Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Kuran Ahlaki ( En Güzel Huylar ) (1 Kullanıcı)

-Yalancı_Dünya-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2007
Mesajlar
1,470
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36

KURAN’DA ÖVÜLEN ÖNEMLİ BİR MÜMİN ÖZELLİĞİ: İNCE DÜŞÜNCELİ OLMAK İlmi Araştırma s.41/Kasım 2007
İnce düşünceli olmak, cennetin güzelliklerini ve ihtişamlı yaşamını umut ederek hayatları boyunca Allah rızası için yaşayan müminlerin sahip oldukları asil bir ahlak özelliğidir. Peki insan ruhunun zevk aldığı ve yaratılışına uygun olan bu ahlakın tüm müminler tarafından yerine getirilmesi gereken yönleri nelerdir?
İnce düşünce ve nezaket bir İslam adabıdır. Bu nedenle müminlerin Kuranda övülen temel vasıflarından biridir. Bu düşüncenin altında karşı tarafa saygı, hürmet ve değer verme yatmaktadır. Ancak bu değer verme sadece karşı taraftaki kişinin şahsına yönelik değildir. Mümin ince düşünceli davranışlar içindeyken de ölçüsünü yine Allah'ın rızasının en fazlasına göre belirler ve her yaptığını salih amelde bulunmak amacıyla yapar. Çünkü Yüce Allah konuşmada, ikramda, tavırda hep en güzel olanın aranmasını, en ince düşünceli hareketin tercih edilmesini emretmiştir.
''Bir selamla selamlandığınızda, siz ondan daha güzeliyle selam verin ya da aynıyla karşılık verin. Şüphesiz, Allah her şeyin hesabını tam olarak yapandır.'' (Nisa Suresi, 86)
Müminlerin İnce Düşünceli Ahlaklarından Örnekler
Kuran ahlakına sahip müminler, son derece kaliteli, kibar, nezih ve ince düşüncelidirler. Bu ince düşünceli ahlakları birbirinden farklı pek çok üstün tavra vesile olur.

Fedakarlık
Nefsinin sonsuz isteklerine aldanmayarak daima vicdanının sesini dinleyen bir mümin, diğer müminlere karşı fedakar ve ince düşünceli davranır. Fedakarlığın kazandırdığı bu ince düşünce, kendi ihtiyaçlarından önce sevdiklerininkini düşünen derin bir sevgi ve düşkünlük şeklinde kendini gösterir. Kuranda, Peygamber Efendimiz (sav) ile birlikte Mekkeden göç eden muhacirler ile Medinede onlara yardım eden müminler (ensar) arasındaki bu fedakarlık şöyle bildirilir:
"Kendilerinden önce o yurdu (Medineyi) hazırlayıp imanı (gönüllerine) yerleştirenler ise, hicret edenleri severler ve onlara verilen şeylerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç (arzusu) duymazlar. Kendilerinde bir açıklık (ihtiyaç) olsa bile (kardeşlerini) öz nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin cimri ve bencil tutkularından korunmuşsa, işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır." (Haşr Suresi, 9)
Ayette haber verildiği gibi ince düşünceli bir mümin kendi haklarından feragat ederek önceliği her zaman diğer mümin kardeşlerine verir, onların isteklerini daha önemli ve acil görür. kendininkilerden daha üstün tutar. Bu ahlak seviyesi imanın, teslimiyetin ve Kuranda emredilen kardeşlik duygusunun en yüksek hallerindendir.
Güzel Söz Söylemek

Güzel bir söz, güzel bir ağaç gibidir ki, onun kökü sabit, dalı ise göktedir. Rabbinin izniyle her zaman yemişini verir... (İbrahim Suresi, 24-25) ayetleriyle Yüce Allah Kuran'da insanların birbirlerine güzel sözler söylemelerini, güzel hitaplarda bulunmalarını emretmiştir. Bu, Kuran ahlakının bir gereğidir. Sonsuz merhamet sahibi Yüce Allah'ın bu emrini büyük bir titizlikle uygulayan müminler; birbirlerine, derin sevgi duyduklarını ifade eden gönül alıcı sözler söyler, en güzel hitap şekillerini kullanırlar. Ayrıca birbirlerine karşı asla kötü lakaplar da kullanmazlar. Çünkü Yüce Allah mümin kullarına sözün güzel ve hoşa gidenini söylemelerini emreder ve tersi bir yaklaşımdan müminleri sakındırır. (Hucurat Suresi, 11)
Müminler sadece kendi aralarında değil herkese en güzel şekilde hitap ederler. Müminler Yüce Allahın emrettiği bir ince düşünce örneği olarak kötü söz sarf etmekten şiddetle kaçınır, insanlara en güzel şekilde hitap etmek için gayret gösterir ve bunu ibadet olarak yaparlar.
Bunun en güzel örneklerinden biri de Kuranda Yüce Allah'ın Hz. Musa'ya, Firavun'a tebliğe giderken "Ona yumuşak söz söyleyin, (Taha Suresi, 44) şeklindeki emridir.

