağlamaktır&
" Günahlarına ağlamak,
" Hatalarına ağlamak,
" Zamanını boşa geçirdiğine ağlamak,
" İslâmı tam yaşamadığına pişman olup ağlamak,
" Allâh korkusundan dolayı ağlamak.
" Uhrevî düşüncelerle ağlamaktır.
" Kur'ân-ı Kerim okurken ağlamak.
" Din için ağlamak&
" Ve gizli ağlamak; insanların gözü önünde ağlamamak.
Kurtuluş ve saadetin yolu insanın hatalarına ağlamasından geçer:
Ukbe bin Âmir Radıyallahu Anh hazretlerinden rivâyet olundu. Buyurdular: Ben:
-Ya Resûlallah! Necât ve kurtuluş nerdedir?" dedim. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri şöyle buyurdular:
1- Dilini tut.
2- Evini geniş yap,
3- Hatalarının üzerine ağla!
Ağlamak Allâh korkusundan olmalıdır.
Allâhü Teâlâ hazretlerinin korkusundan ağlayan bir adam, sağılan süt, bir daha memeye dönünceye kadar cehennem ateşine girmez. (yani ebediyyen cehenneme girmez) Allâh yolundaki toz ile cehennem ateşi asla bir araya toplanmazlar.
Allâhü Teâlâ'nın En Sevdiği İki Şey
-Allâhü Teâlâ hazretlerine hiçbir şey iki damladan ve iki izden daha sevimli değildir.
İki damla:
1-Allâh korkusundan akıtılan göz yaşı;
2-Allâh yolunda akıtılan kan damlasıdır.
İ ki iz ise;
1-Allâh yolunda cihâd ederken alınan yara izi,
2-Allâh'ın farzlarından birini yaparken meydana gelen iz.
Kur'ân-ı Kerim Okurken Ağlamak
Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdular:
Muhakkak ki bu Kur'ân-ı kerim, hüzünle indi. Siz Kur'ân-ı kerim okuduğunuz zaman, ağlayın! Eğer ağlayamıyorsanız ağlar gibi yapın!
Din İçin Ağlamak
Din için ağlamak hakkında Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri şöyle buyurdular:
Din, ehil insanların elinde olduğu zaman din için ağlamayın! Lakin din, ehil olmayan kişilerin elinde olduğu zaman din için ağlayın!
Melekler Ağlamayı Tartamazlar
Ebû Hâzim buyurdular:
-Cebrâil Aleyhisselâm, Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretlerine indi. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretlerinin yanında sahabelerden biri ağlıyordu. Cebrâil Aleyhisselâm, Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretlerine sordu:
-Kimdir bu? Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri buyurdu:
-Falanca kişidir! Bunun üzerine Cebrâil Aleyhisselâm:
-Adem oğlunun bütün amellerini tartarız; ağlamaları hariç! Muhakkak ki Allâhü Teâlâ hazretleri bir damla göz yaşı sebebiyle cehennemden denizleri söndürür!buyurdu.
Cehennem Ateşini Ancak Göz Yaşı Söndürür
Rivâyet olundu:
Kıyâmet günü olduğu zaman, cehennemden dağ gibi bir ateş kütlesi çıkar. Ümmet-i Merhumenin üzerine hücûm eder. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri, ümmetinden o ateşi defetmeye çalışır. Bir türlü ateş sönmez. Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri:
-Ey Cebrâil yetiş! Yetiş! Ateş ümmetimi yakmak istiyor! der. Cebrâil Aleyhisselâm elinde bir bardak su ile gelir. Cebrâil Aleyhisselâm, o bardak suyu, Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretlerine uzatır ve şöyle der:
-Bunu al, ateşin üzerine dök!
Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri, o bir bardak suyu alır, dağlar gibi yükselip ümmetin üzerine gelen ateşin üzerine döker; ateş hemen o anda sönüverir.
Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem hazretleri, Cebrâil Aleyhisselâm'a sorar:
Ey Cebrâil bu ne suyu idi? Ateşi söndürme yönünde bundan daha etkili bir su görmedim? Cebrâil Aleyhisselâm:
-Bu senin ümmetinin göz yaşlarıdır. Halvette (yalnız kaldıklarında sırf) Allâh korkusundan ağlayıp akıttıkları göz yaşlarıdır! Allâhü Teâlâ hazretleri bana emretti; ben ümmetinin göz yaşlarını topladım, senin ona olan ihtiyaç vaktine kadar sakladım! Senin onlarla cehennem ateşini söndürmen için şu ana kadar muhafaza ettim! der