Misafir Ağırlamak

Her an güzel ahlak göstermekle mükellef olan bir mümin, evine konuk olan bir kişiye de kim olursa olsun, hangi mevkide ya da kaç yaşında olursa olsun hürmetle, sevgi ve saygıyla yaklaşır. Her hareketiyle karşısındaki insana değer verdiğini hissettirir. Bu ahlakından karşısındaki kişi kadar kendisi de çok fazla zevk alır. Kuran'da Hz. İbrahim'in konuklarını ağırlamasında da adaba ve ince düşünceye dair çok güzel örnekler vardır. Ayetlerde bu konu şu şekilde haber verilmektedir:
Sana İbrahim'in ağırlanan konuklarının haberi geldi mi? Hani, yanına girdiklerinde: "Selam" demişlerdi. O da: "Selam" demişti. "(Haklarında bilgim olmayan) Yabancı bir topluluk." Hemen (onlara) sezdirmeden ailesine gidip, çok geçmeden semiz bir buzağı ile (geri) geldi. Derken onlara yaklaştırıp (ikram etti); "Yemez misiniz" dedi. (Zariyat Suresi, 24-27)
Ayette de bildirildiği gibi, Hz. İbrahim'in ikramı, ikram ederken kullandığı nezaketli ve kibar üslubu, misafirlerine hiç sezdirmeden hemen hazırlık yapması, ikramda en hoşa gidecek lezzetli yiyeceği seçmesi, Müslümanların misafirlerine ikram şekillerindeki inceliğin ve yüksek nezaketin anlaşılması açısından çok güzel bir örnektir.


Başkalarının Eksik ve İhtiyaçlarını Tespit Etmek

Yüce Allah Kuran'da müminlerin peygamberlerden örnek almaları için peygamberlerin yaşamlarındaki pek çok ince düşünce örneklerinden haberler verir. Bu güzel ahlak örneklerinden biri de ihtiyaç içinde olan kişinin bu gereksinimlerini o dile getirmeden dikkatle gözlemleyip tespit etmek ve o kişiye şartlar imkan veriyorsa sezdirmeden- yardım etmektir. Kasas Suresinin 23 ve 24. ayetlerinde, Hz. Musanın dikkati ve ince düşünceli hali müminlere örnek olarak bildirilir. Hz. Musa kavminden ayrıldıktan sonra, suyun başında çobanlar bulunduğu için sakınarak geride bekleyen iki hanımla karşılaşmış ve onlara yardımda bulunmak amacıyla sürülerini sulamıştır. Konu ile ilgili ayetler şöyledir:
Medyen suyuna vardığı zaman, su almakta olan bir insan topluluğu buldu. Onların gerisinde de (hayvanları su başına götürmekten çekinen) iki kadın buldu. Dedi ki: "Bu durumunuz ne?" "Çobanlar sürülerini sulamadıkça, biz sürülerimizi sulayamayız; babamız, yaşı ilerlemiş bir ihtiyardır" dediler. Hemencecik onların sürülerini suladı, sonra yine gölgeye çekilerek dedi ki: "Rabbim, doğrusu bana indirdiğin her hayra muhtacım." (Kasas Suresi, 23-24)
Ayetlerde de bildirildiği üzere Hz. Musa iki hanımın mağduriyetlerini ve ihtiyaçlarını hemen fark etmiş, sonra da hiç duraksamadan, ne yapması gerektiğinin bilinciyle "hemen" hanımların yardımlarına koşmuştur.
Kuranda Dikkat Çekilen Diğer İnce Düşünce Örnekleri:
İman eden bir kişinin konuşma yaparken sesinin peygamberin sesinden daha yüksek çıkmaması (Hucurat Suresi, 2), bedevilerin yaptıkları gibi evlere arka taraftan değil, kapıdan girilmesi (Bakara Suresi, 189), evlere girildiği vakit esenlik dileği olarak "selam sözüyle" girilmesi (Nur Suresi, 61), yemek vaktinin gözetilmemesi, uzun konuşmaktan, karşı tarafı sözle meşgul etmekten kaçınılması (Ahzab Suresi, 53, )yer açılması istendiğinde hemen yer verilmesi(Mücadele Suresi. 11), Kehf Ehline tavsiye edildiği gibi alışveriş yapmak üzere gittikleri yerde insanlara nazik dav ranmalarının öğütlenmesi (Kehf Suresi, 19) Kuranda dikkat çekilen diğer ince düşünce örneklerinden bazılarıdır.

En Güzel İnce Düşünce Örneklerinden Biri: İyiliği Emredip, Kötülükten Sakındırmak

Bir insana gösterilebilecek en güzel ve hayırlı ince düşünce örneklerinden biri, o kişiye Yüce Allah'ın bildirdiği din ahlakını anlatmak, Kuran ile öğüt vermek, iyiliği emredip kötülükten men etmek, Rabbimizin ayetlerini hatırlatmaktır. İşte müminleri diğer insanlardan ayıran en önemli özellik de budur. Çünkü onlar dostlarına, yakınlarına, hatta hiç tanımadıkları insanlara bile din ahlakını tebliğ ederek bu kişilerin Allaha iman etmeleri ve sonsuz bir azap mekanı olan cehennemden kurtulmaları için vesile olmaya çalışmaktadırlar. Üstelik müminler bu ince düşünceli davranışlarının karşılığında diğer insanlardan hiçbir menfaat beklemezler. Onlar için Yüce Allah'ın iyiliği emretme, kötülükten men etme emrini yerine getirirken önemli olan, Allahın hoşnutluğunu kazanmak ve Onun kendilerinden razı olmasıdır.
İnananların, diğer insanları Kuran ahlakına ve Yüce Allah'ın yoluna davet ederken gösterdikleri bu samimi çabayı Rabbimiz Kuran'da sevgili Peygamberimiz (sav)in üstün ahlakından örnek vererek bildirmektedir:
"Gerçek şu ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Artık Allah'tan korkup-sakının ve bana itaat edin. Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; ücretim yalnızca alemlerin Rabbine aittir." (Şuara Suresi, 107-109)

Peygamber (sav) efendimiz son derece ince düşünceliydi

Sahabelerin birçok rivayetinde Peygamber Efendimiz (sav)in nezaketli ve ince düşünceli tavırlarına örnekler verilmektedir.
Peygamber Efendimiz (sav)in evinde yetişen ve yıllarca ona hizmet eden Hz. Enes (ra), Peygamberimiz (sav)'in eşsiz nezaketini şöyle anlatmıştır:
"Kendisine bir şey soranı can kulağıyla dinler, soruyu soran yanından ayrılmadıkça, onu terk etmezdi. Resulullah (sav) ile bir kimse tokalaşırsa veya bir kimse tokalaşmak için elini uzattığında, karşısındaki kişi elini çekmeden Resulullah (sav) elini çekmezdi. Biriyle yüz yüze gelince de, karşısındaki, yüzünü çevirip ayrılmadıkça Resulullah (sav) o kimseden yüzünü çevirmezdi. Önüne oturan kimseye hiçbir zaman ayaklarını uzatmazdı. Karşılaştığı kimseye önce kendisi selâm verirdi. Ashabıyla tokalaşmaya önce kendisi başlardı."

Kaynak:
Konyalı Mehmed Vehbi, Tam Metni Sahih-i Buhari, 4. cilt, Üçdal Neşriyat, İstanbul 1993, s.340

Sonuç:

Yüce Allah Kuran ayetlerinde, adaba ve ince düşünceye yönelik pek çok örnek vermektedir. Bu güzel tavırlar, müminlerin cennette karşılaşacakları güzel ahlakın ve ortamın adeta dünyaya bir yansıması gibidir. Rabbimiz cennette kulları için birçok eşsiz güzellik hazırlamıştır. Cennet, dünyada bulunan eksikliklerin hiçbirinin olmadığı, gözlerin en çok zevk alacağı nimetlerin, en güzel ortamların, en güzel insanların bulunduğu eşi benzeri olmayan bir mekandır. Dolayısıyla bir mümin ahiret yurdunun cennet olması için çok ciddi bir çaba harcar, bunun için hayatı boyunca hayırlarda yarışır, bu yarışında herhangi bir duraksama yaşamaz. Allah'ın cennetinde vaadettiği güzelliği, asaleti, şefkati, merhameti, ince düşünceyi ve daha pek çok üstün ahlak özelliğini henüz dünyadayken yaşama isteğinde olur. Bu ahlaklarına bir karşılık olmak üzere müminleri Allah Katında bekleyen müjde Kuranda şöyle bildirilmiştir:
Biz onların göğüslerinde kinden ne varsa çekip almışız. Altlarından ırmaklar akar. Derler ki: "Bizi buna ulaştıran Allah'a hamd olsun. Eğer Allah bize hidayet vermeseydi biz doğruya ermeyecektik. Andolsun, Rabbimizin elçileri hak ile geldiler." Onlara: "İşte bu, yaptıklarınıza karşılık olarak mirasçı kılındığınız cennettir" diye seslenilecek. (Araf Suresi, 43)


 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt